ZEYD b. DESİNE

(زيد بن الدثنة)

Zeyd b. ed-Desine b. Muâviye el-Ensârî el-Hazrecî el-Beyâzî

(ö. 4/625)

Sahâbî.

Medineli Hazrec kabilesinin Beyâzaoğulları koluna mensuptur. Hz. Peygamber hicretten sonra Zeyd’i Hâlid b. Bükeyr ile kardeş yapmıştır. Zeyd, Bedir ve Uhud gazvelerine de katıldı. Uhud Gazvesi’nden sonra Adal ve Kāre kabilelerinden bir heyet Medine’ye gelerek Resûlullah’a kabilelerinde İslâmiyet’in yayılmaya başladığını ve kendilerine dini öğretecek kimselere ihtiyaç duyduklarını söyledi. Bunun üzerine Resûl-i Ekrem, hicretin otuz altıncı ayında (Safer 4/Temmuz 625) aralarında Zeyd b. Desine’nin de bulunduğu yedi (veya on) kişilik bir heyeti Âsım b. Sâbit’in başkanlığında yola çıkardı (Buhârî, “Cihâd”, 170, “Meġāzî”, 10, 13, 28; Ebû Dâvûd, “Cihâd”, 105). Heyetin bir vazifesi de Mekke yakınlarına kadar gidip Kureyş müşrikleri hakkında bilgi toplamaktı. Heyet, Hüzeyl kabilesi topraklarında bulunan Recî‘ suyuna ulaştığında Lihyânoğulları’ndan 100 kadar okçu ile karşılaştı. Zeyd b. Desine, Hubeyb b. Adî ve Abdullah b. Târık dışındaki sahâbîler onlarla çarpışırken şehid oldu. Ardından Abdullah b. Târık’ı da öldüren müşrikler Zeyd b. Desine ile Hubeyb b. Adî’yi esir alıp Mekke’ye götürdüler ve Bedir’de öldürülen yakınlarının intikamını almak isteyen Mekkeliler’e köle olarak sattılar. Zeyd b. Desine’yi Safvân b. Ümeyye satın aldı ve onu zincire vurarak hapsetti. Zeyd hapiste kaldığı sürece geceleri namaz kılıp gündüzleri oruç tuttu. Putlar adına kesilen hayvanların etinden yemeyeceğini söyledi. Onun bu davranışını şaşkınlıkla izleyen Safvân, müşriklerin ileri gelenlerinden olup Bedir’de öldürülen babası Ümeyye b. Halef’in intikamını ondan almaya karar verdi. Arkadaşı Hubeyb gibi Zeyd de kendisine yapılan çeşitli eziyetlere katlandı ve dinini terketmedi. Her ikisi de haram aylardan sonra öldürülmek üzere Harem sınırları dışındaki Ten‘îm (Ye’cec) mevkiine götürüldü. Zeyd öldürülmeden önce iki rek‘at namaz kılmak istediğini söyledi. Namazdan sonra müşriklerin dininden vazgeçmesi halinde serbest bırakılacağı yönündeki sözlere iltifat etmedi. Bu sırada yanına gelen Ebû Süfyân, “Ey Zeyd, Allah aşkına doğru söyle! Şimdi senin yerine Muhammed’in öldürülmesini, böylece evine dönmeyi istemez miydin?” deyince Zeyd şu cevabı verdi: “Yemin ederim ki şu anda ailemin yanına dönmek bir yana Muhammed’in ayağına bir diken batıp onu incitse gönlüm ona bile razı olmaz.” Bu cevap karşısında Ebû Süfyân şaşkınlık içinde şu sözleri söyledi: “Doğrusu Muhammed’e inananların onu sevdiği gibi bir başkasını seven kimseyi görmedim”. Zeyd b. Desine, Safvân b. Ümeyye’nin âzatlısı Nistâs tarafından bir ağaca bağlanarak okla şehid edildi (ayrıca bk. RECΑ VAK‘ASI).

BİBLİYOGRAFYA:

Müsned, II, 294-295, 310-311; Vâkıdî, el-Meġāzî, I, 354-363; İbn Sa‘d, eŧ-Ŧabaķāt, II, 53, 55-56; III, 389; VIII, 302; İbnü’l-Esîr, Üsdü’l-ġābe (nşr. Halil Me’mûn Şîhâ), Beyrut 1418/1997, II, 243-244; İbn Balaban, el-İĥsân fî taķrîbi Śaĥîĥi İbn Ĥibbân (nşr. Şuayb el-Arnaût), Beyrut 1412/1991, XV, 512-513; Zehebî, Târîħu’l-İslâm: el-Meġāzî, s. 230-235; İbn Hacer, el-İśâbe, I, 565-566; Köksal, İslâm Tarihi (Medine), IV, 14-30; M. Yaşar Kandemir, “Hubeyb b. Adî”, DİA, XVIII, 266-267; Mustafa Sabri Küçükaşcı, “Recî‘ Vak‘ası”, a.e., XXXIV, 510-511.

Zekeriya Güler