ZARÎFÎ, Çorlulu

(ö. 1013/1604’ten sonra)

Divan şairi.

Hayatıyla ilgili çok az bilgi vardır. 986 (1578) yılında kaleme aldığı Mihr ü Mâh’ı yirmi yaşlarında yazdığına göre 1558-1559 yıllarında doğduğu tahmin edilebilir. İstanbul’daki medrese eğitiminden sonra Çorlu’ya yerleşerek evinin çevresini genç öğrencilerin ders gördüğü bir merkez haline getiren Bihiştî Ramazan Efendi’nin talebesidir. Şairin eserleri ve şiirlerinin incelenmesinden, özellikle de tarih kıtalarından Kanûnî Sultan Süleyman, II. Selim, III. Murad, III. Mehmed ve I. Ahmed dönemlerinde yaşadığı anlaşılmaktadır. Ancak Kanûnî döneminin son yıllarında ve II. Selim döneminde adını duyuramayacak kadar genç yaşta olmalıdır. Büyük ihtimalle III. Murad döneminden itibaren tanınmaya başlanmış, Bâkî ve Âlî Mustafa Efendi gibi önemli isimlerle hemen hemen aynı dönemlerde şiir yazmıştır. Zarîfî, babasının teşvikiyle yazmaya niyetlendiğini söylediği Mihr ü Mâh’ın başlarında bu işe giriştiği sırada babasının vefatını, ölümüne düşürdüğü 986 (1578) tarihiyle haber vermektedir. Bu tarih kıtasında babasının herkes tarafından sevildiğini ve “Zarif” lakabıyla anıldığını söyler. Kendisi “Zarîfî” mahlasını muhtemelen bundan dolayı seçmiştir. Ayrıca bu kıtadan babasının adının Mûsâ olduğu öğrenilir. Râhatü’l-ervâh’ın sonunda vebadan ölen iki çocuğu ve iki torunu için yazdığı mersiyede yer alan, “Dedi hâtif o demde târîhin/Dördü de dâhil-i cinân oldı” beytindeki tarihe göre (1013/1604) bu sırada hayattaydı (Çorlulu Zarifî Divanı, haz. Gülşah Taşkın, s. 6-7).


Şairin bu tarihten sonra yaşadığına dair bir ipucu yoktur. Zarîfî’nin Şemsi Ahmed Paşa’ya (ö. 988/1580) şiirler sunmasından sonra belli bir dönemde devlet memuriyetine girdiği anlaşılmaktadır.

Eserleri. 1. Divan. Divanda şairin diğer eserlerinden toplanan parçalarla birlikte on üç kaside, on terciibend, iki müseddes, üç tahmîs, bir murabba, biri Arapça, biri müveşşah olmak üzere 289 gazel, on üç mesnevi, iki tarih kıtası, on iki kıta, iki nazım, kırk altı matla‘ ve on dört müfred olmak üzere toplam 408 şiir bulunmaktadır. Zarîfî divanının üç nüshası tesbit edilebilmiştir. Bilinen en kapsamlı nüshası İstanbul Üniversitesi Kütüphanesi’nde kayıtlıdır (TY, nr. 673/3) ve şairin Râhatü’l-ervâh ile Mihr ü Mâh adlı eserleriyle birlikte Zarîfî külliyatı içinde yer almaktadır. Leiden Üniversitesi Kütüphanesi’nde mevcut ikinci nüshası da (Cod. Or., nr. 1286) Râhatü’l-ervâh ve Mihr ü Mâh ile beraber Zarîfî külliyatı içindedir. Üçüncü nüsha Biblioteca Apostolica Vaticana’da kayıtlıdır (Vatikano Turco, MS, nr. 262/2, vr. 39-91), bu nüsha Mihr ü Mâh ile birlikte ciltlenmiştir. Gülşah Taşkın divan üzerine doktora tezi hazırlamıştır (bk. bibl.). 2. Mihr ü Mâh. III. Murad’a sunulmak üzere 986 (1578) yılında kaleme alınan Mihr ü Mâh şairin ilk eseri olup aruzun “mefâîlün mefâîlün feûlün” kalıbıyla yazılmış, 1213 beyitlik klasik bir aşk hikâyesidir. Mesnevinin İstanbul (TY, nr. 673/2) ve Leiden (Cod. Or., nr. 1286) üniversiteleriyle Atatürk Üniversitesi (Seyfettin Özege Bölümü, Agâh Sırrı Levend Kitapları, nr. 147) kütüphanelerinde, Almanya Marburg Millî Kütüphanesi’nde (Or. Oct., MS, nr. 2390, vr. 110-142) ve Biblioteca Apostolica Vaticana’da (Vatikano Turco, MS, nr. 262/1, vr. 1-37) nüshaları tesbit edilmiştir. Zarîfî’nin Mihr ü Mâh’ı üzerine Vedat Nuri Turhan yüksek lisans tezi hazırlamıştır (bk. bibl.). 3. Râhatü’l-ervâh. 1013’te (1604) tamamlanan eser I. Ahmed’e sunulmak üzere manzum-mensur karışık yazılmıştır ve Sa‘dî-i Şîrâzî’nin Gülistân’ına nazîredir. Eserde şairin diğer eserlerine nisbetle daha ağır bir dil kullanılmıştır. Yer yer müstehcen fıkralar, Nasreddin Hoca fıkraları, latifeler ve ilginç hikâyelerin anlatıldığı Râhatü’l-ervâh kültür tarihi açısından bir kaynak niteliğindedir. Eserin Leiden Üniversitesi’nde (Cod. Or., nr. 1286), İstanbul Üniversitesi Kütüphanesi ile (TY, nr. 673/1) Almanya Marburg Millî Kütüphanesi’nde (MS. Or. Oct., nr. 2390, vr. 1-108) kayıtlı üç nüshası bilinmektedir.

BİBLİYOGRAFYA:

Çorlulu Zarifî Divanı: İnceleme-Edisyon Kritikli Metin (haz. Gülşah Taşkın, doktora tezi, 2009), MÜ Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü; Zarîfî ve Mihr ü Mâh Mesnevisinin Tenkidli Metni ile İncelemesi (haz. Vedat Nuri Turhan, yüksek lisans tezi, 1995), Atatürk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü; Behiştî Dîvânı (haz. Yaşar Aydemir), Ankara 2000, s. 66; Kafzâde Fâizî, Zübdetü’l-eş‘âr, Süleymaniye Ktp., Hamidiye, nr. 1065, vr. 58b; Keşfü’ž-žunûn, I, 798; E. Rossi, Elenco dei Manoscritti Turchi della Biblioteca Vaticana, Vaticano 1953, s. 222; TYDK, II, 526-527; M. Götz, Turkische Handscriften, Wiesbaden 1968, II, 144, 388-389; J. Schimidt, Catalogue of Turkish Manuscripts in the Library of Leiden University and Other Collections in the Netherlands, Leiden 2000, I, 582-586; Mehmet Nâil Tuman, Tuhfe-i Nâilî (haz. Cemal Kurnaz-Mustafa Tatcı), Ankara 2001, II, 597; Niyazi Ünver, “Zarifî”, Türk Dünyası Edebiyatçıları Ansiklopedisi, Ankara 2007, VIII, 707; Gülşah Taşkın, “Çorlulu Zarîfî’nin Râhatü’l-ervâh’ında Aşk ve Âşık”, Turkish Studies, V/3 (2010), s. 522-540; “Zarifî (Çorlulu)”, TDEA, VIII, 644.

Gülşah Taşkın