YAHYÂ b. SÂLİH

(يحيى بن صالح)

Ebû Zekeriyyâ (Ebû Sâlih) Yahyâ b. Sâlih el-Vuhâzî ed-Dımaşkī (ö. 222/837)

Humuslu muhaddis ve fakih.

137’de (754) Humus’ta doğdu. 147’de (764) doğduğuna dair rivayet isabetli görülmemiştir. Yemen asıllı Himyer kabilesinden olup sonradan Kuzey Arabistan’a yerleşen Cüşem b. Abdüşems oğullarından


atası Vuhâza’ya (Uhâza) nisbetle Vuhâzî, Humus’ta doğup büyüdüğü için Hımsî, sık sık Dımaşk’ta bulunduğu için Dımaşkī, bütün Şam bölgesinde şöhreti yayıldığı için Şâmî nisbeleriyle anılmıştır. Genç yaşta tahsile başladığı anlaşılan Yahyâ b. Sâlih çeşitli ilim merkezlerinde Saîd b. Beşîr el-Basrî, Muâviye b. Sellâm ed-Dımaşkī, Abdurrahman b. Ebü’z-Zinâd, Mâlik b. Enes, İsmâil b. Ayyâş, Derâverdî, Muhammed b. Hasan eş-Şeybânî, Bakıyye b. Velîd ve Hammâd b. Şuayb el-Kûfî gibi âlimlerden ilim tahsil etti. Mizzî, onun ders gördüğü ve kendilerinden rivayette bulunduğu elli yedi hocasının ismini zikreder (Tehźîbü’l-Kemâl, XXXI, 375-377). Yahyâ b. Sâlih sık sık Kûfe’de bulundu, Ebû Hanîfe ile talebelerinin ders halkalarına katıldı ve ehl-i re’yin görüşlerini benimsedi. Hocası Muhammed b. Hasan eş-Şeybânî’den yakın ilgi gördü ve bir defasında onunla Mekke’den Kûfe’ye aynı bineği paylaşarak seyahat etti (İbn Asâkir, LXIV, 282). Fıkıh ilminde derinleşti ve geniş birikim sahibi oldu. Bazı konularda kendine has görüşleri bulunan Yahyâ b. Sâlih, hadis ilmi ve rivayetiyle meşguliyeti meslek edindiği halde ehl-i re’ye itibar etmesi yüzünden Vekî‘ b. Cerrâh ve diğer muhaddisler tarafından eleştirilmiştir. Rü’yet konusunda Cehmiyye’nin kurucusu Cehm b. Safvân ile aynı görüşü benimsemekle suçlandı. Kevsec diye anılan İshak b. Mansûr el-Mervezî de onun Mürciî olduğunu ve mezhebinin dâîliğini yaptığını ileri sürmüştür (Zehebî, AǾlâmü’n-nübelâǿ, X, 456).

Bu eleştiri ve suçlamalar yüzünden bazı kimseler Yahyâ b. Sâlih’in rivayetleri konusunda menfi kanaat belirtmiştir. Ahmed b. Hanbel’in hadis derlemek amacıyla Humus’a geldiği, ancak Yahyâ b. Sâlih’ten hadis almadığı nakledilir. Bununla birlikte onun güvenilirliği konusunda olumsuz görüş bildirene rastlanmadığı gibi tezkiye ifadeleriyle övülmüştür. Yahyâ b. Maîn, İbn Sâlih’in sika, Ebû Hâtim Muhammed b. İdrîs er-Râzî ve İbn Ebû Hâtim sadûk, Ebû Avâne el-İsferâyînî hasenü’l-hadîs bir râvi olduğunu söyler. İbn Adî onu Şam bölgesinin güvenilir âlim ve râvilerinden sayar. Ebû Ya‘lâ el-Halîlî ise hadiste imam kabul edilen kimselerden rivayette bulunduğunu belirtir. Hasan b. Mûsâ el-Eşyeb, Humus’a kadı tayin edildiğinde kendisine yardımcı olacak güvenilir birini tavsiye etmelerini isteyince Yahyâ b. Sâlih önerildi. Mizzî’nin kaydettiği elliden fazla râvisi ve talebesi arasında Yahyâ b. Maîn, İbrâhim b. Saîd el-Cevherî, Ahmed b. Sâlih et-Taberî, Buhârî, Zühlî, Ebû Hâtim Muhammed b. İdrîs er-Râzî, Fesevî, Ebû Zür‘a ed-Dımaşkī ve Osman b. Saîd ed-Dârimî gibi muhaddisin bulunması ve aleyhinde bir şey söylenmemesi onun güvenilirliği konusunda tereddüt bulunmadığını göstermektedir. Zehebî de güvenilir oldukları halde eleştirilen râvilere dair eserinde Yahyâ’dan da bahseder ve ehl-i re’yin görüşlerini benimsediği için aleyhinde konuşulduğunu söyler (Źikru esmâǿi men tüküllime, s. 196).

Mu‘tezilî görüşleri benimsemeyen fukaha ve ehl-i hadîs ulemâsı üzerinde baskı uygulayan Abbâsî Halifesi Me’mûn’un Yahyâ b. Sâlih’i Humus’a kadı yapmak için davet ettiği nakledilirse de onun bu görevi kabul edip etmediği bilinmemektedir. Yahyâ b. Sâlih, İmam Mâlik’in el-Muvaŧŧaǿını kendisinden dinleyerek nakleden râvilerden biri olup Nesâî dışında Kütüb-i Sitte müelliflerinin hepsi onun rivayetlerine yer vermiştir. Kaynaklarda kendisinden özellikle râvilerin hayatı ve vefat tarihleriyle ilgili pek çok bilgi nakledilen Yahyâ b. Sâlih Humus’ta vefat etti. Onun rivayetlerinden oluşan bir cüz, Ebû Müshir’in Nüsħatü Ebî Müshir adıyla bilinen cüzü içinde diğer birkaç muhaddisin rivayetleriyle birlikte günümüze intikal etmiştir. Bu cüz Ebû Müshir’in eseri yanında (Nüsħatü Ebî Müshir, nşr. Mecdî Fethî es-Seyyid, Tanta 1410/1989; Yahyâ b. Sâlih’in nüshası için bk. s. 51-70) Ebû Amr İbn Mende’nin el-Fevâǿid (nşr. Hallâf Mahmûd Abdüssemî‘, Beyrut 1423/2002, II, 107-129; Yahyâ b. Sâlih’in nüshası için bk. II, 121-128) adlı derlemesi içinde de yayımlanmıştır. Yahyâ b. Sâlih, senedinde kendisinin yer aldığı kırk bir rivayet içeren bu nüshadaki hadislerin büyük bir kısmını hocası Hammâd b. Şuayb el-Kûfî’den nakletmiştir.

BİBLİYOGRAFYA:

Ebû Müshir, Nüsħatü Ebî Müshir (nşr. Mecdî Fethî es-Seyyid), Tanta 1410/1989, s. 51-70, ayrıca bk. neşredenin girişi, s. 6-18; İbn Sa‘d, eŧ-Ŧabaķāt, VII, 473; Fesevî, el-MaǾrife ve’t-târîħ, I, 151, 206; Ebû Zür‘a ed-Dımaşkī, Târîħ (nşr. Şükrullah b. Ni‘metullah el-Kūcânî), Dımaşk 1980, s. 284; Rabaî, Târîħu mevlidi’l-Ǿulemâǿ ve vefeyâtihim (nşr. Abdullah b. Ahmed b. Süleyman el-Hamed), Riyad 1410, II, 491; İbn Asâkir, Târîħu Dımaşķ (Amrî), LXIV, 273-283; Mizzî, Tehźîbü’l-Kemâl, XXXI, 375-381; Zehebî, AǾlâmü’n-nübelâǿ, X, 453-456; a.mlf., Teźkiretü’l-ĥuffâž, I, 408-409; a.mlf., Teźhîbü Tehźîbi’l-Kemâl (nşr. Müs‘ad Kâmil v.dğr.), Kahire 1425/2004, IX, 453-454; a.mlf., Źikru esmâǿi men tüküllime fîhi ve hüve müvaŝŝaķ (nşr. M. Şekkûr b. Mahmûd el-Meyâdînî), Zerkā 1406/1986, s. 196; İbn Hacer el-Askalânî, Tehźîbü’t-Tehźîb, Beyrut 1404/1984, XI, 201-202; Sezgin, GAS (Ar.), I, 193-194.

Mehmet Efendioğlu