TEMÎM b. ÜBEY

(تميم بن أبيّ)

Ebû Kâ‘b Temîm b. Übey b. Mukbil b. Avf el-Aclânî el-Âmirî (ö. 70/689’dan sonra)

Muhadram şair.

570 yılı civarında Necid çölünde dünyaya geldi. Daha çok İbn Mukbil künyesiyle tanınmış olup Âmir b. Sa‘saa’nın Benî Aclân koluna mensuptur. İbn Sellâm el-Cumahî Ŧabaķātü fuĥûli’ş-şuǾarâǿsında onu Câhiliye şairlerinin beşinci tabakasında göstermektedir. Hicretin 11 (632) yılında kabilesiyle birlikte Müslümanlığı kabul etmekle birlikte İslâm’ı tam benimseyemediği ve Câhiliye dönemini hasretle andığı zikredilir. Ancak İslâmiyet’le ortaya çıkan değişikliklere alışamaması yüzünden böyle bir izlenim bırakması da mümkündür. Nitekim şiirlerinde dindarlığını belirtmese de zamanla İslâmiyet’e uyum sağladığını gösteren beyitlerine rastlanmaktadır. Meselâ bir beytinde “Allah’tan korkmak daha kazançlıdır” (Dîvân, nşr. İzzet Hasan, s. 23), bir diğer beytinde eşi Süleymâ ile onun kız kardeşine hitaben, “Hayâ ve din olmasa benim körlüğümle alay ettiğiniz gibi ben de sizin kusurlarınızı yüzünüze vururdum” (a.g.e., s. 76-77) demiştir. Uzun yaşamış kimseler (muammerûn) arasında yer aldığı, 120 yıl kadar yaşadığı ve bir gözünün görmediği kaydedilmektedir.

Temîm b. Übey, babasının vefatından sonra Câhiliye âdetlerine göre onun eşi Dehmâ ile evlendi, müslüman olunca onu bırakmak zorunda kaldı. Fakat Dehmâ’yı şiirlerinde anmıştır (a.g.e., s. 44). İleri bir yaşta iken Asar el-Ukaylî’nin kızı Süleymâ ile evlendi. Şiirlerinde adı sıkça geçen (a.g.e., s. 3, 4, 22, 23, 132, 207, 255, 256, 257, 259, 260, 408), İslâm döneminde evlendiği Kübeyşe isminde bir hanımı daha vardır. Temîm’in muhtemelen şiirinde kendisinden Hürre diye söz ettiği (a.g.e., s. 72-73), Ümmü Şerîk künyesiyle tanınan bir kızı olmuştur. Dil âlimleri, onun bazı şiirlerini ve şiirlerinde geçen garîb kelimelerinin yorumunu bu kızından almıştır. Ayrıca Temîm’in hepsi de şair olan on oğlunun bulunduğu kaydedilir. Hayatının büyük bir kısmını çölde geçiren Temîm şehre nâdiren gelmiştir. Hz. Osman’ın öldürülmesi üzerine onun taraftarları arasında yer aldı, hakkında mersiye yazdı (a.g.e., s. 14) ve intikamının alınmasına çağrı yaptı. Şiirlerinde Mervân b. Hakem’in Hemmâm b. Kabîsa’yı öldürdüğü Mercirâhit ve onun ardından


cereyan eden Rebeze savaşlarına değinmesi, Ahtal’in kabilesi Tağlib ile Kays arasında meydana gelen savaştan söz etmesi, 65 (684) yılında öldürülen Zübeyrîler’in kahramanlarından Hemmâm b. Kabîsa için mersiye yazması, buna karşılık Mus‘ab b. Zübeyr ile kardeşi Abdullah b. Zübeyr için mersiyelerinin bulunmaması onun 70-72 (689-692) yılları arasında vefat ettiği kanaatini güçlendirmektedir.

Dilciler Temîm b. Übeyy’in garîb, fasih ve sahih kelimeleriyle istişhâdda bulunulan şiirlerine büyük önem vermiştir. Necid, Yemen, Irak ve İran’daki birçok yer adını içermesi bakımından şiirleri aynı zamanda coğrafya sözlüğü yazarları için kaynak teşkil etmiştir. Uzun süre ticaretle meşgul olması ve Yemen krallarıyla ilişki kurması sebebiyle bu yerlerin ticaret merkezlerini bildiği kaydedilir. Methiye yazmamakla birlikte kendisi, kabilesi ve atalarıyla ilgili fahr şiirleri çoktur. Bunlarda cömertlik ve cesaret gibi bedevîlik erdemleriyle şiirdeki ustalığını dile getirmiş, çölü, çölün atmosfer olaylarını, vahşi hayvanları ve kumar oyununda kullanılan oku tasvir etmiş, bu oku tasvirde darbımesel haline gelmiş, beğenilen güzel şeyler için “kıdhu İbn Mukbil” (İbn Mukbil’in oku) denilmiştir (İbn Kuteybe, s. 367-368). Kasideleri içinde yer alan gazellerinde eski konak yerleri ve kalıntılarını, sevgilinin hayalini, kadın güzelliğini dile getirmiştir. Şiirde daha üstün olmasına rağmen hicivde Hz. Ali taraftarı Kays b. Amr en-Necâşî’ye ve A‘ver b. Berrâ’ya yenilmiştir. İbn Reşîķ, Temîm’in dinî ve ahlâkî açıdan hicvi hoş görmeyip ondan kaçındığı için mağlûp duruma düştüğü yorumunu yapmıştır. Kendisini ve kabilesini hicveden Necâşî’yi Hz. Ömer’e şikâyet ettiği, Ömer’in Necâşî’nin şiirini farklı yorumlamasına rağmen şikâyetinde ısrar etmesi yüzünden Hassân b. Sâbit’i hakem tayin ettiği, onun Temîm’i haklı görmesi üzerine Necâşî’yi dilini kesmekle tehdit ettiği veya hapis cezası verdiği kaydedilir (İbn Kuteybe, s. 247-248). Temîm b. Übeyy’in Necâşî’nin kardeşi Hadîc (Hudeyc), hıristiyan Ahtal, Avf b. Mâlik ve Leylâ el-Ahyeliyye ile de hicivleşmeleri vardır. Bunların dışında övgü, savaş tasviri, ihtiyarlık, hikemiyat ve emsale dair bazı parçaları bulunmaktadır. Bir şiirinde Sıffîn Savaşı’ndan söz etmiştir (Dîvân, nşr. İzzet Hasan, s. 345).

İbnü’n-Nedîm, Temîm divanının mevcudiyetini el-Fihrist’inde haber vermiş ve Ebû Amr b. Alâ, Asmaî, Tûsî, İbnü’s-Sikkît, Sükkerî tarafından şiirlerinin derlendiğini, Muhammed b. Muallâ tarafından divanının şerhedildiğini kaydetmiştir. Bu eserlerden hiçbiri zamanımıza ulaşmamıştır. Ancak Yâkūt el-Hamevî’nin MuǾcemü’l-büldân’ında şerhten yararlandığı belirtilir. Temîm b. Übey divanının tek yazma nüshası Çorum Hasan Paşa İl Halk Kütüphanesi’nde kayıtlı olup (nr. 2262) İzzet Hasan tarafından yayımlanmış, Ahmet İhsan Türek de divanı neşretmiştir (bk. bibl.). Mes‘ûd Âmir, İzzet Hasan’ın tahkik ettiği divanda bulunmayan beyitleri “İstidrâk Ǿalâ Dîvâni Temîm b. Übey b. Muķbil” adıyla yayımlamıştır (MMLADm., LXXI/2 [1416/1996], s. 341-349). Benzer bir çalışma Muhammed Ecmel Eyyûb el-Islâhî tarafından yapılmış, bu çalışma Ebû Mahfûz Kerîm el-Ma‘sûmî’nin Buĥûŝ ve tenbîhât adlı kitabında yer almıştır (Beyrut 2001, II, 893-919).

BİBLİYOGRAFYA:

İbn Mukbil, Dîvân (nşr. İzzet Hasan), Dımaşk 1381/1962, s. 23, 76-77, 345 ve tür.yer., ayrıca bk. neşredenin girişi, s. 5-28; İbn Mukbil Divanı, Hayatı, Şahsiyeti ve Şiiri Hakkında Bir Araştırma İle (haz. Ahmet İhsan Türek), Ankara 1967, neşredenin girişi, s. VII-XXXI, 1-40; Cumahî, Fuĥûlü’ş-şuǾarâǿ, I, 118, 143-150, 493, 513; İbn Habîb, el-Muĥabber, s. 326; İbn Kuteybe, eş-ŞiǾr ve’ş-şuǾarâǿ, Beyrut 1964, s. 247-248, 250, 366-368; Ebû Hilâl el-Askerî, Cemheretü’l-emŝâl (nşr. Ahmed Abdüsselâm), Beyrut 1408/1988, II, 102; İbnü’n-Nedîm, el-Fihrist, s. 78, 158; İbn Reşîķ el-Kayrevânî, el-ǾUmde (nşr. Muhammed Karkazân), Dımaşk 1414/1994, I, 518-519; Bekrî, MuǾcem, I, 131; a.mlf., Simŧü’l-leǿâlî fî şerĥi Emâli’l-Ķālî (nşr. Abdülazîz el-Meymenî), Kahire 1354, I, 68; Abdülkādir el-Bağdâdî, Ħizânetü’l-edeb, VII, 282; Ali M. M. Kirîdağ, İbn Muķbil: Ĥayâtühû ve şiǾrüh, Sebhâ 1988, s. 3-61, ayrıca bk. tür.yer.; J. Stetkevych, “A Qasîdah by Ibn Muqbil”, JAL, XXXVII/3 (2006), s. 303-354; Ch. Pellat, “Ibn Muķbil”, EI² Suppl. (İng.), s. 394; J. E. Montgomery, “Ibn Muqbil”, Encyclopedia of Arabic Literature (ed. J. S. Meisami - P. Starkey), London 1998, I, 353; Ali Ebû Zeyd, “Temîm b. Übey b. Muķbîl”, el-MevsûǾatü’l-ǾArabiyye, Dımaşk 2002, VI, 873; Ahmed Ziyâd Mahbek, “İbn Übey Ebû KâǾb Temîm b. Übey b. Muķbil”, Mv.AU, I, 218-221.

Tacettin Uzun