TÂLİBOF

Mirzâ Abdürrahîm Tâlibof Tebrîzî (1834-1911)

İranlı yazar ve şair.

Tebriz’de doğdu. Marangoz olan babası Ebû Tâlib Neccâr’a nisbetle Ebûtâlibzâde, Tâlibzâde ve Rusça terkibe göre Tâlibof lakabıyla anılır. On altı yaşında iken gittiği Tiflis’te eğitim gördükten sonra Dağıstan’ın merkezi Temürhan-Şûra’ya (Buynaksk) yerleşti. Bu arada Kâşân Şeybânîleri’nden Muhammed Ali Han’ın sahibi olduğu müteahhitlik firmasında çalıştı ve bir süre sonra kendi firmasını kurdu. Zamanla küçük bir kütüphane oluşturduğu evi siyaset ve ilim adamlarının toplantı yeri haline geldi. Rusça öğrenen Tâlibof bu sayede yeni bilgiler edindi, öğrendiklerini halk için yazmaya başladı. 1888’de İstanbul’a, 1899’da Tahran’a, oradan hac için Atebât’a ve Hicaz’a gitti. 1901’de Bakü üzerinden Avrupa’ya seyahat etti. 1902’de göz tedavisi için Berlin’e geçti. Özellikle bu seyahatinde modern düşünce ve teknik gelişmeleri yakından tanıma imkânı buldu. Bütün eserlerini elli yaşından sonra kaleme alan Tâlibof’un çalışmaları, modern Batı düşüncesinin İran’a girişini hızlandırdığı gibi güçlü bir İran milliyetçiliğinin doğuşuna katkıda bulunan önemli faktörlerden biri oldu. 1906’da İran Meşrutiyet İnkılâbı’nda onun düşüncelerinin ön plana çıkmasıyla Tebrizli meşrutiyetçiler Tâlibof’u gıyabında Millî Şûrâ Meclisi’ne vekil seçtiler. Seçimlerden sonra kendisinden diğer Azerbaycan temsilcileriyle birlikte Tahran’a gitmesi istendiyse de o bu teklifi kabul etmedi. Bu konuda yorgunluğunu ve göz rahatsızlığını ileri sürdüğü yahut Mesâlikü’l-muĥsinîn adlı kitabından dolayı kendisini tekfir eden meşrutiyet karşıtı Şeyh Fazlullah Nûrî’den çekindiği kaydedilir. Tâlibof Temürhan-Şûra’da vefat etti.

Eserleri. 1. Kitâb-ı Aĥmed (Sefîne-i Ŧâlibî) (I-II, İstanbul 1311-1312; Tahran 1326 hş.). Tâlibof’un en tanınmış eseri olup “sohbet” adı verilen her bölümde bilimsel ve sosyal bir konu işlenmiştir. I. ciltte daha çok tarih ve bilimle ilgili konular, II. ciltte vatan severlik ve İran’ın bayındır hale getirilmesi gibi hususlar ele alınmıştır. Planı Jean Jacques Rousseau’nun Emil adlı eserine benzeyen kitaba adını veren Ahmed hayalî bir kahraman olup müellif eserde kahramanının babası ve mürebbisi rolünü üstlenmiş, onu doğru yola iletmeye çalışmıştır. Bu kahramanın kişiliği yazarın diğer eserlerinde de görülmektedir. 2. Nuħbe-i Sipihrî (İstanbul 1310; Tahran 1322; Tebriz 1327). Hz. Peygamber’in hayatına dairdir. 3. Mesâlikü’l-muĥsinîn (Kahire 1323; Tahran 1347 hş.). Gençlerden oluşan bir topluluğun ilmî amaçlar için Demâvend Kalesi’ne yaptığı hayalî yolculuğun anlatıldığı eserde Sir Humphry Davy’in The Last Days of a Philosopher adlı eseri taklit edilmiştir. 4. Mesâǿilü’l-ĥayât (Tiflis 1324). Kitâb-ı Aĥmed’in III. cildi olarak da kabul edilen eserde siyasî, içtimaî ve dinî konular daha üst düzeyde ve kahramanın olgunluğuna uygun biçimde ele alınmıştır. Burada genç bir mühendis, bilgili ve ileri görüşlü bir kişi olan Ahmed çeşitli meseleleri tahlil ederek okuyucuya yol göstermeye çalışır. Yasal ve sosyal özgürlüklerden söz edilen kitabın sonuna Japonya anayasasının tercümesi eklenmiştir. 5. Îżâĥât der Bâre-yi Âzâdî (Tahran 1324, 1325). İran Meşrutiyet İnkılâbı sırasında yazılmış olup kitapta meşrutiyetin anlamı, Millî Şûrâ Meclisi, meclisin yararları, milletvekillerinin görevleri, halkın kanun ve meclis karşısındaki sorumluluklarından


bahsedilmiştir. 6. Siyâset-i Ŧâlibî. Tâlibof’un bu son eseri ölümünün ardından Mirza Habîb Şîrâzî tarafından yayımlanmıştır (Tahran 1329). Tâlibof’un çevirileri de şunlardır: Risâle-i Fizik (Farsça nesrin sade örneklerinden biri kabul edilir; İstanbul 1311); Pendnâme-yi Mârkûs Kayser-i Rûm (Aslı Yunanca olup Prens Eruzof adlı Rusça çevirisinden tercüme edilmiştir; İstanbul 1312); Risâle-i Heyǿet-i Cedîde (Fransız matematikçisi Camille Flammarion’a ait eserin Rusça tercümesinden çevrilmiştir; İstanbul 1312). Tâlibof’un bunların dışında çeşitli dergi ve gazetelerde birçok makalesi ve şiiri yayımlanmıştır.

BİBLİYOGRAFYA:

Abdul-Hadi Hairi, Shi’ism and Constitutionalism in Iran, Leiden 1977, s. 43-52; Shaul Bakhash, Iran: Monarchy Bureaucracy and Reform under The Qajars: 1858-1896, London 1978, s. 347, 348, 349, 350, 353, 354; Ferîdun Âdemiyyet, Endîşehâ-yı Ŧâlibûf Tebrîzî, Tahran 1363 hş.; Ahmed-i Kesrevî, Târîħ-i Meşrûŧa-i Îrân, Tahran 1370 hş., s. 43-46, 190, 191, 192, 193; Yahyâ Âryânpûr, Ez Śabâ tâ Nîmâ, Tahran 2535 şş., I, 287-304; Mehdî Bâmdâd, Şerĥ-i Ĥâl-i Ricâl-i Îrân, Tahran 1381 hş., II, 262-263; Reşnevzâde, “Ŧâlibûf”, Dânişnâme-i Edeb-i Fârsî (nşr. Hasan Enûşe), Tahran 1382 hş., V, 371-375; Iraj Parsinejad, A History of Literary Criticism in Iran: 1866-1951, Bethasda 2003, s. 121-140; Îrec Efşâr, “Ŧâlibûf”, Yaġmâ, sy. 39, Tahran 1330 hş., s. 214-221; M. Kia, “Nationalism, Modernism and Islam in the Writings of Talibov-i Tabrizi (Iranian Intellectual Mirza Abdul Rahim Talibov-i Tabrizi)”, MES, XXX/2 (1994), s. 201-223; Rızâ Şecerî-yi Kāsım Hayalî, “Tevellüd-i Ŧâlibûf ve Vekâlet-i û ber Pâye-i İsnâd”, Faślnâme-i Gencîne-i İsnâd, sy. 70, Tahran 1387 hş., s. 73-80; Munibur Rahman, “Ŧālibūf”, EI² (İng.), X, 164-165; Dihhudâ, Luġatnâme (Muin), IX, 13459-13462.

Rıza Kurtuluş