SİYÂLKÛTÎ

(السيالكوتي)

Abdülhakîm b. Şemsiddîn Muhammed es-Siyâlkûtî (ö. 1067/1657)

Dil, belâgat, tefsir, kelâm ve mantık alanlarında hâşiyeleriyle tanınan Hindistanlı âlim.

Muhtemelen 988 (1580) yılında Hindistan’ın Pencap eyaletine bağlı Siyâlkût’ta doğdu. Hindî ve Pencâbî nisbeleriyle de anılır. Bazı kaynaklarda Siyâlkût şehri Silkût diye kaydedilmekte ve bu sebeple kendisine Silkûtî denmekteyse de (Leylâ es-Sabbâğ, s. 446; EI² [İng.], IX, 693) daha çok Siyâlkûtî diye şöhret buldu. Hindistan’da Bâbürlü hükümdarları Sultan Cihangir ve Şah Cihan dönemlerinde yaşayan, onların ilgi ve desteklerini gören ve Hanefî mezhebine mensup bulunan Siyâlkûtî, Mevlânâ Kemâleddin Keşmîrî ve İmâm-ı Rabbânî’den ders aldı. Şah Cihan zamanında Hint ulemâsının reisi oldu, Lahor ve Siyâlkût’ta ders verdi (Muhibbî, II, 318-319; Nüveyhiz, I, 258; DMT, IX, 250). Talebeliğinden beri İmâm-ı Rabbânî’yi tanıyan Siyâlkûtî ilerleyen yaşlarında gördüğü bir rüya üzerine ona intisap etti. Kendisinin İmâm-ı Rabbânî hakkında “müceddid-i elf-i sânî” unvanını kullanan ilk kişilerden olduğu ve Rabbânî’nin de ondan övgüyle söz ettiği belirtilir. Hayatının sonuna kadar ilim ve tedrîsle meşgul olan Siyâlkûtî 18 Rebîülevvel 1067 (4 Ocak 1657) tarihinde Siyâlkût’ta vefat etti.

Siyâlkûtî, Fahreddin er-Râzî sonrası dönemde gelişen muhakkikler geleneğinin XVII. yüzyıldaki en önemli temsilcisidir. XV. yüzyıldan itibaren gelişen hâşiye


literatürünün temel özelliği dil, mantık, usul, tefsir, fıkıh ve metafizik alanlarında yazılan ana metinlerin önemli şerhleri üzerinden meselelerin tahkikinin yapılması, ilgili metinlerin mânalarının belirginleştirilmesi, problemlerinin çözülmesi ve bu bağlamda önceki yazarlarca yapılan incelemelerin tartışılması ve eleştirilmesidir. Siyâlkûtî’nin bu hususlardaki başarısı onun önemli ölçüde, Mısır’ı da içine alan ve Osmanlı coğrafyasından Hindistan’a kadar uzanan bölgede XX. yüzyılın başlarına kadar etkinliğini sürdürmesini sağlamıştır. Bu sebeple Siyâlkûtî’nin yazdığı hâşiyeler Osmanlı ulemâsı tarafından okunmuş ve Osmanlılar’ın son döneminde basılmıştır.

Eserleri. 1. Ĥâşiye Ǿalâ Envâri’t-tenzîl ve esrâri’t-teǿvîl (İstanbul 1270; Kahire 1271). 2. Ĥâşiye Ǿalâ Şerĥi’l-Mevâķıf. Siyâlkûtî’nin en meşhur eseri olup önemli ölçüde Hasan Çelebi b. Muhammed Şah el-Fenârî’nin aynı adla anılan eserine reddiye olarak kaleme alınmıştır (İstanbul 1311; Kahire 1325; Kum 1991; Beyrut 1998). 3. Zübdetü’l-efkâr (TaǾlîķāt Ǿalâ Ĥâşiyeti’l-Ħayâlî, Ĥâşiye Ǿalâ Şerĥi ǾAķāǿidi’n-Nesefî li’t-Teftâzânî). Sa‘deddin et-Teftâzânî’nin eserine Ahmed b. Mûsâ el-Hayâlî tarafından yapılan hâşiye üzerine bir hâşiyedir (İstanbul 1235, 1257, 1273, 1285, 1306, 1314). 4. Ĥâşiye Ǿalâ Şerĥi ǾAķāǿidi’l-ǾAđudiyye. Celâleddin ed-Devvânî’nin Îcî’nin el-ǾAķāǿid’ine yazdığı şerhe dair bir hâşiyedir (İstanbul 1306). Esere Gelenbevî ve Şeyhülislâm Hasan Fehmi Efendi birer ta‘likat yazmıştır. 5. Ĥâşiye Ǿalâ Taĥrîri’l-ķavâǾidi’l-manŧıķıyye. Kutbüddin er-Râzî’nin Şerĥu’ş-Şemsiyye’sine Seyyid Şerîf el-Cürcânî’nin yazdığı hâşiye üzerine bir hâşiyedir (İstanbul 1238; Kahire 1327). Ayrıca eserin tasavvurât ve tasdîkāt kısımları Ĥâşiye Ǿale’t-taśavvurât (İstanbul 1259, 1276, 1288, 1304, 1320) ve Ĥâşiye Ǿale’t-taśdîķāt (İstanbul 1269, 1321) adıyla basılmıştır. 6. Ĥâşiye Ǿalâ Ĥâşiyeti ǾAbdilġafûr Ǿale’l-Fevâǿidi’ż-Żiyâǿiyye (Taĥrîru Ĥâşiyeti ǾAbdilġafûr). Molla Câmî’nin İbnü’l-Hâcib’e ait el-Kâfiye şerhine Abdülgafûr-i Lârî tarafından yazılan hâşiyeye dair bir hâşiyedir (Bulak 1256; İstanbul 1307). 7. Ĥâşiye Ǿale’l-Muŧavvel. Teftâzânî’nin eseri üzerine yazdığı hâşiyedir (İstanbul 1227, 1241, 1266, 1311). 8. et-Taśrîĥ bi-ġavâmiżi’t-Telvîĥ. Ĥâşiye Ǿale’l-muķaddimeti’l-erbaǾa adıyla basılmıştır (İstanbul 1283). 9. er-Risâletü’l-Ħâķāniyye fî taĥķīķi mebĥaŝi’l-Ǿilm. Siyâlkûtî’nin Şah Cihan adına telif ettiği, Allah’ın ilim sıfatını konu edinen risâlesinin hem bu adla (Süleymaniye Ktp., Esad Efendi, nr. 1188; Köprülü Ktp., Mehmed Âsım Bey, nr. 720), hem de Risâle fî Ǿilmi’llâhi teǾâlâ (Süleymaniye Ktp., Kasidecizâde Süleyman Sırrı, nr. 671) ve Risâle fî taĥkīķi’l-Ǿilmi’l-ilâhî (Süleymaniye Ktp., Çelebi Abdullah Efendi, nr. 392) adıyla kayıtlı nüshaları bulunmaktadır. Kehhâle bu eserin ed-Dürretü’s-seniyye adıyla da tanındığını belirtir (MuǾcemü’l-müǿellifîn, II, 60). 10. Ĥâşiye Ǿalâ Şerĥi Ĥüsâm el-Kâtî. Hüsâmeddin Hasan el-Kâtî’nin Îsâġūcî şerhi üzerine yapılmış bir hâşiyedir (Süleymaniye Ktp., Kılıç Ali Paşa, nr. 645). 11. Ĥâşiye Ǿalâ Şerĥi’l-Hidâye. Mergīnânî’nin eserine yazılan bir şerh üzerine hâşiyedir (Antalya Tekeli İlçe Halk Ktp., nr. 854). 12. el-Fevâǿidü’l-Ǿâliye ve’l-ferâǿidü’l-ġāliye (Balıkesir İl Halk Ktp., nr. 608).

Kaynaklarda Siyâlkûtî’ye şu eserler de nisbet edilmektedir: Ĥâşiye Ǿalâ Tefsîri’l-Keşşâf, Ĥâşiye Ǿalâ Taśrîfi’l-Ǿİzzî, Ĥâşiye Ǿalâ Şerĥi Ĥikmeti’l-Ǿayn, Ĥâşiye Ǿale’l-Meybüdî, Şerĥu’l-Miftâĥ li’s-Sekkâkî, Ĥâşiyetü Merâĥi’l-ervâĥ, İŝbâtü’l-imâme, el-Ķavlü’l-muĥîŧ, Ĥâşiye Ǿalâ Ĥâşiyeti’s-Seyyid Ǿalâ MeŧâliǾi’l-enžâr, Ĥâşiye Ǿalâ Ĥâşiyeti ǾAbdilġafûr el-Lârî Ǿale’l-ǾAvâmili’l-Cürcâniyye (Zubaid Ahmad, s. 148; Abdullah Muhammed el-Habeşî, I, 329, 596, 628, 673; II, 847, 1118, 1179, 1243, 1426; III, 1734, 2077, 2089; MuǾcemü’l-maħŧûŧât, II, 703; DMT, IX, 250-251). Siyâlkûtî’nin ayrıca, Teftâzânî’nin Kazvînî’ye ait Telħîśu’l-Miftâĥi’l-Ǿulûm üzerine kaleme aldığı el-Muŧavvel isimli şerhin bir muhtasarını yaptığı belirtilmektedir (Leylâ es-Sabbâğ, s. 446).

BİBLİYOGRAFYA:

Keşfü’ž-žunûn, II, 1148, 1894; Muhibbî, Ħulâśatü’l-eŝer, II, 318-319; Brockelmann, GAL, II, 550; Suppl., II, 613-614; Îżâĥu’l-meknûn, I, 140, 457; Rahmân Ali, Teźkire-i ǾUlemâ-i Hind (trc. M. Eyyûb Kādirî), Karaçi 1961, s. 280-281; Hacı Muhammed Fazlullah, ǾUmdetü’l-maķāmât, Lahor, ts., s. 160-161; Zubaid Ahmad, The Contribution of Indo-Pakistan to Arabic Literature, Lahor 1968, s. 36, 109, 112-113, 130, 148, 154, 201, 210, 278, 282, 323, 376, 400, 402, 459; Nüveyhiz, MuǾcemü’l-müfessirîn, I, 258; Ziriklî, el-AǾlâm (Fethullah), III, 283; Leylâ es-Sabbâğ, Min AǾlâmi’l-fikri’l-ǾArabî fi’l-Ǿaśri’l-ǾOŝmâniyyi’l-evvel, Dımaşk 1406/1986, s. 446-447; Cezzâr, Medâħilü’l-müǿellifîn, II, 734-735; Ömer Rızâ Kehhâle, MuǾcemü’l-müǿellifîn, Beyrut 1414/1993, II, 60; Sâlihiyye, el-MuǾcemü’ş-şâmil, III, 232-235; Abdullah Muhammed el-Habeşî, CâmiǾu’ş-şürûĥ ve’l-ĥavâşî, Ebûzabî 1425/2004, I, 329, 596, 628, 673; II, 847, 1118, 1179, 1243, 1426; III, 1734, 2077, 2089; MuǾcemü’l-maħŧûŧâti’l-mevcûde fî mektebâti İstânbûl ve Ânâŧûlî (haz. Ali Rıza Karabulut), [baskı yeri ve tarihi yok], II, 703; “Siyālkūtī”, EI² (İng.), IX, 693; el-Ķāmûsü’l-İslâmî, III, 581; Ferîde Hüccetî, “Siyâlkûtî”, DMT, IX, 250-251.

Mustafa Akçay