SİMKEŞZÂDE FEYZÎ

(ö. 1102/1690)

Divan şairi.

1036’da (1626-27) İstanbul’da doğdu. Adı Hasan, babasının adı Mehmed’dir. Beyazıt’taki Simkeşhâne’de gümüş ve altın tel çeken bir zanaatkâr ailesine mensup olduğu için Simkeşzâde künyesini almıştır. Gençken şiir yazmaya başladığı, ilk mahlası “Sîmî”yi dedesinin simkeşbaşı olması dolayısıyla Şeyhülislâm Zekeriyyâzâde Yahyâ’nın verdiği bilinmektedir. On sekiz yaşına geldiğinde Halvetî şeyhlerinden Abdülahad Nûri’ye (Sivâsî) intisap edince şeyhi ona “Feyzî” mahlasını verdi. Fâzıl Molla Çelebi, Bıçakçı Mehmed Efendi, dersiâm Sâlih Efendi gibi hocalardan ilim tahsil edip icâzet aldı. Nakîbüleşraf Kudsîzâde Şeyh Mehmed Efendi’nin yanında muîdlik yaptıktan bir müddet sonra 40 akçe maaşla müderrisliğe başladı. Ayrıca Halvetî ve Nakşibendî şeyhlerinden Kudsîzâde ve Bosnevî Şeyh Osman Efendi ile Yenikapı Mevlevîhânesi şeyhi el-Hâc Ahmed Dede’den icâzet aldı. Halvetîliğin İstanbul’da gelişmesinde ve kollarının açılmasında önemli rolü olan Simkeşzâde, İstanbul’da sırasıyla Seyyid Yâkub Efendi yerine Topkapı dışındaki Takyeci İbrâhim Ağa Camii’ne cuma şeyhi, 1079’da (1668-69) Kılıç Ali Paşa Camii’ne pazar vâizi ve nihayet 1086’da da (1675) Emîr Buhârî Tekkesi’ne şeyh oldu. İstanbul’da 2 Safer 1102 (5 Kasım 1690) tarihinde vefat etti. Emîr Buhârî Tekkesi civarındaki mezar taşında Rüşdî Ahmed Efendi’nin düşürdüğü vefat tarihi kayıtlıdır. Oğlu, Vekāyiu’l-fuzalâ sahibi Şeyhî Mehmed Efendi’dir. Divanında hem beşerî hem tasavvufî aşka yer veren Simkeşzâde’nin şiirlerinde kullandığı dil sade ve samimidir. Tasavvufî neşveyi ön planda


tuttuğu şiirlerinde didaktik bir söyleyiş hâkim olup şairliği tasavvufî kimliğinin gerisinde kalmıştır.

Eserleri. 1. Divan. Külliyat halindeki tek nüshası İstanbul Üniversitesi Kütüphanesi’nde kayıtlıdır (TY, nr. 428). Üzerinde Ali Osman Coşkun’un bir doktora tezi hazırladığı (bk. bibl.) divanda üçü na‘t olmak üzere yirmi beş kaside, dört terkibibend, bir müsemmen, dört müseddes ile Bâkî, Riyâzî, Nev‘î gibi şairlerin gazellerine yapılmış yirmi yedi tesdîs, Şeyh Abdülahad Nûri, Meŝnevî şârihi Sarı Abdullah Efendi, İsmetî, Riyâzî gibi şairlerin gazellerine tahmîsler, 355 gazel, yirmi dört kıta, on yedi rubâî ve yirmi bir beyit (müfred) mevcuttur. 2. Gamze vü Dil. Klasik mesnevi tertibindeki eser dinî tasavvufî ve ahlâkî mahiyette olup külliyatın 1b-51b varakları arasında yer almaktadır. Toplam 2220 beyit olan mesnevi 1065 (1654-55) yılında yazılmış ve IV. Mehmed’e sunulmuştur. Eser baştan sona Halvetî tarikatının âdâbını aktardığından bu tarikat için önemli bir kaynak durumundadır. 3. Mi‘râcnâme-i Resûl-i Ekrem. 196 beyitten ibaret olup 1059’da (1649) kaleme alınan eser külliyatın 52b-57a varakları arasında mevcuttur. 4. Cevabnâme-i Mevlânâ-yı Mukaddis. Külliyatın 57b-61a varakları arasında bulunan 161 beyitlik bu mesnevi Şeyh Abdülahad Nûri’nin cuma şeyhi sıfatıyla yapmış olduğu bir vaazın özeti niteliğindedir.

BİBLİYOGRAFYA:

Uşşâkīzâde İbrâhim, Zeyl-i Şekāik (nşr. H. J. Kissling), Wiesbaden 1965, vr. 326b; a.mlf., Zeyl-i Zeylü’ş-Şekāik, Süleymaniye Ktp., Hafîd Efendi, nr. 242, vr. 326b; Mustafa Safâyî Efendi, Tezkire, Süleymaniye Ktp., Esad Efendi, nr. 2549, vr. 213a; Belîğ, Nuhbetü’l-âsâr, s. 430; Şeyhî, Vekāyiu’l-fuzalâ, II, 37-42; Sâlim, Tezkire, İstanbul 1315, s. 559; Sicill-i Osmânî, III, 202; Osmanlı Müellifleri, I, 139; Tomar-Melâmîlik, s. 117; Babinger (Üçok), s. 292; Ali Osman Coşkun, Simkeşzâde Feyzî’nin Divanı: İnceleme-Metin-İndeks (doktora tezi, 1990), Gazi Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü; a.mlf., Simkeşzâde Feyzî’nin Mesnevîleri (İnceleme-Metin-Sözlük), Samsun 1997; a.mlf., “Simkeşzâde Feyzî”, Ondokuz Mayıs Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi, sy. 5, Samsun 1990, s. 33-39.

Ali Osman Coşkun