SEHÂVÎ, Alemüddin

(علم الدين السخاوي)

Ebü’l-Hasen Alemüddîn Alî b. Muhammed b. Abdissamed es-Sehâvî (ö. 643/1245)

Kıraat ve tefsir âlimi.

558 (1163) veya 559 yılında Aşağı Mısır’ın Garbiye bölgesindeki Sehâ beldesinde doğdu. Hemdânî nisbesiyle de anılmıştır. 572’de (1176-77) İskenderiye’ye gitti. Burada Ebû Tâhir es-Silefî ve Ebû Tâhir İsmâil b. Mekkî b. İsmâil el-İskenderânî’den hadis dinledi. Daha sonra Kahire’ye geçerek o tarihlerde Mısır’a gelen Kāsım b. Firrûh eş-Şâtıbî’den kıraat tahsil etti; uzun müddet talebesi olduğu bu zattan nahiv ve dil konularında faydalandı; kendisinden meşhur kasidesi Ĥırzü’l-emânî ve vechü’t-tehânî’yi okudu. Ayrıca Ebü’l-Cüyûş Asâkir b. Ali, Ebü’l-Cûd Gıyâs b. Fâris b. Mekkî, Ebü’l-Kāsım Hibetullah b. Ali el-Bûsîrî, İsmâil b. Sâlih b. Yâsîn gibi âlimlerden istifade etti. Uzun süre Karâfe’de bir mescidde imamlık yaptı.

Çocuklarını okuttuğu Emîr İmâdüddin Dâvûd b. Mûsek’le birlikte Dımaşk’a gitti ve buraya yerleşti. Ebü’l-Yümn el-Kindî’den kıraat, edebiyat ve diğer konularda faydalandı. Kur’an ilimleri konusunda büyük bir şöhrete sahip olan Sehâvî, Zehebî’nin değerlendirmesine göre aynı zamanda Arapça’ya hâkim olup fetva veren bir fakihti. Kıraat ilminde, kıraat ihtilâflarının illetlerinde ve tefsirde üstün başarıya sahipti (AǾlâmü’n-nübelâǿ, XXIII, 123). Dımaşk Camii’nde ve kendi adına inşa edilen Türbetü’s-Sâlihiyye’de kırk küsur yıl talebe yetiştirdi. İbn Hallikân, Sehâvî’yi Dımaşk’ta gördüğünü, kendisinden kıraat okumak isteyenlerin büyük kalabalıklar oluşturduğunu ve sıra beklediklerini belirtir. Onun iki veya daha çok talebeye bir sûreyi birlikte okumaya cevaz verdiğini kaydeden Zehebî, İbn Hallikân’ın zikrettiği bu uygulamayı da hatırlattıktan sonra Sehâvî’den başkasının böyle bir şey yaptığına dair bilgisinin olmadığını söylemiş, bu şekilde doğru bir öğrenmenin mümkün olamayacağına dikkat çekerek bunun sünnete de aykırı olduğunu ifade etmiştir (a.g.e., XXIII, 124; Târîħu’l-İslâm, s. 195). Sehâvî’nin vefatından sonra Türbetü’s-Sâlihiyye’de onun yerini alan Şemseddin Ebü’l-Feth Muhammed b. Ali el-Ensârî, Abdüsselâm ez-Zevâvî, Reşîdüddin Ebû Bekir b. Ebü’d-Dür, Cemâleddin İbrâhim b. Dâvûd el-Fâzılî, Nizâmeddin Muhammed b. Abdülkerîm et-Tebrîzî ve daha pek çok şahsiyet kendisinden kıraat ilminde istifade etti. Önde gelen talebelerinden Ebû Şâme el-Makdisî kendisinden kıraat, tefsir ve Arap dili alanlarında faydalandı. Zeynüddin el-Fârukī, Cemâl Abdülvâhid b. Kesîr, Muhammed b. Kaymaz ed-Dakīkī, Şerefeddin el-Fezârî, İsmâil b. Mektûm, Sehâvî’den rivayette bulunanlardan bazılarıdır. Sehâvî önceleri Mâlikî fıkhı ile meşgul olduysa da daha sonra Şâfiî mezhebine geçti ve fetvalarını bu mezhebe göre verdi. Dımaşk Camii’nde ve Türbetü’s-Sâlihiyye’de talebe yetiştirmesi yanında telif çalışmalarıyla meşgul oldu. Dindar ve mütevazi kişiliği, güzel hitabeti ve takrirleriyle talebelerin ve halkın saygı ve sevgisini kazanan Sehâvî, Ebû Şâme’nin düştüğü nota göre 12 Cemâziyelâhir 643’te (4 Kasım 1245) Türbetü’s-Sâlihiyye’deki evinde vefat etti ve Cebelikāsiyûn’a defnedildi.

Eserleri. A) Kur’an İlimleri. 1. el-Vesîle ilâ keşfi’l-ǾAķīle. Kāsım b. Fîrruh eş-Şâtıbî’nin resmü’l-mesâhif konusundaki ǾAķīletü etrâbi’l-ķaśâǿid fî esne’l-maķāśıd adlı 298 beyitlik manzumesine dair yapılmış ilk şerhtir. Üzerinde Muhammed el-İdrîsî et-Tâhirî’nin yüksek lisans çalışması yaptığı eser (1411/1991, Câmiatü Muhammed el-hâmis [Rabat]) daha sonra adı geçenin tahkikiyle yayımlanmıştır (Riyad 1424/2002). 2. Fetĥu’l-vaśîd fî şerĥi’l-Ķaśîd. Bu eserin de Kāsım b. Fîrruh eş-Şâtıbî’nin Ĥırzü’l-emânî ve vechü’t-tehânî adlı kasidesi hakkında yazılan ilk şerh olduğu belirtilmiş ve Şâtıbî’nin bu şerhle üne kavuştuğu ifade edilmiştir (İbnü’l-Cezerî, I, 570). Muhammed el-İdrîsî et-Tâhirî eserle ilgili bir doktora çalışması yapmış (1421/2000, Câmiatü Muhammed el-hâmis [Rabat]), ardından onu tahkik ederek yayımlamıştır (Riyad 1423/2002). 3. Cemâlü’l-ķurrâǿ ve kemâlü’l-iķrâǿ. Bazı kaynaklarda Tâcü’l-ķurrâǿ adıyla zikredilmekte olup Kur’an’ın nüzûlü, i‘câzı ve faziletleri, şâz kıraatler, nâsih-mensuh, kıraat imamları, bazı tecvid ve kıraat meseleleri gibi konuların ele alındığı eser Ali Hüseyin el-Bevvâb (Kahire 1408/1987) ve Abdülkerîm ez-Zübeydî (Beyrut 1413/1993) tarafından neşredilmiştir. 4. Hidâyetü’l-mürtâb ve ġāyetü’l-ĥuffâž ve’ŧ-ŧullâb fî tebyîni müteşâbihi’l-kitâb. Kur’ân-ı Kerîm’de lafzî benzerliği olan kelimelerin alfabetik sıraya göre ele alındığı 431 beyitlik bir eserdir (Kahire, ts.; İstanbul 1306). Manzume Abdülkādir el-Hatîb el-Hasenî’nin tahkikiyle de basılmıştır (Beyrut 1414/ 1994). 5. Tefsîrü’l-Ķurǿân. Kaynaklarda Sehâvî’nin tefsirini Kehf sûresine kadar


yazabildiği belirtilmektedir. İbnü’l-Cezerî’nin, “Onu inceleyen bu zatın değerini anlamış olur, zira onda diğer tefsirlerde bulunmayan nükteler ve incelikler vardır” sözleriyle değerlendirdiği eserin (Ġāyetü’n-Nihâye, I, 570) bir nüshasının Hizânetü’t-Teymûriyye’de bulunduğu (nr. 159) belirtiliyorsa da bu nüshanın mikrofilmi üzerinde inceleme yapan Muhammed el-İdrîsî -ilk sayfasında Alemüddin Ebü’l-Hasan Ali b. Muhammed es-Sehâvî’ye ait olduğu kaydedilmekle birlikte- onun Sehâvî’ye nisbetinin doğru olmadığını, zira iki cilt halindeki eserin tam bir tefsir olduğunu, ayrıca Ebû Şâme el-Makdisî’nin bu eserden yaptığı bazı alıntıların onda yer almadığını belirtmektedir (Sehâvî, Fetĥu’l-vaśîd, neşredenin girişi, I, 72-75; ayrıca bk. Ebû Şâme, eź-Źeyl Ǿale’r-Ravżateyn, s. 175; Kitâbü’r-Ravżateyn, III, 395). Beyazıt Devlet Kütüphanesi nüshasında (Veliyyüddin Efendi, nr. 166) Tayyar Altıkulaç tarafından yapılan incelemede ilk yaprağında Tefsîrü’s-Seħâvî el-CâmiǾ beyne’t-tefsîr ve’l-ķırâǿât ibaresi yazılı bulunan ve baş tarafından muhtemelen bir yaprağı eksik olan nüshanın Kur’an’ın tamamını ihtiva ettiği görülmüştür (ayrıca bk. Mollaibrahimoğlu, s. 665-667). Bu durumda eserin Sehâvî’ye nisbetinin doğru olmadığı düşünülebilirse de tefsir niteliğindeki açıklamaların çok sınırlı, Sehâvî’nin asıl ihtisas alanı olan kıraat meselelerinin daha geniş biçimde ele alındığı dikkate alındığında bu nüshanın Sehâvî’ye ait başka bir çalışma olması ihtimal dahilindedir. 6. el-İfśâĥ ve ġāyetü’l-işrâĥ fi’l-ķırâǿâti’s-sebǾ. Üzerinde adı bu şekilde yazılı olmakla birlikte yapılan inceleme sonunda eserin vukūfü’l-Kur’ân’la ilgili bir çalışma olduğu görülmüştür. Kur’an okumanın fazileti, Kur’an’da i‘rab konusunun önemi, lahin meseleleri gibi konularla başlayan eserde daha sonra vakıfla ilgili meseleler incelenmiş, ardından Fâtiha sûresinden Kur’an’ın sonuna kadar vakfedilmesi gereken yerler gösterilmiştir (Topkapı Sarayı Müzesi Ktp., III. Ahmed, nr. 166). 7. ǾUmdetü’l-müfîd ve Ǿuddetü’l-mücîd fî maǾrifeti’t-tecvîd. Altmış dört beyitlik bir kaside olup Mûsâ b. Ubeydullah el-Hâkānî’nin tecvide dair kasidesiyle birlikte Ebû Âsım Abdülazîz b. Abdülfettâh’ın tahkikiyle basıldığı gibi müellifin Cemâlü’l-ķurrâǿ ve kemâlü’l-iķrâǿ adlı kitabı içinde de yer almaktadır (Fetĥu’l-vaśîd, neşredenin girişi, I, 78). Bizzat Sehâvî, ayrıca Ebü’l-Fidâ Cemâleddin İsmâil b. Muhammed el-Fukkāî ve İbn Ümmü Kāsım diye meşhur olan Bedreddin Hasan b. Kāsım el-Murâdî tarafından şerhedilen eserin Murâdî’ye ait şerhini Ali Hüseyin el-Bevvâb yayımlamış olup (Zerkā 1987) Fukkāî’ye ait şerhin bir nüshası Nuruosmaniye Kütüphanesi’nde mevcuttur (nr. 75, vr. 383-387). 8. Tuĥfetü’l-ķurrâǿ fî şerĥi ǾUmdeti’l-müfîd (el-Müfîd fî şerĥi ǾUmdeti’l-mücîd fi’n-nažmi ve’t-tecvîd). Bir nüshası Berlin Kütüphanesi’nde (nr. 4709) kayıtlıdır (diğer nüshaları için bk. el-Fihrisü’ş-şâmil, III, 732-733). 9. Risâle fî Ǿulûmi’l-Ķurǿân. Kaynaklarda zikredilmeyen risâlenin bir nüshası Şam’da Dârü’l-kütübi’z-Zâhiriyye’dedir (nr. 7659, Mecâmî‘ / Tefsir ve ulûmü’l-Kur’ân). 10. Manžûme žâǿiyye fi’l-farķi beyne’z-žâǿi ve’đ-đâd. Yine kaynaklarda adı geçmeyen bu eserin iki nüshası Hizânetü’t-Teymûriyye’de kayıtlıdır (nr. 176, 365). 11. Manžûme fî aĥźâbi’l-Ķurǿân. 12. et-Tebśıra fî śıfâti’l-ĥurûf ve aĥkâmi’l-med. Bir nüshasının Haydarâbâd’da Âsafiye (Âsaf) Kütüphanesi’nde bulunduğu belirtilmiştir (Brockelmann, GAL Suppl., I, 728). 13. Şerĥu Ķaśîdeti’ş-Şâŧıbî fî žâǿâti’l-Ķurǿân. Bir nüshası Medine’de el-Câmiatü’l-İslâmiyye Kütüphanesi’nde bir mecmuanın içinde (nr. 3916/2) bulunmaktadır. 14. Minhâcü’t-tevfîķ ilâ maǾrifeti’t-tecvîd ve’t-taĥķīķ. Salâh Mehdî Abbas tarafından el-Mevrid dergisinde neşredilmiştir (bk. bibl.).

B) Hadis ve Siyer. 1. Ürcûze fî sîreti’n-nebiyyi śallallāhu Ǿaleyhi ve sellem. 770 beyitten meydana gelen eserin bir nüshası Berlin Kütüphanesi’ndedir (nr. 9576). 2. el-Cevâhirü’l-mükellele fi’l-aħbâri’l-müselsele. 3. el-Ķaśâǿidü’s-sebǾ fi’l-medâǿiĥi’n-nebeviyye (fî medĥi seyyidi’l-ħalķ). Bir nüshasının Berlin Kütüphanesi’nde bulunduğu (nr. 7752) kaydedilen eser Ebû Şâme tarafından Şerĥu’l-Ķaśâǿidi’n-nebeviyye adıyla şerhedilmiştir (Brockelmann, GAL, I, 387, 523). 4. Şerĥu Meśâbîĥi’s-sünne. Ferrâ el-Begavî’ye ait eserin şerhidir (el-Fihrisü’ş-şâmil: el-Ĥadîŝ, II, 1013).

C) Fıkıh. 1. Tuĥfetü’l-fürrâd ve ŧurfetü tehźîbi’l-mürtâd. Miras konularının ele alındığı 330 beyitlik kasidenin bir nüshası Berlin Kütüphanesi’nde bulunmaktadır (nr. 4709/1). Ürcûze fi’l-ferâǿid adıyla Sehâvî’ye nisbet edilen eserin de aynı kaside olduğu tahmin edilmektedir. 2. Tuĥfetü’n-nâsik fî maǾrifeti’l-menâsik. Keşfü’ž-žunûn’da (II, 1830) el-Menâsik ve Hediyyetü’l-Ǿârifîn’de (I, 708-709) Menâsikü’l-ĥac adıyla kaydedilen ve dört cilt olduğu belirtilen eserin günümüze ulaşıp ulaşmadığı bilinmemektedir.

D) Dil. 1. Sifrü’s-saǾâde ve sefîrü’l-ifâde. Arapça’daki değişik isim kalıpları için örnek olarak zikredilen isimlerin yapısı,


etimoloji ve anlamlarının açıklandığı lugat ve sarf ağırlıklı bir eser olup I. cildinde Kitâbü Sîbeveyhi’de “ebniye” (kalıplar) adıyla geçen ve Cermî, Ebû Hâtim es-Sicistânî, Sa‘leb, Ebû Bekir ez-Zübeydî ve Ebü’l-Alâ el-Maarrî gibi âlimler tarafından yazılan eserlerde açıklanan bu tür isimler alfabetik olarak ele alınmış, müellifin ilâveleriyle birlikte 830’dan çok kalıp ve isim izah edilmiştir. Eserin II. cildinde eski dil ve edebiyat âlimleri arasında geçen bazı filolojik tartışmalara, sarf ve nahiv meselelerine, i‘rabı ve anlamı güç bazı beyitlerin izahına, kafiye ilmine dair konulara, sonda da Sehâvî’nin Źâtü’l-ĥulel ve mehâtü’l-kilel adını verdiği 243 beyitlik kasidesinin açıklamasına yer verilmiştir. Sehâvî’nin Zemahşerî’ye ait el-Mufaśśal adlı eseri iki defa şerhettiği, bunlardan birinin el-Mufađđal (aş. bk.), diğerinin Sifrü’s-saǾâde ve sefîrü’l-ifâde olduğu kaydedilmişse de (Keşfü’ž-žunûn, II, 1775) her iki eserle ilgili inceleme sonunda bunun doğru olmadığı görülmüştür. Üzerinde Ahmed Abdülmecîd Herîdî’nin doktora çalışması yaptığı eseri (1978, Câmiatü’l-Kahire külliyyetü’l-âdâb) Muhammed Ahmed ed-Dâlî bir fihrist cildiyle birlikte üç cilt halinde neşretmiştir (Dımaşk 1403/1983). 2. el-Mufađđal fî şerĥi’l-Mufaśśal. Zemahşerî’ye ait kitabın şerhi olup Abdülkerîm Cevâd Kâzım eserin birinci ve ikinci cüzünü doktora tezi olarak tahkik etmiş (1399/ 1979, Câmiatü’l-Ezher külliyyetü’l-lugati’l-Arabiyye), altıncı kısmında yer alan “Bâbü’l-ĥurûf” Yûsuf el-Haşekî tarafından el-Mufađđal fî şerĥi’l-Mufaśśal (Bâbü’l-ĥurûf) adıyla yayımlanmıştır (Amman 2002; el-Mufađđal’ın nüshaları için bk. neşredenin girişi, s. 18-19). 3. Manžûme fî elġāz luġaviyye (Tunus Dârü’l-kütübi’l-vataniyye, nr. 1571). 4. Münîrü’d-deyâcî ve dürrü’t-tenâcî ve fevzü’l-meĥâcî bi-ĥavżi’l-eĥâcî. Zemahşerî’nin el-Muĥâccât ve mütemmimü mehâmmi erbâbi’l-ĥâcât fi’l-eĥâcî ve’l-üġlûŧât adlı eserinin şerhi olup bir nüshası Cidde’de Muhammed Sürûr es-Sabbân’ın özel kütüphanesinde bulunmaktadır (Ziriklî, IV, 333). Eser üzerinde Selâme Abdülkādir el-Merâkī doktora çalışması yapmıştır (1406/1986, Mekke Câmiatü Ümmi’l-kurâ külliyyetü’l-lugati’l-Arabiyye).

E) Diğer Eserleri. 1. İcâzetü’s-Seħâvî. Sehâvî’nin Halife Müstansır-Billâh’a yazdığı icâzetnâmeye dair bir manzumedir (Hizânetü’t-Teymûriyye, nr. 816). 2. Tenvîru’ž-žalem fi’l-cûdi ve’l-kerem (Keşfü’ž-žunûn, I, 501). 3. ǾArûsü’s-semer fî menâzili’l-ķamer. 4. el-Ķaśîdetü’n-nâśıre li-meźhebi’l-eşâǾire. 5. el-Kevkebü’l-vaķķād fi’l-iǾtiķād. Manzum olan eseri Süyûtî el-İķtiśâd fî şerĥi’l-Kevkebi’l-vaķķād adıyla şerhetmiş, bu şerhin bir nüshasının Dârü’l-kütübi’l-Mısriyye’de (Mecâmi‘, nr. 1181), diğer iki nüshasının Timbüktü’de Merkezü Ahmed Bâbâ li’t-tevsîk ve’l-buhûsi’t-târîhiyye’de (nr. 1082, 1850) bulunduğu kaydedilmiştir. 6. Muĥâđaratü’l-Ǿulemâǿ ve muĥâveretü’l-fühemâǿ. Müellifin, Kâmil b. Selâhaddin’in veziri Safiyyüddin Abdullah b. Ali’nin Dımaşk’tan Mısır’a gidişi vesilesiyle onun methine dair kaleme aldığı hutbelerden meydana gelen yedi varaklık bir eser olup Princeton Üniversitesi’ndeki yazmasından (Mecmûatü Hârit) çekilmiş bir nüshası Ürdün Üniversitesi’ne bağlı Merkezü’l-vesâik ve’l-mahtûtât’ta bulunmaktadır. 7. el-Müfâħare beyne Dımaşķ ve’l-Ķāhire. Sehâvî’nin Mısır’dan Dımaşk’a geldikten sonra Mısır’daki dostlarıyla nesir ve nazım halinde yaptığı yazışmaların yer aldığı eserde önce vatan hasretiyle Dımaşk zemmedilmiş, yeni vatana alışıldıktan sonra buranın faziletine dair ifadeler kullanılmıştır (Ebû Şâme, Kitâbü’r-Ravżateyn, III, 218).

Kaynaklarda Sehâvî’ye Merâtibü’l-uśûl ve ġarâǿibü’l-fuśûl, Minhâcü’t-tevfîķ ilâ maǾrifeti’t-tecvîd ve’t-taĥķīķ (el-Mevrid içinde Salâh Mehdî Abbas tarafından yayımlanmıştır, bk. bibl.), Neŝrü’d-dürer fî źikri’l-âyâti ve’s-süver, Menâzilü’l-iclâl ve’t-taǾžîm fî feżâǿili’l-Ķurǿâni’l-kerîm gibi risâleler nisbet edilmişse de bunlar onun Cemâlü’l-ķurrâǿ ve kemâlü’l-iķrâǿ adlı kitabının içinde yer almaktadır. el-Ķaśâǿidü’s-sebǾ fi’l-medâǿiĥi’n-nebeviyye adlı eserindeki kasideler de bazı kaynaklarda ayrı adlarla (VedâǾü’z-zâǿir li’n-nebiyyi’ŧ-ŧâhir, Źâtü’l-uśûl ve’l-ķabûl fî mefâħiri’r-Resûl ...) zikredilmiştir (Sehâvî’nin eserleri için ayrıca bk. Sehâvî, Fetĥu’l-vaśîd fî şerĥi’l-Ķaśîd, neşredenin girişi, I, 70-91; Keşfü’ž-žunûn, I, 501, 617; II, 1171-1172, 1830; Hediyyetü’l-Ǿârifîn, I, 708-709; Brockelmann, GAL, I, 522-523; Suppl., I, 550, 727-728; el-Fihrisü’ş-şâmil: ǾUlûmü’l-Ķurǿân maħŧûŧâtü’t-tecvîd, I, 88-98, 130, 133; III, 732-733; el-Fihrisü’ş-şâmil: el-Ĥadîŝ, II, 1013).

BİBLİYOGRAFYA:

Alemüddin es-Sehâvî, el-Mufađđal fî şerĥi’l-Mufaśśal: Bâbü’l-ĥurûf (nşr. Yûsuf el-Haşekî), Amman 2002, neşredenin girişi, s. 18-19; a.mlf., Fetĥu’l-vaśîd fî şerĥi’l-Ķaśîd (nşr. Muhammed el-İdrîsî et-Tâhirî), Riyad 1423/2002, neşredenin girişi, I, 70-91; a.mlf., el-Vesîle ilâ keşfi’l-ǾAķīle (nşr. Muhammed el-İdrîsî et-Tâhirî), Riyad 1424/ 2003, neşredenin girişi, s. 23-33; a.mlf., Minhâcü’t-tevfîķ ilâ maǾrifeti’t-tecvîd ve’t-taĥķīķ (nşr. Salâh Mehdî Abbas, el-Mevrid, XVII/4 [Bağdad 1409/1988] içinde), s. 323-362; Yâkūt, MuǾcemü’l-üdebâǿ, XV, 65-66; Ebû Şâme, eź-Źeyl Ǿale’r-Ravżateyn, s. 175, 177, 179; a.mlf., Kitâbü’r-Ravżateyn (nşr. İbrâhim ez-Zeybek), Beyrut 1418/ 1997, III, 218, 395; İbn Hallikân, Vefeyât (Abdülhamîd), III, 27-28; Zehebî, AǾlâmü’n-nübelâǿ, XXIII, 122-124; a.mlf., Târîħu’l-İslâm: sene 641-650, s. 192-196; İbnü’l-Cezerî, Ġāyetü’n-Nihâye, I, 568-571; Ahmed b. Muhammed el-Kastallânî, Leŧâǿifü’l-işârât (nşr. Âmir Seyyid Osman - Abdüssabûr Şâhin), Kahire 1392/1972, I, 89; Keşfü’ž-žunûn, I, 501, 617; II, 1171-1172, 1775, 1830; Brockelmann, GAL, I, 387, 522-523; Suppl., I, 550, 727-728; Hediyyetü’l-Ǿârifîn, I, 708-709; Ziriklî, el-AǾlâm, IV, 332-333; el-Fihrisü’ş-şâmil: ǾUlûmü’l-Ķurǿân, maħŧûŧâtü’t-tecvîd (nşr. el-Mecmau’l-melekî), Amman 1986, I, 88-98, 130, 133; III, 732-733; el-Fihrisü’ş-şâmil: el-Ĥadîŝ (nşr. el-Mecmau’l-melekî), Amman 1991, II, 1013; Süleyman Mollaibrahimoğlu, Yazma Tefsir Literatürü, İstanbul 2007, s. 665-667; Abdülilâh Nebhân, “Sifrü’s-saǾâde ve sefîrü’l-ifâde”, ǾÂlemü’l-kütüb, XI, Riyad 1410/1990, s. 284 vd.

Tayyar Altıkulaç