SAYIN, Abdurrahman Vefik

(1856-1956)

Osmanlı Maliye nâzırı.

Mart 1856’da Kırım’da Gözleve’de doğdu. Babası Çelebizâde Abdüllatif Efendi’dir. Rüşdiyeyi ailesinin göç ettiği Balçık kasabasında tamamladı. 12 Aralık 1874’te Balçık Rüşdiye Mektebi ikinci muallimliğine tayin edildi. 13 Ağustos 1877’de Balçık’ın Ruslar tarafından işgali üzerine İzmit’e göç etti. Burada on ay kadar Muhasebe Kalemi’nde mülâzım olarak görev yaptı. 14 Haziran 1878’de İzmit Demiryolu İnşaat Komisyonu yevmiye ve defter-i kebîr mukayyitliğine getirildi. 13 Mart 1880’de İzmit sancağı Muhâcirîn Kitâbeti’ne, 13 Nisan 1881’de İzmit sancağı Muhasebe Kalemi yevmiye mukayyitliğine tayin edildi. Burada yaptığı çalışmalarla dikkat çekti ve 10 Mart 1884’te kendisine sâlise rütbesi verildi (BA, DH, SAİD [Sicill-i Ahvâl İdâre-i Umûmiyeleri], nr. 19/181).

Bir yandan memuriyetini sürdürürken bir yandan da iki yıla yakın bir süre İzmit Rüşdiye Mektebi’nde yazı muallimliği yanında ücretsiz olarak inşâ ve imlâ muallimliği yaptı. Bu arada Maliye Nezâreti’n-de açılan livâ muhasebeciliği imtihanına girerek 21 Ocak 1885’te birinci sınıf muhasebecilik belgesini aldıktan sonra 13 Mart 1885’te Adliye Nezâreti Muhasebe Kalemi defter-i kebîr hususi kâtipliğine tayin edildi. 14 Nisan 1888’de Maliye Muhâsebe-i Umûmiyye Tedkik Şubesi ikinci mümeyyizliğine ve 13 Mart 1889’da Merkez Kalemi mümeyyizliğine getirildi. Buradaki başarılı çalışmaları sonucu 18 Mayıs 1890’da dördüncü rütbe Mecîdî, 28 Ocak 1893’te dördüncü rütbe Osmânî nişanları ile taltif edildi. Aynı yıllarda Hacı İbrâhim Efendi’nin Arapça öğretimi maksadıyla kurduğu Dârütta‘lîm Mektebi’nde iki yıl kadar maaşsız hesap öğretmenliği yaptı. Bu arada, 1887 ve 1888 yıllarının genel muhasebelerinin düzenlenmesindeki çalışmalarından dolayı 6 Nisan 1894’te rütbesi sâniye sınıfı mütemâyizliğine çıkarıldı. 30 Ocak 1894’te Muhâsebe-i Umûmiyye Hesâbât-ı Merkeziyye Şubesi müdürü oldu. 16 Eylül 1898’de Muhâsebe-i Umûmiyye Maliye muhasebecisi muavinliğine getirildi. Her iki görevinde başarılı çalışmaları sebebiyle çeşitli nişanlarla ödüllendirildi, rütbesi yükseltildi. 1903’te Muhâsebe-i Umûmiyye Maliye muhasebeciliğine tayin edilerek II. Meşrutiyet’in ilânına kadar bu görevde kaldı. Bu arada Osmanlı Devleti’nin ilk denk bütçesi olan 1905 bütçesinin hesapları, istatistikleri, nizamnâme lâyihaları onun tarafından yapıldı ve Maliye Nâzırı Nazif Paşa tarafından kabul edildi. II. Meşrutiyet’e girildiğinde devletin on dokuz yıllık hesapları da yine onun çabalarıyla neşredildi.

11 Ağustos 1908’de, Muhâsebe-i Umûmiyye’nin lağvı dolayısıyla yeniden teşkil edilen defter-i kebîr muhasebeciliğine getirilen Abdurrahman Vefik, bu görevi


yanında 16 Şubat 1909’da Maliye müsteşarlığına vekâleten, 20 Nisan 1909’da asaleten tayin edildi. Umûr-ı Mâliyye Encümeni başkanlığını 11 Ağustos 1908’den 14 Ağustos 1909’a kadar yürüttü. 19 Eylül 1909’da Islâhât-ı Mâliyye Komisyonu üyesi oldu (BA, DH, SAİD [Sicill-i Ahvâl İdâre-i Umûmiyeleri], nr. 19/181). Aynı yıl mesai arkadaşlarıyla birlikte yedi ay çalışarak tekrar denk bütçe yaptı, ancak bu bütçe siyasî düşünceler dolayısıyla uygulamaya konmadı.

16 Haziran 1910’da Maliye Nezâreti’n-de kurulan Maliye Mektebi’nde Maliye nâzırı oluncaya kadar hocalık yaptı. Gazi Ahmed Muhtar Paşa’nın 22 Temmuz 1912’de teşkil ettiği kabinede Maliye nâzırı oldu. Bu görevi yanında Posta ve Telgraf Nezâreti’ne vekillik yaptı. Maliye nâzırlığı 29 Ekim 1912’de oluşturulan Kıbrıslı Kâmil Paşa kabinesinde de sürdü. Bu görevde iken 23 Ocak 1913’te vuku bulan Bâbıâli Baskını ile birlikte istifaya mecbur kaldı. İtilâfçı veya Ahrarcı olarak tanındığı için yeni hükümet tarafından takibata mâruz kaldı. Ancak kendisinin her iki muhalif hareketle ilgisinin olmadığı anlaşılınca Dahiliye Nâzırı Reşid Bey’le birlikte beş gün tutuklu kaldıktan sonra Paris’e oğullarının yanına gitmesi şartıyla salıverildi. Paris’te yedi ay kaldı. Dönüşünde İttihat ve Terakkî döneminde geri planda kaldı, herhangi bir görev almadı.

Mondros Mütarekesi’nden sonra oluşturulan Ahmed İzzet Paşa kabinesinin istifasını müteakip 11 Kasım 1918’de Ahmed Tevfik Paşa tarafından kurulan yeni kabinede üçüncü defa Maliye nâzırı oldu. Ahmed Tevfik Paşa’nın 13 Ocak 1919’da tekrar kabine teşkiline memur edilmesi üzerine Maliye nâzırlığı yanında İâşe nâzırlığını da vekâleten yürütmekle görevlendirildi. İâşe Nezâreti’ni lağvettirerek yerine bir müdüriyet kurdurdu. Ardından sadrazam tarafından istifaya davet edilince 8 Mart 1919’da oluşturulan yeni kabinede yer almadı (Türkgeldi, s. 184). Daha sonraki yıllarda herhangi bir devlet görevinde bulunmayan Abdurrahman Vefik Bey 15 Eylül 1956’da İstanbul Bakırköy’deki evinde vefat etti ve Bakırköy aile mezarlığına defnedildi.

Maliyede çok genç yaşlarda çalışmaya başlayarak nâzırlığa kadar yükselen Abdurrahman Vefik’in en önemli özelliklerinden biri nezâreti sırasında hiçbir şekilde borçlanmaya gitmemesi ve devletin bütçesini gelirine göre ayarlamasıdır. Ayrıca memuriyeti boyunca maliyeyi ıslah etmeye çalışmıştır. Maliye ve iktisatla ilgili düşüncelerini zamanın çeşitli gazetelerinde yayımlanan makalelerinde ortaya koymuş, İttihat ve Terakkî’ye muhalif olan Mîzan gazetesindeki makaleleri onun bir süre gözaltına alınmasına sebep olmuştur. Ayrıca avcılığa meraklı olduğu belirtilir.

Kırk yıla yakın memuriyet hayatında maliyeye dair birçok kanun, nizamnâme, talimatnâme, tarifnâme oluşturmuş, lâyihalar hazırlamıştır. Bunlardan bazıları şunlardır: Me’mûrîn-i Mâliyye Nizamnâmesi, Tensîk-i Kuyûd Nizamnâmesi ve Talimatnâmesi, Rüsûm-ı İstihlâkiyye Kanunları, Hayvanât-ı Ehliyye Nizamnâmesi, Şahsî Vergi ve Tarifnâmesi, Tahsîl-i Emvâl Kanunu ve Nizamnâme ve Talimatnâmeleri, Âşâr ve Ağnâm Nizamnâmelerinin Tâdilâtı, Müsakkafât Verâisi Kanunu ve Nizamnâme ve Talimatları, Emlâk-i Gayri Tasarruf ve Tahrîr ve Tahzîr Kanunu, Kıt‘a-i Irâkıyye’den Arazinin Taksim ve İrvâsı ve Aşâirin İskânı Kanunları, Münâkasa ve Müzâyede Kanunları, Kefalet Kanunu, Demirbaş Eşya Kanunu, Harp Vergisi Kanunu, Me’mûrîne Buğday Zammı Kanunu, Duvar Kanunu, Temaşa Vergileri Kanunu (Pakalın, IV, 302). Abdurrahman Vefik, Maliye Mektebi hocalığı sırasında ders kitabı mahiyetinde iki eser meydana getirmiştir. Bunlardan ilki olan Tekâlif Kavâidi (I-II, 1328, 1330; İstanbul 1980) eski Osmanlı malî mevzuatı ve vergi sistemini ortaya koyması bakımından önemlidir. İkincisi Maliye tarihi hakkında yaptığı bir derleme olan Târîh-i Mâlî’dir (İstanbul 1330; Ankara 2000). Bunların yanında Mebâdi-i Ta‘bîrât ve Istılâhât-ı Mâliyye, Tensîk-i Nukūd Şerhi, Resm-i Usûl Defteri, Ticaret Usul Defteri, Hesâb-ı Amelî, Erkām-ı Ma‘kûse, Kasîde-i Bürde Tercüme ve Şerhi gibi eserlerinden de söz edilir (Çağatay, IX [1988], s. 182).

BİBLİYOGRAFYA:

Mufassal Osmanlı Tarihi, İstanbul 1963, VI, 3484; Mehmet Zeki Pakalın, Maliye Teşkilâtı Tarihi (1442-1930), Ankara 1978, IV, 271-338; Ali Fuat Türkgeldi, Görüp İşittiklerim, Ankara 1987, s. 68, 78, 163, 183-184; Enver Ziya Karal, Osmanlı Tarihi, Ankara 1999, IV, 83-84; Sinan Kuneralp, Son Dönem Osmanlı Erkân ve Ricali (1839-1922), İstanbul 1999, s. 6, 7, 52; Lütfi Simavi, Son Osmanlı Sarayında Gördüklerim, İstanbul 2004, s. 336; Takvîm-i Vekāyi‘, nr. 1203 (30 Şâban 1330 / 31 Temmuz 1328); nr. 1210 (7 Ramazan 1330 / 8 Ağustos 1328); nr. 1214 (13 Ramazan 1330 / 13 Ağustos 1328); nr. 1217 (16 Ramazan 1330 / 16 Ağustos 1328); nr. 1396 (1 Rebîülâhir 1331 / 25 Şubat 1328); nr. 1397 (2 Rebîülâhir 1331 / 26 Şubat 1328); [Refi Cevat] Ulunay, “Bir Asrın Ölümü”, Milliyet, sy. 2277, İstanbul 18 Eylül 1956, s. 3; Cumhuriyet, sy. 11544, İstanbul 17 Eylül 1956, s. 3; Vatan, sy. 5503, İstanbul 17 Eylül 1956, s. 1 ve devamı s. 3; Neşet Çağatay, “Son Osmanlı Maliye Nazırlarından Abdurrahman Vefik Sayın ve Eserleri (1857-1956)”, TTK Bildiriler, IX (1988), II, 175-184.

Mustafa Aydın