SÂGĀNÎ, Radıyyüddin

(رضىّ الدين الصاغاني)

Ebü’l-Fezâil Radıyyüddîn (Radî) Hasen b. Muhammed b. Hasen es-Sâgānî (ö. 650/1252)

Lugat, dil, fıkıh ve hadis âlimi.

10 Safer 577’de (25 Haziran 1181) Lahor’da dünyaya geldi. Bedâûn’da doğduğuna dair rivayet doğru değildir. Aslen Kureyş kabilesinin Adî b. Kâ‘b koluna mensup olduğu için Adevî, Hz. Ömer’in soyundan geldiği için Ömerî nisbeleriyle de anılmıştır. Eserlerinde nisbesini “Sagānî” şeklinde kaydetmekle birlikte daha sonra “Sâgānî” diye kullanılmıştır. Ailesi önce Sagāniyân’a (Çagāniyân) göç etmiş, ardından Lahor’a yerleşmiştir. Sâgānî ilk tahsilini babasının yanında yaptı ve Arap dili ve edebiyatına ilgi duydu. Henüz küçük yaşta iken babası ile Lahor’dan Gazne’ye göç etti. On üç yaşında babasını kaybetti. Önce Hanefî fıkhını öğrendi. Daha sonra ilmî seyahatlere çıkarak yaklaşık on yıl boyunca çeşitli âlimlerden ders aldı. Mekke, Medine, Yemen, Bağdat ve Mogadişu gibi yerleri dolaştı. Ardından Lahor’a dönen ve buradan Delhi’ye giden Sâgānî, Arap diline ve özellikle lugat alanına yöneldi. Bu husustaki bilgilerini derinleştirmek üzere Bedâûn ve Kol’de (Coil, bugünkü Aligarh) bir süre kaldıktan sonra 605’te (1208-1209) Hicaz’a gitti. Hicaz’da yaklaşık beş yıl kaldı


ve Mekke’de Burhâneddin Ebü’l-Fütûh Nasr el-Husrî’den faydalandı. Seyahatleri sırasında Yemen’de Nazzâm Muhammed b. Hasan el-Mergīnânî ile Kādî Sa‘deddin Halef b. Muhammed el-Kerderî’den hadis, fıkıh, gramer ve aruz konularında istifade etti. Ebû Muhammed İbnü’l-Cevzî de onun hocaları arasında yer alır.

Sâgānî, Hicaz’dan Aden’e geçti; burada Kādî Ebû İshak İbrâhim el-Kureyzî, İbn Battâl ve oğlu Süleyman gibi hocalardan faydalandı. Hattâbî’nin Buhârî’nin el-CâmiǾu’ś-śaĥîĥ’i ve Ebû Dâvûd’un es-Sünen’ine yazdığı şerhleri bu âlimlerle birlikte okudu, onlara Harîrî’nin el-Maķāmât’ını okuttu. Aden’den Mogadişu’ya gitti ve bir süre sonra tekrar Yemen’e döndü. 613’te (1216) Mekke’ye geçerek Yâkūt el-Hamevî ile görüştü. Burada iki yıl kaldıktan sonra Bağdat’a geçti. Bağdat’ta Ma‘rûf-i Kerhî’nin mezarını ziyaret etmesi bu sırada tasavvufa yöneldiğinin işareti olarak yorumlanmaktadır. Bağdat’ta daha çok hadisle meşgul oldu ve kısa zamanda ismi duyuldu. İki yıl kadar Bağdat’ta kalan Sâgānî’ye Halife Nâsır-Lidînillâh hil‘at giydirdi ve kendisini Delhi Sultanı İltutmış’a büyükelçi olarak göndermek istedi. Bunun üzerine Sâgānî 617 (1220) yılı başlarında Delhi’ye gitti. 624’te (1227) Hindistan’dan ayrılarak önce hac görevini yerine getirdi, oradan Yemen’e geçti. Yeni Abbâsî halifesi Müstansır-Billâh’ın arzusuyla Bağdat’a döndü; halife onu iki yıl sonra tekrar Delhi’ye elçi olarak görevlendirdi; orada İltutmış tarafından çok iyi karşılandı. Arkadaşları Bağdat’a dönmesine rağmen Sâgānî uzun süre Delhi’de kaldı ve ardından Yemen’e döndü. Halife Müstansır-Billâh, Sâgānî’yi İltutmış’ın yerine geçen kızı melike Raziyye’ye elçi olarak bir defa daha yolladı (634/1236-37). et-Tekmile adlı eserini Kâbe’de 635’te tamamladığına göre Delhi’de fazla kalmamıştır. 637 (1239-40) yılında geldiği Bağdat’ta 19 Şâban 650’de (25 Ekim 1252) vefat etti. 50 dinar bırakarak kendisinin Mekke’de defnedilmesini vasiyet ettiği için oğulları ve öğrencileri naaşını Mekke’ye naklederek Cennetü’l-muallâ’da sûfî Fudayl b. İyâz’ın yanına gömdüler.

Arap dili alanında otorite sayılan Sâgānî için Süyûtî “lugat sancağının taşıyıcısı”, Zehebî “lugatın zirvesindeki isim” ifadelerini kullanmıştır (Abdülhay el-Hasenî, I, 138). Sâgānî hadis sahasında da önemli bir yere sahiptir. Öğrencisi Abdülmü’min b. Halef ed-Dimyâtî’nin hocası hakkında “sâlih, sadûk” gibi ifadeler kullanarak onun lugat, fıkıh ve hadiste imam olduğunu söylediği nakledilmektedir (Zehebî, XXIII, 283). Mevzû hadislere dair yazdığı eserlerde yer alan tenkitleri Şemseddin es-Sehâvî gibi bazı âlimler tarafından aşırı bulunmuş, mevzû derecesinde olmayan bazı rivayetleri bu sınıfa soktuğu gerekçesiyle eleştirilmiştir.

Eserleri. A) Lugat ve Dil. 1. et-Tekmile ve’ź-źeyl ve’ś-śıla li-kitâbi Tâci’l-luġa ve Śıĥâĥi’l-ǾArabiyye li’l-Cevherî. Sâgānî bu eserinde Cevherî’nin eś-Śıĥâĥ’ına 60.000 civarında madde ilâve etmiştir. et-Tekmile’nin I ve IV. ciltleri Abdülalîm et-Tahâvî, II ve V. ciltleri İbrâhim el-Ebyârî, III ve VI. ciltleri Muhammed Ebü’l-Fazl İbrâhim tarafından yayımlanmıştır (Kahire 1970-1979). 2. el-ǾUbâbü’z-zâħir ve’l-lübâbü’l-fâħir. Müellif, son Abbâsî veziri İbnü’l-Alkamî için hazırlamaya başladığı bu eserini mîm harfine kadar yazabilmiştir. İbn Fâris’in etimolojisini esas alan sözlükçülük anlayışından istifade edilerek ve Cevherî’nin eś-Śıĥâĥ’ının tertibi esas alınarak hazırlanan eseri Muhammed Hasan Âlü Yâsîn (I-IV, Bağdat 1977 -) ve Fîr Muhammed Mahdûmî (I-IV, İslâmâbâd 1994 -) yayımlamaya başlamıştır. Tâceddin İbn Mektûm’un, bu eserle İbn Sîde’nin el-Muĥkem’ini bir araya getirdiği kaydedilmektedir (Keşfü’ž-žunûn, II, 1122; eserin tanıtımı için bk. Hüseyin Nassâr, II, 530-543). 3. eş-Şevârid fi’l-luġa (nşr. Adnân Abdurrahman ed-Dûrî, Bağdat 1403/1983; nşr. Mustafa Hicâzî, Kahire 1403/1983, tanıtımı için bk. ǾÂlemü’l-kütüb, IV/3 [Riyad 1983], s. 465). 4. Kitâbü’l-Eżdâd (nşr. August Haffner, Beyrut 1913; nşr. Muhammed Abdülkādir Ahmed, Kahire 1409/1989). 5. Kitâbü YefǾûl (nşr. Hasan Hüsnî Abdülvehhâb, Tunus 1924, 1935; nşr. İbrâhim es-Sâmerrâî, Basra 1960). 6. el-Mürtecel fî şerĥi’l-Ķılâdeti’s-simŧıyye fî tevşîĥi’d-Düreydiyye. İbn Düreyd’in el-Maķśûre’si üzerine yapılmış bir çalışma olup Ahmed Han tarafından neşredilmiş (Mekke 1409/1988), Abdülkerîm el-Yâfî bu neşri esas alan bir makale yayımlamış (et-Türâŝü’l-ǾArabî, XIII/53 [Dımaşk 1414/1993], s. 7-29), bir muhtasarı da Sâmî Mekkî el-Ânî ve Hilâl Nâcî tarafından yayımlanmıştır (Bağdat 1977). 7. Kitâbü FaǾalân. Masdarı “faalân” vezninde olan 200’den fazla kelimenin son harfine göre alfabetik sıralandığı bir eserdir. Ahmed Han, Ali Hüseyin el-Bevvâb’ın NaķǾatü’ś-śadyân fîmâ câǿe Ǿale’l-faǾlân başlığıyla neşrettiği eserin (Riyad 1402/1982) adının müellifin hadisle ilgili diğer eseriyle (aş.bk.) karıştırıldığını söylemektedir (CâmiǾatü’l-Melik SuǾûd Mecelletü Külliyyeti’l-âdâb, XIII/2 [1986], s. 821 vd.). 8. Esmâǿü’l-ġāde fî esmâǿi’l-Ǿâde (nşr. Ahmed Han, el-Mevrid, IX/3 [Bağdat 1980], s. 147-158). 9. Esmâǿü’ź-źiǿb (Kahire 1320/1902; İstanbul 1330; Beyrut 1933). 10. Mâ Benethü’l-ǾArab Ǿalâ fiǾâl (nşr. İzzet Hasan, Dımaşk 1383/1964). 11. Kitâbü’l-İnfiǾâl (nşr. Ahmed Han, İslâmâbâd 1977). 12. TaǾzîzü beyteyi’l-Ĥarîrî (nşr. Ahmed Han, MMLADm., LIV/4 [1979], s. 906-925). 13. MecmaǾu’l-baĥreyn ve maŧlaǾu’n-neyyireyn. Cevherî’nin eś-Śıĥâĥ’ı ile buna dair et-Tekmile ve’ź-źeyl ve’ś-śıla adlı eserini, ayrıca es-Śıĥâĥ üzerine yazdığı el-Ĥâşiye’sini kapsayan geniş bir sözlüktür. Tamamı on iki cilt olan eserin İstanbul kütüphanelerinde çok sayıda yazma nüshası bulunmaktadır (MuǾcemü’l- maħŧûŧâti’l-mevcûde, I, 416).

B) Hadis. 1. Meşâriķu’l-envâri’n-nebeviyye*. Sâgānî’nin sahih hadislerden seçerek derlediği bazı hadisleri nahiv konularına göre düzenlediği bu eseri kendisine şöhret kazandırmış, yazıldığı devirden itibaren büyük ilgi görmüş, başta Osmanlı medreseleri olmak üzere İslâm dünyasının çeşitli bölgelerinde ders kitabı olarak okutulmuş, erken dönemlerden itibaren yayımlanmış (Leipzig 1791, 1896; Bombay 1292; Leknev 1301, 1316; İstanbul 1309, 1311, 1315, 1328) ve üzerinde muhtelif çalışmalar yapılmıştır. 2. ed-Dürrü’l-mülteķaŧ fî tebyîni’l-ġalaŧ ve nefyi’l-laġaŧ. Kudâî’nin Şihâbü’l-aħbâr’ı ile Uklîşî’nin en-Necm min kelâmi seyyidi’l-ǾArab ve’l-ǾAcem’inde bulunan mevzû hadislere dair olan eser, Ebü’l-Fidâ Abdullah el-Kādî tarafından müellife ait el-MevżûǾât ile birlikte neşredilmiş (Beyrut 1405/1985), ayrıca Muhammed b. Mustafa Ebü’l-Ulâ tarafından yayımlanmıştır (Kahire 1425/2004). 3. Risâle fi’l-eĥâdîŝi’l-mevżûǾa. Muhtemelen ed-Dürrü’l-mülteķaŧ’ın muhtasarı olup önce Kahire’de basılmış (1305/1887), daha sonra el-MevżûǾât başlığıyla Necm Abdurrahman Halef (Dımaşk-Beyrut 1401/1980, 1405/1985) ve Muhammed Abdülkādir Ahmed (Kahire 1411/1991) tarafından tahkik edilerek neşredilmiştir. 4. NaķǾatü’ś-śadyân fî men fî śuĥbetihim nažar mine’ś-śaĥâbe ve ġayri źâlik (nşr. Ahmed Han, el-Mevrid, XVI/2 [Bağdat 1987], s. 151-186; Beyrut 1407/1987; nşr. Seyyid Hasan Kisrevî, Beyrut 1410/1990). 5. Derrü’s-seĥâbe fî beyâni mevâżıǾi vefeyâti’ś-śaĥâbe (nşr. Sâmî Mekkî el-Ânî, Bağdat 1969; nşr. Târık et-Tantâvî, Kahire 1992). 6. Esâmî şüyûħi’l-Buħârî (nşr. Ali b. Muhammed el-İmrân, Mekke 1419; eserleri için ayrıca bk. Ahmed Fârûk,


s. 16-21; Hüseyin Ali Mahfûz, XXXIV [1974], s. 90-92).

BİBLİYOGRAFYA:

Abdülbâkī b. Abdülmecîd el-Yemânî, İşâretü’t-taǾyîn fî terâcimi’n-nüĥât ve’l-luġaviyyîn (nşr. Abdülmecîd Diyâb), Riyad 1406/1986, s. 98-100; Zehebî, AǾlâmü’n-nübelâǿ, XXIII, 282-284; Safedî, el-Vâfî, XII, 240-243; İbn Melek, Mebâriķu’l-ezhâr şerĥu Meşâriķı’l-envâr (nşr. Eşref b. Abdülmaksûd Abdürrahîm), Beyrut 1415/1995, I, 225; II, 88-89; III, 334-335; Keşfü’ž-žunûn, I, 552; II, 1067, 1087, 1122, 1250, 1424, 1705, 1832; Abdülhay el-Hasenî, Nüzhetü’l-ħavâŧır, I, 137-141; Brockelmann, GAL, I, 443-444; Suppl., I, 613-615; Hüseyin Nassâr, el-MuǾcemü’l-ǾArabî: Neşǿetühû ve teŧavvürüh, Kahire 1968, II, 530-543; Abdülcebbâr Abdurrahman, Zeħâǿirü’t-türâŝi’l-ǾArabî el-İslâmî, [baskı yeri yok] 1403/1983, II, 640-642; Kettânî, er-Risâletü’l-müstetrafe (Özbek), s. 239, 326, 329, 376, 385, 426; M. Yaşar

Kandemir, Mevzû Hadisler, İstanbul 1997, s. 148-149; MuǾcemü’l-maħŧûŧâti’l-mevcûde fî mektebâti İstânbûl ve Ânâŧûlî (haz. Ali Rıza Karabulut), [baskı yeri ve tarihi yok], I, 415-416; Madad Ali Qadri, “Life and Works of al-Imam al-Saghani al-Lahori”, Sind University Research Journal, V, Hyderabad 1966, s. 67-80; Ahmed Fârûk, “el-İmâm es-Śaġānî”, ed-Dirâsâtü’l-İslâmiyye, V/2, İslâmâbâd 1970, s. 5-29; Hüseyin Ali Mahfûz, “eś-Śaġānî”, MMLA, XXXIV (1974), s. 88-94; Ahmed Han, “Leyse hâźe’l-kitâb NaķǾatü’s-śadyân bel Kitâbü FaǾalân”, CâmiǾatü’l-Melik SuǾûd Mecelletü Külliyyeti’l-âdâb, XIII/2, Riyad 1986, s. 821-829; a.mlf., “SemâǾâtü müǿellefâti’s-Śaġānî el-luġaviyye”, MMMA (Kahire), XLI/1 (1418/1997), s. 55-90; Ramzi Baalbaki, “al-Śaҗћānī”, EI² (İng.), VIII, 820-821; Zübeyd Ahmed, “Ĥasan es-Śaġānî”, UDMİ, VIII, 230-234.

Mehmet Görmez