RUŞÂTÎ

(الرشاطي)

Ebû Muhammed Abdullāh b. Alî b. Abdillâh er-Ruşâtî el-Lahmî (ö. 542/1147)

Endülüslü hadis, tarih ve nesep âlimi.

8 Cemâziyelâhir 466’da (8 Şubat 1074) Endülüs’ün güneydoğusundaki Tüdmîr eyaletinin (Kûre) merkezi olan Mürsiye (Murcia) yakınında Oriyûele’de (Orihuela) doğdu. Ailesi aslen Yemenli olup Endülüs’ün fethinden sonra buraya yerleşen Benî Lahm kabilesine mensuptur. Ruşâtî nisbesini Mağrib’deki Ruşâta şehrinden aldığı ileri sürülmüşse de (Yâkūt, III, 45; Süyûtî, I, 353) atalarından naklettiğine göre, dedelerinden birinin güle benzeyen irice bir beni (rose, rûşe) dolayısıyla küçüklüğünde bakımını üstlenen Avrupalı bir dadının onu “güllü oğlan” (rushatelo) diye anması daha sonraları ailenin bu nisbeyle tanınmasına sebep olmuştur (İbn Hallikân, III, 107; EI² [İng.], VIII, 635). İlim ve fazilet sahibi bir kişi olarak bilinen babası muhaddis ve kadı Ebü’l-Velîd el-Bâcî’nin arkadaşıydı.

Ruşâtî 472’de (1079) ailesiyle birlikte Meriye (Almeria) şehrine göç etti. İlk eğitimini Meriye’de aldıktan sonra Endülüs’ün diğer şehirlerine ilmî seyahatlere çıktı ve uğradığı yerlerde birçok âlimden faydalandı. Gençlik yıllarında daha çok edebî ilimlerle meşgul oldu. Ebû Ali es-Sadefî, Ebû Ali el-Gassânî gibi hadis âlimlerinden yararlanmasının ardından hadise yöneldi. Ebû Bekir İbnü’l-Arabî ve başka âlimlerden icâzet aldı. Hadis rivayetiyle tanınmasına rağmen fıkıh, tarih, dil, ricâl ve nesep ilimlerinde de otorite kabul edildi. Özellikle râvilerin hayatı, nesepleri, isim ve lakaplarıyla vatanları konusunda derinleşti. Hadis münekkitleri tarafından zâbıt, muhaddis, mütkın ve imam gibi vasıflarla anıldı. İbn Kurkūl, İbn Hayr, İbn Beşküvâl, İbnü’t-Tahhân, İbn Hubeyş, Ebü’l-Velîd İbnü’d-Debbâğ, Ebû Bekir İbn Ebû Cemre gibi Endülüs âlimleri onun talebeleri arasında sayılır.

Yaşadığı dönemde meydana gelen olaylar ve gördüğü yerler hakkında İķtibâsü’l-envâr adlı eserinde önemli bilgiler veren Ruşâtî 527’de (1133) Meriye’nin dünyanın en mâmur şehirlerinden biri, silâh ve savunma bakımından son derece ileri olduğunu söylemiş, bu tarihten kısa bir süre sonra Endülüs’ten çekilen Murâbıtlar’ın bıraktığı şehirde yönetim boşluğu doğduğunu, bunu fırsat bilen kuzeydeki hıristiyan


devletlerin 539’da (1144) şehri kuşattığını, yaklaşık üç yıl süren kuşatmanın ardından 542’de (1147) Meriye’nin işgal edilip müslümanların kılıçtan geçirildiğini bildirmiş, kendisi de bu işgal sırasında 20 Cemâziyelâhir 542’de (16 Kasım 1147) şehid edilmiştir.

Eserleri. 1. İķtibâsü’l-envâr ve iltimâsü’l-ezhâr fî ensâbi’ś-śaĥâbeti ve ruvâti’l-âŝâr. Kısaca Kitâbü’l-Ensâb olarak bilinen ve altı cilt halinde telif edilen eserde sahâbe döneminden müellifin zamanına kadar yaşamış hadis râvileriyle muhaddislerin nesepleri ve hayatları hakkında bilgi verilmektedir. VII. (XIII.) yüzyıldan sonra hem Endülüs’te hem İslâm dünyasının diğer bölgelerinde şöhrete ulaşan İķtibâsü’l-envâr birçok âlime kaynaklık etmekle birlikte günümüze tam bir nüshası ulaşmamıştır. Kitabın I ve V. ciltleri Fas’ta (Karaviyyîn, nr. 301/92, 303/40), III. cildi Tunus’ta (Dârü’l-kütübi’l-vataniyye, nr. 1665) bulunmaktadır. Birçok âlim tarafından ihtisar edilen eserin İbnü’l-Harrât, Muhammed b. Ali el-Ensârî el-Mürsî, İbnü’l-Haydırî, İsmâil b. İbrâhim el-Bilbîsî’ye ait muhtasarları günümüze kadar gelmiştir (Hamed el-Câsir, sy. 65-66 [1992], s. 138 vd.). Emilio Molina López ve Jacinto Bosch Vilá, Ruşâtî’nin İķtibâsü’l-envâr’ı ile İbnü’l-Harrât el-İşbîlî’nin muhtasarında yer alan Endülüs’le ilgili kısımları derlemiş, bu derleme, müellifler ve eserleri hakkında bilgi veren bir giriş yazısıyla birlikte el-Endelüs fî İķtibâsi’l-envâr ve fi’ħtiśâri İķtibâsi’l-envâr adıyla yayımlanmıştır (Madrid 1990). Muhammed Sâlim Hâşim de bu çalışmanın sadece metin kısmını İķtibâsü’l-envâr ve iltimâsü’l-ezhâr fî ensâbi’ś-śaĥâbe ve ruvâti’l-âŝâr ismiyle neşretmiştir (Beyrut 1420/1999). 2. İžhârü fesâdi’l-iǾtiķād bi-beyâni sûǿi’l-intiķād. Devrin Meriye kadısı müfessir İbn Atıyye el-Endelüsî’nin İķtibâsü’l-envâr’a yaptığı eleştirilere cevap olarak kaleme alınmıştır. 3. el-İǾlâm bi-mâ fî kitâbi’l-Müǿtelif ve’l-muħtelif li’d-Dâreķuŧnî mine’l-evhâm (Kettânî, s. 116).

Ruşâtî’nin hayatı, ilmî kişiliği ve eserleri üzerine bazı makaleler yazılmıştır. Bunlar arasında Emilio Molina López’in “Almeria Islamica: Puerta de Oriente, Objetivo Militar” (“Nuevos datos para su estudio en el ‘Kitāb Iqtibās al-anwār’ de al-Ruşāŧī”, Actas del XII Congreso de la U E A I, Malaga 1984, Madrid 1986, s. 559-608), Jacinto Bosch Vilá’nın “Una Nueva Fuente Para la Historia de al-Andalus: el Kitāb Iqtibās al-anwār de Abū Muĥammad al-Ruşāŧī” ile (Actas del XII Congreso de la U E A I, Malaga 1984, Madrid 1986, s. 83-94) “el Kitāb Iqtibās al-anwār de Abū Muĥammad al-Ruşāŧī. Analisis de la Obra y de las Noticias Sobre al-Andalus” (Mecelletü’l-MaǾhedi’l-Mıśrî li’d-Dirâsâti’l-İslâmiyye fî Madrid, XXIII [1985-1986], Madrid 1986, s. 7-13) ve Juan Castilla Brazales’in “El Iqtibās al-anwār: Fuente para la reconstrucción de la obra geográfica de al-Rāzī” (Qurtuba, V [Cordoba 2000], s. 41-67) adlı çalışmaları önemlidir.

BİBLİYOGRAFYA:

İbn Beşküvâl, eś-Śıla, Kahire 1966, I, 297; Yâkūt, MuǾcemü’l-büldân, III, 45; İbn Hallikân, Vefeyât, III, 106-107; İbnü’l-Ebbâr, el-MuǾcem (nşr. F. Codera), Madrid 1885, s. 217-222; Zehebî, AǾlâmü’n-nübelâǿ, XX, 258-260; a.mlf., Teźkiretü’l-ĥuffâž, IV, 1307-1308; Ebü’l-Fidâ İbn Kesîr, el-Bidâye ve’n-nihâye (nşr. Ahmed Ebû Mülhim v.dğr.), Beyrut 1405/1985, XII, 239; Süyûtî, Lübbü’l-Lübâb fî taĥrîri’l-ensâb (nşr. M. Ahmed Abdülazîz - Eşref Ahmed Abdülazîz), Beyrut 1411/1991, I, 353; Makkarî, Nefĥu’ŧ-ŧîb, IV, 462; Keşfü’ž-žunûn, I, 134; Hediyyetü’l-Ǿârifîn, I, 456; Kehhâle, MuǾcemü’l-müǿellifîn, VI, 90; Kettânî, er-Risâletü’l-müsteŧrafe, s. 115-116, 126; Ziriklî, el-AǾlâm (Fethullah), IV, 105; Abdülkādir Zimâme, “er-Ruşâŧî el-Endelüsî”, MMLADm., LXVII/3 (1992), s. 400-410; Hamed el-Câsir, “Ensâbü’r-Ruşâŧî el-Endelüsî ve muħtaśarâtüh”, RHM, sy. 65-66 (1992), s. 131-150; Maribel Fierro, “al-Ruѕћāŧī”, EI² (İng.), VIII, 635-636; Muhammed Hişâm en-Na‘sân, “er-Ruşâŧî”, MevsûǾatü aǾlâmi’l-Ǿulemâǿ ve’l-üdebâǿi’l-ǾArab ve’l-müslimîn, Beyrut 1427/2006, X, 300-303.

Hayati Yılmaz