REŞEHÂT
(رشحات)
Fahreddin Ali Safî’nin (ö. 939/1532) Nakşibendî şeyhlerinin biyografisine dair Farsça eseri.
Tam adı Reşeĥât-ı ǾAynü’l-ĥayât’tır. Hüseyin Vâiz-i Kâşifî’nin oğlu olan müellif eserin mukaddimesinde, 889 (1484) ve 893 (1488) yıllarında şeyhi Ubeydullah Ahrâr’ın sohbetlerine katılarak duyduklarını not ettiğini, 909’da (1503) bu bilgileri Nakşibendiyye’ye mensup diğer şeyhlerden duyduğu ve güvenilir eserlerden derlediği bilgilerle beraber kitap haline getirdiğini, asıl amacının Ubeydullah Ahrâr’ın hayatını ve menkıbelerini anlatmak olduğunu, esere verdiği “Reşehât” adının eserin tamamlandığı 909 (1503) yılıyla ilginç bir şekilde örtüştüğünü ifade eder.
Mukaddimeden sonra bir makale, üç bölüm (maksad) ve bir hâtime şeklinde düzenlenen eserin yarıdan fazlasını oluşturan makale kısmında Yûsuf el-Hemedânî’den itibaren doksanın üzerinde Nakşibendiyye ricâlinin hayat hikâyeleri ve görüşlerine yer verilmiş, Abdülhâlik-ı Gucdüvânî’ye ayrılan sayfalarda Nakşibendiyye’nin on bir temel prensibi de açıklanmıştır. Birinci bölüm Ubeydullah Ahrâr’ın soyu ve yakınlarıyla birlikte hayatını, ikinci bölüm hikmetli sözlerini, üçüncü bölüm kerametlerini ve bu kerametleri nakleden çocuklarıyla önde gelen müridlerinin isimlerini ihtiva etmektedir. Hâtimede Ubeydullah Ahrâr’ın vefatı anlatılmıştır. Eserde önemli görüşlerin aktarıldığı bölümler “reşha” başlığıyla diğerlerinden ayrılmış, yer yer bazı tasavvufî terimler “kâşife” başlığı altında ele alınmıştır.
Müellif eserinde, görüştüğü ve sohbetlerine katıldığı kimselerden bizzat dinlediklerini kaydetmekle birlikte Muhammed Pârsâ’nın Maķāmât-ı Ħâce ǾAlâǿüddîn ǾAŧŧâr’ı, Ebü’l-Kāsım Muhammed Buhârî’nin Risâle-i Bahâǿiyye’si, Mevlânâ Şehâbeddin’in Maķāmât-ı Emîr Külâl’i, Muhammed Kādî Semerkandî’nin Silsiletü’l-Ǿârifîn ve teźkiretü’ś-śıddîķīn’i, Mîr Abdülevvel’in MesmûǾât’ı, Abdurrahman-ı Câmî’nin Nefeĥâtü’l-üns’ü gibi kaynaklardan da yararlanmıştır. Bu bakımdan eser, XVI. yüzyıl öncesi Nakşibendî tarih ve kültürünü yansıtan en güvenilir kaynaklardan biri durumundadır. Kitapta bazı hatalara da rastlanmaktadır. Meselâ Ahmed Yesevî’nin halifelerinden Hakîm Süleyman Ata, Hakîm Ata ve Süleyman Ata diye iki ayrı
şahıs gibi tanıtılmış, Alâeddin Attâr’ın Bahâeddin Nakşibend’in damadı olduğu (doğrusu Alâeddin Attâr’ın oğlu Hasan Attâr) söylenmiştir (Reşeĥât, I, 140, 163; M. Tâhir Hârizmî, vr. 126a). Birçok yazma nüshası bulunan eserin Taşkent’teki Şarkiyat Enstitüsü Kütüphanesi’nde mevcut (nr. 5418) 946 (1539) tarihli nüshası günümüze ulaşan en eski nüshalarından biridir. Birkaç defa basılan kitabın (Leknev 1890; Taşkent 1329/1911) ilmî neşrini Ali Asgar Muîniyân gerçekleştirmiştir (I-II, Tahran 1977).
Eseri Muhammed Hüseyin b. Muhammed Hâdî eş-Şîrâzî Tavżîĥu’r-Reşeĥât adıyla Farsça olarak şerhetmiştir. Ayrıca Şeyh Celâl el-Vâiz’in Şerĥ-i BaǾż-ı Kelimât-ı Reşeĥât adlı bir kitap yazdığı belirtilmektedir (M. Hâşim-i Kişmî, Nesemât, s. 154). Muhyî-i Gülşenî, eserin bazı bölümlerini özetleyip bazı bölümlerine ilâveler yaparak 977 (1569) yılında Zencîr-i Zeheb adıyla Türkçe’ye tercüme etmiştir. Reşehât-ı Muhyî adıyla da bilinen bu çevirinin bizzat mütercim tarafından yazılan bir nüshası Yapı ve Kredi Bankası Sermet Çifter Araştırma Kütüphanesi’nde bulunmaktadır (nr. 302). İkinci Türkçe tercüme İbn Muhammed Şerîf el-Abbâsî tarafından 993 (1585) yılında yapılmıştır. Birkaç defa basılan bu tercümenin (Bulak 1256; İstanbul 1269, 1279, 1291) bazı kısımları Zübdetü’r-Reşehât adıyla özetlenmiş (Süleymaniye Ktp., Lâleli, nr. 1372, vr. 24a-74b; Hacı Mahmud Efendi, nr. 4615, vr. 1b-98b), ayrıca Necip Fazıl Kısakürek tarafından özetlenip sadeleştirilerek Reşahat Can Damlaları adıyla yayımlanmıştır (İstanbul 1971). Eserin sadeleştirilmiş bir yayımı daha bulunmaktadır (Reşehât: Hayat Pınarından Can Damlaları, haz. Mustafa Özsaray, İstanbul 2005). Eseri Molla Hüdâybergân Çağatay Türkçesi’ne çevirmiştir. Bu çevirinin bir nüshası Taşkent Özbekistan Fenler Akademisi Şarkiyat Enstitüsü Kütüphanesi’nde kayıtlıdır (nr. 632). Kitabın Ârif Çelebi tarafından Türkçe’ye tercüme edildiği belirtilmişse de (Pertsch, s. 30-31) bu muhtemelen Ârifî diye de bilinen İbn Muhammed Şerîf el-Abbâsî’nin tercümesidir. Reşeĥât iki defa Arapça’ya çevrilmiştir. Tâceddin b. Zekeriyyâ en-Nakşibendî’nin TaǾrîbü’r-Reşeĥât adıyla 1029’da (1620) yaptığı ilk tercümeyi (Süleymaniye Ktp., Murad Buhârî, nr. 170, vr. 1b-205b; Nuruosmaniye Ktp., nr. 2344, vr. 1b-146b), Muhammed Hâşim-i Kişmî yanlışlıkla Tâceddin’in müridi Ahmed Allân’a nisbet etmiştir. Muhammed Murâd Remzî’ye ait diğer tercüme basılmıştır (Mekke 1307). Eser Muhtar Holland tarafından Beads of Dew from the Source of Life adıyla İngilizce’ye çevrilmiştir (Fort Lauderdale 2001).
Reşeĥât’a iki de zeyil yazılmıştır. Bunlardan ilki, Muhammed Hâşim-i Kişmî’nin Nesemâtü’l-ķuds min ĥadâǿiķı’l-üns adlı Farsça eseri olup Mahbûb Hasan Vâsıtî tarafından Urduca’ya çevrilmiş (Siyâlkût 1990), Münîr-i Cehân Melik eser üzerinde bir doktora çalışması yapmıştır (1375 hş./1996, Tahran Üniversitesi). Diğer zeyil Muhammed Murâd Remzî’nin Nefâǿisü’s-sâniĥât fî teźyîli’l-bâķıyâti’ś-śâliĥât adlı Arapça eseridir ve aynı müellifin Reşeĥât tercümesi kenarında basılmıştır (Mekke 1307, s. 2-260). Remzî’nin bu zeylini Yahyâ Ma‘rifet 1912’de Ħayŧü’s-sübüĥât fî tanžîmi baķıyyeti’r-Reşeĥât adıyla Farsça’ya çevirmiştir (Mehînduht Mu‘temedî, s. 462).
BİBLİYOGRAFYA:
Fahreddin Safî, Reşeĥât-ı ǾAynü’l-ĥayât (nşr. Ali Asgar Muîniyân), Tahran 1977, I, 140, 163; M. Tâhir Hârizmî, Silsile-i Naķşbendiyye, Özbekistan Fenler Akademisi Şarkiyat Enstitüsü Ktp., nr. 69, vr. 126a, 157b-158a; M. Hâşim-i Kişmî, Zübdetü’l-Maķāmât, Süleymaniye Ktp., Pertevniyal, nr. 406, vr. 39a-b; a.mlf., Nesemâtü’l-ķuds min ĥadâǿiķı’l-üns (nşr. Münîr-i Cihân Melik, doktora tezi, 1375 hş./1996), Tahran Üniversitesi, s. 154; Keşfü’ž-žunûn, I, 903-904; Harîrîzâde, Tibyân, I, vr. 197b; W. Pertsch, Die Handschriften-Verzeichnisse der Königlichen Bibliothek zu Berlin: Verzeichniss der Türkischen Handschriften, Berlin 1889, s. 30-31; A. A. Semenov, Sobranie Vostoçnih Rukopisei Akademii Nauk Uzbekskoi SSR, Taşkent 1955, III, 339-340; Urunbaeva-L. M. Epifanovoi, Sobranie Vostoçnih Rukopisei Akademii Nauk Uzbekskoi SSR, Taşkent 1971, IX, 44-45; Storey, Persian Literature, I/2, s. 962-966, 989-990; Mehînduht Mu‘temedî, Mevlânâ Ħâlid Naķşbendî ve Peyrevân-ı Ŧarîķat-ı Û, Tahran 1368 hş./1989, s. 16-17, 417, 462; Butros Abu Manneh, “A Note on Rashahât-ı ‘Ain al-Hayat in the Nineteenth Century”, Naqshbandis in Western and Central Asia (ed. Elisabeth Özdalga), İstanbul 1999, s. 61-66; Catalogue of the Arabic and Persian Manuscripts in the Khuda Bakhsh Oriental Public Library, Patna 1993, VIII, 26-27; Ârif Nevşâhî, “Nesemâtü’l-ķuds min ĥadâǿiķı’l-üns”, Dânişnâme-i Edeb-i Fârsî (nşr. Hasan Enûşe), Tahran 1378 hş., III, 1049-1050; Necdet Tosun, Bahâeddîn Nakşbend: Hayatı, Görüşleri, Tarîkatı, İstanbul 2002, s. 156-158, 242-243; H. Beveridge, “The Rashahat-i-‘ainal-hayat”, JRAS (1916), s. 59-75; Tahsin Yazıcı, “Safî”, İA, X, 61-62; W. L. Hanaway, “Śafī”, EI² (İng.), VIII, 800-801.
Necdet Tosun