RADÎ el-ESTERÂBÂDÎ

(الرضي الأسترآبادي)

Necmü’l-eimme Radıyyüddîn Muhammed b. el-Hasen el-Esterâbâdî el-Garavî es-Semnâkî (es-Semnâî) (ö. 688/1289’dan sonra)

Sarf, nahiv, kelâm ve mantık âlimi.

Hayatı hakkında çok az bilgi vardır. Taberistan’ın Esterâbâd (Esterâbâz) şehri halkından olup Necef’e yerleşmiştir. Şöhretini İbnü’l-Hâcib’in el-Kâfiye ve eş-Şâfiye adlı kitaplarına yazdığı şerhlerle sağlamıştır. Zekâsı, olgunluğu, fazileti, dinî ilimler alanındaki titizliğiyle âlimlerin dikkatini çekmiş ve “necmü’l-eimme” lakabıyla anılmıştır. Üstün bir hitabet ve ifade gücüne sahip olduğu kaynaklarda belirtilmektedir (Hasan es-Sadr, s. 131 vd.). Şiî mezhebine mensuptu. Süyûtî 684 veya 686 (1285, 1287) yılında vefat ettiğini kaydeder (Buġyetü’l-vuǾât, I, 568). Ancak Seyyid Hasan es-Sadr, Abdülkādir el-Bağdâdî’den naklen müellifin Şerĥu’l-Kâfiye’yi 688 Rebîülâhirinde (Mayıs 1289) bitirdiğini söyler (Teǿsîsü’ş-ŞîǾa, s. 132). Buna göre söz konusu tarihten sonra vefat etmiş olması gerekir, zira Şerĥu’ş-Şâfiye’yi el-Kâfiye şerhinden sonra kaleme almıştır.

Eserleri. 1. Şerĥu’l-Kâfiye. İbnü’l-Hâcib’in el-Kâfiye fi’n-naĥv’ine yazdığı şerhtir. Müellif bu çalışmasında nahiv meselelerini basit bir üslûpla ele alarak tartışmış, tercihlerde ve ictihadlarda bulunmuş, nahiv ve lugatın felsefesini yapmış, hükümlerin illetlerini açıklamıştır. Eser bu özellikleriyle sahasında yapılmış diğer çalışmalardan daha üstün kabul edilmiştir. Süyûtî de muhteva, tahkik ve hüsn-i ta‘lîl bakımından el-Kâfiye’ye ve diğer


nahiv kitaplarına böyle bir şerhin yazılmadığını belirtmektedir (Buġyetü’l-vuǾât, I, 567). Esterâbâdî, Basra nahiv ekolüne meyletmekle birlikte belli bir mektebe bağlanmayarak kendi görüş ve ictihadlarını esas almıştır. Bu husus İbnü’l-Hâcib’in katılmadığı görüşlerini eleştirmesinden de anlaşılmaktadır (MaǾa’l-Mektebe, s. 282). Ayrıca diğer nahivcilerin görüşlerini ortaya koymuş ve bunlara da eleştiriler yöneltmiştir. Esterâbâdî, İbnü’l-Hâcib’in muhtasar ifadelerini Kur’an, hadis, şiir, edebî sözler ve darbımesellerden şâhidlerle açıklamıştır. Eserde yaklaşık 1000 beyit, 1000’i aşkın âyet, on iki atasözü, on bir fasih söz ve geleneğin aksine kırk bir hadis şâhid olarak kullanılmıştır. Abdülkādir el-Bağdâdî eserdeki hadislerin tahrîcini yapmış (Taħrîcü eĥâdîŝi’r-Rađî fî Şerĥi’l-Kâfiye, nşr. Mahmûd Fa‘câl, Demmâm 1414), Ħizânetü’l-edeb’ini de şerhte geçen 957 şâhid beytin açıklamasına ayırmıştır. Şerĥu’l-Kâfiye üzerine Sa‘deddin et-Teftâzânî, Seyyid Şerîf el-Cürcânî ve Sirâceddin el-Halebî gibi âlimler hâşiye yazmıştır. Eserin birçok baskısı yapılmıştır (Tahran 1271; Tebriz 1274, 1298; İstanbul 1275, 1292, 1305 [Seyyid Şerîf el-Cürcânî’nin TaǾlîķāt’ı (hâşiyesi)], 1310; Leknev 1280/1863; Bulak 1299; Kazan 1302/1885, 1305, 1314/1896; Kahire 1305; nşr. Yûsuf Hasan Ömer, I-V, Beyrut 1974 [İstanbul 1305 baskısının tıpkıbasımı]; I-II, Bingazi 1973-1975; Riyad 1417/1996; nşr. Emîl Bedî‘ Ya‘kūb, I-V, Beyrut 1419/1998; ayrıca bk. el-KÂFİYE). M. Vecîh Tikrîtî, Menhecü’r-Rađî el-Esterâbâdî fî Şerĥi’l-Kâfiye fi’n-naĥv adıyla yüksek lisans tezi (Dımaşk Üniversitesi Arap Dili ve Edebiyatı Bölümü), Yahyâ Beşîr el-Mısrî de Şerĥu’r-Rađî li-Kâfiyeti’bni’l-Hâcib I-II ismiyle bir doktora tezi hazırlamıştır (1417/1996, Riyad, Câmiatü’l-İmâm Muhammed b. Suûd el-İslâmiyye). 2. Şerĥu’ş-Şâfiye. İbnü’l-Hâcib’in eş-Şâfiye adlı risâlesine yazılmış sistematik bir şerhtir. Esterâbâdî’nin açıklamaları eserini sarf ilminin ana kaynaklarından biri haline getirmiştir (Leknev 1262, 1326/1846; Tahran 1280; Delhi 1283; İstanbul 1290; Lahor 1315; nşr. Muhammed Muhyiddin Abdülhamîd, Kahire 1348, Beyrut 1395/1975; nşr. M. Nûr el-Hasan ve dğr., I-IV, Kahire 1395/ 1975; ayrıca bk. eş-ŞÂFİYE). 3. Nažmü’l-leǿâli’l-mübdeǾa fî śıfati’l-kitâbeti’l-muħtereǾa. Kitâbet sanatına dair didaktik bir manzumedir (DDBİ, VIII, 180). 4. Ĥâşiye Ǿalâ Şerĥi Tecrîdi’l-ǾAķāǿidi’l-cedîde ve’l-Ĥâşiyeti’l-ķadîme (Hediyyetü’l-Ǿârifîn, II, 134). 5. Ĥâşiye Ǿalâ Şerĥi’l-Celâl ed-Devvânî li-Tehźîbi’l-manŧıķ ve’l-kelâm (a.g.e., a.y.). 6. Şerĥu’l-Ķaśâǿidi’s-sebǾi’l-ǾAleviyyât l’ibn Ebi’l-Ĥadîd (AǾyânü’ş-ŞîǾa, IX, 152).

BİBLİYOGRAFYA:

Süyûtî, Buġyetü’l-vuǾât, I, 567-568; Abdülkādir el-Bağdâdî, Ħizânetü’l-edeb, I, 12; Hür el-Âmilî, Emelü’l-âmil (nşr. Ahmed el-Hüseynî), Necef-Bağdad 1385/1965, II, 255; Brockelmann, GAL, I, 367-368, 370; Suppl., I, 532/5, 535/1, 713; Hediyyetü’l-Ǿârifîn, II, 134; Kehhâle, MuǾcemü’l-müǿellifîn, IX, 183; Hânsârî, Ravżâtü’l-cennât (nşr. Esedullah İsmâiliyyân), Kum 1391, III, 346-347; Abdullah Efendi el-İsfahânî, Riyâżü’l-Ǿulemâǿ ve ĥiyâżü’l-fużalâǿ (nşr. Ahmed el-Hüseynî), Kum 1401, V, 53-54; Hasan es-Sadr, Teǿsîsü’ş-ŞîǾa, Beyrut 1401/1981, s. 131-133; AǾyânü’ş-ŞîǾa, IX, 151-153; MaǾa’l-Mektebe, s. 281-283; H. Fleisch, “Note sur al-Astarābādhī”, Historiographia Linguistica, I, Amsterdam 1974, s. 165-168; Nebhân Yâsîn, “Şerĥu’r-Rađî Ǿalâ Kâfiyeti’bni’l-Ĥâcib”, Mecelletü Âdâbi’l-Müstanśıriyye, III, Musul 1978, s. 163-190; P. Larcher, “Note sur trois éditions...”, Arabica, XXXVI, Leiden 1989, s. 109-113; M. Vecîh Tikrîtî, “el-Ǿİlletü’n-naĥviyye”, MMLAÜr., XXV/61 (1422/2001), s. 47-75; A. J. Mango, “al-Astarābādhī”, EI² (Fr.), I, 742-743; Mihrân Erzende, “İsterâbâdî”, DMBİ, VIII, 179-180.

Sadrettin Gümüş