OKYANUS

Grek mitolojisindeki, üzerinde insanların yaşadığı bütün toprakları çevreleyen engin suların tanrısı Okeanos’tan gelen kelimenin bugünkü Arapça’da karşılığı ummân, Ortaçağ İslâm coğrafyacılığında kullanılan karşılığı ise el-bahrü’l-muhît, el-bahrü’l-muzlim, bahrü’z-zulme / zulumât ve el-bahrü’l-ahdardır. Mes‘ûdî, Zekeriyyâ el-Kazvînî, Yâkūt el-Hamevî, Şerîf el-İdrîsî, Bettânî ve İbnü’d-Delâî gibi İslâm coğrafyacılarının bu isimlendirmelerinde bir bütün kabul edilen okyanusların derin ve tehlikeli karakterleriyle oralarda hâkim olan şiddetli hava akımları rol oynamıştır.

İslâm coğrafyasındaki inanışa göre okyanus dünyanın iskân edilen bölümünü dört veya en az üç tarafından kuşatan denizdir. Mes‘ûdî bu çevrelemenin sadece doğu, batı ve kuzey yönlerinde olduğunu ileri sürmüştür (et-Tenbîh ve’l-işrâf, s. 77). Kazvînî’ye göre dünyanın meskûn bölümünü yedi deniz çevrelemekte, ancak sonuncusu bunların tamamını içine almaktadır (ǾAcâǿibü’l-maħlûķāt, I, 204). Ya‘kūt ise okyanusun ayın etrafındaki hale gibi dünyayı çevrelediğini söyler (MuǾcemü’l-büldân, I, 344-345). Genel görüşe göre Hazar denizi gibi dış denizlerle bağlantısız olanlar hariç denizlerin tamamı okyanusla doğrudan temas halindedir. Bu sebeple günümüz coğrafya anlayışında Hazar göl kabul edilir (dünyanın en büyük gölü); ona deniz denilmesi sadece büyüklüğünden dolayıdır. Karadeniz, İstanbul Boğazı ile Marmara denizine, Çanakkale Boğazı ile Akdeniz’e ve Cebelitârık Boğazı ile Atlantik Okyanusu’na bağlanır. Bu bakımdan adı geçen denizler Atlas Okyanusu’nun iç denizleri sayılır. İslâm coğrafyacıları genelde “bahr-i zenc, bahr-i Fâris, bahr-i Rûm” gibi isimlerle andıkları iç denizlerin dünyayı çevreleyen doğu-batı su sistemlerini oluşturduğunu ileri sürmüştür (a.g.e., a.y.). Kazvînî iç deniz dediği Akdeniz’in bir yakasında hıristiyanların, diğer yakasında müslümanların yaşadığını kaydeder. İç denizlerle körfezlerin sularının bütün nehirlerin boşaldığı okyanustan temin edildiği görüşü âlimlerin çoğu tarafından benimsenmiştir;


ancak bunun aksini savunanlar da vardır. İslâm coğrafyacıları bu gibi konular üzerinde yoğunlaşmışlar, zaman zaman Kur’ân-ı Kerîm’deki ilgili âyetleri (en-Nahl 16/14; bk. el-Furkān 25/53; en-Neml 27/ 61; Fâtır 35/12; er-Rahmân 55/19) göz önüne alarak bunlara açıklık getirmeye çalışmışlardır.

Okyanusa “denizlerin büyüğü” ve “yeşil deniz” diyen Mes‘ûdî (et-Tenbîh ve’l-işrâf, s. 75-76) uçlarının belli olmadığını, ölçümlerinin ancak tahmini yapılabileceğini ve sonunda Çin denizine bitiştiğini söyler. Mes‘ûdî bu ifadesiyle bugünkü Hint ve Pasifik okyanuslarından bahsetmektedir. İnsan bilgisinin okyanusun ölçülerini kapsamaya yetmediği sözü (a.g.e., s. 77) Mes‘ûdî döneminde bu konuların gerçekten az bilindiğini göstermektedir. Ya‘kūb b. İshak el-Kindî ve Yâkūt gibi âlimler de okyanusun geçilemez olduğunu söylerler. Okyanusta (Atlas Okyanusu) ilk defa seyahat gerçekleştiren coğrafyacı Endülüslü İbnü’d-Delâî’dir ve onun eseri Kazvînî tarafından kullanılmıştır (ǾAcâǿibü’l-maħlûķāt, II, 388). Okyanustaki gelgit olayları ve suyunun tuzluluğu da dikkatleri çekmiş, bunlar genelde ayın hareketlerine bağlanmıştır (Mes‘ûdî, Mürûcü’ź-źeheb, I, 113-115; et-Tenbîh ve’l-işrâf, s. 77). Mes‘ûdî, sudaki tuzluluğun eskilerin düşündüklerinin aksine sıcaklıkla ilişkilendirilmemesi gerektiğini belirtir ve yer yer Batlamyus’un görüşlerini aktarır; bütün nehirlerin kaynağı olarak da ayrı bir tatlı su okyanusunun varlığından söz eder. İslâm coğrafyacıları, okyanustaki adaların 270.000’e ulaştığını ve bunların bazılarında denizcilere fazla uzağa açılmamalarını ihtar eden heykellerin olduğunu kaydeder. Günümüzde okyanusları konu edinen bilim dalı “oşinografi” (deniz bilimi) adını alır. Bu dalda çalışan ilim adamlarının hesaplarına göre 510 milyon km² olan yeryüzünün 361 milyon km²’sini (Büyük Okyanus 180 milyon km², Atlas Okyanusu 106 milyon km², Hint Okyanusu 75 milyon km²) yani % 71’ini okyanuslar ve onlara bağlı denizler kaplamaktadır.

BİBLİYOGRAFYA:

Mes‘ûdî, Mürûcü’ź-źeheb (Abdülhamîd), I, 113-115, 118-130; a.mlf., et-Tenbîh ve’l-işrâf, Beyrut 1981, s. 62, 75-82; Şerîf el-İdrîsî, Nüzhetü’l-müştâķ (ed. Fuat Sezgin), Frankfurt 1992; Yâkūt, MuǾcemü’l-büldân, I, 344-346; Zekeriyyâ b. Muhammed el-Kazvînî, ǾAcâǿibü’l-maħlûķāt (nşr. F. Wüstenfeld), Göttingen 1849 → (ed. Fuat Sezgin), Frankfurt 1994, I, 105, 204; II, 388; Ahmet Ardel, Hidrografya: Okyanuslar ve Denizler, İstanbul 1975, s. 7, 11; Carra de Vaux, Okyanus, İA, IX, 387; D. M. Dunlop, “al-Baĥr al-Muĥīŧ”, EI² (İng.), I, 934; a.mlf., “Baĥr al-Rūm”, a.e., I, 934-936.

Mustafa L. Bilge