ÖKÜZ MEHMED PAŞA KÜLLİYESİ

Niğde Ulukışla’da XVII. yüzyılın ilk çeyreğinde inşa edilen menzil külliyesi.

Konya-Adana yolu üzerinde Ulukışla’da yer alan külliyenin bânisi Sadrazam Damad Öküz Mehmed Paşa’dır. Vakfiyesi Zilhicce 1028 (Kasım-Aralık 1619) tarihli olduğuna göre külliye bu tarihten önce tamamlanmış olmalıdır. Cami, kervansaray, arasta (bedesten), hamam, mektep, fırın ve kahvehaneden oluşan külliyenin imaret ve zâviyesinin de bulunduğunu Evliya Çelebi bildirmektedir. Bugün mektep, fırın, kahvehane, imaret ve zâviye yapıları mevcut değildir.

Külliyenin güneydoğu ucunda yer alan cami Mehmed Paşa veya Kışla Camii adıyla da tanınır. Zamanla harap olan yapı 1969 yılındaki tesbitlerde üst örtüsü, duvarları ve son cemaat yeri yıkılmış olup birinci sıra pencere üst hizasına kadar duvarları mevcuttu. Bu tarihten sonra Vakıflar Genel Müdürlüğü’nce ihya edilen yapı kare planlı, kubbeli olup önünde üç birimli son cemaat yeri vardır. Kesme taş duvarlarında eşit aralıklarla yerleştirilen kırmızı taş sıraları ve bu taşların kemerlerdeki alternatif kullanımı ile hareketli cephelere sahip yapının alt sıra pencere alınlıkları süslemeli olarak düzenlenmiştir. Son cemaat yeri, baklavalı başlıklı dört mermer sütuna oturan sivri kemerli açıklıklı ve pandantiflerle geçişi sağlanan üç kubbe ile örtülüdür. Eksende yer alan kapı sivri kemerli alınlıklı ve yuvarlak kemerli açıklıklıdır. Kapının iki yanında harime açılan birer pencere ve mihrap nişi vardır. Harim içten 12,20 × 14,00 m. ölçüsünde dikdörtgen planlıdır. Köşelerde yaklaşık 1 m. seviyesinden başlatılan kemerler sayesinde uçları aşağıya kadar uzamış pandantiflerle geçişi sağlanan dıştan sekizgen kasnaklı kubbe harimi örter. Kuzeyde geniş tutulan kemer sayesinde harim bu yönde genişletilmiştir. Üç sıra pencere ile aydınlanan harimde alt sıra dikdörtgen, orta sıra sivri, kubbe kasnağındakiler ise yuvarlak kemerli açıklıklıdır. Vaktiyle mermer olduğu bilinen mihrap son onarımda sıvanmış ve mermer taklidi boyanmıştır. Kuzeyde kapı üzerinde yer alan taş konsollara oturtulmuş ahşap bir mahfil mevcuttur. Kuzeybatı köşesinde mevcut minare kare kaide üzerinde prizmatik üçgenlerle geçilen onikigen gövdeli, oval şerefeli ve kurşun külâhlıdır. Minareye cami içinden geçilmektedir. Caminin vaktiyle taş döşemeli olan avlusu 1935 yılında sökülmüştür. Kuzeydeki arastadan avluya bir bağlantının olduğu bugün içi örülerek kapatılan kapıdan anlaşılmaktadır.

Külliyenin büyük boyutlu yapısı olan kervansaray düzgün kesme taş ve moloz taş malzeme ile inşa edilmiş olup biri kuzeyde, diğeri güneyde iki ayrı bölümden meydana gelmektedir. Arastanın kuzeyinde bulunan ve avlulu olan bölüm kareye yakın dikdörtgen bir alanı kaplamaktadır. Avlu güneye, kapalı mekânlar ise kuzeye yerleştirilmiştir. Dikdörtgen planlı avlu güneyinde yer alan bir kapı ile arastaya bağlanmaktadır. Doğu ve batı yönünde dörder pâyeli, çapraz tonoz örtülü ve ocaklı revaklar vardır. Revakların kuzeyinde dışa açılan birer küçük kapı mevcuttur. Batıdaki revakın güney birimi sonradan kapıya dönüştürülmüştür. Avlunun kuzeyinde kervansarayın kapalı bölümüne bitişik olarak bir sıra halinde beşik tonoz örtülü sekiz birim bulunmaktadır. İki yanda simetrik olarak yerleştirilen bu mekânlardan birer tanesi avluya açılan eyvan, diğerleri odadır. Ortada yer alan kapı ile kapalı bölüme geçilmektedir. Doğu-batı doğrultusunda dikdörtgen planlı olan bu mekân ortada altı pâye ile bölümlenmiş iki beşik tonozla örtülüdür. Mekânın uzun kenarlarında önleri sekili (güneydeki mevcut değil) ocak nişleri görülür. Dıştan üçgen alınlıklı cepheli kısa kenarlarda mazgal açıklıkları vardır. Bu mekânın güneydoğu ve güneybatı köşelerinde yer alan birer kapı ile beşik tonozlu birimlere geçiş sağlanmıştır. Kervansarayın kapalı bölümü altında samanlık birimlerinin bulunduğu belirtilmektedir. Arastanın güneyinde yer alan ve kuzey-güney istikametinde dikey yerleştirilmiş


olan ikinci bölüm eksende olmayan bir kapı ile arastaya bağlanmaktadır. Mekân ortada dikdörtgen kesitli dört pâye ile ikiye bölümlenmiş olup iki beşik tonozla örtülüdür. Kuzey hariç diğer üç duvarda görülen ocak nişlerinin önündeki sekiler sonradan kaldırılmıştır.

Külliyenin ortasında doğu-batı doğrultusunda uzanan arasta dikdörtgen planlıdır. Ortada sivri kemerli, tonoz örtülü sokakla bunun iki yanında sıralanmış tonozlu dükkânlardan oluşur. Sokağın iki ucunda dışa açılan birer kapısı olan arastadan kuzey ve güneyde kervansarayın bölümlerine bağlanan iki kapı, güney batıda hamama, güneydoğuda cami avlusuna açılan kapılar vardır. Her iki dizide çoğu ocaklı olarak düzenlenmiş toplam yirmi dört birim mevcuttur. Üst örtüleri genelde sivri kemerli tonoz olup üç tanesi çapraz tonozludur. Dışa açılan batı kapısının yanında duvar içinden çatıya geçişi sağlayan bir merdiven bulunmaktadır. Dıştan kesme taş kaplamalı yapı içte moloz taş malzeme ile inşa edilmiştir. Sokağın üstünü örten tonozun doğu bölümü orijinaldir ve tuğla örgülüdür. Batı bölümü ise betonarme olarak yenilenmiştir. Güneydoğuda cami avlusuna açılan kapının kemeri palmet süslemelidir. Arastada kuzeydoğuda yer alan mekânla güneyde hamamla kervansaraya ait yapı arasında kalan mekân diğerlerine göre büyük ve yatık dikdörtgen planda ele alınmıştır. Kuzeydoğudaki mekânın bir bölümü iki katlıdır. Güneydeki mekânın fırın olarak kullanıldığı söylenmektedir.

Arastanın güneybatısında kuzey-güney doğrultusunda dikine yerleştirilmiş olan tek hamam bir kapı ve iki pencereli cephesiyle arasta sokağına açılmaktadır. Kapı sövesinin üzerinde rozetli ve palmetli bir süsleme vardır. Soğukluk bölümü kuzeye doğru daha derin olmak üzere dört yönde genişletilmiş kubbe ile örtülü bir mekândır. Batıda yer alan küçük bir kapı ile ayrıca dışa açılmaktadır. Eksende yer alan kapı ile geçilen ılıklık yatık dikdörtgen planlı olup biri küçük iki aynalı tonozla örtülüdür. Sıcaklık bölümü dört eyvanlı ve dört köşe halvet odalı olarak düzenlenmiştir. Orta mekânla halvet odalarının üstleri filgözü açıklıklı kubbelerle, eyvanların üstleri ise sivri kemerli tonozlarla örtülmüştür. Sıcaklığın güneyinde enine dikdörtgen planlı ve tonoz örtülü su deposu ile külhan bölümü yer almaktadır. Külliyenin kuzeyinde kesme taştan inşa edilen sivri kemerli nişli, kitâbesiz bir çeşme mevcuttur. Üstü iki yana meyilli olarak düzenlenen bu çeşmenin külliye bünyesinde olduğu tahmin edilmektedir.

BİBLİYOGRAFYA:

Evliya Çelebi, Seyahatnâme, III, 37-38; Muharrem Bilge, Kadın Han’ı ve Ulukışla’da Kara (Damat veya Öküz) Mehmed Paşa Kervansarayı (lisans tezi, 1971), İÜ Ed. Fak. Sanat Tarihi bölümü, s. 3-16; Tülay Reyhanlı (Gencei), Osmanlı’da Külliye Mimarisinin Gelişmesi (doktora tezi, 1974), İÜ Ed. Fak. Sanat Tarihi bölümü, s. 377-378; Gönül Güreşsever, Anadolu’da Osmanlı Devri Kervansaraylarının Gelişmesi, İÜ Ed. Fak. Sanat Tarihi bölümü (doktora tezi, 1974), s. 218-223; Zeynep Nayır, Osmanlı Mimarlığında Sultan Ahmet Külliyesi ve Sonrası (1609-1690), İstanbul 1975, s. 210-212; Mustafa Cezar, Tipik Yapılariyle Osmanlı Şehirciliğinde Çarşı ve Klasik Dönem İmar Sistemi, İstanbul 1985, s. 198-199; Oktay Aslanapa, Osmanlı Devri Mimarisi, İstanbul 1986, s. 338-339; R. Eser Gültekin, Ulukışla ve Öküz Mehmet Paşa Menzil Külliyesi, Ankara 2001.

Ahmet Vefa Çobanoğlu