NÛREDDİN er-RÂNÎRÎ

(نور الدين الرانيري)

Nûruddîn Muhammed b. Alî el-Hamîdî eş-Şâfiî el-Eş‘arî el-Ayderûsî er-Rânîrî (ö. 1068/1658)

Hindistan kökenli Açeli mutasavvıf.

Hindistan’ın Gucerât bölgesinde bir ticaret merkezi olan Rânîr’de (bugünkü Rander) doğdu. Hadramut kökenli bir ailenin çocuğudur. İlk dinî eğitimini, aslen Hadramutlu olup Rânîr’de yaşayan Ayderûsiyye tarikatı şeyhlerinden Seyyid Ömer b. Abdullah Bâ Şeybân el-Ayderûs’tan aldı. Hadramut’a gidip tahsilini bölgenin en önemli dinî eğitim merkezlerinden olan Terîm’de sürdürdü. Tekrar Hindistan’a döndü. Hac farîzasını eda etmek üzere 1029 (1620) yılında Hicaz’a gitti. Hacdan sonra iki yıl kadar Mekke ve Medine’de kalan Nûreddin Rânîrî, Mekke’deki Malay toplumuyla iyi ilişkiler kurdu. Bu sırada Hadramut’u da ziyaret etti.

Rânîrî’nin hayatının bundan sonraki on beş yıllık dönemi hakkında kesin bilgi yoktur. Bazı araştırmacılar, eserlerindeki çeşitli bilgileri dikkate alarak onun bu dönemi Pahang dahil Malay yarımadasının çeşitli yerlerinde geçirdiğini ileri sürmüşlerdir. Rânîrî’nin Malay-Endonezya dünyasıyla olan bağı üzerinde de çeşitli görüşler ortaya atılmıştır. Malayca’yı gençliğinde Gucerât’ta yaşayan Malaylı göçmenlerden öğrendiği, annesinin Malaylı bir kadın olduğu, Açe’ye gitmeden önce Malay yarımadasında bulunduğu, 1637’den önce Sultan İskender Muda devrinde dinî ilimleri öğretmek maksadıyla Açe’de bulunan amcası Şeyh Muhammed Ceylânî b. Hasan b. Muhammed Hâmid’i takip ederek Açe’yi ziyaret ettiği, ancak tasavvufa karşı olumsuz yaklaşımdan hoşnut kalmadığı için oradan ayrıldığı bu görüşler arasında zikredilebilir. En önemli eseri olan Bustânü’s-selâŧîn’deki bilgiler ışığında Açe’ye ilk defa İskender Muda’nın ölümünün ardından 6 Muharrem 1047 (31 Mayıs 1637) tarihinde gittiği söylenebilirse de diğer eserlerinden amcası ile birlikte daha önce de Açe’ye uğradığı anlaşılmaktadır.

Açe’ye gidişinden kısa bir süre sonra Sultan II. İskender’in himayesine giren Rânîrî, 1637’den 1644 yılına kadar sultanlığın en yüksek dinî yetkilisi olarak görev yaptı. Sultan II. İskender’in ölümünün (1641) ardından tahta oturan eşi Sultâne Tâcülâlem Safiyyüddin’in ilk yıllarında da saraydaki itibarını korudu ve resmî görevine devam etti. 1054’te (1644) Rânîr’e döndü. Onun Açe’den ayrılışı hakkında çeşitli rivayetler vardır. Sultan II. İskender’in ölümünden sonra tahta bir kadının geçmesinden hoşnut olmadığı için ayrıldığını söyleyenler yanında Minangkabaulu âlim Seyfürricâl’in Şemseddin Sumatrânî’nin taraftarlarıyla birlikte kendisine karşı tavır alması sebebiyle Açe’yi terkettiğini ileri sürenler de vardır. Bu ikinci rivayete göre Rânîrî ile Seyfürricâl arasındaki çatışma sırasında Tâcülâlem kesin bir tavır takınmayıp konuyu Açeli reislere bırakmış, onların ve diğer ricâlin huzurunda yerine Seyfürricâl’in tayin edilmesinin ardından kendisi Açe’den ayrılmak zorunda kalmış ve 22 Zilhicce 1068’de (20 Eylül 1658) Rânîr’de vefat etmiştir.

Nûreddin Rânîrî’nin Açe sultanlığının en yüksek dinî yetkilisi, aynı zamanda bir tarikat şeyhi olarak Açe’deki dinî tasavvufî hayata katkısı olduğu gibi birçok Malayca eseriyle Malay-Endonezya edebiyatı üzerinde de büyük etkisi olmuştur. Cevâhirü’l-Ǿulûm adlı eserinde Rifâiyye silsilesini veren Rânîrî ayrıca Kādiriyye ve Ayderûsiyye tarikatlarına da intisap etmiştir. Açe’de Hamza Fansûrî ve Şemseddin Sumatrânî tarafından savunulan vahdet-i vücûd düşüncesine şiddetle karşı çıkmış, bu anlayışı eleştiren, mensuplarını sapıklık ve zındıklıkla suçlayan birçok kitap ve risâle yazmıştır. Onun Açe sultanından aldığı güçle kendisinden önceki mutasavvıfları acımasız bir şekilde eleştirdiği ve kitaplarını yaktırdığı belirtilir. Arapça ve Malayca’ya hâkim olan Rânîrî bu dillerde birçok kitap ve risâle kaleme almıştır. Banda Açe’deki yüksek dinî tahsil kurumu olan Rânîrî Devlet İslâm Enstitüsü (Institut Agama Islam Negeri Ar-Raniry) onun adını taşımaktadır.

Eserleri. 1. Bustânü’s-selâŧîn. Tam adı Bustânü’s-selâŧîn fî źikri’l-evvelîn ve’l-âħirîn olup Sultan II. İskender’in emri üzerine yazılmaya başlanmıştır. Rânîrî’nin Malayca yazdığı dördüncü kitabı olan eser onun Malayca’ya hâkimiyetini ve Malay edebiyatına katkısını göstermesi bakımından önemlidir. Yeryüzünün ve cennetin yaratılışı, eski peygamberler ve hükümdarlar, Hz. Muhammed, Hulefâ-yi Râşidîn, Emevîler, Abbâsîler, Hindistan sultanları ve Malay sultanlarıyla ilgili konuları içeren kitapta Rânîrî çeşitli örnekler vererek hükümdar ve yöneticilere tavsiyelerde bulunur. Yedi bölümden oluşan eserin ilk iki bölümüyle (nşr. İskandar, Kuala Lumpur 1996) dördüncü bölümü (nşr. R. Jones, Kuala Lumpur 1974) neşredilmiş, üçüncü bölüm daha sonra bulunmuştur. Eser üzerinde C. A. Grinter ve J. Harun tarafından iki ayrı doktora tezi hazırlanmıştır (bk. bibl.). 2. et-Tibyân fî maǾrifeti’l-edyân. Ebû Şekûr Muhammed b. Abdüsseyyid es-Sâlimî’nin Kitâbü’t-Temhîd fî beyâni’t-tevĥîd’inden faydalanılarak hazırlanan bu eserde Sultan II. İskender’in huzurunda Rânîrî ile Şemseddin Sumatrânî’nin takipçileri arasında birkaç gün devam eden tartışma da nakledilir. 3. Ĥüccetü’ś-śıddîķ li-defǾi’z-zındîķ. Müellifin zındık saydığı Açeli mutasavvıflara yöneltiği eleştirileri içeren risâle Voorhoeve, Tudjimah ve Nagīb el-Attâs tarafından İngilizce tercümesiyle birlikte yayımlanmıştır. Daudy, Rânîrî’nin savunduğu görüşlerle Ehl-i sünnet dışına çıktığını ileri sürerken Nagīb el-Attâs onun Hazma Fansûrî ve Şemseddin Sumatrânî’nin görüşlerini yanlış anladığını


belirtir. 4. Śırâŧü’l-müstaķīm. Açe’de 350 yıl boyunca dinî okullarda ilmihal kitabı olarak okutulan eseri Abdullah b. Muhammed Erşed Sebîlü’l-mühtedîn li’t-tefeķķuh fî emri’d-dîn adlı eseriyle birlikte yayımlamış (Mekke 1310), daha sonra da birkaç defa basılmıştır. 5. Esrârü’l-insân fî maǾrifeti’r-rûĥ ve’r-raĥmân. Vahdet-i vücûd anlayışını eleştiren bu eser üzerinde Tudjimah tarafından hazırlanan doktora tezi basılmıştır (Jakarta 1961). 6. Hidâyetü’l-ĥabîb fi’t-terġīb ve’t-terhîb. Dâvûd el-Fetânî’nin CemǾu’l-fevâǿid adlı eseriyle birlikte el-Fevâǿidü’l-behiyye adıyla basılmıştır (Mekke 1311). 7. Ĥallü’ž-žıl. Van Nieuwenhuijze tarafından Şemseddin Sumatrânî hakkındaki tez çalışmasının (1948) sonunda kısa bir özeti verildikten sonra Şifâǿü’l-ķulûb ile birlikte tıpkıbasım olarak neşredilmiştir. Nûreddin er-Rânîri’nin diğer eserlerinden bazıları şunlardır: Şifâǿü’l-ķulûb, Aħbârü’l-âħire fî aĥvâli’l-ķıyâme, Dürretü’l-ferâǿiż bi-şerĥi’l-Ǿaķāǿid, Cevâhirü’l-Ǿulûm fî keşfi’l-maǾlûm, el-LemeǾân fî tekfîri men ķāle bi-ħalķı’l-Ķurǿân, Raĥîķu’l-Muĥammediyye fî ŧarîķi’ś-śûfiyye, ǾAkāǿidü’ś-śûfiyyetü’l-muvaĥĥidîn, el-Fetĥu’l-mübîn Ǿale’l-mülĥidîn, Fetĥu’l-vedûd fî beyâni vaĥdeti’l-vücûd, Bedeǿe ħalķu’s-semâvât ve’l-arż, ǾAynü’l-cevâd fî beyâni vaĥdeti’l-vücûd.

BİBLİYOGRAFYA:

Syed Muhammad Naguib al-Attas, Rānīrī and the Wujūdiyyah of 17th Century Acheh, Singapore 1966; a.mlf., A Commentary on the Hujjat al-Siddīq of Nūr al-Dīn al-Rānīrī, Kuala Lumpur 1986; A. Daudy, Syeikh Nūruddīn ar-Rānīry, Jakarta 1978; a.mlf., Memahami Karya-Karya Nūruddīn Arrānīrī, Jakarta 1982; a.mlf., Allah dan Manusia dalam Konsepsi Syeikh Nūruddīn ar-Rānīrī, Jakarta 1983; C. A. Grinter, Book IV of the Bustān us-Salātīn: A Study from the Manuscripts of a 17th Century Malay Work Written in North Sumatra (doktora tezi, 1979), University of London; K. A. Steenbrink, “On Structure and Sources of the Bustānus Salātīn”, Text from the Islands: Oral and Written Traditions of Indonesia and the Malay World (ed. W. Marschall), Berne 1989, s. 183-203; J. Harun, Nūruddīn al-Rānīrī’s Bustān al-Salātīn: A Universal History and Adab Work from Seventeenth Century Aceh (doktora tezi, 1999), University of London; P. G. Riddell, Islam and the Malay-Indonesian World, London 2001, s. 116-125; N. Heer, A Concise Handlist of Jawi Authors and Their Works, Seattle 2006, s. 38-41; A. Vakily, “Sufism, Power, Politics and Reform: Al-Rânîrî’s Opposition to Hamzah al-Fansûrî’s Teachings Reconsidered”, Studia Islamika, IV/1, Jakarta 1997, s. 113-135; “Nūruddīn ar-Rānīrī”, Ensiklopedi Islam, Jakarta 1999, IV, 48-49.

İsmail Hakkı Göksoy