NİZÂRÎ-i KUHİSTÂNÎ

(نزارئ قهستاني)

Hakîm Sa‘düddîn b. Şemsiddîn b. Muhammed Nizârî-i Kuhistânî (ö. 720/1320)

İranlı şair.

İran’da Kuhistan bölgesinde Bircend şehri yakınlarındaki Tûn kasabasında dünyaya geldi. Hayatı hakkındaki bilgilerin çoğu şiirlerinden çıkarılmaktadır. Doğum tarihi için bazı kaynaklarda verilen 645 (1247-48) yılının kesinliği tartışılmışsa da Münâžara-i Şeb u Rûz adlı mesnevisinde 699 (1299-1300) yılında elli yaşını aştığını söylemesi ve Edebnâme mesnevisini 695’te (1296) elli yaşında yazdığının bilinmesi bu tarihin doğru olduğunu göstermektedir. Bazı kaynaklarda bünyesi zayıf olduğundan Nizârî mahlasını aldığının ifade edilmesi yanında bunu Nizârî İsmâilîleri’ne mensubiyetiyle açıklayanlar veya hocası Seyyid Ebü’l-Hamd Mehdî b. Nizâr’la ilişkilendirenler de vardır. Hizmetine girdiği Sünnî Kertler’in kendisiyle övündükleri bir şairin İsmâilî olmasını hoş karşılayacaklarına inanmak zor görünmekle birlikte bizzat kendisi İsmâilî olduğunu söylemektedir. Babası Kuhistan’ın büyük mülk sahiplerinden biriydi. Ancak şiirlerinden ailesinin zamanla Moğollar’ın koyduğu ağır vergilerden dolayı zor duruma düştüğü, Herat ve Kuhistan emîrleri, bilhassa Gurlular’ın yıkılışından sonra Herat’ta kurulan Kert emirliğinde yine itibar sahibi olduğu anlaşılmaktadır. İlk eğitimini şair olan babası Şemseddin’den alan Nizârî, daha sonra dönemin önde gelen âlimlerinden felsefeden edebiyata kadar birçok konuda ders aldı. Şiirlerinde Eflâtun, Aristo, İbn Sînâ ve Nasîrüddîn-i Tûsî gibi filozoflardan bahsetmesi felsefe, Hallâc-ı Mansûr ve Bâyezîd-i Bistâmî’yi zikretmesi de tasavvufa olan ilgisini ortaya koymaktadır. Arapça’nın yanında Türkçe de bilen Nizârî genç yaşta şiir söylemeye başlamış, Kertler’den I. Şemseddin zamanında (1245-1278) saraya intisap ederek divanda görev almıştır. Şiirlerinde Firdevsî, Unsûrî, Senâî, Enverî gibi şairlerden bahsetmişse de en çok Hayyâm’ın etkisinde kalmıştır; çağdaşı Sa‘dî-i Şîrâzî ile de görüşmüştür. Kendisinden etkilenenler arasında Kāsım-ı Envâr ve Ni‘metullah-ı Velî anılabilir. Nizârî, özellikle inanç ve düşüncelerinden dolayı çeşitli zamanlarda kendisini çekemeyenlerin ithamına uğradı ve saraydan ayrılmak zorunda kaldı. 678’de (1279) çıktığı ve iki yıl süren seyahatlerinin birinde İsfahan, Tebriz, Gürcistan, Derbend, Errân ve Bakü’ye uğradı. Buralarda aralarında Vezir Şemseddin el-Cüveynî’nin bulunduğu birçok devlet adamı, âlim ve şairle görüştü. Son dönemlerinde aşırı İsmâilî inançlarından vazgeçip daha mutedil bir yol tercih ettiği ve eski görüşlerinin çoğunu terkettiği söylenir. Hayatının sonuna doğru ziraat işleriyle uğraşmak üzere inzivaya çekilen Nizârî, Bircend’de vefat etti.

Moğol istilâsının hüküm sürdüğü bir ortamda yaşayan Nizârî’nin şiirlerinde devrin sosyal konuları ve fikrî hareketlerini yansıttığı görülür. Edebî kudretini daha çok gazellerinde gösteren şairin ilk bakışta sade ve basit görülen şiirleri geniş bir tahayyül ve kültürün izlerini taşır. Günümüze ulaşan divan külliyatında kaside, gazel, kıta, terkibibend, terciibend ve rubâîlerinin yanında Destûrnâme, Edebnâme, Sefernâme, Ezher ü Müzhir, Münâžara-i Şeb u Rûz adlı mesnevileri ve manzum mektupları yer alır. En uzun mesnevisi 10.000 beyitlik Ezher ü Müzhir’dir. Beyit sayısı 20.000’i geçen külliyatının en geniş nüshası Saint Petersburg Devlet Kütüphanesi’nde bulunmaktadır (Münzevî, III,1895). Divanı Müzâhir Musaffâ tarafından neşredilmiş (Tahran 1371-1373 hş./ 1992-1994), Destûrnâme mesnevisi Evgenii Eduardoviç Berthels tarafından Rusça’ya çevrilmiştir (Leningrad 1926).

BİBLİYOGRAFYA:

Devletşah, Teźkire (nşr. Muhammed Abbâsî), Tahran 1337 hş., s. 257-261; Emîn-i Ahmed-i Râzî, Heft İķlîm (nşr. Cevâd Fâzıl), [baskı yeri ve tarihi yok] (Kitâbfurûşî-yi Ali Ekber İlmî), II, 322-323; Lutf Ali Bek, Âteşkede (nşr. Ca‘fer-i Şehîdî), Tahran 1336 hş./1957, II, 529; Browne, LHP, III, 154-155; Tebrîzî, Reyĥânetü’l-edeb, IV, 188; Safâ, Edebiyyât, III/2, s. 731-745; Ali Rızâ Müctehidzâde, Taĥķīķ der Şerĥ-i Ĥâl u Âŝâr-ı Nizârî-i Ķuhistânî, Tahran 1335 hş.; Rypka, HIL, s. 255-256; a.mlf., Edebiyyât-ı Îrân der Zamân-ı Selçûķıyân ve Moġūlân (trc. Ya‘kūb-i Âjend), Tahran 1364/1986, s. 116-119; Münzevî, Fihris, III, 1895; IV, 2811-2812, 2911; Ahmed Ali Hân Sendilevî, Teźkire-i Maħzeni’l-ġarâǿib, İslâmâbâd 1373/ 1994, V, 351-353; Nadia Eboo Jamal,


Surviving the Mongols: Nizārī Quhistānī and the Continuity of Ismaili Tradition in Persia, London-New York 2002; S. G. Borodin, “Ĥakîm Nizârî-i Ķuhistânî”, Ferheng-i Îrânzemîn, VI/2-3, Tahran 1337 hş., s. 178-203; Orhan Bilgin, “Nizari, Hayatı ve Eserleri”, ŞM, VIII (1972), s. 49-58; J. T. P. de Bruijn, “Nizārī Ķuhistānī”, EI2, VIII, 83-84.

Rıza Kurtuluş