NÂBİGA eş-ŞEYBÂNÎ

(النابغة الشيباني)

Abdullāh b. el-Muhârik b. Süleym b. Hudayra (Husra) en-Nâbiga eş-Şeybânî (ö. 127/745 [?])

Arap şairi.

Bedevî şairlerdendir. Şiirde ileri yaşta üne kavuştuğu için Nâbiga lakabını almıştır. Bekir b. Vâil kabilesinin kollarından aşağı Benî Şeybân’a mensuptur. Hayatının ilk yıllarını kabilesi arasında geçiren Nâbiga’nın annesi hıristiyandı. Ebü’l-Ferec el-İsfahânî, Nâbiga’nın Halife Abdülmelik’e yazdığı bir şiire istinaden onun hıristiyan olduğunu, zira şiirinde İncil ve rahipler adına yemin ettiğini söyler (el-Eġānî, VII, 106). Safedî de, “Hıristiyan olduğu söylenir” kaydına yer verir (el-Vâfî, XVII, 422). Bu rivayetlerle Abdülazîz b. Mervân’ın şaire kızarak sarfettiği “hıristiyan oğlu” ifadesine (Ebü’l-Ferec el-İsfahânî, VII, 108) dayanan R. Blachère, C. Brockelmann, Fuat Sezgin gibi yazarlar da şairin hıristiyan olduğunu veya hıristiyan iken ileri yaşta İslâm’a girdiğini ileri sürmüşlerdir. Ancak divanındaki şiirlerin çoğu Nâbiga’nın müslüman olduğuna tanıklık eder. Çünkü şiirlerinde Allah’a, âhirete, kazâ ve kadere iman, takvâ, güzel ahlâk ve sosyal ilişkiler gibi İslâmî temalara yer vermiş, Kur’an’dan iktibaslar yapmıştır. Çağdaş Arap müelliflerinden Şevkī Dayf, Hasan es-Sendûbî, Muhammed Receb el-Beyyûmî, Ömer Ferruh ve divanının nâşiri Abdülkerîm İbrâhim Ya‘kūb da onun müslüman bir şair olduğu kanaatindedir. Bunların bir kısmı şairin baştan beri İslâmiyet’i benimsemiş olduğunu, annesinin hıristiyan oluşu, kabilesindeki hıristiyanlardan veya gezip gördüğü yerlerden duyması ya da hıristiyan Arap şairi Adî b. Zeyd’in şiirlerini çokça okuması, onun kasidelerine nazîreler yazması dolayısıyla hıristiyan yemini yapmış olabileceğini, bunun da kendisini İslâm dairesinden çıkarmayacağını belirtirler (M. Receb el-Beyyûmî, XXXI/2 [1959], s. 217; Ali İrşeyd el-Mehâsine, XIV/1 [1422/2002], s. 32). Hayatının önemli bir kısmını Şam’da geçiren Nâbiga Abdülmelik b. Mervân, I. Velîd, II. Yezîd, Hişâm b. Abdülmelik ve II. Velîd’e çeşitli vesilelerle methiyeler yazmıştır. 127 (745) yılı civarında ölen Nâbiga’nın vefat tarihi 125 (743) ve 126 (744) olarak da zikredilir. Başta Kitâbü’l-Eġānî olmak üzere birkaç kaynak istisna edilirse tabakat, biyografi ve ensâb kitapları ondan bahsetmez. İki şiirinin bestesine yer verilen


Kitâbü’l-Eġānî’deki bilgiler de çok sınırlıdır. IV. (X.) yüzyıl müelliflerinden Ca‘fer b. Muhammed et-Tayâlisî onun meşhur bir şair olduğunu, fakat divanının bilinmediğini, yine aynı asır müelliflerinden Hasan b. Bişr el-Âmidî de iyi bir şair kabul edildiğini söyler (el-Mükâŝere, s. 31; el-Müǿtelif, s. 192).

Divanında güzel şiirin meziyetlerinden söz eden ve yergici şairlere ağır eleştiriler yönelten Nâbiga birinci sınıf şairlerden olup divanında yirmi kaside yer almaktadır. Onun şiirleri terkip bakımından genelde kolay olmakla beraber geniş ölçüde garîb kelimeler içerir. Divanında başta fahr ve medih, ayrıca gazel, şarap tasviri, edep (hikmet) ve az miktarda hiciv türünde şiirler yer alır. Lirizmin hâkim bulunduğu bazı kasidelerinde daha çok tasvir, hikmet ve zühd temaları dikkat çeker. Nâbiga’nın şiirinde İslâmî etki açık bir şekilde kendini göstermektedir.

Nâbiga’nın uzun süre meçhul kalan divanı ilk defa Abdülkādir el-Bağdâdî tarafından zikredilmiştir. İstanbul (Süleymaniye Ktp., Reîsülküttâb Mustafa Efendi, nr. 980) ve Kahire’de (Dârü’l-kütübi’l-Mısriyye, Edeb, nr. 616, 86 ş.) yazma nüshaları bulunan divanı Kahire nüshasını (Edeb, nr. 86 ş.) esas alarak ilk defa Ahmed Nesîm yayımlamıştır (Kahire 1351, 1415/1995). Abdülkerîm İbrâhim Ya‘kūb’un yaptığı neşir ise (bk. bibl.) eski bir nüshaya dayanmakta ve 1164 beyitten ibaret yirmi kasideyi içermektedir. Divan ayrıca R. Weiper tarafından yayımlanmıştır (Zeitschrift für Geschichte der Arabisch-Islamischen Wissenschaften, II [Frankfurt 1985], s. 260 vd.).

BİBLİYOGRAFYA:

Nâbiga eş-Şeybânî, Dîvân (nşr. Ahmed Nesîm), Kahire 1351/1932, neşredenin girişi, s. 5-12; a.e. (nşr. Abdülkerîm İbrâhim Ya‘kūb), Dımaşk 1987, neşredenin girişi, s. 5-27; Muhammed b. Habîb, Elķābü’ş-şuǾarâǿ (nşr. Abdüsselâm Hârûn, Nevâdirü’l-maħŧûŧât içinde), Kahire 1374/1954, VII, 321; Ebü’l-Ferec el-İsfahânî, el-Eġānî, VII, 106-113; Ca‘fer b. Muhammed et-Tayâlisî, el-Mükâŝere Ǿinde’l-müźâkere (nşr. Muhammed b. Tâvît et-Tancî, ŞM ilâvesi), I (1956), s. 31, 32; Âmidî, el-Müǿtelif, s. 192; Ebû Ubeyd el-Bekrî, Simŧü’l-leǿâlî fî şerĥi Emâli’l-Ķālî (nşr. Abdülazîz el-Meymenî), Kahire 1354, s. 901-902; Safedî, el-Vâfî (nşr. D. Krawulsky), Beyrut 1411/1991, XVII, 422-424; Abdülkādir el-Bağdâdî, Ħizânetü’l-edeb (Bulak), I, 9, 289; O. Rescher, Abriss der Arabischen Litteratürgeschichte, Stuttgart 1925, I, 155; Hasan es-Sendûbî, Aħbârü’n-Nevâbiġ ve âŝârühüm fi’l-Câhiliyye va śadri’l-İslâm (a.mlf., Şerĥu Dîvâni İmriǿilķays içinde), Kahire, ts. (el-Mektebetü’t-ticâriyyetü’l-kübrâ), s. 408-416; Brockelmann, GAL, I, 61; Suppl., I, 94; R. Blachère, Histoire de la littérature arabe, Paris 1966, III, 505-506; L. Şeyho, ŞuǾarâǿü’n-Naśrâniyye, Beyrut 1967, II, 137-162; Sezgin, GAS, II, 380; Ömer Ferruh, Târîħu’l-edeb, I, 685-688; F. Krenkow, “Mülâĥažât Ǿalâ Dîvâni’n-Nâbiġa eş-Şeybânî”, MMİADm., XXX (1955), s. 684-688; XXXI (1956), s. 153-161; M. Receb el-Beyyûmî, “en-Nâbiġatü’ş-Şeybânî müslim lâ Naśrânî”, ME, XXXI/2 (1959), s. 216-220; Yûsuf es-Saydâvî, “et-TaǾrîf ve’n-naķd: Nažra fi’l-ķaśîdeti’l-ûlâ min Dîvâni’n-Nâbiġa eş-Şeybânî”, MMLADm., LXIX/3 (1415/1994), s. 543-569; M. Yahyâ Zeynüddin, “Ĥavle Dîvâni’n-Nâbiġa eş-Şeybânî”, MMLAÜr., XXV/61 (1422/2001), s. 185-212; Ali İrşeyd el-Mehâsine, “Eŝerü’l-İslâm fî şiǾri’n-Nâbiġa eş-Şeybânî”, Mecelletü CâmiǾati’l-Melik SuǾûd: el-Âdâb, XIV/1, Riyad 1422/2002, s. 27-51.

Süleyman Tülücü