MÜRSİYE
(مرسية)
İspanya’da yaklaşık beş asır İslâm hâkimiyetinde kalan, halen bir il ve özerk bölge merkezi olan tarihî şehir.
İspanya’nın güneydoğusundaki Mürsiye (Murcia) sulamalı bir tarım alanında ve Segura (Ar. Şekūre/Vâdilebyaz) ırmağının kıyısında kurulmuştur. İslâm kaynaklarında müslümanlar tarafından kurulduğu belirtilmekteyse de adının Villa (etrafı surlarla çevrili büyük çiftlik) Murtea’dan gelmesi sebebiyle çekirdeğinin Romalılar’a ait olduğu söylenebilir; ancak müslümanlar burayı yeniden imar etmiş ve büyük bir şehre dönüştürmüştür. Mürsiye IX. yüzyılın ilk çeyreğinde, Tüdmîr eyaletinin (Kûre) merkezi olan Ello’da Kayslı ve Yemenli kabileler arasında başlayan ve yedi yıldan fazla süren savaşlar yüzünden yönetimin zorlaşması ve istikrarın kaybolması üzerine, Endülüs Emevî Emîri II. Abdurrahman’ın emriyle Vali Câbir b. Mâlik tarafından 210 (825) veya 216 (831) yılında yeniden inşa edildi ve bölgenin idare merkezi buraya taşındı. Emîr Abdullah b. Muhammed b. Abdurrahman
dönemindeki (888-912) siyasî parçalanma sonucunda Deysem b. İshak şehirde, Güney Endülüs’te merkezî idareye karşı mücadele veren Ömer b. Hafsûn’un da yardımıyla Emevî hânedanına şeklen bağlı, kendi ordusuna ve hazinesine sahip bir yönetim oluşturdu ve bir süre sonra ödemesi gereken vergiyi göndermemek suretiyle bağımsızlığını ilân etti. Ancak III. Abdurrahman’ın yolladığı ordu karşısında yenildi ve şehir tekrar Emevî yönetimi altına girdi (304/916). Ardından Ya‘kūb b. Ebû Hâlid ve Âmir b. Ebû Cevşen gibi mahallî liderlerin başlattığı ayaklanmaları da bizzat III. Abdurrahman bastırdı (312/925); bundan sonra yüzyılı aşkın bir süre bölgede huzurlu günler yaşandı.
Mülûkü’t-tavâif devrinde Mürsiye, önce Âmirîler’in iktidardan uzaklaştırılmasının ardından bir süre burada idareci olarak bulunan Saklebî kumandanı Vâsıl tarafından müstakil bir şekilde yönetildi; daha sonra Meriye’de bağımsızlığını ilân eden yine Saklebî asıllı Hayrân el-Âmirî’nin eline geçti. Hayrân, şehri bir ara Belensiye hâkimi Abdülazîz b. Abdurrahman el-Mansûr’a bırakmak zorunda kaldıysa da ardından geri aldı ve Meriye’ye bağladı (413/1022). Şehrin bu durumu Hayrân’ın yerine geçen Saklebî Züheyr zamanında da (1029-1038) devam etti; onun ölümü üzerine tekrar Belensiye’ye bağlandı. Wasserstein 436’da (1044-45) şehrin hâkimi olarak Mücâhid el-Âmirî’yi gösterir (The Rise and Fall of the Party Kings, s. 91). Mürsiyeliler, daha sonra yönetimi kendi aralarından Benî Tâhir’e mensup Ebû Bekir Ahmed b. İshak adlı bir Arap soylusuna verdiler. Şehri 471 (1078) yılında bir Abbâdî ordusunun başında gelen İbn Ammâr el-Endelüsî ele geçirdi ve burada bağımsızlığını ilân etti. Ancak sınırlarını genişletmek amacıyla sefere çıktığı bir sırada yönetime kendi kumandanı İbn Reşîķ el-Kuşeyrî el koydu. 484’te (1091) şehir mülûkü’t-tavâife son vermek niyetiyle Endülüs’e geçen Murâbıtlar tarafından zaptedildi ve Endülüs’teki harekâtları için ana üs haline getirildi. Murâbıtlar’ın güç kaybettikleri dönemde Benî Gāniye’nin elinde kalan Mürsiye, 1145-1147 yılları arasında üç defa yönetim değişikliği geçirdi. 1147’de, İspanyol kökenli bir lider olan ve bir süre İbn İyâz’ın Mürsiye valiliğini yapan İbn Merdenîş, Doğu Endülüs’ün büyük bölümünü ve bu arada Mürsiye’yi ele geçirerek hâkimiyetini ilân etti. Hıristiyan krallıklarla yakın ilişki içerisine girerek onların desteğini sağladı. Mürsiye’nin yerli halkından birçok kimseyi şehir dışına sürüp yerlerine paralı hıristiyan askerlerini yerleştirdi ve onların ihtiyaçlarını karşılamak üzere yeni evler, kilise ve çarşı yaptırdı. Yaklaşık yirmi beş yıl onun elinde kalan şehir daha sonra uzun bir mücadelenin ardından Muvahhidler’in kontrolü altına girdi (567/1172). 620’de (1223) burada Muvahhidler’den Ebû Muhammed Abdullah, el-Âdil unvanıyla halifeliğini ve kısa süre içinde onun öldürülmesinin ardından Hûdîler’den Seyfüddevle Muhammed b. Yûsuf b. Hûd, Muvahhidler’e karşı ayaklanarak emirliğini ilân etti (625/1228). Ayrıca Kurtuba, İşbîliye (Sevilla), Gırnata, Mâleka (Malaga) ve Meriye’yi (Almeria) kendisine bağlayan Seyfüddevle’nin 635’te (1238) vefatıyla şehir kısa bir süre Hafsîler’in elinde kaldı.
639 (1241) yılında Kastilyalılar tarafından kuşatılan Mürsiye, dışarıdan yardım alamaması üzerine direnme gücünü kaybederek yapılan bir antlaşma çerçevesinde teslim oldu (10 Şevval 640 / 2 Nisan 1243). Bir yıl sonra Mürsiyeliler istilâcıları dışarı atıp Nasrîler’e bağlılıklarını bildirdilerse de Kastilyalılar çok geçmeden şehri yeniden hâkimiyetleri altına aldılar (9 Zilkade 641 / 19 Nisan 1244). 663’te (1264-65) Nasrî yöneticilerinin teşvikiyle halk bir defa daha isyan etti. Ancak iki yıl sonra Kastilyalılar’ın çağrısı üzerine yardıma gelen Aragon Kralı I. Jaime şehri ele geçirdi. Kastilya Kralı X. Alfonso, müslümanları kırk gün içerisinde şehir merkezinden çıkararak evlerine hıristiyan aileleri yerleştirdi. Surların dışında çeşitli sıkıntılara mâruz kalan müslüman nüfusun önemli bir bölümü Gırnata’ya göç etti; geriye sadece dinî ve sosyal kısıtlamalara mâruz bırakılmış çiftçiler kaldı. 1499’dan itibaren İspanya genelinde başlatılan zorla hıristiyanlaştırma politikası neticesinde bu müslümanlardan ya Mağrib’e göçmeleri ya da vaftiz olmaları istendi ve sürgünü göze alamayanlar hıristiyan kabul edildi. Fakat bunların önemli bir bölümü Hıristiyanlıklarından şüphe edildiği için 1609-1611 arasında sürgüne tâbi tutuldu.
Coğrafyacı İdrîsî’nin verdiği bilgilere göre şehrin çevresinde meyve ağaçlarıyla dolu birçok bahçe ve çiftlik vardı, bu sebeple buraya halk arasında “el-Bustân” deniliyordu. Meyve-sebze üretimi yanında civardaki zengin gümüş yatakları da işletiliyordu. Mürsiye göz alıcı renklerdeki kaliteli ipekli kumaşlarıyla ülke içinde ve dışında ün kazanmıştı; o derecede ki, “Süvari Tilimsân’da, gelin Mürsiye’de hazırlanır” sözü Endülüs’te ve Mağrib’de darbımesel haline gelmişti. Burada üretilen seramikler de Piza, Cenova ve Venedik gibi İtalyan şehir devletlerine ihraç ediliyordu.
Mürsiye, İslâmî dönemde ekonomi yanında ilmî hayatta da aktif bir merkez olarak temayüz etmiş, burada özellikle nahiv, kıraat, tefsir, hadis, fıkıh gibi ilimlerin öğretimi yapılmıştır. Ebü’l-Abbas İbnü’r-Reşîķ ile Muhammed b. Müferric b. Ebü’l-Âfiye ve Safvân b. İdrîs kitâbet ve inşâda; Muhammed b. Yebkā el-Ümevî, Ebû Bekir İbn Ebû Cemre ile Ebû Muhammed el-Huşenî fıkıhta; İbnü’t-Teyyânî diye bilinen Temmâm b. Gālib, İbn Sîde, Ebû Âmir el-Belevî ve İbn Vehbûn dil ve edebiyatta; İbnü’l-Cennân, Kelâî ve Ebû Bekir Muhammed b. Galbûn el-Ensârî hadiste; İbn Seb‘în, Muhyiddin İbnü’l-Arabî ve Ebü’l-Abbas el-Mürsî tasavvufta ileri gitmiş Mürsiye kökenli ilim ve fikir adamlarının en önde gelenleridir. Tarihçi ve hadis âlimi Ahmed b. Yahyâ ed-Dabbî hayatının yarısından fazlasını Mürsiye’de geçirmiş ve burada ölmüştür. Kādî İyâz ve Kartâcennî de Mürsiye’de bir süre kalıp ilim tahsil etmiştir. Mürsiye’nin bilimsel birikimi hıristiyan hâkimiyeti altında da bir süre varlığını korumuş, hatta Kastilya Kralı X. Alfonso, bundan hıristiyan öğrencilerin de yararlanabilmesi için bir okul açtırarak müderrisliğine hekimliği yanında mantık, felsefe, mûsiki ve matematik alanlarında da ün yapmış olan Muhammed b. Ahmed el-Mürsî er-Rakūtî’yi getirmiştir.
İslâmî dönemde Mürsiye’nin diğer Endülüs şehirleri gibi müslümanlar, hıristiyanlar ve yahudileri bünyesinde barındırmak suretiyle ortaya koyduğu bir arada yaşama tecrübesi, her yıl düzenlenen Murcia Tres Culturas (Mürsiye üç kültür) adlı festivalle yâdedilmekte ve bir hoşgörü örneği olarak bugünkü kuşaklara aktarılmaktadır. Murcia, halen İspanya’yı meydana getiren on altı idarî birimden 11.317 km² genişliğindeki aynı adlı ilin merkezi olup 2005 yılının başlarına ait tahminlere göre 410.000 kişilik bir nüfusu barındırmaktadır. Şehrin eski kesimleri Segura ırmağının kuzey, yeni kesimleri ise güney yakasında bulunur. Buradaki tarihî ipek sanayii günümüzde de önemini korumaktadır. Monteagudo Şatosu Mürsiye’deki Murâbıt devri askerî mimari örneklerinden biridir.
BİBLİYOGRAFYA:
Ahmed b. Muhammed er-Râzî, Crónica del Moro Rasis (nşr. ve trc. D. Catalán - M. S. de Andrés), Madrid 1975, s. 34-46; İbn Hayyân, el-Muķtebes fî târîħi’l-Endelüs V (nşr. P. Chalmeta Gendrón - F. Corriente), Madrid 1979, s. 190; İbnü’d-Delâî, Nuśûś Ǿani’l-Endelüs min kitâbi TerśîǾi’l-aħbâr (nşr. Abdülazîz el-Ehvânî), Madrid 1965, s. 5-6; Şerîf el-İdrîsî, Nüzhetü’l-müştâķ (nşr. R. Dozy - M. J. de Goeje), Leiden 1864, s. 175, 194-195; İbn Saîd el-Mağribî, el-Muġrib, I, 47; II, 246; İbn İzârî, el-Beyânü’l-muġrib, bk. İndeks; Źikru bi-lâdi’l-Endelüs: Una Descripción Anónima de al-Andalus (nşr. L. Molina), Madrid 1983, s. 11, 14, 75, 86, 155, 172; Nüveyrî, Nihâyetü’l-ereb (nşr. Mustafa Ebû Dayf Ahmed), Dârülbeyzâ, ts. (Dârü’n-neşri’l-Mağribiyye), s. 95; İbnü’l-Hatîb, AǾmâlü’l-aǾlâm (nşr. E. Lévi-Provençal), Beyrut 1956, bk. İndeks; Himyerî, er-Ravżü’l-miǾŧâr (nşr. E. Lévi-Provençal), Kahire 1937, s. 181-183; Makkarî, Nefĥu’ŧ-ŧîb, VIII, 223; ayrıca bk. İndeks; M. Gaspar Remiro, Historia de Murcia Musulmana, Zaragoza 1905; Emîr Şekîb Arslân, el-Ĥulelü’s-sündüsiyye, Kahire 1939, s. 386-530; E. Lévi-Provençal, Historia de España (trc. E. García Gómez), Madrid 1950, IV, 15, 20-21, 31, 51, 94, 131-133, 217, 224-226, 235, 240; a.mlf., “Mursiya”, EI² (İng.), VII, 633-634; M. Abdullah İnân, Mülûkü’ŧ-ŧavâǿif, Kahire 1979, s. 174 vd.; Hâlid es-Sûfî, Târîħu’l-ǾArab fi’l-Endelüs: el-Fetĥ ve Ǿaśrü’l-vülât, Bingazi 1980, s. 317-318; D. Wasserstein, The Rise and Fall of the Party-Kings: Politics and Society in Islamic Spain 1002-1086, Princeton 1985, s. 91; Seyyid Abdülazîz Sâlim, Buĥûŝ İslâmiyye fi’t-târiħ ve’l-ĥađâre ve’l-âŝâr, Beyrut 1411/1991, I, 497-525; S. Gutiérrez Lloret, La Cora de Tudmīr, de la Antigüedad al mundo islámico: Poblamiento y cultura material, Madrid 1996; M. Rodríguez Llopis, Historia de la Región de Murcia, Murcia 1998; A. Carmona González, “From the Roman to the Arab: The Rise of the City of Murcia”, The Formation of al-Andalus (ed. M. Marín), Aldershot 1998, I, 205-216; a.mlf., “Una Cuarta Versión de la Capitulación de Tudmir”, Sharq al-Andalus, Estudios Árabes, sy. 9, Alicante 1992, s. 11-16; E. Molina López, “El gobierno de Zayyân b. Mardaniš en Murcia (1239-1241)”, Miscelánea Medieval Murciana, VII, Murcia 1981, s. 159-182; P. Guichard, “Evolución sociopolítica de la región murciana durante la época musulmana”, Cuadernos de Historia, sy. 10 (1983), s. 53-72; R. Pocklington, “Notas de toponomia arábigo-murciana”, Sharq al-Andalus: Estudios Árabes, sy. 3 (1986), s. 115-128.
Mehmet Özdemir