MÜNTECEBÜDDİN el-HEMEDÂNÎ

(منتجب الدين الهمداني)

Ebû Yûsuf Müntecebüddîn Hüseyn b. Ebi’l-İz b. Reşîd el-Hemedânî (ö. 643/1245)

Kıraat ve dil âlimi.

Kaynaklarda kısaca Münteceb el-Hemedânî diye anılır; bazı eserlerde lakabının Müntehab şeklinde yazılması doğru değildir. İran’ın Hemedan şehrinden olup Kahire’de 598’de (1202) Ebü’l-Cûd Gıyâs b. Fâris el-Lahmî’den ders aldığına göre VI. (XII.) yüzyılın son çeyreğinde doğduğu söylenebilir. Dımaşk ve Kahire’de öğrenim gördü. Hocaları arasında Lahmî’den başka Ebü’l-Yümn el-Kindî, eş-Şâŧıbiyye’nin müellifi Kāsım b. Fîrruh eş-Şâtıbî’nin öğrencilerinden Alemüddin Ali b. Muhammed es-Sehâvî ile İbn Taberzed anılır. Kıraat, Arap dili ve edebiyatı yanında tefsir, tasavvuf ve fıkıh alanında yetişti. Zehebî, hocası Sehâvî’nin varlığı sebebiyle kıraatte kendisine pek iltifat edilmediğini söylerken öğrencisi Nizâmeddin Muhammed b. Abdülkerîm et-Tebrîzî’den de Sehâvî’nin korkusuyla Müntecebüddin’e gitmeye cesaret edilemediğini, buna rağmen kendisinin ondan dört rivayet üzere kıraat dersi aldığını nakleder. Müntecebüddin dil alanında Basra ekolüne, fıkıh konusunda Şâfiî mezhebine mensup olmakla birlikte bu iki alanda da araştırmacı ve tenkitçi bir yeteneğe sahipti. Dımaşk’ta et-Türbetü’z-Zencîliyye’de kıraat şeyhliği yaptı. Sâinüddin Muhammed b. Muhammed el-Hüzelî, Zehebî’nin hocalarından Nizâmeddin et-Tebrîzî ve Nâsırüddin Abdülvelî b. Abdurrahman el-Makdisî onun yetiştirdiği öğrencilerden bazılarıdır. Müntecebüddin 13 Rebîülevvel 643 (8 Ağustos 1245) tarihinde Dımaşk’ta vefat etti. Ebû Şâme el-Makdisî, Emeviyye Camii’ndeki cenaze namazında bulunduğunu söyler.


Eserleri. 1. el-Ferîd fî iǾrâbi’l-Ķurǿâni’l-mecîd. En önemli çalışması olup nahiv, lugat, kıraat, tefsir ve fıkıh alanındaki geniş bilgisini yansıtır. Müellif mukaddimede ed-Dürretü’l-ferîde’nin gördüğü rağbet üzerine bu kitabı yazmaya başladığını, daha önce bu konuda kaleme alınan eserlerden bazılarının çok uzun, bir kısmının da çok kısa olduğunu ve kendisinin orta bir yol tuttuğunu belirtir. Daha evvel yazılan kitapların bir kısmı sadece müşkil ve garîblerin i‘rabına, bir kısmı Kur’an’ın tamamının i‘rabı yanında mânaya ve kıraat vecihlerine de yer verirken Müntecebüddin bunların hemen hepsini eserinde özetleyip değerlendirmiştir. Kitap Fehmî Hasan en-Nimr ve Fuâd Ali Muhaymer tarafından neşredilmiştir (I-IV, Devha-Katar 1411/1991). 2. ed-Dürretü’l-ferîde fî şerĥi’l-Ķaśîde. Şâtıbî’nin kıraate dair meşhur kasidesinin (eş-Şâŧıbiyye) şerhidir. Ebû Şâme müellifin bu kasideyi kendisinin de hocası olan Sehâvî’den okuduğunu, ancak şerhte pek başarılı olamadığını kaydeder. İbnü’l-Cezerî şerhin bazı yerlerinin tahkikten uzak bulunduğunu, zira onun, metni ne müellifinden ne de ondan öğrenen bir kimseden okuduğunu kaydederse de Sehâvî’nin Şâtıbî’den ders aldığı bilinmektedir. Zehebî ise bu uzun şerhin faydalı olduğunu, Dâvûdî de kötü bir şerh sayılmadığını söyler (Kastamonu İl Halk Ktp., nr. 7; Dârü’l-kütübi’l-Mısriyye, nr. 24.341 B, II. cilt; Mektebetü’l-Ezher, I-II, nr. 48.134, krş. Ali Şevvâh İshak, IV, 73; Ma‘hedü’l-mahtûtâti’l-Arabiyye, I-II, nr. 33-34). 3. Şerĥu’l-Mufaśśal. Zemahşerî’nin nahve dair eserinin şerhi olup bazı biyografi kitapları ile Kâtib Çelebi (Keşfü’ž-žunûn, II, 1775, 1776) tarafından ona nisbet edilen bu eserin günümüze ulaşıp ulaşmadığı bilinmemektedir.

BİBLİYOGRAFYA:

Münteceb el-Hemedânî, el-Ferîd fî iǾrâbi’l-Ķurǿâni’l-mecîd (nşr. Fehmî Hasan en-Nimr - Fuâd Ali Muhaymer), Devha-Katar 1411/1991, neşredenlerin girişi, I, 29-139; Ebû Şâme, eź-Źeyl Ǿale’r-Ravżateyn, s. 175; Zehebî, AǾlâmü’n-nübelâǿ, XXIII, 219-220; a.mlf., MaǾrifetü’l-ķurrâǿ (Altıkulaç), III,1265-1266; a.mlf., Târîħu’l-İslâm: sene 641-650, s. 224-226; İbnü’l-Cezerî, Ġāyetü’n-Nihâye, II, 310-311; Dâvûdî, Ŧabaķātü’l-müfessirîn, II, 333-334; Süyûtî, Buġyetü’l-vuǾât, II, 300; Keşfü’ž-žunûn, II, 1775, 1776; Ali Şevvâh İshak, MuǾcemü muśannefâti’l-Ķurǿâni’l-Kerîm, Riyad 1403-1404/1983-84, I, 189-190; IV, 73; Ahmed Ateş, “Kastamonu Genel Kitaplığında Bulunan Bazı Mühim Arapça ve Farsça Yazmalar”, Oriens, V/1 (1952), s. 42-43.

Ahmet Özel