MU‘TASIM et-TÜCÎBÎ

(المعتصم التجيبي)

Ebû Yahyâ el-Mu‘tasım-Billâh Muhammed b. Ma‘n b. Muhammed b. Ahmed b. Sumâdıh et-Tücîbî (ö. 484/1091)

Meriye hükümdarı (1051-1091).

429’da (1038) doğdu. Babası, mülûkü’t-tavâiften Tücîbîler’in Meriye’de (Almeria) Benî Sumâdıh kolunu kuran Ma‘n b. Sumâdıh et-Tücîbî’dir (1042-1051). Dedesi, Endülüs Emevi hâcibi İbn Ebû Âmir


el-Mansûr’un kumandanlarından Veşka (Huesca) Valisi Muhammed b. Ahmed b. Sumâdıh et-Tücîbî idi. Babasının ölümü üzerine Mu‘tasım-Billâh lakabıyla amcası Ebû Utbe İbn Sumâdıh’ın üç yıl süren nâibliği altında tahta çıktı. Bastırdığı sikkelerde Vâsiķ-Billâh ve Reşîd lakaplarını da kullanan Mu‘tasım’ın kırk yıl devam eden melikliği komşularıyla mücadele içinde geçti. Saltanatının ilk yıllarında Gırnata’nın (Granada) Zîrî Hükümdarı Bâdîs b. Habbûs ile babası zamanındaki dostane ilişkileri sürdürdü. Dayısı Belensiye Meliki Abdülazîz b. Ebû Âmir’in Lûrka (Lorca) hâkimi İbn Şebîb isyan etti (443/1051). Mu‘tasım bu isyanı bastırıp topraklarına tekrar sahip oldu. Abdülazîz’den sonra oğlu Abdülmelik el-Muzaffer ile mücadeleye devam eden Mu‘tasım, Bâdîs’in yardımıyla onun üzerine yürüdüyse de bir başarı kazanamadı (452/1060). Ardından Gırnata’yı istilâ etmeye niyetlendi; ancak bunu da başaramadı. O tarihte Lûrka, Ceyyân (Jaen) ve Beyyâse de (Baeza) Meriye Devleti’nin hâkimiyeti altında bulunuyordu. Bâdîs’in ölümünden sonra torunu Abdullah b. Bulukkîn ile savaşmaya başlayan Mu‘tasım nihayet onunla bir anlaşmaya vardı. Murâbıt Hükümdarı Yûsuf b. Tâşfîn Endülüs’e geçtiğinde (483/1090) Mu‘tasım artık yaşlandığı için oğlu Muizzüddevle ile Yûsuf b. Tâşfîn’e kıymetli hediyeler ve ordusuna yardımcı bir birlik gönderdi; bu askerler Zellâka savaşına (479/1086) ve Aledo kuşatmasına katıldı.

Cömertliğiyle meşhur olan Mu‘tasım Endülüs’ün her tarafından Meriye’ye gelen âlim, edip ve şairleri himaye eder, onlara sarayında ilgi gösterip ihsanlarda bulunurdu. Bunlar arasında şair İbn Ubâde, İbn Şeref, Es‘ad b. Billîta, İbnü’ş-Şehîd, coğrafyacı İbnü’d-Delâî el-Uzrî ve Ebû Ubeyd el-Bekrî sayılabilir. Kendisi gibi oğulları Muizzüddevle, Refîuddevle, Reşîdüddevle ve kızı Ümmü’l-Kirâm da devrin ünlü şairlerindendi; yazdıkları şiirlerden bir bölümü çeşitli kaynaklarda yer almıştır. Mu‘tasım Meriye’nin imarı için büyük gayret göstermiş, şehre temiz su getirmek amacıyla kanallar açtırmış, çeşitli bina ve saraylar yaptırmıştır. Bunlardan Sumâdıhiyye Sarayı’nın çok güzel bir botanik bahçesi vardı. Yûsuf b. Tâşfîn’in büyük bir devlet adamı olarak takdirini kazanan Mu‘tasım, ölümünden (22 Rebîülevvel 484 / 14 Mayıs 1091) bir süre önce halefi Muizzüddevle’ye İşbîliye (Sevilla) Murâbıtlar’ın eline geçtiği takdirde Meriye’yi onlara bırakıp Hammâdîler’in hâkimiyetindeki Mağrib topraklarına sığınmasını vasiyet etti ve oğlunun bu vasiyete uyarak üç gemiyle Bicâye’ye (Bougie) gitmesi üzerine Benî Sumâdıh hânedanı sona erdi (Ramazan 484 / Ekim-Kasım 1091). Diğer bir rivayete göre ise Mu‘tasım hastalığına rağmen şehri kuşatan Murâbıt kuvvetlerine şiddetle karşı koymuş, ancak içeri girmelerini önleyememiştir.

BİBLİYOGRAFYA:

İbnü’d-Delâî, TerśîǾu’l-aħbâr (nşr. Abdülazîz el-Ehvânî), Madrid 1965, s. 84-85; Feth b. Hâkān el-Kaysî, Ķalâǿidü’l-Ǿiķyân, Bulak 1283, s. 47; İbn Bessâm eş-Şenterînî, eź-Źaħîre, I/2, s. 729-734; İbn Dihye el-Kelbî, el-Muŧrib (nşr. İbrâhim el-Ebyârî v.dğr.), Kahire 1993, s. 34 vd.; İbnü’l-Ebbâr, el-Ĥulletü’s-siyerâǿ (nşr. Hüseyin Mûnis), Kahire 1963-64, II, 81; İbn Hallikân, Vefeyât, V, 39-45; İbn Saîd el-Mağribî, el-Muġrib, II, 195-198; İbn İzârî, el-Beyânü’l-muġrib, III, 167-168, 174, 192; İbnü’l-Hatîb, AǾmâlü’l-aǾlâm (nşr. E. Lévi-Provençal), Beyrut 1956, s. 190-192; Makkarî, Nefĥu’ŧ-ŧîb, tür.yer.; R. Dozy, Recherches sur l’histoire et la littérature des arabes d’Espagne, Leiden 1881, I, 241-274; D. Wasserstein, The Rise and Fall of the Party Kings, Princeton 1985, s. 83, 147; J. A. Tapia, Almería Musulmana I (711-1172), Almería 1986, s. 217-261; J. Bosch Vilá, “al-Mariyya”, EI² (İng.), VI, 576; E. Lévi-Provençal, “Ma’n”, İA, VII, 273; a.mlf., “Mûtasım”, a.e., VIII, 749-750; a.mlf., “Tucibîler”, a.e., XII/1, s. 479.

Jorge Lırola