MÎR GIYÂSEDDİN MANSÛR
(مير غياث الدين منصور)
Mîr Gıyâsüddîn Mansûr b. Mîr Sadriddîn Muhammed ed-Deştekî eş-Şîrâzî (ö. 949/1542)
İranlı ilim ve fikir adamı.
866 (1462) yılında İran’ın Şîraz şehrinde doğdu. Osmanlı âlimleri arasında Mîr Gıyâs olarak da tanınmaktadır (Atâî, s. 170). Fars eyaletinin Hz. Ali soyundan geldiği rivayet edilen ve yetiştirdiği âlimleriyle tanınan Deştekî sülâlesine mensuptur. Babası Mîr Sadreddin eş-Şîrâzî dönemin en önemli düşünürlerindendi. Aklî ilimlerdeki başarısına işaret etmek üzere kaynaklar ondan “on birinci akıl, insanlığın üstadı, üçüncü muallim, filozofların sonuncusu” şeklinde söz etmektedir. Babasından öğrenim gören Gıyâseddin Mansûr’un on dört yaşında iken Celâleddin ed-Devvânî’yi münazaraya davet ettiği ve yirmi yaşında öğrenimini tamamladığı nakledilmektedir (Ahmed el-Kummî, I, 296; Şüsterî, II, 230). Akkoyunlular zamanındaki hayatının bundan sonraki kısmı hakkında kaynaklarda çok az bilgi verilmektedir. Muhtemelen babası gibi o da kendi adını taşıyan medresede öğretim faaliyetinde bulunmuş, babasının öldürülmesinin ardından medresenin sorumluluğunu üstlenmiştir. 927’de (1521) Safevî Şahı I. İsmâil, Mansûriye Medresesi’nde müderris olan Mîr Gıyâseddin Mansûr’u Şîraz’dan getirterek Nasîrüddîn-i Tûsî’nin Merâga’da kurduğu, o sırada
harabe halinde bulunan rasathâneyi tamir etmekle görevlendirdi (Ahmed el-Kummî, I, 149, 296; Hasan-ı Rûmlû, I, 303). Daha sonra Şah I. Tahmasb tarafından sadâret görevine getirildi (10 Receb 936 / 10 Mart 1530). Tebriz’deki bu görevi sırasında Şiî kelâmcısı ve fakihi Muhakkık-ı Sânî Ali b. Hüseyin el-Kerekî’nin fıkhî delillere dayanarak İran’daki mescidlerin kıblelerini değiştirmek istemesine karşı çıkıp böyle bir değişikliğin ancak astronomi ve geometri bilgisiyle yapılabileceğini belirtti. Bu konuda iki âlim arasında Şah Tahmasb’ın huzurunda sert bir tartışma oldu ve Şah Tahmasb, Gıyâseddin Mansûr’u Muharrem 938’de (Ağustos-Eylül 1531) sadâretten azletti. Bu olayın ardından Tebriz’den Şîraz’a dönen Mîr Gıyâseddin Mansûr hayatının geri kalan kısmını Mansûriye Medresesi’nde ders vererek geçirdi. 6 Cemâziyelevvel 949’da (18 Ağustos 1542) Şîraz’da vefat etti ve Mansûriye Medresesi bahçesine babası Sadreddin eş-Şîrâzî’nin yanına defnedildi (Ahmed el-Kummî, I, 296; Hasan-ı Rûmlû, I, 303). Mîr Gıyâseddîn’in, Cevâhirnâme adlı Farsça bir eser yazan Mîr Sadreddin ile Mîr Şerefüddin adlı iki oğlu olmuştur.
Gençlik dönemini Akkoyunlular, olgunluk dönemini Safevîler zamanında geçiren Mîr Gıyâseddin Mansûr, kısa süren sadâret göreviyle Merâga Rasathânesi’nin tamiri dışında zamanını Mansûriye Medresesi’nde ders vermekle geçirmiştir. Öğrencileri arasında oğlu Mîr Sadreddin, Vecîhüddin Süleyman el-Kārî el-Fârisî, kendisinin es-Sefîr fi’l-heyǿe adlı eserine şerh yazan Efdal b. Muhammed Kâyinî, Takıyyüddin Ebü’l-Hayr Muhammed b. Muhammed el-Fârisî, Fahreddin Muhammed b. Hüseyin Esterâbâdî, Kemâleddin Hüseyin b. Şerefeddin Abdülhak Erdebîlî, Şeyh Ahmed Cemâleddin Halhâlî, Mîr Kıvâmüddin eş-Şîrâzî, Kemâleddin Hüseyin Demîrî İsfahânî ve Muslihuddîn-i Lârî gibi âlimler vardır.
Babası Mîr Sadreddin eş-Şîrâzî gibi meşhur kitaplara yazdığı şerhlerle tanınan Gıyâseddin Mansûr kelâm, mantık, tefsir, İşrâk felsefesi, İbn Sînâ felsefesi, astronomi ve matematik gibi alanlarda eserler telif etmiştir. Ancak ölümünden sonra gerek İran’da gerekse Osmanlı ülkesinde kendisine asıl ün sağlayan yönü, babası Mîr Sadreddin eş-Şîrâzî ile Celâleddin ed-Devvânî arasındaki tartışmalarda babasının yanında yer alarak Devvânî’nin pek çok eserine reddiye yazması, bu iki düşünürün görüşlerini değerlendiren eserler (muhâkemât) kaleme almasıdır. Buradan hareketle Mîr Gıyâseddin Mansûr’un, babası Mîr Sadreddin ile Devvânî arasında geçen münakaşalardan çok etkilendiği söylenebilir. Devvânî ile babaoğul arasında cereyan eden bu tartışma serisi sonraki dönemlerde çok uzayan ve âdeta kan davasına dönen münakaşalara örnek gösterilmiştir (Kâtib Çelebi, Mîzânü’l-hak, s.108). XV ve XVI. yüzyıllarda Devvânî’nin talebeleri de bu iki âlime karşı hocalarını savunan eserler kaleme almıştır. Bu durum, XV. yüzyılda kurulan ve başta medreseler olmak üzere ilim ve düşünce çevrelerinde etkili olan Devvânî ve Deştekî okullarının varlığını doğrulamaktadır.
Eserleri. Aklî ilimlerin en tanınmış âlim ve düşünürlerinden olmasına rağmen Mîr Gıyâseddin Mansûr’un eserlerinin yazma nüshalarına kütüphanelerde fazla rastlanmaz. Bunun, sadâret görevinden azledilmesine sebep olan Kerekî’nin Şah Tahmasb üzerinde etkili olması ve daha sonra İran’da büyük nüfuz kazanan Kerekî taraftarlarının onun eserlerinin yaygınlaşmasını engellemesinden kaynaklandığı söylenebilir.
A) Telif Eserleri. 1. Câm-ı Cihannümâ. Mirǿâtü’l-Cemâl olarak da anılan bu Farsça eser ahlâka dair olup iki cilttir. I. ciltte insanın mahiyeti ve iki cihanda mutluluğa ulaşmanın yolları gösterilmekte, II. ciltte nefs-i mutmainne, nefs-i gadabiyye ve nefs-i şeheviyye konu edilmektedir (M. Takī Dânişpejûh, Fihrist-i Kitâbħâne-i İhdâǿî-yi Âġā-yi Seyyid Muĥammed Mişkât, III/1, s. 218-219; Seyyid Abdullah Envâr, V, 349-350). 2. AÅlâķ-ı Manśûrî*. Câm-ı Cihannümâ’nın bir bölümünden ibarettir. Eserin pek çok yerinde Devvânî’nin ahlâk görüşleri eleştirildiğinden Devvânî’nin Aħlâķ-ı Celâlî adlı kitabına reddiye olduğu söylenebilir. Adı çok sayıda kaynakta geçmekle birlikte İslâm ahlâk tarihinde fazla ilgi görmemiştir (Süleymaniye Ktp., Esad Efendi, nr. 581, 3521/9; Rieu, II, 826; Îrec Efşâr v.dğr., XI, 237-238; M. Âsaf Fikret, s. 31). 3. Kitâbü MiǾyâri’l-efkâr. TaǾdîlü’l-mîzân Ǿale’l-manŧıķ adlı eserin özetidir (Kayseri Râşid Efendi Ktp., nr. 26900/3). 4. Risâle fî mesǿeleti’l-ķıble (Risâle fî maǾrifeti’l-ķıble). Müellifin, İran’da mescidlerin kıblelerinin değiştirilmesine dair Kerekî ile yaptığı tartışmaların sonucunda yazılmış olmalıdır (Süleymaniye Ktp., Esad Efendi, nr. 3592/5). 5. Kitâbü MeǾâlimi’ş-şifâǿ fi’ŧ-ŧıb (Îrec Efşâr v.dğr., XII, 304-305; M. Âsaf Fikret, s. 532; Mahmûd Fâzıl, I, 373-374). 6. Kitâbü’s-Sefîr fi’l-heyǿe (Sefîrü’l-ġabrâǿ ve’l-ħađrâǿ; bk. M. Âsaf Fikret, s. 308-309). 7. Risâle der Taśĥîĥ-i Zîc-i Uluġ Beg (Miftâĥu’l-müneccimîn; bk. M. Takī Dânişpejûh, Fihrist-i Kitâbħâne-i Merkezî-yi Dânişgâh-ı Tahrân, X, 1566-1567; M. Âsaf Fikret, s. 543). 8. el-Kifâye fi’l-ĥisâb (Süleymaniye Ktp., Fâtih, nr. 3616; bk. Seyyid Abdullah Envâr, IX, 165). 9. MevżiǾu’n-nâr. Dört unsur içerisinde ateşin yerini konu edinir (a.g.e., X, 524-525). 10. Źeyl-i Risâle-i MevżiǾu’n-nâr
(a.g.e., a.y.). 11. Tefsîru sûreti’l-İnsân (Tefsîr-i Sûre-i Hel etâ, Tuĥfetü’l-fetâ fî tefsîri Hel etâ). İnsan sûresinin Arapça felsefî tefsiridir (M. Takī Dânişpejûh, Fihrist-i Nüsħahâ-yi Ħaŧŧî-yi Kitâbħâne-i Merkezî, XVI, 493). 12. Tefsîru âyeti Sübĥâne’l-leźî esrâ. Bir mukaddime ile dört babdan meydana gelmektedir (a.g.e., XVI, 220). 13. Mirǿâtü’l-ĥaķāǿiķ ve mücella’d-deķāǿiķ. Gıyâseddin Ebü’l-Muzaffer Bahadır Han’a ithaf edilen eser umûr-ı âmme, Allah ve yaratılış, kıyamet, tabiat ve mebâdi-i felsefe gibi başlıklar taşıyan yedi bölümden oluşmaktadır (a.g.e., XVI, 423). 14. Kitâbü Ĥuceci’l-kelâm li-îżâĥı meĥacceti’l-İslâm (el-Ĥaşrü’l-cismânî, Ĥüccetü’l-kelâm li-îżâĥı meĥacceti’l-İslâm ve ilzâmi’l-ĥisâm ve ifhâmi muǾânidi Ǿaķāǿidi’l-İslâm). Müellif, bu eserinde Gazzâlî’nin görüşlerini ağır bir dille eleştirmenin yanı sıra onun sabit bir görüşe sahip olmadığını iddia etmektedir (Süleymaniye Ktp., Esad Efendi, nr. 3592/4; M. Âsaf Fikret, s. 215). 15. MeǾâlimü’l-edeb fî dirâyeti lisâni’l-ǾArab (M. Takī Dânişpejûh, Fihrist-i Nüsħahâ-yi Ħaŧŧî-yi Kitâbħâne-i Merkezî, XVI, 584).
B) Reddiye ve Muhâkemâtları. 1. İşrâķu Heyâkili’n-nûr li-keşfi žulümâti şevâkili’l-ġurûr. Şehâbeddin es-Sühreverdî’nin Heyâkilü’n-nûr adlı eseri için Devvânî’nin kaleme aldığı Şevâkili’l-ĥûr fî keşfi Heyâkili’n-nûr adlı şerhe karşı yazılmış bir reddiyedir (Nuruosmaniye Ktp., nr. 2706; Süleymaniye Ktp., Fâtih, nr. 3174; M. Takī Dânişpejûh, Fihrist-i Kitâbħâne-i Merkezî-yi Dânişgâh-ı Tahrân, IX, 972; XI, 2023; Fihrist-i Nüsħahâ-yi Ħaŧŧî-yi Kitâbħâne-i Merkezî, XVI, 460; Abdülhüseyin Hâirî, V, 382-386; IX/1, s. 378-379; Îrec Efşâr v.dğr., XIV, 97; M. Âsaf Fikret, s. 370-371). Eser Nâsır Muhammedî tarafından İran’da yüksek lisans tezi olarak iki cilt halinde tahkik edilmiştir (Tahran 1369 hş., Medrese-i Âlî-i Şehîd Mutahharî Ktp., nr. 181). 2. er-Red Ǿalâ Ĥâşiyeti’ş-Şemsiyye. Ali b. Ömer el-Kâtibî’nin eş-Şemsiyye fî ķavâǾidi’l-manŧıķıyye adlı kitabına Devvânî’nin yazdığı hâşiye için kaleme alınmış bir reddiyedir (Süleymaniye Ktp., Kasîdecizâde, nr. 706; Brockelmann, GAL Suppl., I, 486; II, 593; Seyyid Ali Cevân, I, 294). 3. er-Red Ǿalâ Ĥâşiyeti’t-Tehźîbi’l-manŧıķ. Teftâzânî’ye ait Tehźîbü’l-manŧıķ ve’l-kelâm adlı eserin baş kısmında bulunan beş tümel ve önerme bahsine Devvânî’nin yazdığı hâşiyeye reddiyedir (M. Âsaf Fikret, s. 188). 4. er-Red Ǿalâ Ünmûzeci’l-Ǿulûm. Devvânî’ye ait eser için yazılmış bir reddiyedir (a.g.e., s. 278). 5. er-Red Ǿale’r-Risâleti’z-Zevrâǿ. Yine Devvânî’ye ait ez-Zevrâǿ ve’l-Ħavrâǿ için yazılmış bir reddiyedir (Süleymaniye Ktp., Fâtih, nr. 5329; Kasîdecizâde, nr. 689; Brockelmann, GAL, II, 283). 6. Muĥâkemât Ǿalâ Ĥâşiyeti Şerĥi MeŧâliǾi’l-envâr. Sirâceddin el-Urmevî’nin MeŧâliǾu’l-envâr adlı mantık kitabı için Kutbüddin er-Râzî’nin kaleme aldığı LevâmiǾu’l-esrâr adlı şerhe Seyyid Şerîf el-Cürcânî’nin yazdığı hâşiyeye Devvânî ve Sadreddin eş-Şîrâzî’nin yazdıkları hâşiyeler üzerine kaleme alınmış bir değerlendirmedir (Süleymaniye Ktp., Lâleli, nr. 2296; Şüsterî, II, 231). 7. Muĥâkemât Ǿalâ Şerĥi’t-Tecrîd. Ali Kuşçu’nun Şerĥu Tecrîdi’l-kelâm’ına Mîr Sadreddin eş-Şîrâzî ile Devvânî’nin yazdıkları hâşiyelerin bir değerlendirmesidir (Süleymaniye Ktp., Hasan Hüsnü Paşa, nr. 79/3; Nuruosmaniye Ktp., nr. 56). 8. Muĥâkemât Ǿalâ Şerĥi Muħtaśari’l-Müntehâ. İbn Hâcib’e ait Müntehe’s-sûl ve’l-emel fî Ǿilmi’l-uśûl ve’l-cedel adlı eserin yine aynı müellife ait Muħtaśarü’l-Müntehâ isimli özetine Adudüddin el-Îcî’nin yazdığı şerh için Sadreddin eş-Şîrâzî ile Devvânî’nin kaleme aldıkları hâşiyelerin değerlendirmesi niteliğindedir (M. Âsaf Fikret, s. 201).
C) Şerh, Hâşiye ve İhtisarları. 1. Ĥâşiyetü Şerĥi Ĥikmeti’l-Ǿayn (Żiyâǿü’l-Ǿayn fî Şerĥi Ĥikmeti’l-Ǿayn). Ali b. Ömer el-Kâtibî’nin Ĥikmetü’l-Ǿayn adlı felsefî eserine Muhammed b. Mübârek Şah’ın yazdığı şerhin hâşiyesidir (M. Takī Dânişpejûh, Fihrist-i Kitâbħâne-i Merkezî-yi Dânişgâh-ı Tahrân, VIII, 144; XII, 2772; M. Âsaf Fikret, s. 131, 189, 335, 391). 2. Ĥâşiye Ǿale’l-İşârât li-İbn Sînâ (a.g.e., XI, 2082-2083). 3. TaǾdîlü’l-mîzân Ǿale’l-Manŧıķ. İbn Sînâ’nın eş-Şifâǿ adlı eserinin mantık kısmının Arapça özetidir (M. Âsaf Fikret, s. 130). 4. Şerĥu Risâleti iŝbâti’l-vâcib (Keşfü’l-Ĥaķāǿiķi’l-Muĥammediyye). Babası Sadreddin eş-Şîrâzî’ye ait olup özellikle Osmanlı âlimleri arasında Allah’ın varlığının ispatı konusunda en meşhur eserlerden biri olarak bilinen risâlenin şerhidir (Süleymaniye Ktp., Çorlulu Ali Paşa, nr. 304/1, Fâtih, nr. 3007, Esad Efendi, nr. 3592/6; bk. M. Âsaf Fikret, s. 321, 463, 666-667). 5. Tekmiletü’l-Mecistî. Nasîrüddîn-i Tûsî’nin Taĥrîrü’l-Mecistî adlı eserinin ihtisarıdır (a.g.e., s. 135). 6. Ĥâşiyetü’l-Ķānûn. İbn Sînâ’nın el-Ķānûn fi’ŧ-ŧıb adlı kitabına Kutbüddîn-i Şîrâzî tarafından yazılan şerh üzerine kaleme alınmıştır (M. Takī Dânişpejûh, Fihrist-i Kitâbħâne-i Merkezî-yi Dânişgâh-ı Tahrân, XII, 2772-2773). 7. Ĥâşiye Ǿalâ Şerĥi’l-Mülaħħaś. Çağmînî’nin el-Mülaħħaś fi’l-heyǿe’sine Kadızâde Rûmî’nin yazdığı şerhin hâşiyesidir (Abdülhüseyin Hâirî, XIX, 313). 8. Ĥâşiye Ǿalâ evâǿili’l-Keşşâf. Zemahşerî’nin eserinin baş kısmına yazılmış hâşiyedir (M. Âsaf Fikret, s. 208).
Kaynaklarda ve kütüphane kataloglarında Mîr Gıyâseddin’e nisbet edilen çok sayıda eserden bazıları şunlardır: Muħtaśaru ŞâfiǾiyye, Kitâbü Maķālâti’l-Ǿârifîn, Risâle-i Ķānûnu’s-salŧana, Esâsü’l-hendese, Kitâbü’l-LevâmiǾ ve’l-meǾâric fi’l-heyǿe, Risâle-i Câmgîtînümâ, Risâle fi’l-heyûlâ ve’ś-śûre, Risâle fî taǾrîfi’l-Ǿaķl ve tefâvütühû beyne’l-eşħâś (Süleymaniye Ktp., Nâfiz Paşa, nr. 1254; bk. Şüsterî, II, 229-231; M. Takī Dânişpejûh, Fihrist-i Kitâbħâne-i Merkezî-yi Dânişgâh-ı Tahrân, IX, 1498; Fihrist-i Nüsħahâ-yi Ħaŧŧî-yi Kitâbħâne-i Merkezî, XVI, 219; Münzevî, II/1, s. 765-766, 816, 897; M. Âsaf Fikret, s. 158, 286).
BİBLİYOGRAFYA:
Hândmîr, Ĥabîbü’s-siyer, Bombay 1857, III/4, s. 110-111; Ahmed el-Kummî, Ħulâśatü’t-tevârîħ (nşr. İhsan İşrâkī), Tahran 1359 hş., I, 149, 195, 218, 296; Hasan-ı Rûmlû, Aĥsenü’t-tevârîh: A Chronicle of the Early Safawis (nşr. ve trc. C. N. Seddon), Baroda-Kalküta 1931, I, 20, 303-304; Abdî Şîrâzî, Tekmiletü’l-aħbâr (nşr. Abdülhüseyin Nevâî), Tahran 1369 hş., s. 66-67, 192-193, 207-208; Şüsterî, Kitâb-ı Müsteŧâb-ı Mecâlisü’l-müǿminîn, Tahran 1356 hş., II, 229-232; Atâî, Zeyl-i Şekāik, s. 169-170; Keşfü’ž-žunûn, I, 346-350, 449, 630; II, 957, 1141, 2047; a.mlf., Mîzânü’l-hak fî ihtiyâri’l-ehak (nşr. Orhan Şaik Gökyay), İstanbul 1980, s. 108; Hasan-ı Fesâî-yi Şîrâzî, Fârsnâme-i Nâśırî (nşr. Mansûr Rastkâr-ı Fesâî), Tahran 1367 hş., I, 21-23, 390-391; II, 1039-1057, 1040-1144, 1220; Rieu, Catalogue of the Persian Manuscripts, II, 826; Fursat-ı Şîrâzî, Âŝâr-ı ǾAcem, [baskı yeri yok] 1362 hş. (İntişârât-ı Bâmdâd), s. 458-459; Brockelmann, GAL, II, 283, 544; Suppl., I, 486; II, 592, 593; M. Takī Dânişpejûh, Fihrist-i Kitâbħâne-i İhdâǿî-yi Âķā-yi Seyyid Muĥammed Mişkât, Tahran 1332 hş., III/1, s. 218-219, 296, 353-354; a.mlf., Fihrist-i Kitâbħâne-i Merkezî-yi Dânişgâh-ı Tahrân, Tahran 1339-40 hş., VIII, 144; IX, 930-931, 972, 1498; X, 1566-1567; XI, 2023, 2082-2083; XII, 2531-2532, 2772-2773; XIII, 3185; a.mlf., Fihrist-i Kitâbħâne-i Dânişkede-i Edebiyyât: MecmûǾa-i İmâm CumǾa-i Kirmân, Tahran 1344 hş., s. 15; a.mlf., Seyyid Muĥammed Bâķır Ħüccetî: Fihrist-i Kitabħâne-i Dânişkede-i İlâhiyyât ve MaǾârif-i İslâmî, Tahran 1345 hş., s. 523; a.mlf., Fihrist-i Nüsħahâ-yi Ħaŧŧî-yi Kitâbħâne-i Merkezî ve Merkez-i Esnâd-ı Dânişgâh-ı Tahrân, Tahran 1357-64 hş., VII, 295; XVI, 219-220, 423, 430, 460, 493, 584, 679; a.mlf., “Ġıyâseddîn Manśûr b. Śadriddîn”, UDMİ, XIV/2, s. 615-617; Âgā Büzürg-i Tahrânî, eź-ŹerîǾa ilâ teśânîfi’ş-ŞîǾa, Necef 1335 hş., VI, 36-37; X, 198; XII, 63-64; XIV, 177-178; Abdülhüseyin Hâirî, Fihrist-i Kitâbħâne-i Meclis-i Şûrâ-yı Millî, Tahran 1345-50 hş., V, 259-260,
382-386; IX/1, s. 378-379; XIX, 313; Îrec Efşâr v.dğr., Fihrist-i Kitâbħâne-i Meclis-i Şûrâ-yı Millî, Tahran 1348 hş., XI, 237-238; XII, 304-305; XIV, 97; XVI, 208; Münzevî, Fihrist, II/1, s. 765-766, 816, 897; II/2, s. 1534; R. Mach, Catalogue of Arabic Manuscripts (Yahuda Section) in the Garret Collection Princeton University Library, Princeton-London 1977, nr. 2397; Seyyid Abdullah Envâr, Fihrist-i Nüsaħ-ı Ħaŧŧî-yi Kitâbħâne-i Millî, Tahran 1357-65 hş., V, 349-350; IX, 165; X, 524-525; Bekir Topaloğlu, Allah’ın Varlığı: İsbat-i Vâcip, Ankara 1981, s. 117; Seyyid Ali Cevân, Fihrist-i Kütüb-i Ħaŧŧî-yi Kitâbħâne-i Âsitân-ı Ķuds-i Rażavî, Meşhed 1365 hş., I, 294, 299-300; M. Âsaf Fikret, Fihrist-i Elifbâǿî-yi Kütüb-i Ħaŧŧî-yi Kitâbħâne-i Merkezî-yi Âsitân-ı Ķuds-i Rażavî, Meşhed 1369 hş., s. 31, 130-131, 135, 158, 188, 189, 194, 198, 201, 208, 215, 278, 286, 308-309, 321, 335, 341, 370-371, 391, 463, 532, 543, 666-667; Harun Anay, Celâleddîn Devvânî, Hayatı, Eserleri, Ahlâk ve Siyâset Düşüncesi (doktora tezi, 1994), İÜ Sosyal Bilimler Enstitüsü, s. 83-86, 117, 120, 131, 140, 146, 153, 168, 182; Mahmûd Fâzıl, Fihrist-i Nüsħahâ-yı Ħaŧŧî-yi Kitâbħâne-i Dânişkede-i İlâhiyyât ve MaǾârif-i İslâmî, Meşhed 1376, I, 373-374; A. J. Newman, “Daštakī, Giāt-al-Dīn”, EIr., VII, 100-102.
Harun Anay