MEŞÂRİKU’l-ENVÂRİ’n-NEBEVİYYE

(مشارق الأنوار النبويّة)

Radıyyüddin es-Sâgānî’nin (ö. 650/1252), derlediği bazı sahih hadisleri nahiv konularına göre düzenlediği eseri.

Tam adı Meşâriķu’l-envâri’n-nebeviyye min (Ǿalâ) śıĥâĥi’l-aħbâri’l-Muśŧafaviyye’dir. Müellif, daha önce Miśbâĥu’d-dücâ min śıĥâĥi ĥadîŝi’l-Muśŧafâ ve eş-Şemsü’l-münîre mine’ś-śıĥâĥi’l-meǿŝûre adıyla kaleme aldığı eserlerinin yoğun ilgi görmesi üzerine bunlara daha başka sahih hadisleri de ilâve ederek Meşâriķu’l-envâr’ı meydana getirmiştir. Eserine ayrıca Śaĥîĥayn hadisleriyle Kudâî’nin Müsnedü’ş-Şihâb’ından ve Uklîşî’nin en-Necm min kelâmi Seyyidi’l-ǾArab ve’l-ǾAcem’inden derlediği bazı sahih hadisleri eklemiştir. Hadislerin çoğunluğu Śaĥîĥayn’dan alındığı için eser Meşâriķu’l-envâr fi’l-cemǾi beyne’ś-Śaĥîĥayn olarak da anılır. Meşâriķ’ın şârihlerinden Afîfüddin el-Kâzerûnî’nin verdiği sayıya göre eser 2246, Eşref b. Abdülmaksûd’un el-CemǾ beyne’ś-Śaĥîĥayn adıyla yaptığı neşirde ise 2267 hadis ihtiva etmektedir.

Tanınmış bir dil âlimi olan Sâgānî’nin eserini bazı gramer terimlerine göre düzenleme fikrini Uklîşî’nin en-Necm’inden aldığı anlaşılmaktadır. Eserin böyle bir düzenlemeyle kaleme alınması, Arapça öğreniminin ilk basamaklarından itibaren öğrencilerin hadislerle karşılaşmasına, hadisleri nahivde örnek (şâhid) olarak kullanmasına vesile olmuş, kitap daha çok Arap olmayan toplumların ilgisini çekmiş ve sünnetin topluma yön verici fonksiyonuna büyük katkı sağlamıştır.

Meşâriķu’l-envâr’ın birinci babında “من”, ikinci babında “انّ”, üçüncü babında “لا”, dördüncü babında “إذا، إذْ”, beşinci babında “ما، يا”, altıncı babında “ليس، نعم، بأس، بينما، لعن، إن، خير، لو، لولا، كل، قد، لقد”,


yedinci babında “لم، أيّما، أيّكم، أي، ألا، إيّاكم، أنا، لك، لم، أمّا ”, sekizinci babında “والله، س، سوف، الفعل المضارع”, dokuzuncu babında “الفعل الماضي، هل، فعل الأمر”, onuncu babında “لام الإبتداء” ile başlayan hadisler, on birinci babında kudsî hadisler, on ikinci babında dua cümleleriyle başlayan hadisler yer almıştır.

Sâgānî her hadisin sahâbî râvisini zikrettikten sonra kaynağını harflerle göstermiş, Śaĥîĥayn’da ittifakla rivayet edilen hadisler için “ق”, sadece Buhârî’nin rivayet ettiği hadisler için “خ”, yalnız Müslim’in rivayet ettiği hadisler için “م” kısaltmasını kullanmıştır. Müellifin bir hadisin muhtelif kısımlarını eserinin değişik yerlerinde vermesi, hadisleri Śaĥîĥ-i Buħârî veya Śaĥîĥ-i Müslim’deki lafızları yerine nahiv tertibine en uygun ibareyle alması hadislerin bulunmasını güçleştirmektedir. Onun, Buhârî’nin bab başlıklarında zikrettiği muallak rivayetleri müsned hadismiş gibi kaydettiği de olmuştur. Zaman zaman Śaĥîĥayn rivayetiyle Kudâî ve Uklîşî’nin metinlerini mukayese etmiş, yer yer nâsih-mensuhu göstermiş ve garîb lafızları açıklamıştır. Sâgānî’nin Śaĥîĥayn’da veya bunlardan birinde olduğunu söylediği, ancak bazı nüshalarda yer almayan hadisler veya râviler hakkında ileri sürülen tenkitlere İbn Melek gibi şârihler cevap vermiştir. Hadisler farklı kaynaklardan derlendiği için bir kısmının kaynağı gösterilirken hata edilmiş, müttefekun aleyh olduğu söylenen hadisin öyle olmadığı, Buhârî’ye nisbet edilen hadisin Müslim’e, Müslim’e nisbet edilen hadisin Buhârî’ye ait olduğu görülmüş, bazan da hadis onu rivayet etmeyen sahâbîye nisbet edilmiştir (Radıyyüddin es-Sâgānî, neşredenin girişi, s. 27-31).

Meşâriķu’l-envâr yazıldığı devirden itibaren büyük ilgi görmüş, çok sayıda istinsah edilmiş ve erken dönemlerde neşirleri yapılmıştır. İlk olarak Leipzig’de yayımlanmış (1791, 1896), Bombay’da (1292), Leknev’de (1301, 1316) ve İstanbul’da (1309, 1311, 1315, 1328) çeşitli baskıları yapılmıştır. Eser, el-CemǾ beyne’ś-Śaĥîĥayn el-Buħârî ve Müslim (Meşâriķu’l-envâri’n-nebeviyye Ǿalâ śıĥâĥi’l-aħbâri’l-Muśŧafaviyye) adıyla ve kaynakları gösterilerek Eşref b. Abdülmaksûd tarafından neşredilmiştir (Beyrut 1409/1989).

Kitap üzerine birçok şerh yazılmış olup en tanınmışları şunlardır: 1. İbn Melek, Mebâriķu’l-ezhâr fî şerĥi Meşâriķı’l-envâr. Eserde Meşâriķ’taki müşkil ve garîb kelimeler açıklanmış, râvilere dair bilgiler verilmiş ve hadislerden fıkhî hükümler çıkarılmıştır. Bu çalışmaya dair çeşitli hâşiyeler yazılmıştır (Keşfü’ž-žunûn, II, 1688-1689). Osmanlı müderrislerinden Bergamalı İbrâhim eseri, Meśâbîĥu’s-sünne’yi esas alıp Envârü’l-bevârıķ fî tertîbi Şerĥi’l-Meşârıķ adıyla fıkıh konularına göre yeniden tertip etmiş ve oradan bazı hadisleri çalışmasına ilâve etmiştir. Mebâriķu’l-ezhâr İstanbul’da (1287, 1303, 1306, 1309, 1311, 1314, 1315, 1328, 1329), Bombay’da (1292/1875), Leknev’de (1301, 1316) ve Eşref b. Abdülmaksûd Abdürrahim tarafından Beyrut’ta (I-III, 1995) yayımlanmıştır. Eşref b. Abdülmaksûd neşrine esas aldığı önceki baskının hatalarını düzeltmiş, hadisleri kaynaklarını gösterip numaralamış ve metinle şerhi birbirinden ayırmıştır. 2. Afîfüddin Saîd b. Muhammed b. Mes‘ûd el-Kâzerûnî, MeŧâliǾu’l-envâri’l-Muśŧafaviyye fî şerĥi Meşâriķı’l-envâr. Muhtelif nüshaları bulunmaktadır (TSMK, III. Ahmed, nr. 451, Beyazıt Devlet Ktp., nr. 1009; Hacı Selim Ağa Ktp., nr. 215). 3. Bâbertî, Tuĥfetü’l-ebrâr fî şerĥi Meşâriķı’l-envâr. Özellikle Süleymaniye Kütüphanesi’nde pek çok nüshası mevcuttur. 4. Hayreddin Hızır Atûfî, Keşfü’l-Meşârıķ. İstanbul’da çeşitli nüshaları bulunan eserin müellif hattıyla olan nüshası Hacı Selim Ağa Kütüphanesi’nde kayıtlıdır. Ayrıca Vecîhüddin Ömer b. Abdülmuhsin el-Erzincânî’nin Ĥadâǿiķu’l-ezhâr fî şerĥi Meşâriķı’l-envâr’ı yanında Fîrûzâbâdî, Kemalpaşazâde, Şeyhzâde Muhyiddin Mehmed, Dursunzâde Abdülbâkī, İbnü’s-Sâiğ ez-Zümürrüdî, Alâeddin Yahyâ b. Abdüllatîf et-Tâvûsî el-Kazvînî (biri geniş, diğeri muhtasar iki şerh) gibi pek çok âlim Meşâriķu’l-envâr’a şerh yazmıştır.

Meşâriķu’l-envâr’ı Muhammed b. Muhammed el-Esedî el-Kudsî Deķāǿiķu’l-âŝâr fî muħtaśari Meşâriķı’l-envâr adıyla ihtisar etmiştir. Eserin Tertîbü eĥâdîŝi’l-Meşârıķ adlı düzenlemesinin (TSMK, Koğuşlar, nr. 1648), kimin tarafından yapıldığı belli olmamakla birlikte bazı kaynaklarda onu bizzat müellifin tertip ettiği kaydedilmektedir (Ahmed Fârûk, V/2 [1970], s. 19-20). Meşâriķu’l-envâr’ın Türkçe tercümeleri de vardır. III. Ahmed’in emriyle Osmanzâde Ahmed Tâib’in tercüme ettiği ve Muharrem 1122’de (Mart 1710) tamamladığı esere Ahmedü’l-âsâr adı verilmiştir (İÜ Ktp., TY, nr. 1568; Süleymaniye Ktp., İbrâhim Efendi, nr. 177; Lâleli, nr. 418). Daha başka çevirileri de bulunan eseri Enver Baytan Meşâriku’l-envâr ve Tercümesi adıyla Türkçe’ye çevirmiştir (I-II, İstanbul 1971). Mehmed Zihni Efendi, el-CâmiǾu’ś-śaġīr ve Meşâriķu’l-envâr’dan seçtiği sahih hadisleri Türkçe’ye tercüme ederek alfabetik olarak sıralamış ve bu çalışmasına el-Hakāik mimmâ fi’l-Câmii’s-sagīr ve’l-Meşâriķ adını vermiştir. Eserin râviler ve sahâbî biyografilerini ihtiva eden ilk kısmının yarısı yayımlanmıştır (İstanbul 1310, 1329). Hadislerin tercüme edildiği kısmın Diyanet İşleri Başkanlığı Kütüphanesi Yazma Eserler Bölümü’nde (nr. 293, 294, 295) bulunduğu kaydedilmekle beraber bu nüshalar yerinde bulunamamıştır. Meşâriķu’l-envâr’ın Hint alt kıtasında Urduca’ya çevirileri yapılmıştır (Madad Ali Qadri, V [1966], s. 73-74). Kādî İyâz’ın Śaĥîĥayn ve el-Muvaŧŧaǿdaki hadislerle ilgili Meşâriķu’l-envâr Ǿalâ śıĥâĥi’l-âŝâr’ının (DİA, XXIV, 116) bu eserle karıştırıldığı görülmektedir.

BİBLİYOGRAFYA:

Radıyyüddin es-Sâgānî, el-CemǾ beyne’ś-Śaĥîĥayn (nşr. Eşref b. Abdülmaksûd), Beyrut 1409/1989, neşredenin girişi, s. 21-31; İbn Melek, Mebâriķu’l-ezhâr (nşr. Eşref b. Abdülmaksûd), Beyrut 1415/1995, neşredenin girişi, I, 3-10; Keşfü’ž-žunûn, II, 1688-1689; Mübârekfûrî, Muķaddimetü Tuĥfeti’l-aĥveźî (nşr. Abdurrahman M. Osman), Beyrut, ts. (Dârü’l-fikr), s. 274-277; Mehmed Zihni, el-Hakāik, İstanbul 1310, I, 7; Brockelmann, GAL, I, 360-361; Mücteba Uğur, Hadis İlimleri Edebiyatı, Ankara 1996, s. 115-116; Ahmet Turan Arslan, Son Devir Osmanlı Âlimlerinden Mehmed Zihni Efendi: Hayatı-Şahsiyeti-Eserleri, İstanbul 1999, s. 135-138; Zübeyd Ahmed, “Kütübü’l-ĥadîş” (trc. Abdülhamîd en-Nu‘mânî), Ŝeķāfetü’l-Hind, IV/1, Haydarâbâd 1953, s. 57-58; Madad Ali Qadri, “Life and Works of al-Imam al-Saghani al-Lahori”, Sind University Research Journal, V, Hyderabad 1966, s. 67-80; Ahmed Fâruk, “el-İmâmü’ś-Śâġānî”, ed-Dirâsâtü’l-İslâmiyye, V/2, İslâmâbâd 1970, s. 5-29; Abdülkadir Karahan, “Osmanzâde Tâib”, İA, IX, 455; Metin Yurdagür, “Bergamalı İbrâhim”, DİA, V, 496; Mustafa Baktır, “İbn Melek”, a.e., XX, 175; M. Yaşar Kandemir, “Kādî İyâz”, a.e., XXIV, 116.

İbrahim Hatiboğlu