MEGĪLÎ

(المغيلي)

Ebû Abdillâh Muhammed b. Abdilkerîm b. Muhammed el-Megīlî et-Tilimsânî (ö. 909/1503 [?])

Mâlikî fakihi.

Muhtemelen 844 (1440) yılı civarında Cezayir’in Tilimsân şehrinde doğdu. Berberî kabilelerinden Megīle’ye mensuptur. İlk öğrenimini Tilimsân’da gördü, Kur’an’ı ezberledi. Ebû Zeyd es-Seâlibî ve Yahyâ b. Yedîr et-Tedellisî’den ders okudu. Ebü’l-Abbas el-Veglîsî’den ders aldığı Bicâye’de tahsilini tamamladı. Daha sonra özellikle fıkıh sahasında tanınan yetkin bir âlim olarak Güneybatı Cezayir’de Tuvât (Touat) vahasındaki Tementît’e gitti. Burada ve yakındaki yerleşim merkezlerinde yahudilerin göze çarpan refahı ve sosyal nüfuzları karşısında yöneticilerin ihmaline tepki göstererek ehl-i zimmenin ahkâmına dair bir risâle kaleme aldı. Bu çalışmasında, yahudilerin düzenli şekilde cizye ödememekle ve önemli idarî görevler üstlenmekle İslâmî hükümlere karşı çıkıp kendilerine verilen ahdi bozduklarını, dolayısıyla onlara tanınan koruma hakkını kaybettiklerini, ayrıca şehirdeki havralarının kanunsuz olduğunu ve yıkılması gerektiğini ileri sürdü. Eser ulemâ arasında büyük bir tartışma başlattı. Megīlî, Vattâsî Hükümdarı Muhammed eş-Şeyh’in sarayında konuyu tartışmak için Fas’a gittiyse de ne fukahanın muhalefetini kırabildi ne de görüşleri sultan tarafından kabul gördü. Bunun üzerine Tementît’e geri döndü (882/1477). Tuvât kadısı Abdullah b. Ebû Bekir el-Asnûnî de durumun onun tasvir ettiği gibi olmadığını belirtip kendisine karşı çıkınca her ikisi Fas, Tunus ve Tilimsân ulemâsının görüşlerini sordu (mektup için bk. Venşerîsî, II, 214-217). İbn Zekrî et-Tilimsânî başta olmak


üzere bir grup âlimin görüşünün aksine (a.g.e., II, 217-231; Batrân, XIV/3 [1973], s. 386-388) Tilimsân kadısı Muhammed b. Abdullah b. Abdülcelîl et-Tenesî ve Muhammed b. Yûsuf es-Senûsî Megīlî’yi destekledi (Venşerîsî, II, 235-253; Batrân, XIV/3 [1973], s. 388-389). Bunun üzerine taraftarlarını toplayan Megīlî Tuvât yahudilerine saldırdı, birçok insan öldürüldü ve Tementît’teki havra yıktırıldı.

Muhtemelen 895 (1490) yılından kısa bir süre önce meydana gelen bu olayın ardından Megīlî’nin Vattâsî yönetimine karşı bir hareket içine girmeyi düşündüğü, ancak taraftarlarının dağıtıldığı kaydedilir. Bu olay yüzünden Megīlî bölgeden ayrıldı; öğretim ve tebliğ maksadıyla Bilâdüssûdan’a gitti; Âir, Takidda, Katsina ve Kano’yu dolaştı. Kano Sultanı Muhammed Rumfa ile yakın ilişki kurdu (897/1492); uzun süre Kano’da kaldı ve sultana tavsiyelerini içeren bir risâle kaleme aldı. Buradan Gao’ya gitti ve hacdan dönen Songay hâkimi Askia Muhammed tarafından kabul edildi, ona öğütlerde bulundu. Askia’nın sorularına cevap vererek selefi Sünnî Ali’nin mallarına el koymasını meşrû gördü ve Sudan bölgesinde geniş bir müslüman toprağı üzerinde hâkimiyet iddiasını destekledi. Oğlunun Tementît’te bir grup yahudi tarafından öldürüldüğü haberini alınca Askia’dan ülkesindeki bütün Tuvâtlılar’ı tutuklatmasını istediyse de Tinbüktü kadısı Mahmûd b. Ömer’in karşı çıkmasıyla bu engellendi. Bunun üzerine Tuvât’a dönen Megīlî, Bû Ali’deki zâviyesine yerleşti ve 909 (1503) veya 910 (1504) yılında burada vefat etti.

Megīlî’nin kaleme aldığı otuz kadar eserden çoğu fıkıh ve kelâm konularıyla ilgilidir. Mantık öğrenimini uygun görmeyen ve bu amaçla el-Ķavlü’l-müşrıķ fî taĥrîmi’l-iştiġāl bi’l-manŧıķ adlı bir eser yazan Süyûtî ile manzum yazışmalarda bulunarak onunla tartıştı; bu konuda aksi görüşü savunduğu, Batı Afrika’da yaygın olarak okunan Mineĥu’l-Vehhâb fî reddi’l-fikr Ǿale’ś-śavâb adıyla bir risâle kaleme aldı. Ayrıca Senûsî ile de kelâm konularında tartışmaları oldu. Megīlî’nin büyük tesir bıraktığı Sahrâ seyahati boyunca yazdığı risâleler bölgedeki XIX. yüzyıl ıslahçı âlimleri tarafından rağbet gördü. Osman b. Fûdî, onun Sünnî Ali’nin tekfiri hakkında verdiği hükümleri Hevsâ sultanlarına karşı hücumlarında kullandı. Moritanya’dan Mali’ye kadar geniş bir bölgede yayılan Künte kabilesi de Megīlî’ye X. (XVI.) yüzyılın müceddidlerinden biri olarak büyük saygı duyar. Künteler ve diğer Batı Afrika Kādirîleri tarikat şeyhliği şüpheli de olsa Megīlî’ye tarikat silsilelerinde yer verirler. Yetiştirdiği öğrenciler arasında Eyd Ahmed (Muhammed b. Ahmed et-Tâzahtî), Âkıb b. Abdullah el-Ensamünî, Ebü’l-Abbas el-Venşerîsî ve Muhammed b. Abdülcebbâr el-Fecîcî gibi âlimler sayılabilir.

İslâmî ilimlerdeki ehliyeti ve tebliğ alanındaki başarısı Batılı araştırmacıların dikkatinden kaçmasa da Megīlî sert ve uzlaşmaz kişiliğiyle, silâhlı girişimlerine ön ayak olan dinî temelli tartışmalara ve o dönemdeki siyasî şartlara bakılmaksızın bu araştırmacılar tarafından yahudileri merhametsizce öldüren mutaassıp ve hoşgörüsüz biri olarak takdim edilir. Halbuki onun bu sert tavrında, Fas’ta hüküm süren Vattâsîler’in hıristiyanların müslüman topraklarını tedrîcen ele geçirmeleri, yahudilerin iktisadî nüfuzları ve yönetime sızmaları karşısında sessiz kalmalarına gösterilen toplumsal tepkinin etkili olduğu şüphesizdir. Megīlî’nin bu tutumu, hıristiyan saldırılarına karşı zamanın yöneticilerinin ihmal ve yetersizliklerinin özellikle tarikat çevrelerinde doğurduğu tepkiden ayrı düşünülmemelidir (Batrân, XIV/3 [1973], s. 381-382). Bunun yanında bu olayların müslümanların İspanya’dan sürüldüğü ve yahudilerin Sahrâ bölgesindeki ticarî etkinliklerinin müslüman tüccarların rahatsızlık duydukları bir ölçüde geliştiği bir döneme rastladığı da belirtilmelidir.

Eserleri. 1. Risâle fî aĥkâmi ehli’ź-źimme (Teǿlîf fîmâ yecib Ǿale’l-müslimîn min ictinâbi’l-küffâr, Risâle fi’stiǾmâli’l-yehûd). Râbih Bûnâr tarafından müellifin bir başka eserine ait Miśbâĥu’l-ervâĥ fî uśûli’l-felâĥ başlığıyla yayımlanan eseri (Cezayir 1968) Georges Vajda bir makalesinde incelemiş (bk. bibl.), H. I. Gwarzo da The Life and Teachings of al-Maghīlī with Particular Reference to the Saharan Community adlı çalışmasında tenkitli neşrini yapmıştır (London 1972, s. 97-123). 2. Ecvibe Ǿan esǿileti’l-Emîr Eskiyâ el-Hâc Muĥammed. Abdülkādir Zebâdiyye tarafından yayımlanan eseri (Cezayir 1974) John O. Hunwick, Shari‘a in Songhay: Al-Maghīlī’s Replies to the Questions of Askia al-Hājj Muhammad, Edited and Translated with an Introduction on the History of Islam in Niger Bend to 1500 adlı çalışmasında (London 1974; Oxford 1985) inceleyerek tercümesiyle birlikte yayımlamıştır. Eseri, El Hadji Ravane M’baye ve J. M. Couq da ayrı ayrı Fransızca’ya çevirmiştir (EI² [İng.], V, 1166). 3. Risâle fî umûri’s-salŧana. Kano Sultanı Muhammed Rumfa için yazdığı, Tâcü’d-dîn fîmâ yecib Ǿale’l-mülûk diye de anılan risâle T. H. Baldwin tarafından İngilizce tercümesiyle birlikte neşredilmiş (The Obligation of Princes, Beyrut 1932), Gwarzo’nun anılan çalışmasında da yer alan metni (s. 279-283) K. I. Bedri ve P. E. Starratt ayrıca tercüme etmişlerdir (“The Crown of Religion Concerning the Obligations of Princes”, Kano Studies, I/2 [1974-1977], s. 15-28). 4. Cümle muħtaśara fîmâ yecûzü li’l-ĥükkâm min reddi’n-nâs Ǿani’l-ĥarâm. Muhammed Rumfa’ya tavsiyelerini içeren risâle Osman b. Fûdî’nin Tenbîhü’l-iħvân Ǿalâ aĥvâli arżi’s-Sûdân adlı eserinde iktibas edilmiş, ayrıca Abdullah İlûrî’nin el-İslâm fî Nîjîryâ adlı eseriyle (Kahire 1370/1950, s. 21-24) Râbih Bûnâr’ın ilk esere ait neşrinde yer almış (s. 73-77) ve H. R. Palmer tarafından tercüme edilmiştir (“An Early Fulani Conception of Islam”, Journal of African Society, XIII [1913-1914], s. 407-414; XV [1914-1915], s. 53-59, 185-192; eserlerinin bir listesi ve yazma olanların nüshaları için bk. Hunwick v.dğr., II, 21-25; Ferrâc Atâ Sâlim, XI/3 [1411/1990], s. 345-352).

Megīlî üzerine yapılan araştırmalar arasında H. I. Gwarzo ve John O. Hunwick’in çalışmalarıyla Abdullah İlûrî’nin el-İmâmü’l-Meġīlî ve âśârühû fi’l-ĥükûmâti’l-İslâmiyye fi’l-ķurûni’l-vüsŧâ fî Nîjîryâ’sı (Kahire 1974) ve P. E. Starratt’ın Oral History in Muslim Africa: al-Maghīlī Legends in Kano adlı doktora çalışması (1993, University of Michigan) anılabilir.

BİBLİYOGRAFYA:

Venşerîsî, el-MiǾyârü’l-muǾrib (nşr. Muhammed Haccî v.dğr.), Beyrut 1401/1981, II, 214-253; İbn Asker el-Mağribî, Devĥatü’n-nâşir (nşr. Muhammed Haccî), Rabat 1397/1977, s. 130-132; Ahmed Bâbâ et-Tinbüktî, Neylü’l-ibtihâc, Trablus 1408/1989, s. 353, 576-579, 587; Abdülkādir b. Meczûb el-Fâsî, Teźkiretü’l-muĥsinîn bi-vefeyâti’l-aǾyân ve ĥavâdîŝi’s-sinîn (MevsûǾatü aǾlâmi’l-Maġrib içinde, nşr. Muhammed Haccî), Beyrut 1417/1996, II, 816; Mahlûf, Şeceretü’n-nûr, s. 274; G. Vajda, “Un traité maghrebin ‘adversus Judaeos’: Ahkâm ahl al-Dimma du Sayh Muhammad b. Abd al-Karîm al-Magîlî”, Etudes d’orientalisme dédiées à la mémoire de Lévi-Provençal, Paris 1962, II, 805-813; Abbas b. İbrâhim, el-İǾlâm, V, 106-111; Âdil Nüveyhiz, MuǾcemü aǾlâmi’l-Cezâǿir, Beyrut 1400/1980, s. 308; Abdurrahman b. Muhammed el-Cîlâlî, Târîħu’l-Cezâǿiri’l-Ǿâm,


Beyrut 1400/1980, III, 71-75; Hifnâvî, TaǾrîfü’l-ħalef, Beyrut 1402/1982, s. 171-173; Abdülhay el-Kettânî, Fihrisü’l-fehâris, I, 573; J. O. Hunwick v.dğr., Arabic Literature of Africa: The Writings of Central Sudanic Africa, Leiden 1995, II, 20-25, 54, 93, 550, 628; J. O. Hunwick, “al-Maghîlî and the Jews of Tuwât: The Demise of a Community”, St.I, LXI (1985), s. 155-183; a.mlf., “The Rights of Dhimmîs to Maintain a Place of Worship: A 15th Century Fatwâ from Tlemcen”, al-Qantara, XII/1, Madrid 1991, s. 133-155; a.mlf., “al-Maҗћīlī”, EI² (İng.), V, 1165-1166; Abd-Al-Azîz Abd-Allah Batrân, “A Contribution to the Biography of Shaikh Muhammad Ibn Abd-Al-Karîm Ibn Muhammad (Umar-A’mar) Al-Maghîlî Al-Tilimsânî”, JAfr.H, XIV/3 (1973), s. 381-394; Ferrâc Atâ Sâlim, “Muĥammed b. ǾAbdilkerîm el-Meġīlî: Dirâse târîħiyye bibliyûcrâfiyye”, ǾÂlemü’l-kütüb, XI/3, Riyad 1411/1990, s. 341-358.

Ahmet Özel