MECMAU’n-NEZÂİR

(مجمع النظائر)

Edirneli Nazmî (ö. 967/1559’dan sonra) tarafından derlenen nazîre mecmuası.

Nazîrecilik geleneğine uyularak yazılan bazı şiirler XV. yüzyıldan itibaren “mecmûatü’n-nezâir” genel adıyla derlenmeye başlanmıştır. Bunlar arasında Edirneli Nazmî’nin Mecmau’n-nezâir’i, derleyeni belli beş mecmuadan biri olarak önemli bir yere sahiptir. Latîfî, 940 (1533-34) yılına kadar yazılmış bütün nazîrelerin bu kitapta topladığını söyler (Tezkiretü’ş-şuarâ, s. 535). Mecmuanın adı bazı nüshalarında ve çeşitli kaynaklarda Câmiu’n-nezâir, Nezâir-i Nazmî, Nezâirü’l-eş‘âr, Nezâirü’ş-şuarâ, Mecmau’n-nezâir, Mecmûa-i Nazîre-i Şuarâ-yı İzâm olarak farklı şekillerde geçmekteyse de Mecmau’n-nezâir adı genel kabul görmüştür. Diğer nazîre mecmualarının çoğunun tek nüshasının mevcut olduğu göz önüne alındığında dokuz nüshası tesbit edilen Mecmau’n-nezâir’in ne derece beğenildiği ve rağbet gördüğü anlaşılır. Eserde şiiri bulunan şairler ve şiirlerin sayısı nüshalara göre farklılıklar göstermektedir. Dört nüshanın karşılaştırılmasıyla M. Fatih Köksal tarafından hazırlanan tenkitli metinde (bk. bibl.) 357 şairin 5527 şiiri yer almaktadır. Bunların 5490’ı gazel, otuz yedisi murabbadır. Metnin 33.108 olan toplam beyit sayısı nüsha farklarıyla birlikte 33.440’a ulaşmaktadır.

Mecmau’n-nezâir’de derleyicinin şiirlerin sıralanışını ayrıntılı bir plan içinde gerçekleştirdiği görülmektedir. Eser hem divanlarda olduğu gibi kafiyelerin son harfine göre alfabe sırasına hem de aruz bahirlerine göre tasnif edilmiştir. Ancak Nazmî, sadece mukaffâ mısraları aynı harfle biten şiirleri bir araya toplamakla yetinmemiş, ayrıca her harfi kendi arasında kafiye ve rediflerine göre sıraya koymuştur. Şiirler harflere göre sıralandıktan sonra her harf kendi içinde bahirlere göre remel, hezec, muzâri, recez, müctes, hafîf, mütekārib sırasıyla dizilmiştir. Nazmî’nin bu titiz tasnifi, türünün diğer örneklerinde görülmez. Eserde her harfin başlangıcında o harfin ve bahrin adı yer almakta, ardından “zemin şiir” denilen, kendisine nazîre yazılan şiir gelmekte, daha sonra nazîreler sıralanmaktadır. Nazîrelerin dizilişinde şairlere göre belli bir sıra takip edilmemekle beraber genellikle meşhur şairlerin şiirlerine daha ön sıralarda yer verildiği görülür. Burada Nazmî kendi nazîrelerine daima her grubun en sonunda yer vermiştir.

Kitapta altmış yedi şairin 369 zemin şiiri bulunmaktadır. Bu şairler arasında Ahmed Paşa elli bir, Necâtî kırk iki ve Şeyhî yirmi yedi zemin şiirle ilk sırayı almaktadır. Ahmedî yirmi üç, Nizâmî on dokuz ve Sâfî (Kasım Paşa) on üç şiirle bunları takip eder. Zemin şiirlere yazılan nazîrelerin sayısında da sıralama hemen hemen aynıdır. Ahmed Paşa’ya yazılan nazîre sayısı 1035’tir. Onu 437 nazîreyle Necâtî, 359 nazîreyle Şeyhî, 310 nazîreyle Ulvî ve 299 nazîreyle Nizâmî takip etmekte, ardından Ahmedî (249), Nesîmî (226), Atâyî (184), Cem Sultan (181), Tâcîzâde Câfer Çelebi (146), Sâfî (141), Kemalpaşazâde (109) ve Hafî (106) gelmektedir. Mecmau’n-nezâir’de şiirleri yer aldığı halde şuarâ tezkirelerinde ve diğer biyografik eserlerde isimlerine rastlanmayan yetmiş bir şair bulunmaktadır.

Mecmau’n-nezâir’in yedi nüshası tesbit edilmiştir (Millet Ktp., Ali Emîrî Efendi, nr. 683, 684; Bursa Eski Yazma ve Basma Eserler Ktp., nr. 2276; Nuruosmaniye Ktp., nr. 4222, 4915; TSMK, III. Ahmed, nr. 2644; İÜ Ktp., TY, nr. 1547). Ayrıca Nuruosmaniye Kütüphanesi ile (nr. 4962) Manisa Murâdiye Kütüphanesi’nde (Çaşnigîr, nr. 18) iki nüsha daha zikrediliyorsa da bu nüshalar adı geçen yerlerde mevcut değildir. Mecmau’n-nezâir üzerine bilimsel çalışmalar da yapılmıştır (Fahrünnisa Bilecik, Divan Mecmualarında Edirneli Nazmî [İnceleme-Metin-İndeks], yüksek lisans tezi, 1991, MÜ Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü; Cumhur Ün, Edirneli Nazmî’nin Mecmau’n-nezâ’ir’inin 1-50. Varaklarının Transkripsiyonlu Metni, yüksek lisans tezi, 1996, Trakya Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü; Ziya Avşar, Edirneli Nazmî, Hayatı-Edebî Kişiliği-Eserleri-Türkî-i Basît, doktora tezi, 1998, Gazi Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü; Hasan Gültekin, Mecmua-i Nezâyir [Transkripsiyonlu Metin], yüksek lisans tezi, 2000, Pamukkale Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü; M. Fatih Köksal, Edirneli Nazmî Mecma’ü’n-Nezâ’ir: İnceleme-Tenkitli Metin, doktora tezi 2001, Hacettepe Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü).

BİBLİYOGRAFYA:

Latîfî, Tezkiretü’ş-şu’arâ ve Tabsıratü’n-nuzamâ (haz. Rıdvan Canım), Ankara 2000, s. 535; Fuad Köprülü, Millî Edebiyat Cereyanının İlk Mübeşşirleri ve Dîvân-ı Türkî-i Basît, İstanbul 1928, s. 60-64; Gölpınarlı, Katalog, II, 369; Agâh Sırrı Levend, Türk Edebiyatı Tarihi,


Ankara 1973, s. 168; M. Fatih Köksal, Edirneli Nazmî, Mecmaü’n-Nezâir: İnceleme-Tenkitli Metin (doktora tezi, 2001), Hacettepe Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü; a.mlf., “Nazire Kavramı ve Klâsik Türk Şiirinde Nazire Yazıcılığı”, Diriözler Armağanı: Prof. Dr. Meserret Diriöz ve Haydar Ali Diriöz Hatıra Kitabı, Ankara 2002, s. 215-290; a.mlf., “Orijinal Bir Şair: Edirneli Nazmî ve Divan’ına Yeni Bakışlar”, Bilig, sy. 20, Ankara 2002, s. 101-124; Ahmet Mermer, “XV. Yüzyılda Yazılmış Bilinmeyen Bir Nazire Mecmuası ve Aydınlı Visâlî’nin Bilinmeyen Şiirleri”, Millî Folklor, sy. 56, Ankara 2002, s. 75-94; Fevziye Abdullah Tansel, “Nazmî”, İA, IX, 146-147; Günay Kut, “Mecmua”, TDEA, VI, 171.

M. Fatih Köksal