LEYS b. MUZAFFER

(الليث بن المظفر)

(el-)Leys b. el-Muzaffer (Râfi‘) b. Nasr b. Seyyâr el-Horasânî (ö. 187/803 [?])

Lugat ve fıkıh âlimi, kâtip.

II. (VIII.) yüzyılın başlarında doğdu. Emevîler’in Horasan valisi Nasr b. Seyyâr el-Kinânî el-Leysî’nin torunudur. Bazı kaynaklarda valinin oğlu (Leys b. Nasr), bazılarında da valinin diğer bir oğlundan (Râfî‘) torunu (Leys b. Râfî‘ b. Nasr) olduğu kaydedilmektedir (İbnü’l-Mu‘tez, s. 97). Leys, Kûfe kadısı Kāsım b. Ma‘n ile Halîl b. Ahmed’den fıkıh, dil ve edebiyat dersleri aldı. Edebiyat, şiir, garîb lugatlar ve nahiv alanlarında temayüz etti. Zamanının kültürlü ve beğenilen kâtiplerinden olan Leys, Horasan’da Bermekîler’in kâtibi olarak çalıştı ve 180-190 (796-806) yılları arasında burada öldü. Buhârî ve Müslim’in kendisinden çok sayıda hadis aldığı Kuteybe b. Saîd el-Bağlânî, Leys’ten rivayette bulunmuştur.

Leys, asıl şöhretini Arap dilinin ilk sözlüğü Kitâbü’l-ǾAyn ve Halîl b. Ahmed’le olan ilgisine borçludur. Bu konuda kaynaklarda çelişkili rivayetler yer almaktadır. Bunlardan birine göre Halîl b. Ahmed, hayatının son yıllarını Horasan’da talebesi Leys b. Muzaffer’in yanında geçirmiş, bu sırada Leys’in lugat, nahiv, edebiyat, şiir alanındaki geniş kültürüne hayran olmuştur. Halîl ona lâyık bir hediye olarak Kitâbü’l-ǾAyn’ı telif edip kendisine sunmuş, o da buna karşılık Halîl’e 100.000 dirhem ödül vermiştir. Fakat eseri çok beğenen Leys’in gece gündüz onunla meşgul olarak yarısına kadar ezberlemesini kıskanan eşi tek nüsha olan kitabı yakmıştır. Leys daha sonra yarısını ezberinden, yarısını da Halîl’in diğer bazı öğrencilerine ve zamanın edip ve âlimlerine danışarak aynı yöntemle eseri yeniden kaleme almıştır (a.g.e., s. 97). Kitapta görülen hataların Halîl’den değil bundan veya müstensihlerden kaynaklandığı ifade edilir. İbnü’l-Kıftî’nin kaydettiğine göre ise Halîl eseri Leys’e imlâ etmiş ve hatalarını bedevîlere sorup düzeltmesini söylemiş, ancak Leys, Arap olmayanlarla karışarak dilleri bozulan Horasan bedevîlerine danıştığı için eserde bazı hatalar meydana gelmiştir (İnbâhü’r-ruvat, III, 42). Kitâbü Sîbeveyhi’de olduğu gibi Kitâbü’l-ǾAyn’ın da fikir, plan ve açıklamaların Halîl’e, telifinin ise Leys’e ait olduğu, Leys’in Halîl’i çok sevdiği ya da ilgiyi arttırmak için eseri Halîl’e nisbet ettiği veya kendi lisanına “Halîl” adını verdiği, bu sebeple eserde, “Mutlak olarak Halîl şöyle dedi” ifadeleriyle kendi lisanını kastettiği, ilk bölümü tamamen (Bâbü’l-ǾAyn) veya kısmen Halîl tarafından telif edilen eseri Leys’in tamamladığı gibi farklı görüşler bulunmaktadır. Müteahhir lugat ve dil âlimleri Leys’i Kitâbü’l-ǾAyn’ın gerçek müellifi olarak kabul ederler.

BİBLİYOGRAFYA:

Tehźîbü’l-luġa, I, 27; İbnü’l-Mu‘tez, Ŧabaķātü’ş-şuǾarâǿ (nşr. Abdüssettâr Ahmed Ferrâc), Kahire 1375/1956, s. 97; Ebü’t-Tayyib el-Lugavî, Merâtibü’n-naĥviyyîn (nşr. M. Ebü’l-Fazl), Kahire 1375/1955, s. 31; Yâkūt, MuǾcemü’l-üdebâǿ, IX, 43-52; Yağmûrî, Nûrü’l-ķabes el-muħtaśar mine’l-Muķtebes (nşr. R. Sellheim), Wiesbaden 1384/1964, s. 59, 279; İbnü’l-Kıftî, İnbâhü’r-ruvât, III, 42-43; Sıddîk Hasan Han, el-Bülġa fî uśûli’l-luġa (nşr. Nezîr M. Mektebî), Beyrut 1408/1988, s. 474-476; Sezgin, GAS, VIII, 159; J. Kraemer, “Studien zur altarabischen lexikographie”, Oriens, VI/2 (1953), s. 207-208; R. Sellheim, “al-Layґћ b. al-Mužaffar”, EI² (İng.), V, 711.

İsmail Durmuş