KUSAY b. KİLÂB

(قصيّ بن كلاب)

Kusay (Zeyd) b. Kilâb b. Mürre b. Kâ‘b b. Lüey b. Fihr (Kureyş) b. Gālib (ö. 480 dolayları)

Hz. Peygamber’in baba tarafından dördüncü dedesi.

Asıl adı Zeyd’dir. Küçük yaşta iken babası Kilâb b. Mürre ölünce annesi Fâtıma bint Sa‘d, Uzre kabilesinden olup hac için geldiği Mekke’de yerleşen Rebîa b. Harâm ile evlendi. Rebîa, bir müddet sonra hanımı Fâtıma ile oğlu Zeyd’i kabilesinin yaşadığı Tebük (veya Yermük) civarına götürdü. Kusayy’ın ana baba bir kardeşi Zühre ise Mekke’de kaldı. Zeyd gurbette büyüdüğü için “uzaklaşmak” anlamındaki “kasv” kökünden Kusay lakabıyla anılmaya başlandı.

Kusay, annesinden nesebi ve kabilesi hakkında bilgi edindikten sonra Mekke’ye kabilesinin yanına döndü. Kısa zamanda Kureyş kabilesi arasında seçkin bir yer edindi. Mekke’ye gelen bir tüccar, mirasçısı olmadığı için Kusayy’a epeyce bir mal bırakınca maddî durumu da düzeldi. O sırada Mekke ve civarını elinde tutan Huzâa kabilesinin reisi Huleyl b. Hubşiyye’nin kızı Hubbâ ile evlenen Kusayy’ın Abdümenâf, Abdüddâr, Abdüluzzâ ve Abdükusay adında dört oğlu ile Hind isimli bir kızı oldu. Kâbe hizmetlerini elinde bulunduran kayınpederi Huleyl yaşlılığında Kâbe’nin anahtarlarını kızı Hubbâ’ya verdi. Kusay kayınpederinden sidâne görevini kendisine vermesini istedi. Huleyl de Kusayy’ın bu isteğinin yerine getirilmesini vasiyet etti. Huleyl ölünce Kusay sidâne hizmetini tamamen sahiplenmeye kalkıştı. Huzâa kabilesinin buna karşı çıkmasına rağmen Kusay, Kinâne ve Kudâa’nın yardımıyla Mekke’nin idaresini ve Kâbe hizmetlerini üzerine aldı. Diğer bir rivayete göre ise Kusay, Kâbe’nin anahtarlarını bir tulum şarap karşılığında Huzâa’nın reisi Ebû Gubşan’dan satın almış, Huzâa kabilesi buna razı olmayıp Kusay ile mücadeleye girişmiştir. Ebtah’ta yapılan savaşta her iki taraftan birçok kişi ölmüş, sonunda Ya‘mer b. Avf’ın hakemliğine başvurulmuş, Ya‘mer de Kusayy’ın lehine karar vermiştir. Böylece Mekke’de hâkimiyet Kusayy’ın şahsında Kureyş kabilesine geçti. Kusay, Mekke dışında yaşayan Kureyş kabilesinin kollarını


birleştirerek Mekke’ye yerleştirdi. Kureyş’in Mekke ve civarındaki hâkimiyetini güçlendirdi. Bu sebeple kendisine “mücemmi‘” (birleştirici) denilmiştir.

Kâbe’yi tamir ederek hac menâsikini düzenleyen Kusay, Cürhümlüler’in yerinden söküp gömdükleri Hacerülesved’i Kâbe’deki yerine koydu. 440 yılında Kâbe’nin kuzeyine, tavafa başlanan yerin arka tarafına önemli meselelerin görüşülüp karara bağlandığı Dârünnedve denilen toplantı yerini yaptırdı. Kâbe ve Mekke ile ilgili olan kıyâde, livâ, hicâbe, nedve, sikāye ve rifâde hizmetlerinin tamamını elinde topladı. Mekke’ye gelen hacılara verdiği hizmetin karşılığı olarak Kureyş’ten yıllık vergi aldı. Mekke’de çeşitli su kuyuları açtırdı. Kâbe’nin etrafına deriden yapılmış havuzlar koyarak hacıların su ihtiyacını karşıladı. Hacla ilgili takvim işlerini Kinâne kabilesine bırakıp diğer kabilelerin de Mekke’ye bağlılığını sağladı. Hanımının akrabası olmaları dolayısıyla bazı görevleri de Huzâalılar’a verdi.

Vefat etmeden önce Kâbe’nin bakımını ve anahtarlarını muhafaza göreviyle sikāye, rifâde ve livâ görevlerini oğlu Abdüddâr’a bırakan Kusay yaklaşık 480’de ölmüş ve Hacûn’a defnedilmiştir. Kabri zamanla bir ziyaretgâh haline gelmiştir. Kureyş kabilesi onun ölümünden sonra da koyduğu prensiplere uymayı sürdürmüştür. Kusayy’ın Mekke’nin kurucusu olduğuna dair bir görüş varsa da Mekke’nin Kusay’dan önce de mevcut olduğu bilinmektedir.

BİBLİYOGRAFYA:

Müsned, I, 137; İbn Hişâm, es-Sîre, Beyrut 1391, I, 117-119, 123-124, 130-132; İbn Sa‘d, eŧ-Ŧabaķāt, I, 70-71; II, 137; Ezrakī, Aħbâru Mekke, I, 103-111, 113, 195; II, 191; Fâkihî, Aħbâru Mekke (nşr. Abdülmelik b. Abdullah), Mekke 1407/1987, V, 170-175; Belâzürî, Ensâb, I, 47-53, 55, 57-58; Taberî, Târîħ (Ebü’l-Fazl), II, 256, 265; Fâsî, Şifâǿü’l-ġarâm (nşr. Ömer Abdüsselâm Tedmürî), Beyrut 1405/1985, II, 121-122, 132-133, 136-139, 141-142; Cevâd Ali, el-Mufaśśal, IV, 18 vd., 38 vd., 57 vd., ayrıca bk. İndeks; Muhammed Hamîdullah, İslâm Peygamberi, I, 35; II, 888; Neşet Çağatay, İslâm Öncesi Arap Tarihi ve Cahiliye Çağı, Ankara 1982, s. 88-91, 117-121; İbrâhim eş-Şerîf, Mekke ve’l-Medîne fi’l-Câhiliyye ve Ǿahdi’r-Resûl, Kahire 1985, s. 117-125; Fuâd Ali Rızâ, Ümmü’l-ķurâ, Beyrut 1987, s. 142-144; Nedvî, Rahmet Peygamberi (trc. Abdülkerim Özaydın), İstanbul 1992, s. 51, 60, 62, 74, 133; Ali Osman Ateş, İslâm’a Göre Câhiliye ve Ehl-i Kitâb Örf ve Âdetleri, İstanbul 1996, s. 152, 173, 180, 186, 188-190; G. Levi Della Vida, “Kusayy”, İA, VI, 1028-1030; a.mlf., “Ķuśayy”, EI² (İng.), V, 519-520.

Ali Osman Ateş