KIRIKKALE

İç Anadolu bölgesinde şehir ve bu şehrin merkez olduğu il.

Ankara’nın 77 km. kadar doğusunda Çoraközü deresinin Kızılırmak’a kavuştuğu yer yakınında kurulmuştur. Denizden yüksekliği demiryolu istasyonunda 705 metredir. Tarihî bir geçmişi olmadığı halde Cumhuriyet döneminde ortaya çıkan ve çok hızlı gelişen şehirlerden biridir. Burası 1925 yılında kurulan savunma sanayii dolayısıyla gelişip bir şehir özelliği kazanmıştır.

Şehrin bugün bulunduğu yerin iskân tarihi de çok eskilere inmez. Ancak Çoraközü vadisinin kuzey kenarında Kırık adlı bir köy ve vadi içinde Küriginkale adlı harap bir kale kalıntısının varlığı bilinmektedir. Bu küçük köyün ve yanı başındaki kalenin ne zaman ortaya çıktığı hakkında bilgi yoktur. Şehrin yeniliğine karşılık yörenin geçmişi, eskiden idarî bakımdan bağlı olduğu Ankara’nın tarihiyle paralellik gösterir. Bu bölge İç Anadolu’nun büyük bir kısmı gibi Eskiçağ’da Hitit Devleti’nin hâkimiyeti altında bulunuyordu. Sırasıyla Pers ve İskender imparatorluklarına ait olan bu topraklar daha sonraları Galatya Krallığı’na bağlandı. Galatya toprakları Roma İmparatorluğu’na ait, merkezi Ankara olan bir eyalet haline geldiğinde Kırıkkale yöresi de bu eyaletin sınırları içinde kaldı. Bizans döneminde müslüman Araplar’ın akın yolları üzerinde bulundu. XI. yüzyıl sonlarından itibaren Türkmen akınları yöreyi etkiledi. Anadolu Selçukluları ve Dânişmendoğulları hâkimiyetinden sonra Kırıkkale bölgesi bir süre Osmanlılar, Karamanoğulları ve Timur yönetimi arasında el değiştirdi. XV. yüzyılda kesin olarak Osmanlı topraklarına katıldı. Osmanlı hâkimiyetinden önce bölge muhtemelen Moğol boylarının yaylak yerleri arasında bulunuyordu. Onların çekilmesinin ardından yerlerini yöreye yerleşen Türkmen boyları aldı. Özellikle Kırşehir civarında bulunan ve Çungara cemaatine bağlı oldukları belirtilen Kırıklu adlı bir Türkmen topluluğu bu yörede yaylıyordu (998 Numaralı Muhâsebe-i Vilâyet-i Diyâr-ı Bekr ve Arab ve Zulkadriyye Defteri: 937/1530, II, 648). Bu topluluk muhtemelen XVI. yüzyılın sonlarına doğru kale civarına yerleşti. Nitekim bu döneme ait bir şer‘iyye sicil kaydında Ankara civarında Kürik adlı bir köyün adı geçmektedir (Ankara’nın 2 Numaralı Şer’iye Sicili, s. 216). Ayrıca XVII. yüzyıl başlarına ait bir mühimme kaydında Kırıklu adlı köy halkının eşkıya saldırılarına karşı civardaki kaleyi tamir edip savunma yeri olarak kullanmasına izin verildiğinin belirtilmesi Kırıkkale adının nasıl ortaya çıktığına da işaret eder (BA, Mühimme Zeyli, nr. 8). Burası uzun süre köy olarak varlığını sürdürdü ve yöre XIX. yüzyılın ikinci yarısında Ankara vilâyetinin Kırşehir sancağının Keskin kazası sınırları içinde yer aldı (Cuinet, I, s. 247’deki harita).

Cumhuriyet’in başlarında ise Ankara vilâyetinin Keskin kazası köyleri içinde küçük bir yerleşme yeri durumundaydı. Cumhuriyet’in sanayileşme programları arasında kurulması öngörülen savunma sanayii için yer aranırken o tarihte on iki hâneli olarak bilinen Kırık köyü civarı uygun görüldü. Bu yer seçiminde Kırık köyünün Ankara’yı Yozgat-Sivas üzerinden doğuya, Çorum üzerinden de Karadeniz kıyısındaki Samsun’a ulaştıran yoldan Kayseri’ye giden yolun ayrıldığı kavşak yeri yakınında bulunması, ayrıca doğuya


doğru uzanarak Erzurum’a ulaşması planlanan demiryolunun o tarihte buraya çok yaklaşmış olması önemli rol oynadı. Bu elverişli şartlara bir de o tarihte Kırık köyü muhtarı olan Hüseyin Kâhya’nın arazilerinden bir kısmını Millî Müdafaa Vekâleti’ne bağışlaması da eklenince (Köksal, sy. 22-23 [1964], s. 170) fabrikanın kuruluşu gerçekleşti ve böylece şehrin temeli atılmış oldu (1925).

Çoraközü vadisinin geniş tabanında 1925’te kurulan fabrikalar çevresinde fabrika personeli ve işcileri için Fabrika mahallesi oluşturuldu. Aynı yılın ortalarında demiryolu Kırıkkale’ye gelince (batısında bulunan Yahşihan’a 17 Nisan 1925’te, doğusunda bulunan Yerköy’e 20 Kasım 1925’te ulaştı) istasyon binası çevresinde İstasyon mahallesi ortaya çıktı. Bu iki mahalleli yerleşme idarî bakımdan Ankara vilâyetinin Keskin kazası sınırları içindeydi. 1929’da aynı kaza sınırları içinde bir nahiye merkezi oldu. 1930’dan sonra ilk mahallelerin olduğu yerden başlamak üzere genişleyerek vadi tabanından yamaçlara, hatta plato yüzeyine doğru yayıldı. 1945 yılına kadar demiryolu ile devlet yolu (Ankara-Yozgat yolu) arasında uzanan Ovacık, Yenidoğan, Hüseyin Kâhya, Tepebaşı, Gürler ve Kurtuluş mahalleleri şehre eklendi. 1930-1945 yılları arasındaki bu ilk gelişme dönemi içerisinde 1939’da sanayi tesisleri o yıllarda en önemli ürünü olan ve Kırıkkale tüfeği adıyla anılan, Alman yapısı mavzerlerin yerli uyarlaması piyade tüfeğinin üretimine başladı.

1944’te çıkan 4642 sayılı kanunla aynı ismi taşıyan bir ilçeye merkez oldu. İlçe merkezi oluşu canlılığını daha da arttırdı. 1935’te 5000’i bulmayan (4559) nüfusu 15.000’lere ulaştı (1945’te 14.496, 1950’de 15.750). 1945 ile 1955 arasında artan nüfusun barınması için Fabrika mahallesinin kuzeyinde Yaylacık ve Çallıöz (Çalılıöz), kuzeydoğusunda Güzeltepe mahalleleri ortaya çıktı. Bu dönemde iskân sahası devlet yolunun kuzeydoğusuna da taşarak bu kesimde Kaletepe ve Sanayi mahalleleri gelişti. Şehrin güneye doğru gelişmesi, demiryolunun güneyinde Karşıyaka adlı bir mahallenin kurulmasına yol açtı. Batıya doğru gelişme sonucunda da Kızılırmak’a yakın Kızılırmak mahallesi oluştu. Güneyde şehirden 4 km. kadar uzakta olan Yuva köyü 1960’tan sonra şehrin belediye sınırları içine alınarak bir mahalle durumuna getirildi. Ancak şehirdeki hızlı nüfus artışı gecekondulaşmaya sebep olarak eski mahallelerin etrafı gecekondu çemberleriyle kuşatıldı.

Şehrin kuruluşuna sebep olan askerî fabrikalar, daha sonra Makina ve Kimya Endüstrisi Kurumu’na (MKE) devredilerek üretim çeşidini arttırmış, çelik çekme boru, elektrik makineleri üretimine de geçmiştir. Şehrin uzağında bulunmakla beraber 1987 yılında açılan Orta Anadolu Rafinerisi de (Bahşılı ilçesi sınırları içinde kurulmuştur) Kırıkkale’nin sanayi ve ticaret hayatına etki yapmış, şehri önemli bir ticaret merkezi durumuna getirmiştir. Şehirde ayrıca kereste fabrikaları, un ve unlu ürünler, tuğla ve kiremit yapım yerleri de vardır. 1975 sayımında ilk defa nüfusu 100.000’i aştı (137.874). 1999’da çıkan 3578 sayılı kanunla kurulan aynı adlı ilin merkezi oldu. 2000 sayımının geçici sonuçlarına göre nüfusu 205.078’i bulan Kırıkkale şehrine yeni mahalleler de eklenerek mahalle sayısı 2000’li yılların başında yirmi altıyı bulmuştu.

Kırıkkale şehrinin merkez olduğu Kırıkkale ili Ankara, Çankırı, Çorum, Yozgat ve Kırşehir illeriyle çevrilidir. Merkez ilçeden başka Bahşılı, Balışeyh, Çelebi, Delice, Karakeçili, Keskin, Sulakyurt ve Yahşihan adlı sekiz ilçeye ayrılmıştır. 4534 km² genişliğindeki Kırıkkale ilinin sınırları içinde 2000 nüfus sayımının geçici sonuçlarına göre 383.508 kişi yaşıyordu, nüfus yoğunluğu da seksen beş idi.

Diyanet İşleri Başkanlığı’na ait 2001 yılı istatistiklerine göre Kırıkkale’de il ve ilçe merkezlerinde 128, kasabalarda otuz ve köylerde 167 olmak üzere toplam 325 cami bulunmaktadır. İl merkezindeki cami sayısı doksan yedidir.

BİBLİYOGRAFYA:

BA, Mühimme Zeyli, nr. 8; 998 Numaralı Muhâsebe-i Vilâyet-i Diyâr-ı Bekr ve Arab ve Zulkadriyye Defteri: 937/1530 (nşr. Ahmet Özkılıç v.dğr.), Ankara 1999, II, 648; Ankara’nın 2 Numaralı Şer’iye Sicili (haz. Halit Ongan), Ankara 1974, s. 216; Cuinet, I, 246-247, 249; Afif Erzen, İlkçağda Ankara, Ankara 1946, s. 49, 52; Metin Tuncel, “Tarih Boyunca Türkiye’de Kent Kuruluşları”, Doğumunun 100. Yılında Atatürk’e Armağan, İstanbul 1981, s. 347, 348, 349; Aydoğan Köksal, “Kızılırmak Doğusunda Ankara’nın Üç İlçe Merkezi”, Türk Coğrafya Dergisi, sy. 22-23, Ankara 1964, s. 169-178.

Metin Tuncel