KEVÂŞÎ

(الكواشي)

Ebü’l-Abbâs Muvaffakuddîn Ahmed b. Yûsuf b. el-Hasen el-Kevâşî el-Mevsılî (ö. 680/1281)

Tefsir ve kıraat âlimi.

590 (1194) veya 591’de (1195) Musul’un doğusunda bulunan Kevâşe Kalesi’nde doğdu. İlk eğitimini babasından aldı ve ondan kırâat-i seb‘a okudu. Zehebî, küçük yaşta babasının öldüğünü ve yirmi yaşına kadar dayısının yanında yetiştiğini naklettiğine göre (Târîħu’l-İslâm: sene 671-680, s. 343) kıraat öğrenimine çok erken yaşta başladığı anlaşılmaktadır. Daha sonra Dımaşk’a giderek Alemüddin es-Sehâvî’den tefsir, Arapça ve hadis dersleri aldı. Ebü’l-Hasan b. Ruzbe’den ve diğer bazı âlimlerden faydalandı. Tefsir, kıraat, Arap dili ve edebiyatı gibi alanlarda kendini yetiştirdi. Bu arada hac farîzasını yerine getirdi; Kudüs’ü ziyaret etti. Ardından Musul’a dönerek kırk yıldan fazla bir süre Musul Camii’nde hizmet etti, talebe yetiştirdi ve telif çalışmalarıyla meşgul oldu. Ebû Bekir b. Ömer el-Müşeyya‘ el-Mikassâtî ve Muhammed b. Ali b. Harûf onun talebeleri arasında yer alır. Musul’da halkın saygısını kazanan Kevâşî’nin Mısır seyahatinden de söz edilmiş (Makrîzî, I, 743), ancak bu seyahatin amacı ve zamanı hakkında bilgi verilmemiştir. Kevâşî hayatının sonlarına doğru gözlerini kaybetti. 17 Cemâziyelâhir 680 (3 Ekim 1281) tarihinde Musul’da öldü. Şâfiî mezhebine mensup olan Kevâşî’nin üstün ilim ve takvâ sahibi olduğu belirtilmiş (Zehebî, MaǾrifetü’l-ķurrâǿ, III, 1362), gerek halk gerekse bazı talebeleri tarafından kerametine inanılmıştır.

Eserleri. 1. Tebśıratü’l-müteźekkir ve teźkiretü’l-mütebaśśır (et-Tefsîrü’l-kebîr, et-Tebśıra fi’t-tefsîr). Müellif eserin mukaddimesinde Kur’an’daki vakıfların (durak yerleri) kısımları ve mânaları üzerinde durmuş, kıraat ilmi, tefsir ve te’vilin anlamı, rivayet ve dirayet metodu hakkında bilgi vermiş, tefsirini yazarken özellikle Ferrâ ve Zeccâc’ın MeǾâni’l-Ķurǿân’ı ile Zemahşerî’nin el-Keşşâf’ından ve Begavî’nin MeǾâlimü’t-tenzîl’inden yararlanmıştır. Onun dil ve kıraat konularındaki ihtisası âyetlerin tefsiri sırasında belirgin şekilde ortaya çıkmış, nüzûl sebepleri, nâsih-mensuh, muhkem-müteşâbih gibi meseleler üzerinde durmuş, Hz. Peygamber, sahâbe ve diğer âlimlerden gelen rivayetlere yer vermiştir. Tebśıratü’l-müteźekkir’in otuz beş nüshası tesbit edilmiştir (Brockelmann, GAL, I, 416; Suppl., I, 737; el-Fihrisü’ş-Şâmil, III, 785-808). 2. Telħîśu Tebśırati’l-müteźekkir ve teźkireti’l-mütebaśśır (et-Telħîs fî tefsîri’l-Ķurǿâni’l-Ǿazîz, et-Telħîs fî tefsîri’l-Ķurǿâni’l-mecîd, Tefsîrü’l-Kevâşî). Birçok yazma nüshası bulunan eser (Süleymaniye Ktp., Şehid Ali Paşa, nr. 158, Ayasofya, nr. 90, Yazma Bağışlar, nr. 114, Hamidiye, nr. 110; Râgıb Paşa Ktp., nr. 90; İÜ Ktp., nr. 1874; Beyazıt Devlet Ktp., Veliyyüddin Efendi, nr. 247; el-Mektebetü’l-Ezheriyye, nr. 239, 314, 518, 752/16568, 1895/48148), Ayasofya nüshasının ferağ kaydına göre Rebîülâhir 649’da (Temmuz 1251) kaleme alınmıştır. Müellifin Kudüs, Mekke ve Medine’ye birer nüshasını gönderdiği Telħîś Beytülmakdis’te ders kitabı olarak okutulmuş (Abdülcelîl Hasan Abdülmehdî, I, 39, 44), Celâleddin el-Mahallî ve Süyûtî Tefsîrü’l-Celâleyn’i hazırlarken bu eseri esas almışlardır (Süyûtî, I, 401). Kevâşî’nin Telħîś’i kıraat, vakıf ve nahivle ilgili bilgilerin vukufla ele alınması, muhtasar bir çalışma olması gibi özellikleriyle ilim çevrelerinde ilgi görmesine karşılık çok sayıda zayıf ve uydurma rivayetin değerlendirilmeden zikredilmesi, dil ve gramerle ilgili açıklamalara gereğinden fazla yer verilmesi, belli bir metot izlememesi gibi sebeplerle eleştirilmiştir (Ata, s. 66). Altmış dört nüshası tesbit edilen eserin bazı sûrelerle ilgili bölümü üzerinde Zeki Özkaya, Kevâşî Tefsirinden Âl-i İmrân Sûresi’nin Tahkik ve Tahlili adıyla yüksek lisans çalışması yapmıştır (1991, Dokuz Eylül Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü; eserin diğer bölümleriyle ilgili olarak yapılan tahkik çalışmaları için bk. Zeyd b. Abdülmuhsin Âlü Hüseyin, s. 161-162). 3. Ĥadîŝü’l-erbaǾîn. Elli bir hadis ihtiva eden eserin bir nüshası Süleymaniye Kütüphanesi’nde bulunmaktadır (Lâleli, nr. 3687/5).

Kevâşî’nin kaynaklarda adı geçen diğer eserleri de şunlardır: Müteşâbihü’l-Ķurǿân, el-MeŧâliǾ fi’l-mebâdî ve’l-meķātiǾ (fî muħtaśari Kitâbi’l-Vuķūf), AǾdâdü aĥzâbi’l-Ķurǿân, el-Mevâķıf fi’l-ķırâǿa, et-Tebśıra fi’n-naĥv, Ravżatü’n-nâżır ve cennetü’l-menâžır, el-Mevâķīt fi’l-Ķurǿân. Kevâşî’ye Keşfü’l-ĥaķāǿiķ fi’t-tefsîr adıyla bir eser nisbet edilmekteyse de (Keşfü’ž-žunûn, II, 1489) bunun Telħîśu Tebśırati’l-müteźekkir ile aynı eser olduğu anlaşılmıştır (Ata, s. 57). Mehmet Mahfuz Ata, Kevâşî ve tefsirdeki metodu hakkında bir doktora çalışması yapmıştır (bk. bibl.).

BİBLİYOGRAFYA:

Kevâşî, Tebśıratü’l-müteźekkir ve teźkiretü’l-mütebaśśır, Süleymaniye Ktp., Harput, nr. 155, vr. 1b-2a; Yâkūt, MuǾcemü’l-büldân, IV, 486; Zehebî, MaǾrifetü’l-ķurrâǿ (Altıkulaç), III, 1361-1363; a.mlf., Târîħu’l-İslâm: sene 671-680, s. 342-345; Safedî, el-Vâfî, VIII, 291-292; İbnü’l-Cezerî, Ġāyetü’n-Nihâye, I, 151; Makrîzî, el-Muķaffe’l-kebîr (nşr. Muhammed el-Ya‘lâvî), Beyrut 1411/1991, I, 742-743; Süyûtî, Buġyetü’l-vuǾât, I, 401; Dâvûdî, Ŧabaķātü’l-müfessirîn, I, 98-100; Keşfü’ž-žunûn, I, 339, 457, 480; II, 1489, 1894; Hediyyetü’l-Ǿârifîn, I, 98; Îżâĥu’l-meknûn, I, 222; II, 498; Brockelmann, GAL, I, 416; Suppl., I, 737; Abdülcelîl Hasan Abdülmehdî, el-Medâris fî Beyti’l-Maķdis, Amman 1981,


I, 39, 44-45; el-Fihrisü’ş-şâmil: ǾUlûmü’l-Ķurǿân, maħŧûŧâtü’t-tefâsîr (nşr. el-Mecmau’l-melekî), Amman 1406/1986, III, 785-808; İbrâhim Abdullah Rufeyde, en-Naĥv ve kütübü’t-tefsîr, Bingazi 1990, II, 868-873; Mehmet Mahfuz Ata, Kevâşî ve Tefsirdeki Metodu (doktora tezi, 1998), MÜ Sosyal Bilimler Enstitüsü, s. 33-116; Zeyd b. Abdülmuhsin Âlü Hüseyin, Delîlü’r-resâǿili’l-câmiǾiyye fi’l-memleketi’l-ǾArabiyyeti’s-SuǾûdiyye, Riyad 1415/1994, s. 161-162.

Mehmet Mahfuz Ata