KAZIMIRSKI, Albin (Albert) de Biberstein

(1808-1887)

Polonya asıllı Fransız şarkiyatçısı.

Hayatı hakkında yeterli bilgi yoktur. Fransa’da yaşamış, eserlerini çoğunlukla Fransızca yazmıştır. Asıl şöhretini borçlu olduğu Kur’an tercümesinin kapağında isminin altına koyduğu unvan kaydından Fransa’nın İran büyükelçiliğinde mütercimlik yaptığı anlaşılmaktadır.

Kazimirski’nin çalışmalarının en önemlisi Le Koran’dır (Paris 1840). Tercümenin henüz müellif hayatta iken on sekiz defa basılması (Chauvin, X, 79-83) ve ölümünden sonra da -bazısı Georges Henri Bousquet ve Muhammed Erkūn (Arkoun) gibi ilim adamlarının önsözleriyle- basılmaya devam etmesi (World Bibliography, s. 187-194) gördüğü yoğun ilgiyi yansıtmaktadır. Régis Blachère, 1840 yılının Kur’an’ın Avrupa dillerine çevrilmesi tarihi bakımından hayli önemli olduğunu belirtip bu yıl yapılan iki çeviriden birinin Ludwig Ullmann’a ait olduğunu, en çok rağbeti ise Kazimirski çevirisinin gördüğünü söyledikten ve eserin yeni baskıları sırasında yazarı tarafından sürekli iyileştirildiğini ifade ettikten sonra başlıca özelliklerini şöylece özetler: “Çok titiz olmayan bir okuyucu için Kur’an’a saygılı bir şekilde hazırlanmıştır; dili ve üslûbu zarif olup okunması nisbeten rahattır” (Introduction au Coran, s. 271-272). İspanyolca’ya ve Rusça’ya da çevrilen eser (Chauvin, X, 83-84) Jule la Baume’un Kur’an üzerine hazırladığı konu indeksinde de (Le Koran Analyse, Paris 1878) esas alınmıştır (Chauvin, X, 111).

Âyetlerin numaralandırılmasında Flügel’in mushafındaki sistemi benimseyen Kazimirski, çalışmasının başına Hz. Muhammed’in hayatı ile Kur’an ve İslâm hakkında kendi görüşlerini içeren otuz dört sayfalık bir giriş koymuş, ayrıca çevirinin hemen her sayfasına ilgili âyetlerin yorumu niteliğinde notlar düşmüştür; kaynak göstermemekle birlikte bu notların büyük ölçüde klasik tefsirlerden faydalanılarak yazıldığı anlaşılmaktadır. Maracci’nin Latince ve George Sale’in İngilizce tercümeleri ve açıklamalarından faydalanmakla birlikte tercüme doğrudan doğruya Kur’an’dan yapılmış ve bu durum, Avrupa dillerine daha önce yapılan Kur’an tercümelerinin çoğu birbirinden istifadeyle hazırlanmış olduğu için kitabın kapağına, “Arapça aslından tercüme edilmiştir” şeklinde bir not konularak belirtilmiştir. Titiz bir çalışmanın ürünü olan eserde benzerlerine göre ilmî tarafsızlık ilkelerine daha çok sadık kalınmışsa da girişte İslâm dini, Hz. Peygamber ve Kur’an hakkında bazı yanlış bilgi ve değerlendirmelerin yer alması dikkat çeker. Müellif Kur’an’ın ahlâkî, dinî, medenî ve siyasî emirlerin rastgele ve


irtibatsız şekilde harmanlanmasından ibaret olduğunu, bunların arasına âhiret hayatına dair bazı müjdelerin ve uyarıların serpiştirildiğini söylerken âyetlerin geliş sistemi, nüzûl sebepleri, metnin üslûbu gibi konularda yeterli birikime sahip bulunmadığını ortaya koymaktadır. Yine geçmiş peygamberler ve kavimlerle ilgili kıssaların bazan aynen, bazan da küçük farklarla Kitâb-ı Mukaddes’ten aktarıldığı yolundaki ifadesi, Kur’ân-ı Kerîm’in Kitâb-ı Mukaddes gibi bir tarih kitabı üslûbu taşımadığı ve olaylardan alınması gerekli dersleri öne çıkardığı gerçeğini göremediğini göstermektedir. Hz. Muhammed’in Araplar’ın peygamberi ve Kur’an’ın da Allah’ın bu millete mesajı olduğu, Peygamber’in mûcizesi bulunmadığı, kendisine nisbet edilen mûcizelerin sonradan uydurulduğu gibi temelsiz görüşleri yanında Vehhâbî mezhebinin Kur’an’ın i‘câzını kabul etmediği yolundaki iddiasının da gerçekle ilgisi yoktur. Bazı âyetlerin yorumları sırasında verdiği ön yargılı ve yanlış bilgiler de tercümenin ihtiyatla okunmasını gerektirmektedir.

Kazimirski Le Koran’dan sonra, büyük ölçüde Alman şarkiyatçısı George Wilhelm Freytag’ın Arapça-Latince sözlüğüne dayanarak hazırladığı iki ciltlik bir Arapça-Fransızca sözlükle (Paris 1860; Kahire 1875) notlar ve Fransızca çevirileriyle birlikte binbir gece masallarından bazı parçaları (Ĥikâyetü enîsi’l-celîs, Paris 1847) yayımlamış, Sa‘dî-i Şîrâzî’nin Gülistân’ından Polonya diline yaptığı bir çeviriyi (Paris 1876), İranlı şair Minûçihrî Dâmegānî’nin divanından bazı parçaları (Versailles 1876) ve ardından başına 154 sayfalık bir giriş koyarak divanın tamamını yine Fransızca çevirileriyle birlikte neşretmiştir (Paris 1886). Kazimirski’nin bir de Fransızca-Farsça sözlüğü bulunmaktadır (Beyrut 1975, 1992).

BİBLİYOGRAFYA:

M. Kasimirski, Le Koran, Paris 1869, s. I-XXXIV; V. Chauvin, Bibliographie des ouvrages arabes, Liége 1903, X, 79-84, 111; Ebü’l-Kāsım-ı Sehâb, Ferheng-i Ħâverşinâsân, Tahran, ts., s. 207; R. Blachère, Introduction au Coran, Paris 1959, s. 271-272; Necîb el-Akīkī, el-Müsteşriķūn, Kahire 1980, II, 498-499; World Bibliography Translations of the Meanings of the Holy Qur’an (haz. İsmet Binark - Halit Eren), İstanbul 1986, s. 187-194; Muhammed Hamîdullah, Kur’ân-ı Kerîm Tarihi (trc. Salih Tuğ), İstanbul 1993, s. 105, 146, 194.

Suat Yıldırım