İSMÂİL NECÂTİ EFENDİ

(1840-1919)

Nakşibendî-Hâlidî şeyhi.

Safranbolu’nun Oğulveren köyünde doğdu. Mehmed Efendi’nin oğludur. Tahsilini Safranbolu’da müftü Mehmed Hilmi Efendi’nin yanında tamamladıktan sonra ailesiyle birlikte İstanbul’a yerleşti. Ahıskalı İbrâhim Efendi başta olmak üzere çeşitli hocaların derslerine devam ederek 1868’de icâzet aldı. 1876’da açılan ruûs imtihanını kazanarak dersiâm oldu ve Beyazıt Camii’nde ders vermeye başladı. 1879’da ibtidâ-i hâric müderrisliğine tayin edildi. Aynı yıl mûsıle-i Sahn müderrisliğine terfi etti. 1892’den itibaren icâzet vermeye başladı. Kendisine 1897’de dördüncü rütbeden Mecîdî ve Osmanlı nişanları verildi. 1909’da Dârü’l-hilâfeti’l-aliyye kısm-ı âlî hadis dersi müderrisliğine getirildi. 1896-1908 yılları arasında muhatap, 1909-1910 yıllarında mukarrir olarak huzur derslerine katıldı. Nakşibendî-Hâlidî şeyhlerinden Ahmed Ziyâeddin Gümüşhânevî’ye intisap eden ve seyrü sülûkünü tamamlayıp icâzet alan İsmâil Necâti Efendi, Hasan Hilmi Efendi’nin vefatından sonra Gümüşhânevî Dergâhı’nda irşada başladı (1911). Bu dergâhta ayrıca Ahmed Ziyâeddin Gümüşhânevî’nin Râmûzü’l-eĥâdîŝ adlı kitabını okuttu, talebe yetiştirdi, icâzet verdi.

İstanbul’da vefat eden İsmâil Necâti Efendi, Süleymaniye Camii ön hazîresinde kapalı bir türbeye defnedildi. Vefatına Mustafa Feyzi Efendi, “Feyziyâ üçler huzûrunda oku üç Fâtiha / Burdadır rûh-ı Ziyâ, Hilmî, Necâti berîn” beytini tarih düşürmüştür. Demokrat Parti döneminde Kanûnî Sultan Süleyman’ın türbesi tanzim edilirken hazîrede bulunan kapalı türbeler yıkılınca mezarı açık bir kabir haline gelmiştir. Mezar taşı kitâbesinde yukarıdaki beyit yazılıdır. Cumhuriyet döneminin ilk İstanbul müftüsü Mehmed Fehmi (Ülgener) İsmâil Necâti Efendi’nin oğlu, iktisatçı ve sosyolog Sabri F. Ülgener de torunudur.

BİBLİYOGRAFYA:

İlmiyye Salnâmesi, s. 107; Mustafa Fevzi b. Nu‘man, Menâkıb-ı Haseniyye, İstanbul 1327, s. 15-16; Ebül‘ulâ Mardin, Huzur Dersleri, İstanbul 1956, I, 115, 153; a.e. (nşr. İsmet Sungurbey), İstanbul 1966, II-III, 177; Zâkir Şükrü, Mecmûa-i Tekâyâ (Tayşi), s. 29; Sadık Albayrak, Son Devir Osmanlı Ulemâsı, İstanbul 1980, II, 295; M. Yekta Dümer, Hak ve Hakikat Yolcularını İrşâd, İstanbul 1980, s. 356-357, 372; İrfan Gündüz, Gümüşhânevî Ahmed Ziyâüddîn: Hayatı-Eserleri-Tarîkat Anlayışı ve Hâlidiyye Tarîkatı, İstanbul 1984, s. 144-148; Abdülkadir Abdülkadiroğlu, Ilgazlı Hacı Baba, İstanbul 1995, s. 23, 24; Hülya Yılmaz, Dünden Bugüne Gümüşhanevî Mektebi, İstanbul 1997, s. 30; Ahmed Güner Sayar, Bir İktisatçının Entellektüel Portresi: Sabri F. Ülgener, İstanbul 1998, s. 27-29; a.mlf., Osmanlıdan Cumhuriyete Portre Denemeleri, İstanbul 2000, s. 14-16; Semavi Eyice, “İstanbul’un Kaybolan Eski Eserlerinden: Fatma Sultan Camii ve Gümüşhaneli Dergâhı”, İFM Prof. Dr. Sabri F. Ülgener’e Armağan, XLIII (1987), s. 486-487; M. Baha Tanman, “Gümüşhanevî Tekkesi”, İst.A, III, 448.

A. Güner Sayar