İNCİR HANI

XIII. yüzyılda Antalya-Burdur yolu üzerinde inşa edilen Anadolu Selçuklu kervansarayı.

Burdur’un Bucak ilçesi İncirönü mevkiinde olup Eğridir’deki Sultan Hanı ile Kırkgöz Han’ın da kurucusu olan Anadolu Selçuklu Sultanı II. Gıyâseddin Keyhusrev tarafından 636 (1238-39) yılında yaptırılmıştır. Sultan hanlarının plan şemasında ele alınan İncir Hanı’nın kapalı (kışlık) bölümü sağlam olmakla birlikte öndeki avlusu yıkılmıştır. Eni kapalı bölümünden daha geniş olan avlunun yalnızca batı duvarıyla bunun kapalı bölümle birleşen dış köşesindeki kare kesitli payanda kısmen mevcuttur. Avlunun revaklı olup olmadığı, burada son yıllarda Rahmi Hüseyin Ünal tarafından yapılan kazı çalışmalarının sonunda anlaşılacaktır.

Kesmetaş kaplamaya sahip olan İncir Hanı’nın yapımında çevredeki antik malzemeden de faydalanılmıştır. Kesmetaş kaplaması birçok yerde söküldüğünden moloz dolgu ortaya çıkmıştır. Yaklaşık 30 × 42 m. ölçüsünde olan kapalı bölümünün duvarları dıştan sekiz adet duvar payandasıyla takviye edilmiştir. İçte yirmi dört kalın pâyeye oturan sivri kemerlerin


taşıdığı tonozlarla enine yedi nefli olarak düzenlenmiş olan yapıda, kapı ekseninde yer alan dikey bir nef yan nefleri boydan boya kesmektedir. Benzer planlara sahip olan diğer hanlardakine göre daha yüksek olan bu orta nefin merkezinde bir kubbenin bulunduğu kabul edilmektedir. Beden duvarlarına açılan on beş adet mazgal pencereyle kapalı bölümün hava ve ışık ihtiyacı sağlanmıştır.

Güneyde cephe ortasında yer alan dışa taşkın taçkapının nişi, içeriye doğru daralan istiridye kabuğu biçiminde yivli tonozla örtülüdür. Üst kısmı yıkık olan taçkapı iki yanda birer bordürle süslenmiştir. Tonoz kemerini kuşatan geçmeli bordürün iki ucundaki kemer başlangıçlarında karşılıklı birer aslan kabartması yer almaktadır. Sırtlarında insan yüzlü güneş kabartması taşıyan bu aslanların II. Gıyâseddin Keyhusrev’in sikkelerinde de görülmesi bunların sultanın arması olarak yorumlanmasını sağlamaktadır. Daha aşağıda yer alan karşılıklı iki rozet içinde, ortada sekiz kollu bir yıldız ve etrafında rûmîli-palmetli süsleme bulunmaktadır. Kapının iki yanında köşelerde akantuslu başlıkları olan zarif işlemeli sütunçeler yerleştirilmiştir. Girişin iki yanında yer alan nişlerin üzerinde ejder başlarından gelişen rûmîli bir kompozisyon görülmektedir. Basık kemerli giriş kapısının üzerindeki bölümde dört satırlık inşa kitâbesi yer almaktadır. Ayrıca kapalı bölümde, sağdaki ilk tonozun ortasında oldukça harap durumda bir insan başı kabartması mevcuttur.

Hanın solundaki ilk nefin duvarları içinde dörtgen formda küçük bir sarnıç vardır. Sarnıcın suyunun hanın biraz ilerisinde bulunan bir kaynaktan geldiği tahmin ediliyorsa da kesin değildir. Bu kaynak üzerinde bugün yıkık halde bir hamam kalıntısı bulunmaktadır.

BİBLİYOGRAFYA:

K. von Lanckoronski, Städte Pamphyliens und Pisidiens, Prag-Wien 1892, II, 187, rs. 154; S. Fikri Erten, Antalya Vilayeti Tarihi, İstanbul 1940, s. 78, rs. 33; K. Erdmann, Das Anatolische Karavansaray des 13. Jahrhunderts, Berlin 1962, s. 107-110; İsmet İlter, Tarihi Türk Hanları, Ankara 1969, s. 38-39; H. Erdmann, Das Anatolische Karavansaray des 13. Jahrhunderst, Berlin 1976, II/3, s. 152-153; Selçuk Mülayim, “İncir Hanı Rumîlerinde Asiyatik Bir Unsur”, V. Millî Selçuklu Kültür ve Medeniyeti Semineri Bildirileri: 25-26 Nisan 1995, Konya 1996, s. 73-78; Gönül Öney, “Anadolu Selçuk Mimarisinde Arslan Figürü”, Anatolia, XIII, Ankara 1970, s. 28; Naci Eren, “İncir Hanı”, İlgi, sy. 27, İstanbul 1979, s. 18-23; Ataman Demir, “İncir Han”, a.e., sy. 56 (1989), s. 8-12.

Şebnem Akalın