İKLÂB
(الإقلاب)
Tecvid terimi.
Kalb kökünden türeyen ve sözlükte “döndürmek, çevirmek, altını üstüne getirmek” anlamlarına gelen iklâb, tecvid terimi olarak bâ (ب) harfinin önünde bulunan sâkin nûn veya tenvinin idgam yapılmaksızın “mîm”e dönüşmesini ifade eder. Bu durumda sâkin nûn veya tenvin hâlis mîm (maklûb mîm) olarak okunur (من بعد مم بعد، سميع بصير سميعم بصير gibi). Sâkin “nûn”un bâ ile aynı kelimede olması (أنبئهم) veya ayrı kelimede bulunması (أن بورك) sonucu değiştirmez. Tenvinin ise daima kelimenin sonunda bulunacağı tabiidir (سميع بصير gibi). İklâb uygulamasının sebebi, yanyana gelen sâkin nûn ile “bâ”nın mahreçlerinin idgam edilecek kadar yakın ve izhar edilecek kadar uzak olmayışı şeklinde açıklanmış, ayrıca “nûn”un “mîm”le gunne ve cehir sıfatlarında, bâ ile de mahrecdeki birliklerine işaret edilmiştir. Bu durumda sâkin “nûn”un bâ ile mahreçleri aynı olan “mîm”e dönüşmesi kaçınılmazdır. İklâbı kıraat imamları ittifakla uygulamışlardır.
Burada sözü edilen maklûb “mîm”in nasıl okunacağında, diğer bir ifadeyle iklâbın nasıl uygulanacağı hususunda -“bâ”dan önce gelen sâkin “mîm”in okunuşunda olduğu gibi (bk. İHFÂ)- ihtilâf bulunduğu ileri sürülmüşse de İbnü’l-Cezerî bunu reddetmiş ve bu “mîm”in ihfâ edilerek okunacağını belirtmiştir (en-Neşr, II, 26). Ancak günümüz İslâm dünyasında iklâb, genellikle maklûb “mîm”in ihfâ edilmesi şeklinde uygulandığı halde Türkiye’de ve bazı ülkelerde “bâ”dan önce gelen sâkin “mîm”de olduğu gibi -ve İbnü’l-Cezerî’ye göre yanlış olarak- izhar ile okunmaktadır.
BİBLİYOGRAFYA:
Mekkî b. Ebû Tâlib, er-RiǾâye (nşr. Ahmed Hasan Ferhât), Amman 1404/1984, s. 265-267; Ebû Amr ed-Dânî, et-Taĥdîd fi’l-itķān ve’t-tecvîd (nşr. Gānim Kaddûrî Hamed), Bağdad 1407/1988, s. 117; İbnü’l-Cezerî, et-Temhîd fî Ǿil-mi’t-tecvîd (nşr. Gānim Kaddûrî Hamed), Beyrut 1409/1989, s. 70, 168; a.mlf., en-Neşr, I, 222; II, 26; Ali el-Kārî, el-Mineĥu’l-fikriyye Ǿalâ metni’l-Cezeriyye, İstanbul 1308, s. 76-79; Mehmed Zihni, el-Kavlü’s-sedîd fî ilmi’t-tecvîd, İstanbul 1326, s. 77-78; Gānim Kaddûrî Hamed, ed-Dirâsâtü’ś-śavtiyye Ǿinde Ǿulemâǿi’t-tecvîd, Bağdad 1406/1986, s. 443-446.
Ahmet Madazlı