İBNÜ’n-NAKKĀŞ

(ابن النقّاش)

Ebû Ümâme Şemsüddîn Muhammed b. Alî b. Abdilvâhid el-Mağribî el-Mısrî (ö. 763/1362)

Şâfiî fakihi.

Safedî’nin Dımaşk’ta bizzat kendisinden duyduğuna göre 720 yılı Receb ayında (Ağustos 1320) dünyaya geldi (AǾyânü’l-Ǿaśr, III, 98; İbn Kādî Şühbe, III, 131). İbn Hacer bu tarihi verirken 723 (1323) veya 725 yılında doğduğuna dair iki rivayeti de kaydeder (ed-Dürerü’l-kâmine, IV, 71, 72). Bu rivayetlerden ilkini İbnü’l-Irākī (eź-Źeyl Ǿale’l-Ǿİber, I, 90), diğerini ise İbnü’n-Nakkāş’la Dımaşk’ta görüşen İbn Râfi‘ nakleder (Vefeyât, II, 249). Fas asıllı olup burada yaşayan Dükkâle (Dekkâle) kabilesi ve aynı adı taşıyan yerleşim merkezinden dolayı Dükkâlî nisbesiyle de anılan İbnü’n-Nakkāş Kahire’de öğrenim gördü. Abdülgaffâr b. Abdülkerîm el-Kazvînî’nin el-Ĥâvi’ś-śaġīr adlı eserini Mısır bölgesinde ilk defa kendisinin ezberlediğini söylerdi. Şehâbeddin Ahmed b. Muhammed el-Ensârî ve Takıyyüddin es-Sübkî’den fıkıh, Burhâneddin er-Reşîdî’den kıraat, Muhibbüddin İbnü’s-Sâiğ ve Ebû Hayyân el-Endelüsî’den Arapça okudu. Özellikle fıkıh, tefsir, Arap dili ve edebiyatı alanlarında adını duyurdu, vaazlarıyla tanındı. Başta Ezher ve Aslem camileriyle Ümmü Ânûk (Ânûkiyye) Hankahı olmak üzere birçok medresede ders verdi. 755’te (1354) Dımaşk, Hama ve Kudüs’e gitti; buralarda ulemâ ve yöneticilerden büyük saygı gördü. Özellikle Memlük Hükümdarı Muhammed b. Kalavun’un oğlu el-Melikü’n-Nâsır Hasan’ın iltifatına mazhar oldu. Sultanın 762 (1361) yılında öldürülmesinden sonra, ehl-i zimme hakkında Şâfiî mezhebine aykırı olarak verdiği fetva sebebiyle, daha önce Hâkim Camii’nin bitişiğindeki evini yıktırdığı için araları iyi olmayan Şâfiî âlimi Kutbüddin el-Hirmâs’ın şiddetli tenkitlerine mâruz kaldı. Bunun üzerine Şâfiî kādılkudâtı İzzeddin İbn Cemâa tarafından akdedilen mecliste sorgulanarak fetva vermekten menedildi. Daha sonra münzevi bir hayat yaşadı ve 13 Rebîülevvel 763 (10 Ocak 1362) tarihinde Kahire’de vefat etti.

İbnü’n-Nakkāş’ın devrindeki âlimleri, Hz. Peygamber’i ve mezhep imamı Şâfiî’yi bir tarafa bırakıp mezhep fıkhının temel metinlerinden bazılarını yazan Râfiî ve Nevevî gibi âlimlere tâbi olmaları sebebiyle kınaması (İbn Kādî Şühbe, III, 132; İbn Hacer, IV, 73) onun mukallit bir âlim olmadığını göstermekte, kaynaklarda daha önce kaleme alınan hiçbir eserden faydalanmadan bir tefsir yazdığının kaydedilmesi de bunu teyit etmektedir. İbnü’n-Nakkāş, kendi dönemindeki çeşitli siyasî ve içtimaî sebepler yanında özellikle yönetimde nüfuzlarının artmasına bir tepki olarak gayri müslimlere uygulanan sert hükümleri destekleyen risâlesi münasebetiyle de kaynaklarda sıkça anılmaktadır.

Eserleri. 1. İĥkâmü’l-aĥkâmi’ś-śâdire beyne şefeteyyi seyyidi’l-enâm. Cemmâîlî’nin, Buhârî ve Müslim’in eś-Śaĥîĥ’lerindeki ahkâm hadislerini derlediği ǾUmdetü’l-aĥkâm adlı eserinin tekmilesi mahiyetinde olup Ahmed b. Hanbel, Şâfiî, Dârekutnî, İbn Ebû Şeybe, Esrem, İbn Hibbân ve Humeydî’nin hadise dair eserlerinden faydalanılarak kaleme alınmıştır. Mekke Câmiatü Ümmi’l-kurâ’da Bedevî Abdüssamed Tâhir tarafından yüksek lisans tezi olarak neşre hazırlanan eseri (1406/1986) ayrıca Rif‘at Fevzî Abdülmuttalib yayımlamıştır (Kahire 1409/1989). İbnü’n-Nakkāş ǾUmdetü’l-aĥkâm’a sekiz ciltlik bir şerh yazdığını da


belirtmektedir (Safedî, III, 98). 2. el-Meźemme fi’stiǾmâli ehli’ź-źimme. Müellif, 759 (1358) yılında kaleme aldığı risâlesinde devlet yönetiminde zimmîlere görev verilmemesini istemiş, bu görüşüne bir kısım âyet ve hadisler yanında çeşitli dönemlerde bazı halifelerin uygulamalarını delil göstermiştir (konuyla ilgili görüşler için bk. DİA, XIII, 421-422). Bu arada zimmîlerle ilgili diğer bazı hüküm ve uygulamalara da temas eden İbnü’n-Nakkāş, Şâfiî müctehidi ve Kādılkudât Takıyyüddin İbn Dakīkul‘îd’in gayri müslimlere ait eski kiliselerin yıktırılamayacağına dair fetvasını tenkit etmiştir (JA, XVIII [1851], s. 489-490). Dârü’l-kütübi’l-Mısriyye’de bir nüshası bulunan el-Meźemme (Tarih, nr. 3952) M. Belin tarafından Fransızca’ya çevrilmiştir (bk. bibl.).

İbn Mâlik et-Tâî’nin el-Elfiyye, Teshîlü’l-fevâǿid, el-ǾUmde ve el-Kâfiye gibi eserlerini şerheden İbnü’n-Nakkāş’ın ayrıca Râfiî’ye ait eş-Şerĥu’l-kebîr’in (Fetĥu’l-Ǿazîz) hadislerini Ümniyyetü’l-elmaǾî fî eĥâdîŝi’r-RâfiǾî adıyla tahrîc ettiği, fıkha dair Kitâbü’n-Nežâǿir ve’l-furûķ adlı bir eser yazdığı kaydedilir. Kaynaklarda adı geçen es-Sâbıķu’l-lâhiķ adlı tefsiri de yukarıda işaret edilen eseri olmalıdır.

BİBLİYOGRAFYA:

Safedî, AǾyânü’l-Ǿaśr (nşr. Fuat Sezgin), Frankfurt 1410/1990, III, 97-99; İbn Râfi‘, Vefeyât (nşr. Sâlih Mehdî Abbas - Beşşâr Avvâd Ma’rûf), Beyrut 1402/1982, II, 248-249; İbn Kesîr, el-Bidâye, XIV, 292; İbnü’l-Irâkī, eź-Źeyl Ǿale’l-Ǿİber (nşr. Sâlih Mehdî Abbas), Beyrut 1409/1989, I, 90-91; Makrizî, el-Ħıŧaŧ, II, 76, 279; a.mlf., es-Sülûk, VII, 79; İbn Kādî Şühbe, Ŧabaķātü’ş-ŞâfiǾiyye, III, 131-132; İbn Hacer, ed-Dürerü’l-kâmine, IV, 71-74, 243-254; İbn Tağrîberdî, en-Nücûmü’z-zâhire, XI, 13-14; a.mlf., ed-Delîlü’ş-Şâfî Ǿale’l-Menheli’ś-śâfî (nşr. Fehîm M. Şeltût), Kahire, ts. (Mektebetü’l-Hâncî), II, 661; İbn İyâs, BedâǿiǾu’z-zuhûr, I/1, s. 589; Dâvûdî, Ŧabaķātü’l-müfessirîn, II, 200-202; Keşfü’ž-žunûn, I, 153, 407, 440; II, 973, 1170, 1258, 1369; İbnü’l-İmâd, Şeźerât, VI, 198; Şevkânî, el-Bedrü’ŧ-ŧâliǾ, II, 211-212; Brockelmann, GAL Suppl., II, 95-96; A. Fattal, Le statut légal des nonmusulmans en pays d’Islam, Beyrouth 1958, s. 83, 110, 238, 280; Kāsım Abduh Kāsım, Ehlü’ź-źimme fî Mıśri’l-Ǿuśûri’l-vüsŧâ, Kahire 1979, s. 18, 85, 217; Bat Ye’or, The dhimmi, London 1985, s. 185, 193-194, 207; “Fetoua relatif à la condition des zimmis et particulièrement des chrétiens en pays musulmans, depuis l’établissement de l’Islamisme jusqu’au milieu du VIIIe siècle de l’hégire” (trc. M. Belin), JA, 4e série, XVIII (1851), s. 417-516; XIX (1852), s. 97-140; “İbn Naķķāş”, DMBİ, V, 56-57; Ahmet Özel, “Gayri Müslim”, DİA, XIII, 421-422.

Ahmet Özel