İBNÜ’l-KASSÂR

(ابن القصّار)

Ebü’l-Hasen Alî b. Ömer b. Ahmed el-Bağdâdî (ö. 397/1007)

Mâlikî fakihi.

Hayatı hakkında yeterli bilgi yoktur. Ebû Bekir el-Ebherî’den fıkıh öğrendi, Ali b. Fazl es-Sütûrî es-Sâmirî’den hadis rivayet etti. Kendisinden Kadı Abdülvehhâb el-Bağdâdî,


Ebü’l-Hasan Ali b. Mufaddal es-Sâmirî, İbn Amrûs, Ebü’l-Hüseyin Muhammed b. Ali b. Muhammed b. Mühtedî-Billâh ve Ebû Zer el-Herevî gibi âlimler ders aldılar. Sika bir râvi olmakla birlikte rivayeti azdır. Bağdat’ta kadılık yapan İbnü’l-Kassâr bilhassa usul ve hilâf ilimlerinde mütehassıstı. Ebû Zer el-Herevî, onu tanıdığı Mâlikîler arasında fıkhı en iyi bilen kişi olarak nitelemekte, Hanefî ve Şâfiîler’in etkin oldukları Bağdat’ta Mâlikî mezhebini müdafaa ederek devamını sağlayan altı kişiden biri sayılmaktadır (Mahlûf, II, 92). Bazı kaynaklarda 398’de (1008) vefat ettiği kaydedilirse de Hatîb el-Bağdâdî, kendi hocası ve İbnü’l-Kassâr’ın öğrencisi İbnü’l-Mühtedî’ye dayanarak 7 Zilkade 397 (25 Temmuz 1007) tarihinde öldüğünü söylemekte (Târîħu Baġdâd, XII, 42), Zehebî de 8 Zilkade (26 Temmuz) şeklinde kaydettiği ikinci rivayetin doğru olduğunu belirtmektedir (AǾlâmü’n-nübelâǿ, XVII, 108). Kādî İyâz’ın Tertîbü’l-medârik’inde vefatının 378 (988) olarak kaydedilmesi ise baskı hatası olmalıdır.

İbnü’l-Kassâr’ın günümüze ulaştığı bilinen tek eseri ǾUyûnü’l-edille fî mesâǿili’l-ħilâf beyne fuķahâǿi’l-emśâr olup Mâlikî mezhebiyle diğer mezhep ve müctehidler arasındaki görüş ayrılıklarını ele alan hacimli bir kitaptır. Fas Karaviyyîn (nr. 467) ve İspanya Escurial (nr. 1088) kütüphanelerinde kayıtlı birer yazması bulunmaktadır. Karaviyyîn Kütüphanesi’nde (nr. 819) Kitâb fi’l-fıķh adıyla kayıtlı müellifi meçhul eserin kapağında kitabın ǾUyûnü’l-edille’nin bir bölümü olduğu kaydedilmektedir (M. el-Âbid el-Fâsî, II, 491). İbn Haldûn, Ebû İshak eş-Şîrâzî’nin hilâfa dair ondan daha güzel bir eser görmediğini belirttiği (Ŧabaķātü’l-fuķahâǿ, s. 168) ve Şâfiîler’den Ebû Hâmid el-İsferâyînî’nin övdüğü (Kādî İyâz, II, 602) bu kitabı, Gazzâlî’nin el-Meǿâħiź ve Debûsî’nin et-TaǾlîķa adlı eserleriyle birlikte hilâfiyat alanındaki çalışmalara örnek olarak gösterir (Muķaddime, III, 1067). Kadı Abdülvehhâb el-Bağdâdî tarafından İħtiśâru ǾUyûni’l-edille adıyla bir muhtasarı yapılmış olup eserin zıhâr bahsinden sonraki kısmı mevcuttur (Karaviyyîn Ktp., nr. 1166). ǾUyûnü’l-edille’ye Bâcî, Ebü’l-Velîd İbn Rüşd, Şehâbeddin el-Karâfî, Burhâneddin İbn Ferhûn, Muhammed Emîn eş-Şinkītî gibi birçok âlim atıfta bulunmuştur. Eserin mukaddimesi el-Muķaddime fî uśûli’l-fıķh adıyla ayrı olarak basılmıştır (nşr. Muhammed b. Hüseyin es-Süleymânî, Beyrut 1996). Sezgin’in el-Muķaddime fî uśûli’l-fıķh (Ezher, Usûlü’l-fıkh, nr. 170) ismiyle kaydettiği eser de (GAS, I/3, s. 174) bu kitaptır. el-Muķaddime, Mâlikî usulüne dair günümüze ulaşan en eski metinlerden olması bakımından ayrı bir öneme sahiptir. İmam Mâlik’in usulle ilgili görüşlerini derleme amacına yönelik olan bu mukaddimede kendisinden açık rivayet bulunmayan konularda tahrîc yöntemiyle bazı sonuçlara ulaşılmıştır. İmam Mâlik’e bir şey nisbet edilmesinin mümkün olmadığı yerlerde ise mezhebin ileri gelen âlimlerinin görüşlerine yer verilir. Eser Mâlikî usulünün temel kaynakları arasında yer almış ve sonraki literatürde kendisine sıkça atıfta bulunulmuştur.

İskenderiye Üniversitesi kütüphane katalogunda (Ca‘fer Velî, nr. 142) İbnü’l-Kassâr’a diğer biyografik kaynaklarda sözü edilmeyen Ĥadîŝü’l-ķāđî adlı bir risâle nisbet edilmektedir (Yûsuf Zeydân, I, 252-253). İbnü’l-Kassâr’ın el-Muķaddime fi’l-uśûl’ünü neşreden Muhammed b. Hüseyin es-Süleymânî, el-İmâm Ebü’l-Ĥasan b. el-Ķaśśâr ve ârâǿühü’l-uśûliyye adlı incelemesinin Beyrut’ta Dârü’l-garbi’l-İslâmî yayınları arasında neşredileceğini haber vermektedir (el-Muķaddime fî uśûli’l-fıķh, neşredenin girişi, s. 15).

BİBLİYOGRAFYA:

İbnü’l-Kassâr, el-Muķaddime fi’l-uśûl (nşr. Muhammed b. Hüseyin es-Süleymânî), Beyrut 1996, neşredenin girişi, s. 15-37; Hatîb, Târîħu Baġdâd, XII, 41-42; Şîrâzî, Ŧabaķātü’l-fuķahâǿ, s. 168; Kādî İyâz, Tertîbü’l-medârik, II, 602; İbnü’l-Esîr, el-Kâmil, IX, 205; Zehebî, el-Ǿİber, II, 190; a.mlf., AǾlâmü’n-nübelâǿ, XVII, 107-108; a.mlf., Târîħu’l-İslâm: sene 381-400, s. 345-346; Safedî, el-Vâfî, XXI, 350; Yâfiî, Mirǿâtü’l-cenân (Cübûrî), II, 448; İbn Ferhûn, ed-Dîbâcü’l-müźheb, II, 100; İbn Haldûn, Muķaddime, III, 1067; İbn Tağrîberdî, en-Nücûmü’z-zâhire, IV, 217; İbnü’l-İmâd, Şeźerât, III, 149; İbnü’l-Gazzî, Dîvânü’l-İslâm (nşr. Seyyid Kisrevî Hasan), Beyrut 1411/1990, IV, 44; Mahlûf, Şeceretü’n-nûr, I, 92; Brockelmann, GAL Suppl., I, 660; II, 963; Kehhâle, MuǾcemü’l-müǿellifîn, VII, 12, 156-157; Hacvî, el-Fikrü’s-sâmî, II, 119; Sezgin, GAS (Ar.), I/3, s. 173-174; M. el-Âbid el-Fâsî, Fihrisü maħŧûŧâti Ħizâneti’l-Ķaraviyyîn, Dârülbeyzâ 1399-1403/1979-83, I, 439-441; II, 491; III, 249-250; Yûsuf Zeydân, Fihrisü maħŧûŧâti CâmiǾati’l-İskenderiyye, Kahire 1994, I, 252-253.

Şükrü Özen