İBN UNEYN

(ابن عنين)

Ebü’l-Mehâsin Şerefüddîn Muhammed b. Nasrillâh b. el-Hüseyn b. Uneyn el-Ensârî (ö. 630/1233)

Hicivleriyle tanınan şair ve vezir.

9 Şâban 549’da (19 Ekim 1154) Dımaşk’ta doğdu. Soyu ensara dayandığından Ensârî nisbesiyle anılır. Dımaşk’ta Ebü’l-Kāsım İbn Asâkir, Ebü’s-Senâ Muhammed b. Arslan eş-Şeyzerî, Kutbüddin en-Nîşâbûrî ve Kemâleddin eş-Şehrezûrî’nin, Bağdat’ta Minûçihr b. Türkânşah’ın derslerine devam etti. İbn Düreyd’in meşhur sözlüğü el-Cemhere’yi âdeta ezberledi. On altı yaşında iken şiir yazmaya başladı. Yetiştiği dönemde Suriye bölgesini Nûreddin Mahmud Zengî yönetiyordu. İbn Uneyn daha sonra burada Eyyûbî Devleti’nin kuruluşuna şahit oldu. Zengîler ve Eyyûbîler devrinde devlet yöneticileri, vezirler, kumandanlar ve âlimler için hicviyeler yazan İbn Uneyn, Selâhaddîn-i Eyyûbî’ye şikâyet edildi (570/1175). Bu olay üzerine Dımaşk’tan sürüldü ve yaklaşık yirmi yıl boyunca Suriye, Azerbaycan, Horasan, Gazne, Hârizm ve Mâverâünnehir’de dolaştı. Rey’de bulunduğu sırada Fahreddin er-Râzî’den yakın ilgi gören İbn Uneyn ona birçok defa methiye yazdı. Rey’den Hindistan’a, oradan da Yemen’e geçti. Yemen’de hüküm süren Selâhaddîn-i Eyyûbî’nin kardeşi Seyfülislâm Tuğtegin’e yazdığı şiirler sebebiyle onun iltifatlarına mazhar oldu. Bir müddet Yemen’de kaldıktan sonra Mısır’a gidip gelerek ticaretle uğraştı. Mısır’da bulunduğu süre içinde edebiyat ve şiir meclislerine devam ederek “Dımaşk şairi” unvanı ile tanındı.

İbn Uneyn, Selâhaddîn-i Eyyûbî’nin ölümünden (589/1193) sonra Dımaşk’a dönmek için Eyyûbî Sultanı I. el-Melikü’l-Âdil’e bir methiye yazdı ve hükümdarın izniyle 593’te (1197) Dımaşk’a geri döndü. el-Melikü’l-Âdil’in oğlu el-Melikü’l-Muazzam ona büyük saygı gösterdi. 623’te (1226) kendisini elçi olarak tayin ettiğinde İbn Uneyn Erbil’de İbn Hallikân’la görüştü. Hükümdar daha sonra onu vezir tayin etti. el-Melikü’l-Muazzam’ın ölümünün ardından oğlu el-Melikü’l-Eşref Mûsâ zamanında görevinden ayrılıp evine çekilen İbn Uneyn 20 Rebîülevvel 630’da (4 Ocak 1233) Dımaşk’ta vefat etti. Kaynaklarda iyi bir şair olmasının yanında hadis, fıkıh, tefsir, lugat, mantık, tarih, astronomi ve matematik gibi ilimlerle de ilgilendiği kaydedilmektedir.

Büyük Arap şairlerinin eserlerini incelediği anlaşılan İbn Uneyn’in şiirleri, fasih lafızlarla sağlam terkiplerden oluşan mükemmel bir örgüye sahiptir. Bu ise onun, el-Cemhere’den ezbere nakiller yapabilecek derecede güçlü lugat bilgisinden ileri gelmektedir. Hicivlerinde halk diline ait kelimeler kullanması uzun zaman değişik bölgelerde bulunmasından kaynaklanmış olmalıdır. Hemen herkesi hicvetmeyi âdet haline getiren İbn Uneyn, insanların sadece yanlışlarını değil bazı vücut sakatlıklarını da hiciv konusu yapmıştır. Miķrâżü’l-aǾrâż adlı 500 beyitlik bir şiirinde Dımaşk büyüklerini bu açıdan eleştirmiş, bu yergileri sebebiyle zındıklıkla itham edilmiştir.

İbn Uneyn’in şiirleri daha sonra derlenerek divan haline getirilmiş, çeşitli kütüphanelerde yazma nüshaları bulunan divan Halîl Merdem Bek tarafından yayımlanmıştır (Dımaşk 1946; Beyrut, ts.). Kaynaklarda onun İbn Düreyd’in el-Cemhere’sini ihtisar ettiği, el-Melikü’l-Azîz lakabıyla bilinen Yemen Sultanı Seyfülislâm Tuğtegin’in hayatına dair et-Târîħu’l-ǾAzîzî adlı bir kitap yazdığı kaydedilmektedir.

BİBLİYOGRAFYA:

İbn Uneyn, Dîvân (nşr. Halîl Merdem Bek), Beyrut, ts. (Dâru Sâdır), neşredenin girişi, s. 3-46; Yâkūt, MuǾcemü’l-üdebâǿ, XIX, 81-92; Münzirî, et-Tekmile, III, 336-337; İbn Hallikân, Vefeyât, V, 14-19; Zehebî, AǾlâmü’n-nübelâǿ, XXII, 363; İbnü’l-Verdî, Tetimmetü’l-Muħtaśar fî aħbâri’l-beşer (nşr. Ahmed Rif‘at el-Bedrâvî), Beyrut 1389/1970, II, 240-241; Safedî, el-Vâfî, V, 122-127; İbn Kesîr, el-Bidâye, XIII, 137-138; İbn Hacer, Lisânü’l-Mîzân, V, 405; İbn Tağrîberdî, en-Nücûmü’z-zâhire, VI, 293-295; İbnü’l-İmâd, Şeźerât (Arnaût), VII, 246-250; Hediyyetü’l-Ǿârifîn, II, 113; Brockelmann, GAL, I, 387-388; Suppl., I, 551; Halîl Merdem Bek, eş-ŞuǾarâǿü’ş-Şâmiyyûn, Beyrut, ts., s. 245-275; Şevkī Dayf, Târîħu’l-edeb, VI, 718-722; Ömer Ferruh, Târîħu’l-edeb, III, 514-517; Ziriklî, el-AǾlâm (Fethullah), VII, 125-126; “Ibn ǾUnayn”, EI² (İng.), III, 962; Muhammed Seyyidî - Hasan Saferî Nâdirî, “İbn ǾUneyn”, DMBİ, IV, 345-347.

Rıza Kurtuluş