İBN TEYMİYYE, Mecdüddin

(مجد الدين ابن تيميّة)

Ebü’l-Berekât Mecdüddîn Abdüsselâm b. Abdillâh b. el-Hadır el-Harrânî (ö. 652/1254)

Tefsir, kıraat, hadis ve fıkıh âlimi.

590 (1194) yılı civarında Harran’da doğdu. Pek çok âlim yetiştiren bir aileye mensup olup Takıyyüddin İbn Teymiyye’nin dedesidir. Küçük yaşta Kur’an’ı ezberledikten sonra amcası Fahreddin el-Hatîb ve Abdülkādir er-Ruhâvî’den fıkıh okudu. 603’te (1206-1207) amcasının oğlu Seyfeddin Abdülganî ile Bağdat’a gitti ve bu şehirde kaldığı altı yıl boyunca Ahmed b. Sükeyne, İbn Taberzed, Yûsuf b. Kâmil, Ziyâ b. Hureyf gibi hocalardan fıkıh, ilm-i hilâf ve Arapça dersleri aldı. Abdülvâhid b. Sultân’dan Sıbtu’l-Hayyât’ın el-Mübhic fi’l-ķırâǿât adlı kitabını okudu.

Bağdat’tan Harran’a dönen İbn Teymiyye burada başta amcası olmak üzere Hanbel el-Mükebbir, Abdülkādir el-Hâfız gibi hocaların derslerine katıldıysa da tekrar Bağdat’a gitti. İkinci Bağdat seyahatinde çeşitli ilimleri okuma imkânı bularak fıkıh yanında matematik, cebir, geometri ve ferâiz gibi ilimleri tahsil etti. Bir ara Dımaşk’a gitti, oradan geçtiği Harran’da amcasının oğlu Seyfeddin’in derslerine devam etti. Onun ölümü üzerine yerine geçerek ders vermeye başladı ve özellikle tefsir, kıraat, fıkıh okuttu. Oğlu Şehâbeddin Abdülhalîm, Abdülmü’min ed-Dimyâtî, Emînüddin İbn Şukayr el-Harrânî, Abdülganî b. Mansûr el-Müezzin, Muhammed b. Muhammed el-Kencî, Muhammed b. Kazzâz, Muhammed b. Abdülmuhsin el-Harrât gibi şahsiyetler kendisinden hadis öğrendi. Oğlu Şehâbeddin Abdülhalîm ile el-Muħtaśar’ın müellifi İbn Temîm ondan fıkıh, Ebû Abdullah el-Kayrevânî kıraat okudu. Hayatının sonlarına doğru hacca giden (651/1253-54) İbn Teymiyye dönüşte Bağdat’a uğradı. Burada kendisiyle görüştüğü Ebû Muhammed İbnü’l-Cevzî Bağdat’ta kalmasını istediyse de bu teklifi kabul etmeyip Harran’a döndü. 1 Şevval 652’de (14 Kasım 1254) burada vefat etti.

Zehebî, İbn Teymiyye’nin hâfıza ve zekâsına olan hayranlığını dile getirmiş, bilhassa fıkıh, fıkıh usulü, hadis, kıraat ve tefsirde üstat kabul edildiğini söylemiştir. İbn Mâlik de onun fıkıhtaki üstün derecesini Hz. Dâvûd’un demircilikteki maharetine benzetmiştir. Özellikle Hanbelî


fıkhında derinleşen İbn Teymiyye kendisine sorulan sorulara çok yönlü cevaplar verir, öğrencilerini iyi yetiştirmek için hiçbir fedakârlıktan kaçınmazdı. İlmî münazaralardaki üstün başarısı, hazırcevaplığı ve düşüncelerini rahatlıkla ifade etmesi onun kaynaklarda ortaklaşa zikredilen özellikleridir.

Eserleri. 1. el-Münteķā* min aħbâri’l-Muśŧafâ (Delhi 1296, 1332; nşr. Muhammed Hâmid el-Fıkī, I-II, Kahire 1350-1351/1931-1933, 1398/1978; Beyrut 1398; Riyad 1402, 1403). Eser ayrıca Münteķa’l-aħbâr min eĥâdîŝi seyyidi’l-aħyâr, Münteķa’l-aĥkâm, el-Münteķā min eĥâdîŝi’l-aĥkâm gibi çeşitli adlarla da anılmış ve bunların bazılarının farklı eserler olduğu ileri sürülmüştür. Kütüb-i Sitte ve Ahmed b. Hanbel’in el-Müsned’inden seçilip konularına göre sıralanmış ahkâm hadislerini ihtiva eden eser üzerinde Muhammed b. Ali eş-Şevkânî Neylü’l-evŧâr şerĥu Münteķa’l-aħbâr adıyla bir şerh yazmış olup her iki kitap birlikte basılmıştır (Kahire 1297, 1344, 1347, 1357). Ebü’l-Feth Muhammed b. Abdürreşîd b. Mahmûd el-Keşmîrî’nin eser üzerine Nüzülü men itteķā bi-keşfi aĥvâli’l-Münteķā adıyla yaptığı çalışma, birkaç risâle ile birlikte el-Münteķā min aħbâri’l-Muśŧafâ’nın kenarında yayımlanmıştır (Delhi 1296, 1332). 2. el-Muĥarrer fi’l-fıķh Ǿalâ meźhebi’l-İmâm Aĥmed b. Ĥanbel (I-II, Riyad 1984, 2. bs.). Özellikle talebelerin kolay ezberlemesi için fıkhî istidlâller kaydedilmeden muhtasar bir tarzda yazılmıştır. Şemseddin İbn Müflih el-Makdisî’nin eser üzerinde en-Nüket ve’l-fevâǿidi’s-seniyye Ǿalâ müşkili’l-Muĥarrer adıyla yaptığı çalışma el-Muĥarrer ile birlikte basılmıştır (I-II, Kahire 1369/1950; Riyad 1984). Ayrıca Abdülmün‘im b. Abdülhak el-Katîî’nin esere Taĥrîrü’l-muķarrer fî şerĥi’l-Muĥarrer adıyla bir şerh yazdığı belirtilmiş (Abdülkādir Bedrân, s. 433), Abdurrahman b. Mahmûd b. Ubeydân el-Ba‘lî de Zevâǿidü’l-Kâfî ve’l-Muĥarrer Ǿale’l-MuķniǾ adlı bir çalışma yapmıştır (Dımaşk 1379/1959; Riyad 1401/1981). 3. el-Müsevvede fî uśûli’l-fıķh. Müellifin tamamlayamadığı bir çalışma olup oğlu Abdülhalîm ile torunu Takıyyüddin İbn Teymiyye esere son şeklini vermişlerdir (nşr. Muhammed Muhyiddin el-Hatîb, Kahire 1383/1964, 1983; Beyrut, ts.; nşr. Ahmed b. İbrâhim ez-Zervâ, Riyad 1405). 4. Münteha’l-ġāye fî şerĥi’l-Hidâye. Ebü’l-Hattâb el-Kelvezânî’nin Hanbelî fıkhına dair el-Hidâye adlı eserinin şerhidir. Hac bahsine kadar olan kısmı dört büyük cilt halinde temize çekilmiş olan eserin devamı müsvedde halinde kalmıştır (İbn Receb, II, 252).

Çok sayıda eser yazdığı belirtilen İbn Teymiyye’nin Kitâb fi’l-eĥâdîŝi’l-mevżûǾa elletî yervîha’l-Ǿâmme ve’l-ķuśśâś Ǿale’ŧ-ŧuruķāt, Mushaf tertibini dikkate alarak tefsire dair hadisleri toplayıp senedleriyle birlikte verdiği Eŧrâfü eĥâdîŝi’t-tefsîr, ayrıca Urcûze fî Ǿilmi’l-ķırâǿe, el-Aĥkâmü’l-kübrâ, el-Maħzen fi’l-fıķh adlı kitapları da kaynaklarda zikredilmektedir.

BİBLİYOGRAFYA:

Mecdüddin İbn Teymiyye, el-Münteķā (nşr. Muhammed Hâmid el-Fıkī), Beyrut, ts. (Dârü’l-ma‘rife), s. 3; Zehebî, AǾlâmü’n-nübelâǿ, XXIII, 291-293; a.mlf., MaǾrifetü’l-ķurrâǿ (Altıkulaç), III, 1295-1297; Kütübî, Fevâtü’l-Vefeyât, II, 323-324; İbn Kesîr, el-Bidâye, XIII, 33; İbn Receb, eź-Źeyl Ǿalâ Ŧabaķāti’l-Ĥanâbile, Kahire 1372/1952-53, II, 249-254; İbnü’l-Cezerî, Ġāyetü’n-Nihâye, I, 385-386; İbn Tağrîberdî, en-Nücûmü’z-zâhire, VII, 33; Dâvûdî, Ŧabaķātü’l-müfessirîn, I, 297-300; Keşfü’ž-žunûn, II, 1612, 1816, 1851; İbnü’l-İmâd, Şeźerât, V, 257-258; Şevkânî, Neylü’l-evŧâr, I, 13-18; Abdülkādir Bedrân, el-Medħal ilâ meźhebi’l-İmâm Aĥmed b. Ĥanbel (nşr. Abdullah b. Abdülmuhsin et-Türkî), Beyrut 1405/1985, s. 432, 433; Brockelmann, GAL, I, 504; Suppl., I, 690; Îżâĥu’l-meknûn, II, 570; Ziriklî, el-AǾlâm, IV, 129-130; Kehhâle, MuǾcemü’l-müǿellifîn, V, 227; Nüveyhiz, MuǾcemü’l-müfessirîn, I, 283; Abdülvehhâb İbrâhim Ebû Süleyman, Kitâbetü’l-baĥŝi’l-Ǿilmî, Cidde 1403/1983, s. 103, 135, 372, 374.

Celal Kırca