İBN SA‘DÂN, Muhammed
(محمد بن سعدان)
Ebû Ca‘fer Muhammed b. Sa‘dân b. el-Mübârek ed-Darîr (ö. 231/846)
Nahiv ve kıraat âlimi.
161’de (778) Bağdat’ta doğdu. Âlim bir zat olan babası Ebû Osman Sa‘dân, Mehdî-Billâh’ın âzatlısı ve aynı zamanda Muallâ b. Eyyûb b. Tarîf’in hanımı olan Âtike’nin mevlâsıdır. Dedesi Mübârek’in Tohâristan (Tahâristan) esirlerinden olduğu zikredilmiştir (İbnü’n-Nedîm, s. 320). Gözleri görmeyen İbn Sa‘dân, İshak b. Muhammed el-Müseyyibî’den Nâfi‘ b. Abdurrahman’ın, Süleym b. Îsâ’dan Hamza b. Habîb’in, Muhammed b. Münzir’den Yahyâ b. Âdem’in, Yahyâ b. Mübârek el-Yezîdî’den Ebû Amr b. Alâ’nın, Ubeyd b. Akīl’den Şibl b. Abbâd’ın kıraatlerini okudu. Kaynaklarda Muallâ b. Mansûr’dan Ebû Bekir b. Âsım’ın kıraatini okuduğu zikredilmekteyse de Muallâ’nın Âsım b. Behdele kıraatinin râvisi Ebû Bekir Şu‘be b. Ayyâş’ın talebesi olduğu ve Ebû Bekir b. Âsım adında tanınmış bir kıraat âliminin bulunmadığı dikkate alınırsa Muallâ b. Mansûr’dan da Âsım b. Behdele’nin Ebû Bekir Şu‘be b. Ayyâş rivayetini aldığı anlaşılır. Ayrıca Ali b. Hamza el-Kisâî, Ebû Muâviye ed-Darîr, Abdullah b. İdrîs, Müseyyeb b. Şüreyk, Ebû Temîle Yahyâ b. Vâzıh, Abdülazîz b. Ebân gibi âlimlerden kıraat, hadis ve nahiv dersleri aldı. Bazı kaynaklarda Yahyâ b. Ziyâd el-Ferrâ’nın talebeleri arasında zikredildiğine göre (Zübeydî, s. 139; İbnü’n-Nedîm, s. 316) ondan da istifade etmiş olmalıdır. “Âmme muallimi” olarak anılan (İbnü’n-Nedîm, s. 316) İbn Sa‘dân’dan Ahmed b. Muhammed b. Vâsıl, Ebû Osman Saîd b. İmrân b. Mûsâ, Ebû Muhammed Abdullah b. Muhammed b. Hâşim ez-Za‘ferânî, Muhammed b. Ca‘fer b. Heysem, Süleyman b. Yahyâ ed-Dabbî, Ebû Amr ed-Darîr gibi âlimler kıraat, Abdullah b. Ahmed b. Hanbel ve İbn Sa‘d hadis dersleri almıştır. İbn Sa‘dân 9 veya 10 Zilhicce 231’de (6 veya 7 Ağustos 846) Bağdat’ta vefat etti.
Özellikle kıraat ve nahiv alanında derinleşen İbn Sa‘dân, önceleri Hamza b. Habîb’in kıraatini esas alırken daha sonra kendine has bir kıraat tarzı benimsemiştir. Bu durumun hem Hamza kıraatini hem de kendisinin oluşturduğu kıraati bozduğu ileri sürülmüş, ancak iyi bir nahiv âlimi olduğuna dikkat çekilerek meydana getirdiği kıraatte dil hatası bulunmadığına işaret edilmiştir. İbnü’l-Cezerî de İbn Sa‘dân’ın kıraatinde meşhur kıra-atlere aykırı unsurların yer almadığını belirtir (Ġāyetü’n-Nihâye, II, 143).
Hatîb el-Bağdâdî gibi âlimlerin sika olarak nitelendirdiği İbn Sa‘dân’ın, Kisâî’yi meşhur olmayan künye ve nisbesiyle Ebû Hârûn el-Kûfî şeklinde zikrederek tedlîs yaptığı söylenir. Nahivde Kûfe ekolünü benimsemiş olup Basralı ve Kûfeli nahiv âlimleri arasında cereyan eden tartışmalara katılmış, Basra mektebinin lideri Sîbeveyhi ile Kûfiyyûn’un lideri Kisâî arasında cereyan eden ve “Zenbûriyye meselesi” olarak bilinen meşhur dil tartışması başlamadan önce Yahyâ b. Ziyâd el-Ferrâ ile beraber Sîbeveyhi’ye sorular yönelten kimseler arasında yer almıştır (meselâ bk. Zübeydî, s. 69, 70, 88). Daha sonraki dönemlerde yazılan bazı nahiv kitaplarında Kûfeli dil âlimleriyle ve özellikle Yahyâ b. Ziyâd el-Ferrâ ile birlikte görüşlerine atıflarda bulunulmaktadır (meselâ bk. Süyûtî, HemǾu’l-hevâmiǾ, IV, 174, 385; V, 181-182, 261).
Bazı Şiî kaynakları İbn Sa‘dân’a Şiî âlimleri arasında yer vermekte, Hasan es-Sadr da İbnü’n-Nedîm’in onu Şîa kurrâsı içinde zikrettiğini söylemektedir (Teǿsîsü’ş-ŞîǾa, s. 345). Ancak İbnü’n-Nedîm, İbn Sa‘dân’ı Şîa kurrâsı arasında değil Yahyâ b. Ziyâd el-Ferrâ’nın talebeleri arasında zikretmiş olup (el-Fihrist, s. 316) Kisâî ve Yahyâ b. Ziyâd el-Ferrâ gibi âlimleri Şiî sayan anlayış sebebiyle İbn Sa‘dân’ın da aynı mezhebe nisbet edilmiş olabileceği akla gelmektedir. Diğer taraftan Ahmed Mekkî el-Ensârî nesebi ve yetiştiği çevre dikkate alındığında Ferrâ’nın Şiî sayılabileceğini, fakat onun Şiîliğinin mutedil bir seviyede kaldığını belirtmektedir (Ebû Zekeriyyâ el-Ferrâǿ, s. 96-108).
Kaynaklarda İbn Sa‘dân’a nisbet edilen belli başlı eserler şunlardır: Kitâbü’l-Ķırâǿât (hacimli bir eser olduğu belirtilmektedir), Kitâbü Muħtaśari’n-naĥv, Kitâbü’l-Ĥudûd (Ferrâ’nınki ile aynı tarzda yazıldığı, fakat fazla rağbet görmediği zikredilmektedir), Kitâbü’l-Vaķf ve’l-ibtidâǿ, el-CâmiǾ, el-Mücerred. Sadece İbnü’l-Cezerî’nin kaydettiği son iki eserin müellifin kıraate dair önceki eserlerinin değişik isimleri olabileceği ileri sürülmüştür (DMBİ, III, 684)
BİBLİYOGRAFYA:
Ebû Bekir ez-Zübeydî, Ŧabaķātü’n-naĥviyyîn ve’l-luġaviyyîn (nşr. Muhammed Ebü’l-Fazl), Kahire 1973, s. 69, 70, 88, 139; İbnü’n-Nedîm, el-Fihrist (Şüveymî), s. 170, 173, 316, 320, 359; Hatîb, Târîħu Baġdâd, V, 324; Kemâleddin el-Enbârî, Nüzhetü’l-elibbâǿ (nşr. İbrâhim es-Sâmerrâî), Zerkā 1985, s. 123; İbnü’l-Cevzî, el-Munta-žam (Atâ), XI, 172; Yâkūt, MuǾcemü’l-üdebâǿ, XVIII, 201-202; İbnü’l-Kıftî, İnbâhü’r-ruvât, III, 140; Zehebî, MaǾrifetü’l-ķurrâǿ (Altıkulaç), I, 431-432; Safedî, el-Vâfî, III, 92; a.mlf., Nektü’l-himyân (nşr. Ahmed Zekî Bek), Kahire 1329/1911, s. 252; Fîrûzâbâdî, el-Bülġa fî terâcimi eǿimmeti’n-naĥv ve’l-luġa (nşr. Muhammed el-Mısrî), Küveyt 1407/1987, s. 197; İbnü’l-Cezerî, Ġāyetü’n-Nihâye, II, 143; Süyûtî, Buġyetü’l-vuǾât, I, 111; a.mlf., HemǾu’l-hevâmiǾ fî şerĥi CemǾi’l-cevâmiǾ (nşr. Abdülâl Sâlim Mükerrem), Küveyt 1399/1979, IV, 174, 385; V, 181-182, 261; Abdülbâkī b. Abdülmecîd el-Yemânî, İşâretü’t-taǾyîn fî terâcimi’n-nüĥât ve’l-luġaviyyîn (nşr. Abdülmecîd Diyâb), Riyad 1406/1986, s. 314; Tebrîzî, Reyĥânetü’l-edeb, VII, 563-564; Ahmed Mekkî el-Ensârî, Ebû Zekeriyyâ el-Ferrâǿ ve meźhebühû fi’n-naĥv ve’l-luġa, Kahire 1964, s. 96-108; Hasan es-Sadr, Teǿsîsü’ş-ŞîǾa, Beyrut 1401/1981, s. 345; AǾyânü’ş-ŞîǾa, IX, 341; Ahmed Bâdkûbe-i Hezâve, “İbn SaǾdân”, DMBİ, III, 683-684.
Hüseyin Tural