İBN REŞÎĶ el-KAYREVÂNÎ

(ابن رشيق القيرواني)

Ebû Alî el-Hasen b. ReşîŸ el-Ezdî el-Mesîlî el-Kayrevânî (ö. 456/1064)

Âlim, şair, edip ve tenkitçi.

390 (1000) yılında Muhammediye’de (Mesîle) doğdu. Öğrenimine burada başladı. Ezd kabilesi âzatlılarından olan babası Reşîķ’ten kuyumculuk sanatını öğrendi. Küçük yaşta şiirle ilgilenen ve ilk şiirini çocukluk çağında nazmeden İbn Reşîķ bu alanda kendini yetiştirmek için 406’da (1015-16) dönemin ilim merkezi olan Kayrevan’a gitti. Burada Ebû Muhammed Abdülazîz b. Ebû Sehl el-Huşenî, Muhammed b. Ca‘fer el-Kazzâz, Ebû İshak İbrâhim b. Ali el-Husrî, Ebû Muhammed Abdülkerîm b. İbrâhim en-Nehşelî ve Ebû Abdullah Muhammed b. İbrâhim es-Semîn gibi âlimlerden ders aldı. Bir süre ticaretle de meşgul olduğu sanılmaktadır (Ünmûźecü’z-zamân, s. 261; ayrıca bk. neşredenlerin girişi, s. 6).

Kendisi gibi şair olan dostu Dîvân-ı İnşâ reisi Ebü’l-Hasan Ali b. Ebü’r-Ricâl’in aracılığıyla 410 (1019) yılında Kayrevan’da Zîrî Emîri Muiz b. Bâdîs ile tanıştı. Kendisine sunduğu kasideyi çok beğenen emîr, İbn Reşîķ’i saray şairliğine ta-yin etti. Ali b. Ebü’r-Ricâl de ona emîrin isteği üzerine Dîvân-ı İnşâ’da ordudan sorumlu özel kâtiplik görevi verdi. Muiz b. Bâdîs’e gönderdiği bir şiirden Muizz’in onu bir câriyesiyle evlendirdiği anlaşılmaktadır (Abdürraûf Mahlûf, s. 26). İbn Reşîķ’in kasideleri ve bazı önemli kişiler için yazdığı mersiyeleri yanında (İbnü’l-Kıftî, I, 336) Sabra Kadısı Muhammed b. Ca‘fer el-Kûfî’yi hicveden bir manzumesi vardır. Bu manzume kadının görevinden azline ve Mısır’a kaçmasına sebep olmuştur (Abdurrahman b. Muhammed ed-Debbâğ, III, 197).

İbn Reşîķ ile, Muiz b. Bâdîs’in himayesinde bulunan şair İbn Şeref el-Kayrevânî arasında ciddi bir rekabet vardı. Muiz onları diğer şairlere tercih eder, bazan birine, bazan diğerine daha fazla yakınlık gösterirdi. Aralarındaki rekabetin giderek sertleşmesi birbirlerini hicvetmelerine yol açmıştı. İbn Reşîķ el-ǾUmde adlı eserini telif edince İbn Şeref’in ağır tenkitlerine


hedef oldu, o da çeşitli risâleler yazan İbn Şeref’e cevap verdi. Ayrıca İbn Reşîķ’i eleştiren başka kişiler varsa da kıskançlıktan kaynaklanan bu eleştiriler ciddi ve tutarlı olmaktan uzaktır.

Kayrevan’da aynı zamanda hocalık yapan İbn Reşîķ birçok öğrenci yetiştirmiştir. Bunlar arasında kendisinden çok sayıda şiir rivayet eden Ebû Muhammed Abdullah b. Yahyâ el-Huzeymî, Ebû Abdullah es-Saffâr (veya İbnü’s-Saffâr), İbn Mekkî ve el-ǾUmde’yi ihtisar eden Ebû Ömer Osman b. Ali el-Hazrecî gibi simalar bulunmaktadır (Abdülazîz el-Meymenî, İbn Reşîķ, s. 42-43; Abdürraûf Mahlûf, s. 40-41).

Muiz b. Bâdîs, Fâtımîler’e itaatten vazgeçip istiklâlini ilân edince Fâtımîler onun idaresindeki Mağrib ve Tunus’u istilâ ettiler (440/1048). Bunun üzerine Kayrevan’dan ayrılmak zorunda kalan Muiz, Mehdiye şehrine giderek Emîr Temîm’e sığındı. Onunla birlikte Mehdiye’ye giden İbn Reşîķ, burada yazdığı uzun bir kasidesinde Kayrevan’a duyduğu özlemi ve oradan ayrılmanın verdiği üzüntüyü dile getirdi. Ancak Muiz b. Bâdîs’e sabır tavsiye eden bir şiir takdim edince emîr öfkelendi; şiiri yakarak onu azarladı. Bunun üzerine İbn Reşîķ, 449’da (1057) Mehdiye’den Kayrevan’a geri döndüyse de bir süre sonra Kayrevan’dan tekrar ayrılmak zorunda kaldı ve bir daha dönmemek üzere Sicilya’ya gitti. Kaynakların bir kısmında Kayrevan’a uğramadan doğrudan Sicilya’ya gittiği kaydedilmektedir (İbn Bessâm eş-Şenterînî, VIII, 598; Abduh Abdülazîz Kalkīle, s. 167-168). Onun hayatının bu dönemi hakkında Muiz b. Bâdîs’in Mehdiye’de ölümü sebebiyle (454/1062) bir mersiye yazması dışında bir şey bilinmemektedir. Sicilya’da Mâzer (Mazzara) şehrine yerleşen İbn Reşîķ 1 Zilkade 456’da (15 Ekim 1064) burada vefat etti. Ölümüyle ilgili olarak farklı yer ve tarihler de verilmektedir (İbnü’l-Kıftî, I, 335-336; İbn Hallikân, II, 85-86; bu rivayetlerin tenkidi için bk. Ünmûźecü’z-zamân, neşredenlerin girişi, s. 9-12).

Çağının önde gelen şairlerinden biri olan İbn Reşîķ, bir haksızlığa uğradığında aynı şekilde karşılık verme yerine yumuşak bir üslûpla kendini savunmayı tercih eden sağlam karakterli, dürüst bir kişiydi. İdarecilere, önemli insanlara aşırı derecede hücum eden şairleri “ahmak kişiler” diye nitelediği ve bir şairin faziletten başka bir şeye talip olmaması gerektiğini söylediği nakledilmektedir (el-ǾUmde, I, 171). Dil, edebiyat, edebî tenkit ve özellikle şiir tenkidiyle ilgili konularda çok iyi yetişmiş ve bu hususta eserler yazmış, başkalarından aldığı bilgileri kime ait olduğunu belirterek nakletmiştir. Eserlerinden İbn Vekî‘, Hasan b. Bişr el-Âmidî, Hâtimî, Rummânî, Câhiz, İbn Sellâm el-Cumahî ve İbn Kuteybe gibi âlim ve ediplerin önemli kitaplarını okuduğu anlaşılmaktadır. İbn Reşîķ ile İbn Şeref’i karşılaştıran edebiyat tarihçileri bazan birini, bazan diğerini üstün kabul etmiştir. Meselâ İbn Bessâm’a göre İbn Reşîķ İbn Şeref’ten daha başarılı bir şairdir (eź-Źaħîre, VIII, 597-598).

Eserleri. 1. el-ǾUmde* fî meĥâsini’ş-şiǾr ve âdâbih. İbn Reşîķ, bu eserini Dîvân-ı İnşâ reisi Ali b. Ebü’r-Ricâl’e ithaf etmek üzere kaleme almıştır. Şiir, edebî sanatlar ve özellikle şiir tenkidine dair olan eserin I. cildi eksik bir nüshası esas alınarak önce Tunus’ta (1282), daha sonra Kahire’de (1325, 1344) basılmış, ilk ilmî neşri ise iki cilt halinde Muhammed Muhyiddin Abdülhamîd tarafından yapılmıştır (Kahire 1353, 1374, 1963; Beyrut 1974). Eseri ayrıca Muhammed Karkazân müellif ve eser hakkında uzun bir mukaddime ile notlar ve indeksler ilâve ederek yayımlamıştır (Beyrut 1408/1988). 2. Kurâđatü’ź-źeheb fî naķdi eşǾâri’l-ǾArab. Şiir tenkidi ve edebî sanatlara dair olan eserde serikat konusuna da yer verilmiştir. Eser Muhammed Emîn Hancî (Kahire 1346) ve Şâzelî Bû Yahyâ (Tunus 1972) tarafından neşredilmiştir. 3. Ünmûźecü’z-zamân fî şuǾarâǿi’l-Ķayrevân. Özellikle Muiz b. Bâdîs’in sarayında ve o çevrede bulunmuş Kayrevanlı 100 şair ve edibin hayatını ele alan ve İbn Zâfir el-Ezdî, Yâkût el-Hamevî, Kıftî, İbnü’l-Ebbâr, İbn Hallikân, İbn Bessân, İbn Fazlullah el-Ömerî ve Safedî gibi müelliflerin kaynakları arasında yer alan eserin aslı günümüze ulaşmamıştır. Bu isimle elde mevcut olan kitap, başta İbn Fazlullah’ın Mesâlikü’l-ebśâr’ı ve Sâfedî’nin el-Vâfî bi’l-Vefeyât’ı olmak üzere çeşitli eserlerdeki nakillerin derlenmesiyle meydana getirilmiş olup Muhammed el-Arûsî el-Matvî ve Beşîr el-Bekkûş tarafından yayımlanmıştır (Tunus 1406/1986). Eserde bir mukaddime bulunmadığından ne zaman ve kimin için telif edildiğine dair bilgiler tahminlere dayanmaktadır (Ünmûźecü’z-zamân, neşredenlerin girişi, s. 20-25). 4. Dîvân. İbn Reşîķ’in bir divanı olduğu bilinmekteyse de (İbn Hallikân, II, 85) nüshası henüz tesbit edilememiştir. Abdurrahman Yâgī tarafından yayımlanan divan (Beyrut 1409/1989), çeşitli kaynaklarda yer alan şaire ait 700’ü aşkın beytin toplanmasıyla oluşturulmuştur. Divanda 214 parça şiir bulunmakta olup çoğu kıtadır. En uzun kaside olan elli altı beyitlik Kayrevân mersiyesinin aslının 122 beyit olduğu söylenmektedir. Abdülazîz el-Meymenî’nin en-Nütef min şiǾri İbn Reşîķ ve zemîlihî İbn Şeref adlı çalışmasında (Kahire 1343) İbn Reşîķ’in 496 beyitlik şiiri yer almaktadır. Aralarında hemen hemen hiçbir tam şiirin bulunmadığı kıta halindeki bu manzumeler tasvir, methiye, şarap, mersiye ve hiciv gibi çok çeşitli konulara da-irdir.

İbn Reşîķ’in kaynaklarda adı geçen diğer eserleri de şunlardır: Ŧırâzü’l-edeb, el-Mümâdaĥ ve’l-müźâm, Müttefeķu’t-taśĥîf, el-Mennü ve’l-fidâǿ, Taĥrîrü’l-müvâzene, el-İttiśâl, Ġarîbü’l-evśâf ve leŧâǿifü’t-teşbîhât, Ervâĥu’l-kütüb, ŞuǾarâǿü’l-küttâb, el-MaǾûne fi’r-ruħaś ve’ż-żarûrât, er-Reyâĥîn, Śıdķu’l-medâǿiĥ, el-Esmâǿü’l-muǾarrabe, MeǾâlimü’t-târîħ, İŝbâtü’l-münâzeǾa, et-TevessüǾ fî mađâǿiķu’l-ķavl, el-Ĥîletü ve’l-iĥtirâs, Keşfü’l-mesâvî, Tezyîfi naķdi Ķudâme, Sâcûrü’l-kelb, Necĥu’l-maŧlab, ĶaŧǾu’l-enfâs, Naķdü’r-Risâleti’ş-şuǾûźiyye ve’l-ķaśîdeti’d-daǾiyye, er-Risâletü’l-menķūđa, Nesħu’l-mülaĥ ve fesĥu’l-lümaĥ, RefǾu’l-işkâl ve defǾu’l-muĥâl, eş-Şüźûź fi’l-luġa. Ebû Ali Hüseyin b. Atîk b. Hüseyin b. Reşîķ’in (ö. 680/1281 [?]) Mîzânü’l-Ǿamel fi’t-târîħ, Şerĥu’l-Muvaŧŧaǿ, Şerĥu Kitâbi’ş-Şüźûź fi’l-luġa adlı eserleriyle Muhammed b. Mahmûd en-Nîsâbûrî’ye ait Sırrü’s-sürûr, Bülġatü’l-işfâķ fî źikri eyyâmi’l-Ǿuşşâķ, er-Ravżatü’l-mevşiyye fî şuǾarâǿi’l-Mehdiyye bazı müelliflerce İbn Reşîķ’e nisbet edilmektedir.

İbn Reşîķ’in hayatı, şiiri ve eserleri hakkında yapılan çalışmaların başlıcaları şunlardır: Abdülazîz el-Meymenî, İbn Reşîķ (Kahire 1343); Abdürraûf Mahlûf, İbn Reşîķ el-Ķayrevânî (Kahire 1983); Hasan Hüsnî Abdülvehhâb, Büsâŧü’l-Ǿaķīķ fî ĥađâreti’l-Ķayrevân ve şâǾirihâ İbn Reşîķ (Tunus 1970; nşr. Muhammed el-Arûsî, Tunus 1970); Beşîr Haldûn,


el-Ĥareketü’n-naķdiyye Ǿalâ eyyâmi İbn Reşîķ el-Mesîlî (Cezayir 1981). Abdurrahman Yâgī, Kahire Üniversitesi Edebiyat Fakültesi’nde İbn Reşîķ el-Ķayrevânî el-edîb en-nâķıd adıyla bir yüksek lisans çalışması yapmıştır (1955).

BİBLİYOGRAFYA:

İbn Reşîķ el-Kayrevânî, el-ǾUmde (nşr. Muhammed Karkazân), Beyrut 1408/1988, I, 171; ayrıca bk. neşredenin girişi, I, 9-50; a.mlf., Ünmûźecü’z-zamân fî şuǾarâǿi’l-Ķayrevân (nşr. Muhammed el-Arûsî el-Matvî - Beşîr el-Bekkûş), Tunus 1406/1986, s. 261; ayrıca bk. neşredenlerin girişi, s. 5-25; a.mlf., Dîvân (nşr. Abdurrahman Yâgī), Beyrut 1409/1989, neşredenin girişi, s. 9-13; İbn Bessâm eş-Şenterînî, eź-Źaħîre fî meĥâsini ehli’l-Cezîre (nşr. İhsan Abbas), Beyrut 1979, VIII, 597-612; İbnü’l-Kıftî, İnbâhü’r-ruvât, I, 333-339; İbn Hallikân, Vefeyât, II, 85-89; Abdurrahman b. Muhammed ed-Debbâğ, MeǾâlimü’l-îmân (nşr. Muhammed Mâdûr), Tunus 1978, III, 186-187, 197; Ticânî, Riĥletü’t-Ticânî (nşr. Hasan Hüsnî Abdülvehhâb), Tunus 1378/1958, s. 366; Brockelmann, GAL, I, 374; Suppl., I, 539; Abdülazîz el-Meymenî, İbn Reşîķ, Kahire 1343, s. 34-88; a.mlf., en-Nütef min şiǾri İbn Reşîķ ve zemîlihî İbn Şeref, Kahire 1343, s. 134-186; a.mlf., Buĥûŝ ve taĥķīķāt (nşr. Muhammed Üzeyir Şems), Beyrut 1995, II, 133-187; G. J. H. van Gelder, Beyond The Line, Leiden 1982, s. 112-127; Abduh Abdülazîz Kalkīle, el-Belâŧu’l-edebî li’l-MuǾiz b. Bâdis, Riyad 1403/1983, s. 159-177; Abdürraûf Mahlûf, İbn Reşîķ el-Ķayrevânî, Kahire 1983; İhsan Abbas, Târîħu’n-naķdi’l-edebî Ǿinde’l-ǾArab, Amman 1986, s. 5-459; Şâzelî Bû Yahyâ, “ŞiǾru İbn Reşîķ”, Ĥavliyyâtü’l-CâmiǾati’t-Tûnisiyye, sy. 6, Tunus 1969, s. 61-77; a.mlf., “Ibn Raѕћīķ”, EI² (İng.), III, 903-904; İnâyetullah Fâtihî Nejâd, “İbn Reşîķ”, DMBİ, III, 586-590.

Zülfikar Tüccar