İBN KAYS er-RUKAYYÂT

(ابن قيس الرقيّات)

Ubeydullāh b. Kays b. Şüreyh er-Rukayyât (ö. 75/694)

Emevîler hakkındaki siyasî hicivleriyle tanınan Kureyş şairi.

Yaklaşık 12 (633) yılında Mekke’de doğdu. Anne ve babası Kureyş kabilesine mensup olup soyu anne tarafından Kusay b. Kilâb’da Hz. Peygamber’in soyu ile birleşir. Rukayye adında üç ayrı kadına âşık olup onlar için gazeller yazdığından İbn Kays er-Rukayyât lakabıyla tanınır. İbn Kays, Kureyş kabilesi içinde aristokrasi geleneklerine göre yetişti. Gençlik yılları Hz. Ömer ile Osman dönemlerinde geçti. Daha sonra Kureyş’teki hilâfet çekişmeleriyle aile ihtilâflarına şahit oldu. Bu konudaki duygularını dile getiren içli mersiyeler söyledi. Zübeyr b. Avvâm taraftarı olan ve Zübeyrîler’e derin bağlılığı bulunan şair Mus‘ab b. Zübeyr için birçok methiye ve mersiye nazmetti. Onunla birlikte Irak’a giderek vefatına kadar yanında kaldı. Abdullah b. Zübeyr’e ise cimriliği sebebiyle sadece iki beyitlik bir methiye yazmakla yetindi.

Irak’ta iken Velîd b. Abdülmelik b. Mervân’ın hanımı için yazdığı bir gazel onu öfkelendirdi. Bunun üzerine öldürülmekten korkan İbn Kays Kûfe’ye kaçtı. Burada Kuseyyire adında tanımadığı bir kadının evine sığındı ve bir yıldan fazla bir süre onun evinde saklandı. Daha sonra Irak’tan uzaklaşan şair, Mekke ve Medine civarında bir süre dolaşmasının ardından Abdullah b. Ca‘fer b. Ebû Tâlib’e sığındı. Ondan Abdülmelik’in kendisini bağışlaması için aracılık etmesi ricasında bulundu. Abdullah b. Ca‘fer’in aracılığıyla Abdülmelik onu affetti ve huzuruna kabul ederek methiyelerini dinledi. Ancak şairi ihsandan mahrum bıraktı. Bunun üzerine Abdullah b. Ca‘fer, ona hayatı boyunca yetecek kadar para vereceğini vaad etti, ayrıca yıllık 40.000 dirhem maaş bağladı. İbn Kays, Mus‘ab b. Zübeyr’in ölümünden sonra Abdülmelik’in yanında fazla kalamayıp Mısır’a gitti; Hulvân’da Abdülazîz b. Mervân’ın himayesine girdi. 75 (694) yılında burada vefat etti. Brockelmann ölüm tarihini 85 (704) olarak vermekteyse de (GAL Suppl., I, 78) bu doğru değildir.

İbn Kays şiirlerinde Kureyş’i övmüş ve Kureyşli olmakla iftihar etmiştir. Hilâfetin


Kureyş’in tabii hakkı olduğuna inanan şair, bu konuda bütün Araplar’ın eşit olduğunu ileri süren Hâricîler’e şiddetle karşı çıkmıştır. Kureyş asıllı olanların şan, şeref ve nüfuzlarının korunması gerektiğine dikkat çekmiş, Araplar’ın bekasının Kureyş’in bekasına bağlı olduğunu ileri sürmüştür.

Medine yakınındaki Harre Savaşı’nda kendisine biat etmemeleri sebebiyle Yezîd b. Muâviye tarafından birçok yakınının öldürülmesi İbn Kays’ın Emevîler’e karşı büyük bir kin duymasına sebep olmuştur. Ayrıca Yezîd’in Hâşimîler ile Zübeyrîler’in evlerini yıktırması, Emevîler’in Hicaz’ı, Mekke ve Medine’yi terkederek Şam’ı hilâfet merkezi yapmaları gibi sebeplerle Yezîd b. Muâviye, Mervân b. Hakem ve Abdülmelik b. Mervân gibi Emevî yöneticileriyle Emevî kadınlarına ağır hicivler yöneltti. Onların hilâfet merkezini Şam’a taşımak suretiyle Kureyşliler arasında tefrika çıkardıklarını, hilâfetin Kureyş’te ve Hicaz’da tekrar birleşmesi gerektiğini söyleyerek halkı Emevîler’e karşı isyana çağırdı; gerçek Kureyş yönetimini Mus‘ab b. Zübeyr’in temsil ettiğini ileri sürerek onun halife seçilmesini istedi (Şevkī Dayf, II, 294-300).

Tanınmış beş Kureyş şairinden biri kabul edilen İbn Kays (Sezgin, III, 418) gazel, fahr, medih ve risâ gibi klasik temalarda kısa vezinlerle nazmettiği şiirlerinde yalın ve açık bir ifadeye yer vermiştir. Ancak şiirlerinde kolay kafiye ve hatalı kelimelere rastlandığından dilciler onun şiirlerini zayıf bulmuş ve delil olarak kullanmamışlardır. Şiirlerinde Kur’an’ın etkisinde kaldığı, âyetlerden ve âyet mânalarından yaptığı nakillerden anlaşılmaktadır. Ayrıca onun şiirlerinde Kays b. Hatîm, Hassân b. Sâbit ve bazı Câhiliye şairlerinin etkisi görülmektedir.

Kendisi gibi gazel şairi olan çağdaşı Ömer b. Ebû Rebîa ile karşılaştırılan İbn Kays’ın daha çok şiir yazmış olmasına rağmen ondan üstün olmadığı kabul edilmiştir. İbnü’n-Nedîm, Ebû Amr eş-Şeybânî, Asmaî, Zübeyr b. Bekkâr ve Ebû Saîd es-Sükkerî gibi edip ve âlimlerin İbn Kays er-Rukayyât’ın şiirleri üzerinde derleme, seçme ve şerh türünde çalışmalar yaptıklarını kaydeder. Ünlü mûsikişinas Delâl da onun bazı şiirlerini bestelemiştir.

İbn Kays’ın yaşadığı devri ve birçok tarihî ve siyasî olayı aydınlatması bakımından önemli olan şiirlerini Ebû Saîd es-Sükkerî derleyerek bir divan oluşturmuştur. Nikolaus Rhodokanakis tarafından Almanca tercümesiyle birlikte yayımlanan divanı (Viyana 1902) ayrıca Muhammed Yûsuf Necm Dîvânü ǾUbeydillâh b. Ķays er-Ruķayyât adıyla neşretmiştir (Beyrut 1958).

İbn Kays er-Rukayyât hakkında Ali Necdî Nâsıf (İbn Ķays er-Ruķayyât: ŞâǾirü’s-siyâse ve’l-ġazel, Kahire 1368/1949), İbrâhim Abdurrahman (ǾUbeydullāh b. Ķays er-Ruķayyât: ĥayâtühû ve şiǾruhû, Küveyt 1986) ve Abdullah Abdülkerîm el-Abbâdî (Rüǿye cedîde fî şiǾri İbn Ķays er-Ruķayyât, Tâif 1410/1990) müstakil çalışmalar yapmışlardır.

BİBLİYOGRAFYA:

Cumahî, Fuĥûlü’ş-şuǾarâǿ, II, 648-655; İbn Kuteybe, eş-ŞiǾr ve’ş-şuǾarâǿ, II, 450; Ebü’l-Ferec el-İsfahânî, el-Eġānî, Beyrut 1410/1990, V, 64-91; Merzübânî, el-Müveşşaĥ (nşr. Ali Muhammed el-Bicâvî), Kahire 1965, s. 186; İbnü’n-Nedîm, el-Fihrist (Şüveymî), s. 253, 311, 321, 355, 493, 695; Abdülkādir el-Bağdâdî, Ħizânetü’l-edeb, III, 265; Brockelmann, GAL Suppl., I, 78; Sezgin, GAS, III, 418; Abdülvehhâb es-Sâbûnî, ŞuǾarâǿ ve devâvîn, Beyrut 1978, s. 95-96; Şevkī Dayf, Târîħu’l-edeb, II, 293-301; Ahmed Muhammed el-Havfî, Edebü’s-siyâse fi’l-Ǿaśri’l-Emevî, Beyrut, ts. (Dârü’l-kalem), s. 533-544; Hasan Kurûn, “İbn Ķays er-Ruķayyât”, ME, LIV/10 (1982), s. 1453-1461; N. Rhodokanakis, “İbn Kaysurrukayyât”, İA, V/2, s. 760-761; J. W. Fück, “Ibn Ķays al-Ruķayyāt”, EI² (İng.), III, 819-820; Muhammed Seyyidî, “İbn Ķays er-Ruķayyât”, DMBİ, IV, 496-498.

Ali Şakir Ergin