İBN EBÛ ŞERÎF, Kemâleddin

(كمال الدين ابن أبي شريف)

Ebü’l-Meâlî Kemâlüddîn Muhammed b. Muhammed b. Ebî Bekr el-Makdisî (ö. 906/1500)

Şâfiî âlimi.

5 Zilhicce 822 (23 Aralık 1419) tarihinde Kudüs’te doğdu. Mâlikî âlimlerinden Ebü’l-Abbas İbn Avecân el-Ömerî’nin torunudur. Babasının yanında iyi bir eğitim görerek yetişti. İbn Hacer el-Askalânî, Necmeddin İbn Cemâa, Ebü’l-Kāsım en-Nüveyrî, Muhibbüddin İbn Nasrullah el-Bağdâdî, Şemseddin İbn İmrân onun ders aldığı hocalardan bazılarıdır. Kur’ân-ı Kerîm’den başka bazı ilimlere dair temel eserleri ezberledi. 844 (1440) yılında Kahire’ye giderek öğrenimini sürdürdü ve İbnü’l-Hümâm’ın derslerine katıldı. İzzeddin Abdüsselâm el-Bağdâdî, Sa‘deddin İbnü’d-Deyrî, Alâ el-Kalkaşendî ve İbn Hacer el-Askalânî’den çeşitli kitapları okudu. İbn Hacer, yazdığı icâzetnâmesinde onun fetva verebilecek derecede yetişmiş bir âlim olduğunu belirtmiştir. 846’da (1442) Kudüs’e dönen İbn Ebû Şerîf burada ders okutmaya başladı. Kardeşi Burhâneddin İbn Ebû Şerîf, İbn Kāsım el-Gazzî, Ebü’l-Yümn el-Uleymî, Zeyneddin ez-Zerkeşî, Takıyyüddin el-Kalkaşendî onun tanınmış öğrencilerindendir. 853 (1450) yılında hacca gitti. Mekke ve Medine’de Takıyyüddin İbn Fehd, Muhibbüddin et-Taberî, İbnü’z-Ziyâ el-Mekkî ve diğer bazı âlimlerden hadis dinledi. Hacdan döndükten sonra Kudüs’te Salâhiyye Medresesi’nde müderris olarak görevlendirildi. Salâhiyye Medresesi şeyhi Garsüddin Halîl el-Kinânî ile Şehâbeddin el-Umeyrî arasında çıkan anlaşmazlıkta Umeyrî’yi destekleyince buradan ayrılmak zorunda kaldı ve Kahire’ye gitti. Ancak durumu emîre anlatması üzerine aynı medreseye yeniden tayin edildi ve iki yıl süreyle hem yönetici hem müderris olarak görev yaptı. 878’de (1473) bu görevinden alınıp yerine İbn Cemâa’nın getirilmesi üzerine ilmî faaliyetlerini evinde sürdürdü. 881’de (1476) Kahire’ye yerleşti. Müeyyediyye ve Kâmiliyye medreselerinin yanı sıra Eşrefiyye Medresesi’nde müderrislik ve yöneticilik yaptı. Başarılarıyla halkın ve Sultan Kayıtbay’ın takdirini kazandı. Şöhreti kısa zamanda bölgeye yayıldı. Farklı mezheplere mensup çevrelerde fetvalarına itibar edilip eserleri okutuldu (Ebü’l-Yümn el-Uleymî, II, 709). 900 (1495) yılında Salâhiyye Hankahı’ndaki eğitim ve öğretimi ıslah etmekle görevlendirildi; burada sûfîlerle yaptığı toplantılar sonunda meselelerin çözümü için programlar hazırladı. Bu faaliyeti başarılı sonuç verince Cevheriyye ile diğer bazı medreselerde benzer çalışmaları yürütmekle görevlendirilip bunları da başarıyla gerçekleştirdi. 25 Cemâziyelevvel 906’da (17 Aralık 1500) Kudüs’te vefat etti. Kâtib Çelebi ile Leknevî ölüm tarihini 905 (1499) olarak kaydederler (Keşfü’ž-žunûn, I, 749; II, 1667; el-Fevâǿidü’l-behiyye, s. 234).

İbn Ebû Şerîf, hemen hemen bütün İslâmî ilimlerde geniş bilgi sahibi bir âlim olup daha çok kaleme aldığı şerh ve hâşiyelerle tanınmıştır. Öğrencilerinden Ebü’l-Yümn el-Uleymî hocasının aynı zamanda şiir yazdığını nakleder (el-Ünsü’l-celîl, II, 710). Sehâvî de onun zeki, hâfızası ve muhakemesi güçlü, öğrencileriyle ilmî tartışma yapmayı seven ve rivayetlerine güvenilen bir âlim olduğunu belirtir (eđ-Đavǿü’l-lâmiǾ, IX, 64-66). İbn Ebû Şerîf, Eş‘ariyye’ye mensup olmasına rağmen Mâtürîdî âlimi İbnü’l-Hümâm’ın el-Müsâyere’sini şerhederek Mâtürîdiyye çevrelerinde de tanınmıştır. Tasavvufla da ilgilenmiş ve silsile itibariyle Abdülkādir-i Geylânî’ye ulaşan bazı sûfîlerden hırka giydiği rivayet edilmiştir.

Eserleri. 1. el-Müsâmere bi-şerĥi’l-Müsâyere fi’l-Ǿaķāǿidi’l-münciye fi’l-âħire. Hem Eş‘arî hem Mâtürîdî âlimlerince medreselerde okutulan eserin sadece İstanbul’daki kütüphanelerde elliyi aşkın yazma nüshası bulunmaktadır (meselâ bk. Hacı Selim Ağa Ktp., nr. 650-652; Süleymaniye Ktp., Ayasofya, nr. 2320, Cârullah Efendi, nr. 1047, Hekimoğlu Ali Paşa, nr. 839). İbn Kutluboğa’nın şerhiyle birlikte yayımlanan eserin (Bulak 1317; Bağdad 1962) ofset baskısı da yapılmıştır (İstanbul 1979). 2. el-Ferâǿid fî ĥalli Şerĥi’l-ǾAķāǿid. Teftâzânî’nin eserine yapılmış bir hâşiyedir (Süleymaniye Ktp., Damad İbrâhim Paşa, nr. 209, Esad Efendi, nr. 1159, Süleymaniye, nr. 755; İÜ Ktp., AY, nr. 2835). 3. el-Esǿile ve’l-ecvibe teteǾallaķ bi-leyse fi’l-imkân ebdaǾ mimmâ kân (Süleymaniye Ktp., Şehid Ali Paşa, nr. 2707/6). İbn Ebû Şerîf bu eserini, bazı Eş‘arî ve Hanbelî âlimlerinin, Gazzâlî’nin mevcut kâinattan daha mükemmelini yaratmanın imkânsız olduğu yolundaki sözüyle Mu‘tezile’ye ait “aslah” görüşünü benimsediğini ileri sürmesi ve Burhâneddin el-Bikāî’nin bu iddiayı destekleyen bir risâle kaleme alması üzerine yazmıştır. İbn Ebû Şerîf risâlesinde aslah telakkisine yöneltilen eleştirileri kabul etmekle birlikte Gazzâlî’ye atfedilen sözün onun tarafından söylenmiş olamayacağını, bu sözü söylemiş olsa bile bununla ilâhî irade ve kudreti sınırlandıran bir mânayı kastetmemesi gerektiğini, buna aykırı düşen görüşlerin isabetli sayılamayacağını belirtir. Sehâvî, bu risâleyi yazdığı için İbn Ebû Şerîf’in bir müddet Kahire’den sürgün edildiğini nakleder (a.g.e., IX, 66). 4. et-Tâc ve’l-iklîl Ǿalâ Envâri’t-tenzîl ve esrâri’t-teǿvîl. Beyzâvî’ye ait eserin Fâtiha sûresi tefsirine yapılmış bir şerhtir. Bazı kaynaklarda ĶıŧǾa Ǿalâ Tefsîri’l-Beyżâvî, Ĥâşiye Ǿalâ Tefsîri’l-Beyżâvî gibi adlarla da anılan eserin (Ebü’l-Yümn el-Uleymî, II, 710; Şevkânî, II, 222-223) bir nüshası İstanbul Üniversitesi Kütüphanesi’nde mevcuttur (nr. 1817). 5. Tefsîrü’l-âyeteyn min sûreti’l-Baķara. Sûrenin son iki âyetine dair bir risâledir (Fihrisü’l-ħizâneti’t-Teymûriyye, III, 163). 6. TaǾlîķa Ǿalâ emâkin mine’t-tenzîl (a.g.e., a.y.). 7. Ĥâşiye Ǿalâ Şerĥi’n-Nuħbe. İbn Hacer el-Askalânî’ye ait hadis usulüne dair eserin hâşiyesidir. Yazma nüshalarında Netîcetü’n-nažar fî Şerĥi Nuħbeti’l-fiker (Hacı Selim Ağa Ktp., nr. 147), TaǾlîķa Ǿalâ Şerĥi’n-Nuħbe (Süleymaniye Ktp., Hekimoğlu Ali Paşa, nr. 157) gibi adlarla geçer. 8. ed-Dürerü’l-levâmiǾ bi-taĥrîri CemǾi’l-cevâmiǾ. Tâceddin es-Sübkî’nin usûl-i fıkha dair eserine Celâleddin el-Mahallî


tarafından yazılan şerhin hâşiyesidir (İÜ Ktp., AY, nr. 2251; Fas 1312). 9. İtĥâfü’l-aħıśśâ bi-feżâǿili’l-Mescidi’l-aķśâ. Kudüs’ün tarihi, surları, müslümanlarca fethedilmesi, önemli yerleri, Mescid-i Aksâ’nın yapılışı ve faziletleri, Dımaşk’ın faziletleri gibi konuları ihtiva eder. İbn Ebû Şerîf’in yegâne telif eseri olup 875 (1470) yılında Kudüs’te yazılmıştır. Çeşitli yazma nüshaları bulunan eserin (Süleymaniye Ktp., Şehid Ali Paşa, nr. 522) Beyazıt Devlet Kütüphanesi’ndeki nüshası (Veliyyüddin Efendi, nr. 465) müellif hayatta iken istinsah edildiği halde kapağında yazar adı yanlış olarak Şehabeddin Ahmed el-Minhâcî şeklinde yazılmıştır.

İbn Ebû Şerîf’in kaynaklarda adı geçen diğer eserleri de şunlardır: Śavbü’l-ġamâme fî irsâli ŧavâfi’l-imâme; Feyżü’l-kerem Ǿalâ Ǿabîdi’l-ķavm fî nažmi’l-ĥikem; ĶıŧǾa Ǿalâ Śaĥîĥi’l-Buħârî; el-İsǾâd bi-şerĥi’l-İrşâd (İbnü’l-Mukrî el-Yemenî’nin Şâfiî fıkhına dair eserinin şerhidir); ĶıŧǾa Ǿalâ Śafveti’z-zübed (Şehâbeddin İbn Raslân’a ait fıkıhla ilgili eserin şerhidir); Şerĥ Ǿalâ Fuśûli İbni’l-Hâǿim (ferâize dair el-Fuśûlü’l-mühimme’nin şerhidir); Şerĥ Ǿalâ Muħtaśari’t-Tenbîh (İbnü’n-Nakîb’in Şâfiî fıkhına dair Muħtaśarü’t-Tenbîh adlı eseri için yazılmış bir şerh olup eksiktir); ĶıŧǾa Ǿalâ Şerĥi’l-Minhâc (Nevevî’nin fıkıhla ilgili Minhâcü’ŧ-ŧâlibîn’ine ait şerhin bir bölümüne yapılmış hâşiyedir); el-Fetâvâ; Şerĥu’ş-Şifâǿ (Kādî İyâz’ın eserinin bir şerhi olup tamamlanmamıştır). Müellifin ayrıca Kudüs’e dair bazı şiirler yazdığı nakledilir (Gazzî, I, 12).

BİBLİYOGRAFYA:

Kemâleddin İbn Ebû Şerîf, İtĥâfü’l-aħıśśâ bi-feżâǿili’l-Mescidi’l-aķśâ, Beyazıt Devlet Ktp., Veliyyüddin Efendi, nr. 465, vr. 197b; a.mlf., el-Müsâmere, İstanbul 1979, s. 2-3; a.mlf., el-Esǿile ve’l-ecvibe teteǾallaķ bi-leyse fi’l-imkân ebdaǾ mimmâ kân, Süleymaniye Ktp., Şehid Ali Paşa, nr. 2707/6, vr. 110a-111b; Sehâvî, eđ-Đavǿü’l-lâmiǾ, IX, 64-67; Ebü’l-Yümn el-Uleymî, el-Ünsü’l-celîl bi-târîħi’l-Ķuds ve’l-Ħalîl, Kahire 1866, II, 706-711; Abdülkādir el-Ayderûsî, en-Nûrü’s-sâfir, s. 41-42; Gazzî, el-Kevâkibü’s-sâǿire, I, 11-13; Keşfü’ž-žunûn, I, 193, 749; II, 1667; İbnü’l-İmâd, Şeźerât, VIII, 29-30; Şevkânî, el-Bedrü’ŧ-ŧâliǾ, II, 222-223, 243-244; Leknevî, el-Fevâǿidü’l-behiyye, s. 234-235; Brockelmann, GAL, II, 98; Hediyyetü’l-Ǿârifîn, II, 222-223; Fihrisü’l-ħizâneti’t-Teymûriyye, Kahire 1369/1950, III, 163; Ahmet Özel, Hanefi Fıkıh Âlimleri, Ankara 1990, s. 196; Cezzâr, Medâħilü’l-müǿellifîn, II, 779; Muhammed Habîb el-Hîle, et-Târîħ ve’l-müǿerriħûn bi-Mekke, Mekke 1994, s. 167-169.

İlyas Çelebi