İBN ABDÜNNÛR

(ابن عبد النور)

Ebû Ca‘fer Ahmed b. Abdinnûr b. Ahmed b. Râşid el-Mâlekî (ö. 702/1302)

Arap dili ve kıraat âlimi.

630’da (1233) Endülüs’ün Cebelitârık yakınındaki liman şehri Mâleka’da (Malaga) doğdu. Benî Râşid diye tanınan ünlü bir aileye mensuptur. Endülüs tarihindeki siyasî çalkantıların en şiddetli olduğu Merînîler döneminde yaşayan İbn Abdünnûr, Mâleka’da Ebû Abdullah Muhammed b. Yahyâ b. Ali b. Müferric el-Mâlekî ve Ebü’l-Haccâc Yûsuf b. İbrâhim el-Merbellî’den dil ve kıraat dersleri aldı. Arap dili, aruz, kıraat, fıkıh, usul ve mantık alanlarında kendini yetiştirdi. İbnü’l-Hatîb onun lugaz ve muamma konusunda da uzman olduğunu kaydeder (el-İĥâŧa, I, 79). Daha sonra Sebte’ye (Ceuta) giderek kıraat ve aruz âlimi Ebü’l-Hasan İbnü’l-Ahdar’dan istifade etti. Seyahat etmeyi seven İbn Abdünnûr Mâleka, Meriye (Almeria), Berce, Gırnata (Granada) ve Vâdîâş’ta (Guadix) kıraat dersleri verdi. Bir süre de kadı nâibliği yaptı. 27 Rebîülâhir 702 (19 Aralık 1302) tarihinde Meriye’de vefat etti. Şehrin Bicâye (Baugie) kapısı dışında bulunan kabristana defnedildi (a.g.e., I, 202).

İbn Abdünnûr dünya işlerine karşı son derece ilgisiz, saf ve temiz kalpli bir âlimdi. İbnü’l-Hatîb onun bu özelliğinin birçok fıkra ve hikâyeye konu olduğunu söyler (a.g.e., I, 199-201). Orta seviyede bir şair olan İbn Abdünnûr’un şiirlerinden bazı parçalar el-İĥâŧa ile (I, 199) ed-Dürerü’l-kâmine’de (I, 207) nakledilmiştir. Büyük dil âlimi ve müfessir Ebû Hayyân el-Endelüsî onun öğrencisidir.

Eserleri. İbn Abdünnûr’un günümüze gelen en önemli eseri Raśfü’l-mebânî fî şerĥi ĥurûfi’l-meǾânî’dir. Eserde edatların anlamı, çeşitleri ve fonksiyonları ele alınmıştır. Doksan beş edat yapı bakımından on üç yalın (müfred) ve seksen iki birleşik (mürekkeb), fonksiyon itibariyle de amel eden (âmil) ve etmeyen (gayri âmil) olmak üzere iki kısma ayrılarak incelenmiştir. Giriş bölümünde eserin alfabetik olduğu belirtilmesine rağmen buna tam uyulmamıştır. Müellifin Basra dil mektebine temayülü olduğu görülmekle birlikte Kûfe mektebinin görüşlerinden de faydalanmıştır. Sîbeveyhi’ye ve görüşlerine aşırı derecede bağlı olan İbn Abdünnûr Ahfeş el-Evsat, Müberred, Ebû Ömer el-Cermî, Ebû Osman el-Mâzinî, Yahyâ b. Ziyâd el-Ferrâ gibi Basra ve Kûfe mekteplerinin ileri gelen dilcileriyle İbn Usfûr el-İşbîlî, Abdurrahman b. Abdullah es-Süheylî, Abdülvâhid b. Hüseyin es-Saymerî ve İbnü’l-Arîf gibi Endülüs nahivcilerinin görüşlerini eleştirmiş, mantık âlimi olmasının da etkisiyle birçok meselede geniş ölçüde kıyasa başvurmuş ve ele aldığı meselelerde sebeplere ilişkin açıklamaları da (ta‘lîl) ihmal etmemiştir. Öğrencisi Ebû Hayyân hocasının bu eserinden çok istifade ettiğini söyler. Eser Ahmed M. el-Harrât tarafından bir incelemeyle birlikte neşredilmiştir (Dımaşk 1405/1985).

Müellifin kaynaklarda adı geçen diğer eserleri de şunlardır: Şerĥu’l-Kâmil (Îsâ b. Abdülazîz el-Cezûlî’nin dile dair el-Kâmil adlı eserinin şerhidir); Şerĥu’l-Muġrib (Ebû Abdullah İbn Hişâm el-Fihrî’nin [İbnü’ş-Şevvâş] el-Muġrib adlı eserinin şerhidir); Taķyîd Ǿale’l-Cümel (li’z-Zeccâcî), Cüzǿ fi’l-Ǿarûż (bu üç eser için bk. İbnü’l-Hatîb, I, 198); et-Taĥliye (el-Ĥilye) fî (źikri)’l-besmele ve’t-taśliye (Raśfü’l-mebânî, s. 159); Şerĥu’l-Cezûliyye (Ebü’l-Kāsım ez-Zeccâcî’nin gramere dair el-Cümel’i üzerine Ebû Mûsâ el-Cezûlî’nin yazdığı hâşiyenin şerhidir); İmlâǿ Ǿale’l-Muķarreb (İbn Usfûr el-İşbîlî’nin el-Muķarreb adlı nahve dair eserine yazdığı hâşiyedir [Fîrûzâbâdî, s. 25]); Şerĥu’l-Cezûli’l-kebîr li’z-Zeccâcî (Îżâĥu’l-meknûn, I, 368).

BİBLİYOGRAFYA:

İbn Abdünnûr, Raśfü’l-mebânî fî şerĥi ĥurûfi’l-meǾânî (nşr. Ahmed M. el-Harrât), Dımaşk 1405/1985; ayrıca bk. neşredenin girişi, s. 5-91; İbnü’l-Hatîb, el-İĥâŧa, I, 79, 196-204; Fîrûzâbâdî, el-Bülġa fî terâcimi eǿimmeti’n-naĥv ve’l-luġa (nşr. Muhammed el-Mısrî), Küveyt 1407/1987, s. 25; İbnü’l-Cezerî, Ġāyetü’n-nihâye, I, 77-78; İbn Hacer, ed-Dürerü’l-kâmine, I, 207; Süyûtî, Buġyetü’l-vuǾât, I, 331; Keşfü’ž-žunûn, I, 908; II, 1579, 1800; Îżâĥu’l-meknûn, I, 368; II, 290, 545; Kehhâle, MuǾcemü’l-müǿellifîn, I, 305.

İsmail Durmuş