HİNDUVÂNÎ

(الهندواني)

Ebû Ca‘fer Muhammed b. Abdillâh b. Muhammed el-Hinduvânî el-Belhî

(ö. 362/973)

Hanefî fakihi, müctehid.

Belh’te doğdu. Hindistan’dan getirilen hizmetçi ve câriyelerin konakladığı Bâbü Hinduvân adlı mahalleden dolayı Hinduvânî nisbesiyle anılmıştır. Fıkıh ilmindeki silsilesi Ebû Bekir el-A‘meş, Ebû Bekir el-İskâf, Muhammed b. Seleme, Ebû Süleyman el-Cûzcânî ve Muhammed b. Hasan eş-Şeybânî vasıtası ile Ebû Hanîfe’ye ulaşır. Ayrıca Ebü’l-Kāsım es-Saffâr’dan ders alan ve onun Kitâbü’l-Muħtelif’ini rivayet eden Hinduvânî’nin diğer hocaları arasında Muhammed b. Akīl el-Belhî, Ali b. Ahmed el-Fârisî ve İshak b. Abdurrahman el-Kindî gibi âlimler bulunmaktadır. Kendisi de pek çok talebe yetiştirmiş olup Ebü’l-Leys es-Semerkandî, Ebû İshak İbrâhim b. Müslim el-Buhârî, Ebû Abdullah Tâhir b. Muhammed el-Haddâdî gibi âlimlerin de aralarında bulunduğu kırk öğrencisinin ictihad mertebesine ulaştığı ve kadılık yaptığı kaydedilmektedir. 25 Zilhicce 362 (26 Eylül 973) tarihinde Buhara’da vefat eden Hinduvânî’nin cenazesi Belh’e götürülerek orada defnedildi.

Ebû Hanîfe’nin bütün görüşleri unutulup Ebû Yûsuf’un el-Emâlî’si, Muhammed b. Hasan’ın en-Nevâdir ve ez-Ziyâdât’ı tamamen yanmış olsa hepsini hâfızasından yazacak kadar Hanefî fıkhına vâkıf olduğunu söyleyen Hinduvânî (M. Mahrûs Abdüllatîf, I, 91), halli zor pek çok meseleye çözüm getirmesi sebebiyle Küçük Ebû Hanîfe lakabıyla anılmıştır. Ancak mezhepte taassuba düşmediği, zaman zaman Ebû Hanîfe’nin görüşlerini tenkit ederek mezhep içindeki farklı kanaatleri benimsediği, diğer mezheplerin görüşlerine de yöneldiği veya müstakil ictihadlarda bulunduğu görülmektedir. Meselâ İmâm-ı Âzam’a göre cünüp bir kimsenin Fâtiha sûresini dua niyetiyle okumasında bir sakınca bulunmadığı ve mezhepte benimsenen görüş de bu olduğu halde, “Ebû Hanîfe’den böyle rivayet edilmiş olsa dahi bu yönde fetva vermem” dediği bilinmektedir (el-Fetâva’l-Hindiyye, V, 317). Hinduvânî’nin görüşleri Serahsî’nin el-Mebsûŧ’u, Kâsânî’nin BedâǿiǾu’ś-śanâǿiǾi, Kādîhan’ın el-Fetâva’l-Ħâniyye’si, Mergīnânî’nin el-Hidâye’si, Bezzâzî’nin el-Fetâvâ’sı, el-Fetâva’l-Hindiyye ve İbn Âbidîn’in Reddü’l-muĥtâr’ı gibi Hanefî fıkıh kitaplarında sık sık geçmektedir. Bu eserlerde Ebû Ca‘fer künyesi mutlak olarak geçtiğinde Hinduvânî kastedilir.

Tefsir ve hadis ilimlerine de vâkıf olan Hinduvânî Belh ve Mâverâünnehir’de hadis rivayet etmiş, talebesi Ebü’l-Leys es-Semerkandî en-Nevâzil isimli eserinin “et-Te’vîlât” adlı bölümünde onun ve diğer bazı âlimlerin çeşitli âyet ve hadislerin tefsirleriyle ilgili görüşlerine yer vermiştir.

Hinduvânî’nin kaynaklarda zikredilen el-Fevâǿidü’l-fıķhiyye, Keşfü’l-ġavâmiż fî furûǾi’l-fıķh ve Şerĥu Edebi’l-ķāđî adlı eserlerinin günümüze ulaşmadığı anlaşılmaktadır. Hassâf’ın Edebü’l-ķāđî’sinin şerhi olan son eser Hediyyetü’l-Ǿârifîn’de (II, 47) yanlışlıkla Ebû Yûsuf’un Edebü’l-ķāđî’sinin şerhi olarak gösterilmekte, bu kaynağı kullanan Kehhâle de aynı hatayı tekrarlamaktadır (MuǾcemü’l-müǿellifîn, X, 244).

BİBLİYOGRAFYA:

Ebü’l-Leys es-Semerkandî, en-Nevâzil, Süleymaniye Ktp., Damad İbrâhim Paşa, nr. 724, tür.yer.; Serahsî, el-Mebsûŧ, I, 93; II, 90; III, 107, 128, 196, 197, 198; IX, 120; X, 191; XII, 60; XIII, 20; XV, 81; XXIII, 85; XXVI, 72; Sadrüşşehîd, Şerĥu Edebi’l-ķāđî li’l-Ħaśśâf (nşr. Muhyî Hilâl es-Serhân), Bağdad 1397/1977, I, 58, 68, 81, 288-289, not 7; II, 363, 365; Sem‘ânî, el-Ensâb (Bârûdî), V, 652; Kâsânî, BedâǿiǾ, I-VII, tür.yer.; Kādîhan, el-Fetâvâ, tür.yer.; Mergīnânî, el-Hidâye, İstanbul 1986, I, 54; İbnü’l-Esîr, el-Lübâb, III, 393-394; Safedî, el-Vâfî, III, 347; Kureşî, el-Cevâhirü’l-muđıyye, III, 192-194; Bezzâzî, el-Fetâvâ, tür.yer.; İbn Kutluboğa, Tâcü’t-terâcim, s. 63; Keşfü’ž-žunûn, I, 46; İbnü’l-İmâd, Şeźerât, III, 41; el-Fetâva’l-Hindiyye, I-VI, tür.yer.; İbn Âbidîn, Reddü’l-muĥtâr (Kahire), I-VIII, tür.yer.; Leknevî, el-Fevâǿidü’l-behiyye, s. 179; Hediyyetü’l-Ǿârifîn, II, 47; Kehhâle, MuǾcemü’l-müǿellifîn, X, 244; M. Mahrûs Abdüllatîf, Meşâyiħu Belħ mine’l-Ĥanefiyye, Bağdad 1367/1977, I, 70, 90-91, ayrıca bk. İndeks.

Mehmet Erdoğan