HEZMÎRİYYE

(الهزميريّة)

Fas’ta XIII-XV. yüzyıllarda faaliyet gösteren bir tarikat.

Adını kurucularının mensup olduğu Hezmîre kabilesinden alan tarikatın merkezi Merakeş civarındaki Ağmat kasabasıdır. Bu sebeple Ağmâtiyye (Gamâtiyye) diye de tanınır. Hezmîre, Berberî dilinde “koçlar” anlamındaki izâmmern kelimesinden gelir. Kabilenin müslüman olmadan önce muhtemelen koça taptığı için bu adı aldığı öne sürülmektedir.

Tarikatın silsilesi, Medyeniyye tarikatının pîri Mağribli sûfî Ebû Medyen el-Mağribî’ye (ö. 594/1198) ulaşır. Ebû Medyen ve müridlerinin Kuzey Afrika’da Berberî kabileleri arasında yürüttükleri irşad faaliyetleri Hezmîre kabilesi üzerinde etkili olmuş, VII. (XIII.) yüzyılın ortalarında Ebû Abdullah Muhammed (ö. 678/1280) ve Ebû Zeyd Abdurrahman b. Abdülkerîm el-Hezmîrî el-Ağmâtî (ö. 706/1306 [?]) adlı iki kardeşin kabile mensupları arasında başlattıkları tasavvuf faaliyeti, daha sonra kabilelerinin adına nisbet edilen tasavvufî bir hareketin kuruluşuna yol açmıştır. Kardeşine oranla daha zâhidâne bir hayat sürdüren Ebû Abdullah’ın Ağmat’taki türbesi Sa‘dîler ve Alevîler hânedanına mensup sultanların ziyaret ettikleri önemli bir yer olmuştur. Ebû Zeyd Abdurrahman kardeşiyle birlikte tesis ettikleri Ağmat’taki tekkede irşad faaliyetini sürdürdü. Dinî ilimlerin yanı sıra matematik ve aruz gibi ilimlerde de yüksek bir seviyeye ulaşan Ebû Zeyd, çok sayıda müridiyle birlikte Merakeş’e giderek Merînîler Sultanı Ebû Ya‘kūb Yûsuf’u Tilimsân kuşatmasını kaldırması için ikna etmeye çalıştı. Başarılı olamayınca Fas’ta Sâbirîn Camii’nde inzivaya çekildi. Kısa bir süre sonra Ebû Ya‘kūb’un öldüğü ve kuşatmanın kaldırıldığı haberi kendisine ulaştı (706/1306). Kendisi de aynı yıl veya ertesi yıl Fas’ta vefat etti. Türbesi Ravzatü’l-envâr Mezarlığı’ndadır.

Fas’ın daha çok Ağmat, Îgīl, Mâsse, Merakeş gibi güneyindeki şehirlerde yayılan Hezmîriyye, Ebû Zeyd’in ölümünden sonra XV. yüzyılın ortalarına kadar devam etmiş, bu tarihten sonra Medyeniyye ve Şâzeliyye gibi daha yaygın Kuzey Afrika tarikatları içinde eriyerek tarihe karışmıştır.

Tarikat kurucularının hayatları ve menkıbeleri hakkında Merakeşli fıkıh âlimi İbn Ticlât, Esmedü’l-Ǿayneyn ve nüzhetü’n-nâžıreyn fî menâķıbi’l-eħaveyn Ebî Zeyd ve Ebî ǾAbdillâh el-Hezmîriyyeyn adlı bir eser telif etmiştir (eserin bir özeti için bk. Abbas b. İbrâhim, IV, 253-281).

BİBLİYOGRAFYA:

İbnü’z-Zeyyât, et-Teşevvüf ilâ ricâli’t-taśavvuf (nşr. Ahmed Tevfîk), Rabat 1404/1984, s. 213, 252; İbn Kunfüz, Ünsü’l-faķīr ve Ǿizzü’l-ĥaķīr, Rabat 1965; İbn Hacer, ed-Dürerü’l-kâmine, II, 333; İbnü’l-Kādî, Ceźvetü’l-iķtibâs, Rabat 1974, II, 410; Ahmed Bâbâ et-Tinbüktî, Neylü’l-ibtihâc (İbn Ferhûn, ed-Dîbâcü’l-müźheb içinde), Kahire 1329-30, s. 164-165, 231; İbn Sûde, Delîlü müǿerriħi’l-Maġribi’l-aķśâ, Dârülbeyzâ 1960, s. 177; Abbas b. İbrâhim, el-İǾlâm, IV, 253-281; VIII, 92-98; E. Lévi-Provençal, Les historiens des Chorfe, Paris 1922, s. 223-224; “el-Aġmâtiyye”, MaǾlemetü’l-Maġrib, II, Rabat 1410/1989, s. 541-542; A. Faure, “Hazmīriyyūn”, EI² (İng.), III, 338-339.

Muhammed Razûk