HEYSEMÎ

(الهيثمي)

Ebü’l-Hasen Nûrüddîn Alî b. Ebî Bekr b. Süleymân el-Heysemî (ö. 807/1405)

MecmaǾu’z-zevâǿid adlı eseriyle tanınan muhaddis.

Receb 735’te (Mart 1335) Mısır’da Fustat ile Mukattam dağı arasındaki Sahrâ’da doğdu. Oradaki Ebü’l-Heysem köyüne nisbetle Heysemî diye anılır. Onun bu nisbesinin hemşehrisi Ahmed b. Hacer el-Heytemî’nin (ö. 974/1567) nisbesine benzemesi sebebiyle bazı müellifler iki âlimi birbirine karıştırmış, Brockelmann ve Fuat Sezgin de Heysemî’nin adını Ebü’l-Hasan Ali b. Ebû Bekir b. Hacer el-Heytemî şeklinde yazmışlardır (GAL, II, 91; Suppl., II, 82; GAS, I, 148, 171, 190, 196). Kettânî bu yanlışa dikkat çekmiştir (er-Risâletü’l-müstetrafe, s. 374). Heysemî’nin babasının Fustat Sahrâsı’nda ticaretle meşgul olduğu kaydedilmektedir.

Heysemî, ilk öğreniminden sonra on beş yaşında iken tahsil için Kahire’ye gitti. Çeşitli hocalardan faydalandığı sırada kendisinden on yaş büyük olan Zeynüddin el-Irâkī ile tanıştı. Zamanla hem ilimde rehberi ve hocası hem de hâmisi olan Irâkī ile Kahire, Haremeyn, Kudüs, Dımaşk, Ba‘lebek, Halep, Hama, Humus ve Trablus gibi ilim merkezlerine seyahatler yaptı; bütün hac ziyaretlerinde onunla birlikte bulundu. Hemen hemen aynı âlimlerden aynı eserleri beraber okudular. Heysemî’nin diğer hocaları arasında İbn Abdülhâdî Muhammed b. Abdullah b. Muhammed, İbnü’l-Mülûk Muhammed b. İsmâil b. Abdülazîz, kendisinden Śaĥîĥ-i Buħârî’yi okuduğu Muzafferüddin Muhammed b. Muhammed b. Yahyâ el-Attâr, Śaĥîĥ-i Müslim’i ve Ahmed b. Hanbel’in el-Müsned’ini okuduğu İbnü’l-Habbâz Muhammed b. İsmâil b. İbrâhim, Ebû Dâvûd’un es-Sünen’ini okuduğu Ahmed b. Ebû Bekir b. Ömer el-Meydûmî, Muhammed b. İsmâil b. Ömer el-Hamevî ve İbn Kayyim ez-Ziyâiyye diye bilinen Abdullah b. Muhammed b. İbrâhim anılabilir. Heysemî en çok faydalandığı hocası Zeynüddin el-Irâkī’nin birçok kitabını, hatta derslerde birlikte takip ettikleri eserleri ondan bir kere daha okumuş, imlâ* meclislerinde yazdırdığı hadisleri kaydetmiş ve bütün eserlerini istinsah etmiştir. Irâkī hayatta olduğu sürece Heysemî onun şahsına ve hadis alanındaki otoritesine olan saygısından dolayı hadis rivayetinden kaçınmıştır. Irâkī de Heysemî’yi çok sevmiş, kızı Hatice ile onu evlendirmiş, bu evlilikten birkaç çocukları olmuştur. Heysemî, Ahmed b. Hanbel’in el-Müsned’inde bulunup Kütüb-i Sitte’de yer almayan hadisleri bir araya getirme işini ve daha sonraki çalışmalarını Irâkī’nin tavsiyesi ve yardımıyla yapmıştır.

Irâkī’den hadis okumaya gelenler Heysemî’den de faydalanma imkânı bulmuşlar ve bu sayede başta Irâkī’nin oğlu İbnü’l-Irâkī Ebû Zür‘a Veliyyüddin, Takıyyüddin el-Fâsî, Ahmed b. Ebû Bekir el-Bûsîrî, İbn Merzûk el-Hafîd, İbn Hacer el-Askalânî ve Bedreddin el-Aynî gibi isimler olmak üzere pek çok talebe ondan ders almıştır (Necmeddin İbn Fehd, s. 536, ayrıca bk. İndeks). Bunlar arasında İbn Hacer el-Askalânî’nin ayrı bir yeri vardır. İbn Hacer, Irâkī’den öğrenmek istediği birçok ilmî konuda Heysemî’nin yardımını görmüş, Heysemî’nin MecmaǾu’z-zevâǿid’inin üçte biriyle Zevâǿidü Müsnedi Aĥmed’in dörtte birini diğer talebe arkadaşlarıyla beraber, Beyhakī’nin es-Sünenü’l-kübrâ’sının üçte birini de tek başına ondan okumuştur. Heysemî, bu kabiliyetli öğrencisinin MecmaǾu’z-zevâǿid’i tenkide hazırlandığını duyduğu zaman ona gücendiğini ima etmiş, o da hocasını üzmemek için bu çalışmasından vazgeçmiştir. İbn Hacer, Irâkī ile Heysemî arasındaki sıcak ilişkiden hayranlıkla söz etmekte, Heysemî’nin elli altı yıl boyunca Irâkī’ye ve ailesine hizmet ettiğini belirtmektedir.

Heysemî 29 Ramazan 807 (31 Mart 1405) tarihinde Kahire’de vefat etti ve Bâbülberkūkıyye’nin dış tarafına defnedildi. Kaynakların bir kısmında 19 Ramazan 807’de (21 Mart 1405) öldüğü kaydedilmekteyse de bunun bir okuma hatasından kaynaklandığı anlaşılmaktadır.

Kaynaklarda Heysemî’nin sakin tabiatlı, gösterişten hoşlanmayan, iyilik sever, zühd ve takvâ sahibi bir kimse olduğu belirtilmektedir. Heysemî’nin, Irâkī ile birlikte çeşitli hocalardan okuduğu kitapları onun gibi doğrudan rivayet etme yetkisine sahip olduğu halde bunları Irâkī’den okumuş gibi rivayet etmesi, hocasına duyduğu derin saygı yanında alçak gönüllü bir âlim olduğunu da göstermektedir.

Eserleri. A) Zevâid Çalışmaları. 1. Ġāyetü’l-maķśad fî zevâǿidi Aĥmed. Irâkī’nin tavsiyesi üzerine 776 (1374) yılında kaleme aldığı bu kitabında Heysemî, Ahmed b. Hanbel’in el-Müsned’inde yer alıp Kütüb-i Sitte’de bulunmayan hadisleri bir araya getirmiştir. Eser üzerinde, Mekke Ümmülkurâ Üniversitesi’nde 1981-1988 yılları arasında Seyfürrahman Mustafa, Abdurrahman Muhammed Sirâc gibi araştırmacılar doktora çalışması yapmışlardır. 2. Keşfü’l-estâr Ǿan zevâǿidi’l-Bezzâr. Takıyyüddin İbn Fehd, eserin adının el-Baĥrü’z-zeħħâr fî zevâǿidi’l-Bezzâr olduğunu söylemekteyse de (Laĥžü’l-elĥâž, s. 239-240) el-Baĥrü’z-zeħħâr Bezzâr’ın el-Müsned’inin diğer adıdır (DİA, VI, 113). Heysemî bu kitabında, Bezzâr’ın el-Müsned’inde bulunduğu halde Kütüb-i Sitte’de yer almayan 3698 rivayeti bablarına göre sıralamış, Bezzâr’ın hadislere dair kısa değerlendirmelerini aynen, uzun açıklamalarını kısaltarak almış, ayrıca Buhârî’nin ta‘likleriyle Ebû Dâvûd’un el-Merâsîl’de ve Tirmizî’nin eş-Şemâǿil’de topladığı rivayetlerle Nesâî’nin es-Sünen’i dışındaki nakillerini de bu eserde bir araya getirmiştir. Habîbürrahman el-A‘zamî tarafından dört cilt halinde neşredilen (Beyrut 1399-1405/1979-1985) Keşfü’l-estâr’daki hadislerin alfabetik fihristini hazırlayanlardan Ebû Ya‘lâ el-Kuveysînî çalışmasına Fihrisü eĥâdîŝi Keşfi’l-estâr Ǿan zevâǿidi’l-Bezzâr Ǿale’l-Kütübi’s-sitte (Beyrut 1408/1988), Muhammed Eymen eş-Şebrâvî ise Hidâyetü’l-muĥtâr ilâ tertîbi Keşfi’l-estâr Ǿan zevâǿidi’l-Bezzâr adını vermiş, Ahmed el-Küveytî de eserin çeşitli fihristlerini yaparak Fehârisü Keşfi’l-estâr adıyla yayımlamıştır (Beyrut 1408/1988). 3. el-Maķśadü’l-Ǿalî (aǾlâ) fî zevâǿidi Ebî YaǾlâ el-Mevśılî. Mevsılî’nin el-Müsned’inde bulunup Kütüb-i Sitte’de yer almayan 2030 hadisin bablarına göre tertip edildiği bu eserin bir nüshası Üsküdar Hacı Selim Ağa Kütüphanesi’nde kayıtlıdır (nr. 233). Medine el-Câmiatü’l-İslâmiyye’de kitap üzerinde bir doktora çalışması yapan Nâyif b. Hâşim ed-Daîs, daha sonra eserin tam metnini ihtiva eden bu çalışmasını yayımlamıştır (Cidde 1402/1982). el-Maķśadü’l-Ǿalî Seyyid Kisrevî Hasan tarafından da neşredilmiştir (I-IV, Beyrut 1413/1993). 4. MecmaǾu’l-baĥreyn fî zevâǿidi’l-MuǾcemeyn. Heysemî, Zevâǿidü MuǾcemeyi’ŧ-Ŧaberânî adıyla da anılan bu eserinde Taberânî’nin el-MuǾcemü’ś-śaġīr ve el-MuǾcemü’l-evsaŧ’ında yer aldığı halde Kütüb-i Sitte’de bulunmayan rivayetleri tesbit etmiş; ayrıca Tirmizî’nin eş-Şemâǿil’inde ve Nesâî’nin es-Sünenü’l-kübrâ, ǾAmelü’l-yevm ve’l-leyle, et-Tefsîr gibi eserlerinde bulunup Kütüb-i Sitte’de yer almayan rivayetleri


de bu kitabında bir araya getirmiştir. Hâfız Muhammed Abdullah Hakemî, Medine el-Câmiatü’l-İslâmiyye’de eserin bir kısmı üzerinde (Kitâbü’s-Salât, Ebvâbü’l-imâm’a kadar) doktora çalışması yapmış (1406/1986) ve bu çalışmanın I. cildi yayımlanmıştır (Tâif 1412/1992). Eserin tamamı ise Abdülkuddûs b. Muhammed Nezîr tarafından biri fihrist olmak üzere dokuz cilt halinde neşredilmiştir (Riyad 1413/1992). 5. MecmaǾu’z-zevâǿid* ve menbaǾu’l-fevâǿid. Heysemî bu eserini yukarıda zikredilen dört zevâid ile el-Bedrü’l-münîr’i (aş. bk.) tamamladıktan sonra kaleme almıştır. Zevâid kitaplarının en meşhuru olan bu eser önce taş baskısı olarak bir cilt (Dehli 1308/1891), daha sonra Hüsâmeddin el-Kudsî’nin tashihiyle on cilt (Kahire 1351-1353; Beyrut 1967) halinde yayımlanmıştır. Muhammed Dervîş de eseri, hadisleri numaralayıp bir önceki baskının cilt ve sayfalarını göstermek suretiyle Buġyetü’r-râǿid fî taĥķīķi MecmaǾi’z-zevâǿid adıyla neşretmiştir (I-X, Beyrut 1414/1994). 6. Mevâridü’ž-žamǿân ilâ zevâǿidi İbn Ĥibbân. İbn Hibbân’ın el-Müsnedü’ś-śaĥîĥ’inde bulunup Śaĥîĥayn’da yer almayan 2647 hadisi ihtiva etmektedir. Eserin mukaddimesinde Heysemî, İbn Hibbân’ın sahih hadisleri bir araya getirmedeki ölçüsüne güvenerek senedlerden sahâbîler dışındaki râvileri çıkarmayı düşündüğünü, fakat hocası Irâkī’nin oğlu İbnü’l-Irâkī’nin uyarısı üzerine eserdeki bazı hadislerin muhaddislerce tenkit edildiğini dikkate alarak senedleri aynen muhafaza ettiğini söylemektedir. Önce Muhammed Abdürrezzâk Hamza tarafından bir cilt halinde yayımlanan eseri (Kahire, ts.; Beyrut, ts., Dârü’l-kütübi’l-ilmiyye; Medine, ts., el-Matbaatü’s-Selefiyye) daha sonra Yûsuf Abdurrahman el-Mar‘aşlî, bu baskıya göre eserdeki hadislerin fihristini hazırlayıp Fihrisü eĥâdîŝi Mevâridi’ž-žamǿân ilâ zevâǿidi İbn Ĥibbân adıyla neşretmiştir (Beyrut 1407/1987). Şuayb el-Arnaût tarafından iki cilt halinde yayımlanan eseri (Beyrut 1414/1993), Hüseyin Selîm Esed ed-Dârânî ve Abduh Ali el-Kûşek titiz bir çalışmayla biri fihrist olmak üzere dokuz cilt halinde neşretmişlerdir (Dımaşk 1411-1414/1990-1993). 7. Zevâǿidü İbn Mâce Ǿale’l-kütübi’l-ħamse. Eserin bir nüshası Haydarâbâd Âsafiye Kütüphanesi’nde bulunmaktadır (Brockelmann, GAL Suppl., II, 82). 8. Buġyetü’l-bâĥiŝ Ǿan zevâǿidi Müsnedi’l-Ĥâriŝ. Heysemî bu çalışmasında, Hâris b. Ebû Üsâme’nin (ö. 282/896) kendisine tamamına yakın kısmı ulaşan, fakat günümüze pek az bir bölümü gelmiş olan Müsned’inin (Dârü’l-kütübi’z-Zâhiriyye, Mecmua, nr. 55/2, vr. 183a-197a, nr. 101/16) Kütüb-i Sitte’de bulunmayan 1136 kadar rivayetini bir araya getirmiştir. Son tarafı eksik olan Dârü’l-kütübi’l-Mısriyye’deki (Hadis, nr. 705, 138 varak) yegâne nüshası üzerinde Hüseyin Ahmed Sâlih el-Bâkerî Medine el-Câmiatü’l-İslâmiyye’de bir doktora çalışması yapmış (1405/1985) ve Hâris b. Ebû Üsâme’nin Müsned’inin eksik kısımlarını onun başka kitaplardaki rivayetlerinden faydalanarak tamamlamaya çalıştığı bu eserini iki cilt halinde yayımlamıştır (Medine 1413/1992). 9. el-Bedrü’l-münîr fî zevâǿidi’l-MuǾcemi’l-kebîr. Taberânî’nin, sahâbî râvilerin adlarına göre sıraladığı 25.000 kadar rivayeti ihtiva eden el-MuǾcemü’l-kebîr’inin (I-XXV, nşr. Hamdî Abdülmecîd es-Selefî, Bağdat 1978-1983) bablara göre tertip edildiği bir çalışmadır. Kettânî’nin üç cilt olduğunu söylediği (er-Risâletü’l-müstetrafe, s. 374) eserin günümüze ulaşıp ulaşmadığı bilinmemektedir.

B) Tertip Çalışmaları. Heysemî’nin, kolayca faydalanmaya elverişli bulmadığı için daha kullanışlı hale getirmek amacıyla kitaplara ve bablara göre düzenlediği veya alfabetik sıraya koyduğu eserler şunlardır: 1. Taķrîbü’l-buġye fî tertîbi eĥâdîŝi’l-Ĥilye. Heysemî, Ebû Nuaym’in Ĥilyetü’l-evliyâǿ adlı eserinde isnadlarıyla birlikte rivayet edilen hadisleri bir araya getirerek bablara göre tertip ettiği bu çalışma daha müsvedde halindeyken vefat edince İbn Hacer el-Askalânî eser üzerinde çalışarak yaklaşık dörtte birini gözden geçirmiştir (Brockelmann, GAL, I, 445; II, 91; Suppl., II, 617). Heysemî ayrıca, Dârekutnî’nin beş on varaktan ibaret olduğu belirtilen el-Fevâǿidü’l-efrâd’ını Tertîbü eĥâdîŝi’l-efrâd li’d-Dâreķuŧnî, Temmâm er-Râzî’nin muhtelif hocalardan derleyerek bir araya getirdiği 395 hadis ihtiva eden Fevâǿid’ini (Ebû Süleyman Câsim b. Süleyman el-Füheyd ed-Devserî, bu eserdeki rivayetleri bablara göre tasnif ederek er-Ravżü’l-bessâm bi-tertîbi ve taħrîci Fevâǿidi Temmâm adıyla yayımlamıştır, Beyrut 1408/1987) Tertîbü eĥâdîŝi Fevâǿidi Temmâm, İbn Gaylân’ın el-Ġaylâniyyât’ını Tertîbü eĥâdîŝi’l-Ġaylâniyyât, Ebü’l-Hasan Ali b. Hasan el-Hileî’nin yirmi cüzden meydana geldiği söylenen el-ĦileǾiyyât’ını Tertîbü eĥâdîŝi’l-ĦileǾiyyât adıyla tertip etmiştir. Kettânî, bu dört eserin iki cilt hacminde bir çalışma olduğunu, Sehâvî’nin el yazısıyla tek cilt halinde derlenmiş olan bir nüshasını gördüğünü söylemektedir (er-Risâletü’l-müstetrafe, s. 379). 2. Tertîbü Ŝiķāti’l-Ǿİclî. Ebü’l-Hasan el-İclî’nin sahâbî râvilerle tâbiîn, tebeu’t-tâbiînden ve daha sonraki nesilden sika kabul ettiği râvileri bir araya getirdiği bu eseri Heysemî alfabetik olarak düzenlemiş, İbn Hacer el-Askalânî de ona bazı ilâveler yapmıştır. Eser Abdülmu‘tî Kal‘acî tarafından Târîħu’ŝ-ŝiķāt adıyla yayımlanmıştır (Beyrut 1405/1984, bu baskı 2116 râviyi ihtiva etmektedir). İclî’nin eserinin Takıyyüddin es-Sübkî tarafından tertip edilen bir nüshasını elde eden Abdülalîm Abdülazîm el-Bestevî, bunu Heysemî’nin ve İbn Hacer’in adı geçen çalışmalarıyla birlikte MaǾrifetü’ŝ-ŝiķāt adıyla iki cilt halinde neşretmiştir (Medine 1405/1985, bu baskı 2366 râviyi ihtiva etmektedir). 3. Tertîbü Ŝiķāti İbn Ĥibbân. Heysemî’nin, İbn Hibbân’ın muhtelif tabakalar halinde bir araya getirdiği sika râvileri alfabetik sıraya koyduğu bu eseri Muhammed Abdürreşîd tarafından eŝ-Ŝiķāt adıyla yayımlanmıştır (I-IX, Haydarâbâd 1393-1403/1973-1983). Kettânî, Heysemî’nin Zevâǿidü’l-Firdevs adlı bir eserinin daha bulunduğunu söylemektedir (a.g.e., s. 374).

BİBLİYOGRAFYA:

Heysemî, Mevâridü’ž-žamǿân ilâ zevâǿidi İbn Ĥibbân (nşr. Hüseyin Selîm Esed ed-Dârânî), Dımaşk 1411/1990, neşredenin önsözü, I, 65-77; Fâsî, Źeylü’t-Taķyîd fî ruvâti’s-sünen ve’l-mesânîd (nşr. Kemâl Yûsuf el-Hût), Beyrut 1410/1990, II, 229-230; İbn Hacer el-Askalânî, el-MecmaǾu’l-müǿesses li’l-muǾcemi’l-müfehres (nşr. Yûsuf Abdurrahman el-Mar‘aşlî), Beyrut 1415/1994, II, 263-267; a.mlf., İnbâǿü’l-ġumr, V, 256-260; a.mlf., Muħtaśaru zevâǿidi Müsnedi’l-Bezzâr Ǿale’l-Kütübi’s-sitte ve Müsnedi Aĥmed (nşr. Sabrî b. Abdülhâlıķ Ebû Zer), Beyrut 1412/1992, I, 12-16, 23-27; Necmeddin İbn Fehd, MuǾcemü’ş-şüyûħ (nşr. Muhammed ez-Zâhî), Riyad 1982, s. 536, ayrıca bk. İndeks; Takıyyüddin İbn Fehd, Laĥžü’l-elĥâž, Haydarâbâd 1376/1956 → Beyrut, ts. (Dâru İhyâi’t-türâsi’l-Arabî), s. 239-244; Sehâvî, eđ-Đavǿü’l-lâmiǾ, V, 200-203; Süyûtî, Źeylü Ŧabaķāti’l-ĥuffâž li’ź-Źehebî, Haydarâbâd 1376/1956 → Beyrut, ts. (Dâru İhyâi’t-türâsi’l-Arabî), s. 372-373; a.mlf., Ĥüsnü’l-muĥâđara, I, 362; Keşfü’ž-žunûn, II, 957, 1400; İbnü’l-İmâd, Şeźerât, VII, 70; Kettânî, er-Risâletü’l-müstetrafe (Özbek), s. 95, 292, 320, 373-375, 379; Sıddîk Hasan Han, et-Tâcü’l-mükellel, Beyrut 1404/1983, s. 397-398; Îżâĥu’l-meknûn, I, 186; Hediyyetü’l-Ǿârifîn, I, 727; Brockelmann, GAL, I, 445; II, 91; Suppl., II, 82, 617; Ziriklî, el-AǾlâm (Fethullah), IV, 266-267; Kehhâle, MuǾcemü’l-müǿellifîn, VII, 45; Sezgin, GAS, I, 148, 171, 190, 196; Sâlihiyye, el-MuǾcemü’ş-şâmil, V, 315-316; M. Yaşar Kandemir, “Bezzâr”, DİA, VI, 113.

M. Yaşar Kandemir