HAVKALE
(الحوقلة)
Lâ havle ve lâ kuvvete illâ billâh cümlesinin kısaltılmış şekli.
Arapça’da iki veya daha fazla kelimeden oluşan bir cümlenin ilk iki yahut daha çok harfi alınarak bunlardan yeni kelimeler meydana getirilmektedir (bk. HAMDELE). Havkale de bunlardan biri olup “her türlü değişim ve gücün kaynağı sadece Allah’tır” anlamına gelen “lâ havle ve lâ kuvvete illâ billâh” (لا حول ولا قوّة إلاّ بالله) şeklindeki dua ve zikir cümlesinin kısaltılmasıyla oluşturulmuştur.
Kur’ân-ı Kerîm’de bu cümlenin tamamı bulunmamakla birlikte benzeri bir ifade mevcuttur. Her şeyin ilâhî irade ve güce bağlı olarak gerçekleştiğinden gafil bulunan ve servetine güvenen inkârcı bir kimse bir müminin diliyle uyarılırken bütün işlerin ilâhî iradeye göre cereyan ettiği, herkesin sadece Allah’ın verdiği güç sayesinde işlerini başarabildiği belirtilmiş ve insanın daima, “mâşâallah lâ kuvvete illâ billâh” (Allah diledikçe; bütün güç ve kudret Allah’a aittir) demesi gerektiği ifade edilmiştir (el-Kehf 18/39). Havkalenin aslını teşkil eden cümlenin tamamı hadislerde geçmektedir. Kaynaklarda Hz. Peygamber’in, ezan okunurken “hay‘ale”den (hayye ale’s-salâh) sonra “lâ havle ve lâ kuvvete illâ billâh” dediği, günahları çok da olsa bu zikre devam edenlerin affedileceği ve bu zikri cennet hazinelerinden bir hazine olarak nitelendirdiği bildirilmiştir (Müsned, I, 66, 71, 180; Buhârî, “Eźân”, 7; Tirmizî, “DaǾavât”, 58).
İslâm âlimlerinin çoğunluğu, hadislerde geçen bu cümleyi havkale şeklinde kısaltmışlarsa da (İbnü’l-Esîr, en-Nihâye, “ĥvl” md.) Cevherî ve İbn Dihye naht* kaidelerine göre bu kısaltmanın yanlış olduğunu, “havleka” şeklinde kısaltılması gerektiğini ileri sürmüşlerdir. Zira havkale “yaşlı ve zayıf bir kişinin yürüyüşü” mânasına gelir (Süyûtî, I, 483-484).
Havkalenin ifade ettiği mânaya dair görüşlerde bazı farklılıklar vardır. Ashaptan Abdullah b. Mes‘ûd’a atfedilen bir rivayete göre, İbn Mes‘ûd havkaleye şu anlamı vermiştir: “Kulun isyan halinden kurtulması ancak Allah’ın onu günahtan korumasıyla mümkündür; yine kul itaat etme gücüne ancak Allah’ın yardımıyla kavuşur”. Daha sonraki dönemlerde havkale, “kâinatta cereyan eden her hareket ve değişikliğin tamamen ilâhî iradeye göre gerçekleştiği, varlıklara ait bütün gücün onlara Allah tarafından verildiği” şeklinde daha geniş anlamlı bir terim olarak kullanılmıştır. Buna göre havkale kulun bütün işlerinde Allah’a muhtaç olduğunu, bütün fiillerini Allah’tan aldığı güçle yaptığını ve dolayısıyla her an kulluk şuuru içinde bulunması gerektiğini ifade eden bir kavramdır (kulların fiillerinden sorumlu olması ve ilâhî fiillerle beşerî fiillerin ilişkisi hakkında bk. FİİL; KADER).
BİBLİYOGRAFYA:
Râgıb el-İsfahânî, el-Müfredât, “ĥvl” md.; İbnü’l-Esîr, en-Nihâye, “ĥvl” md.; Lisânü’l-ǾArab, “ĥvl” md.; Ebü’l-Bekā, el-Külliyyât, s. 971; Müsned, I, 66, 71, 180; Buhârî, “Eźân”, 7; Tirmizî, “DaǾavât”, 58; Fahreddin er-Râzî, Mefâtîĥu’l-ġayb, XXI, 127; Aynî, ǾUmdetü’l-ķārî, Kahire 1392/1972, XVIII, 404; XIX, 121; Süyûtî, el-Müzhir, I, 483-484; M. Abdürraûf el-Münâvî, et-Tevķīf Ǿalâ mühimmâti’t-teǾârîf (nşr. M. Rıdvân ed-Dâye), Beyrut 1410/1990, s. 300.
Ali Osman Koçkuzu