HASAN PAŞA

(ö. 979/1572)

Barbaros Hayreddin Paşa’nın oğlu, Cezayir beylerbeyi.

1516 yılı civarında doğdu. Barbaros Hayreddin Paşa’nın Cezayirli bir hanımından olma oğludur. Muhtemelen çocukluk ve ilk gençlik yıllarını babasının yanında Cezayir’de geçirdi. Denizcilikle ilgili bilgileri babasından öğrendi. Kanûnî Sultan Süleyman tarafından 1533’te İstanbul’a çağrılan Barbaros’un yanında büyük bir ihtimalle Hasan da vardı. Nitekim 1538’deki Preveze Deniz Muharebesi’ne katıldığı kesindir. Bir ara Kocaeli sancak beyiliğinde bulundu. 1544’te babasının isteğiyle, bir yıl önce ölen Hasan Ağa’nın yerine babasına vekâleten Cezayir beylerbeyiliğine getirildi (Gazavât-ı Hayreddin Paşa, vr. 45a).

Hasan Paşa, Cezayir savunmasını güçlendirdikten sonra İspanyollar’la çekişme sebebi olan Tilimsân meselesini halletme işine girişti. İlk seferinde başarılı olamadı. 1546’da yaptığı ikinci sefer ise bu tarihte İstanbul’dan babasının ölüm haberinin gelmesi üzerine Cezayir’e dönmek zorunda kaldığı için yarıda kesildi. Asaleten Cezayir beylerbeyi olduktan sonra dikkatini, Cezayirliler ve Oranlı (Vehrân) İspanyollar arasındaki çatışmadan faydalanarak Tilimsân’a sahip çıkan Faslı Sa‘dî Muhammed eş-Şeyh üzerinde yoğunlaştırdı


(1550). Yeniçerilerden ve Benî Abbas kabilesinden oluşan ordusunun başında kısa zamanda Faslılar’ı yenerek Tilimsân’ı zaptetti (1552). Ancak bir süre sonra muhtemelen Fransa’ya karşı Osmanlı Devleti’nin aksine takip ettiği düşmanca siyaset yüzünden görevinden alınarak İstanbul’a çağırıldı. Çok kısa bir süre Menteşe sancak beyiliği yaptı (BA, MD, nr. 1, s. 212, 280).

1557 yılında, Corso isyanı ve Tekelerli Paşa’nın öldürülmesiyle sarsılan sosyal düzeni sağlama ve Sa‘dî Şerîf Muhammed el-Mehdî tarafından Tilimsân’ın işgali yüzünden bozulan dış politika dengesini düzene koyma göreviyle tekrar Cezayir’e gönderildi. İç barışı sağladıktan sonra Faslılar’a karşı sefere çıktı ve Tilimsân’ı kurtardı. Bu harekât sırasında Faslılar’ı memleketlerine kadar takip ettiyse de Oran’daki İspanyollar’ın dönüş yolunu arkadan kapatabilecekleri endişesiyle Fas’a girmekten çekindi. 23 Ekim 1557’de Sa‘dî hükümdarını öldürtmeyi başaran Hasan Paşa, ertesi yıl Mostaganem’i kuşatan İspanyollar’ı yenilgiye uğrattı. Daha sonra iç karışıklıkları düzeltmek, yeniçerilerin nüfuzunu kısıtlamak ve Faslılar’la savaşmaya hazır bir orduya sahip olabilmek için Kabîlîler’den faydalanmayı düşündü. Benî Abbas’ın reisi Ahmed b. Kādî’yi mağlûp ettikten sonra Mukrânî adlı kardeşini haraç vermeye mecbur bıraktı (Eylül 1559). Piyâle Paşa’nın Cerbe muhasarasına katıldı. Burada Haçlı donanmasının yenilmesinin ardından Faslılar’a karşı yeni bir harekât hazırlığı içinde iken yeniçeriler bir kenara bırakıldıkları düşüncesiyle ayaklandılar ve Hasan Paşa’yı zincire vurarak İstanbul’a gönderdiler (Eylül 1561). Ancak Hasan Paşa ertesi yıl tekrar Cezayir beylerbeyiliğine tayin edildi. 1563’te Oran’ı ve Mersalkebîr’i kuşattıysa da İspanya’dan yardımcı kuvvetlerin gelmesi üzerine çekilmek zorunda kaldı. 1565 yılında emrindeki Cezayir donanması ile Malta kuşatmasına katıldı (BA, MD, nr. 6, s. 637, hk. 1398) ve gemilerinin bir kısmını kaybetti. 1567’de İstanbul’a çağrılan Hasan Paşa, bozgunla sonuçlanan İnebahtı Deniz Savaşı’nda donanmanın bir bölümünün kumandasını üstlendi (BA, MD, nr. 12, s. 244, hk. 510).

Hasan Paşa, 1571 yılında yeniden Cezayir beylerbeyiliğine tayin edildiyse de (BA, MD, nr. 16, s. 313, hk. 555) rahatsızlanması yüzünden görev yerine ulaşamadan vefat etti. Cenazesi Beşiktaş’ta babasının türbesine gömüldü. Genellikle Barbaros’un evlâtlığı Hasan Ağa ile karıştırılan ve bir rivayete göre ünlü Türk denizcisi Turgut Reis’in damadı olan (Kāmûsü’l-a‘lâm, II, 1949) Hasan Paşa’nın Mahmud ve Mehmed adlarında iki oğlu olmuştur.

BİBLİYOGRAFYA:

BA, MD, nr. 1, s. 212, 280; nr. 6, s. 637, hk. 1398; nr. 12, s. 244, hk. 510; nr. 16, s. 313, hk. 555; Gazavât-ı Hayreddin Paşa, Paris Bibliothèque Nationale, T, nr. 1186, vr. 45a vd.; J. Morgan, A History of Algier, London 1731, tür.yer.; Cl. Bontems, Manuel des institutions algériennes de la domination turque à l’indépendance, I. La domination turque et le régime militaire: 1518-1870, Paris 1870, tür.yer.; H. D. de Grammont, Histoire d’Alger sous la domination turque: 1515-1830, Paris 1887, tür.yer.; P. Ruff, La domination espagnole à Oran, Paris 1900, tür.yer.; A. Cour, L’établissement des dynasties des chérifs au Maroc et leur rivalité avec les turcs de la régence d’Alger, Paris 1904, tür.yer.; D. de Haedo, Topografia et Historia General de Argel: Epitome de los reyes de Argel, Madrid 1927, s. 287-296; Aziz Samih İlter, Şimali Afrika’da Türkler, İstanbul 1936-37, I-II, tür.yer.; R. Le Tourneau, Les débuts de la dynastie sa’dienne, Alger 1954, tür.yer.; a.mlf. - Cengiz Orhonlu, “Ĥasan Pasha”, EI² (Fr.), III, 258-259; G. Mouloud, L’Algerie sous les turcs, Tunis 1974, tür.yer.; Kāmûsü’l-a‘lâm, II, 1949; Mouley Belhamissi, Histoire de marine algerienne: 1516-1830, Alger 1986, tür.yer.; Ahmed Tevfîk el-Medenî, “Min veşāǿiķi’l-Cezâǿiri’l ǾOşmâniyye: el-ǾOşmâniyyûn ve’l-Cezâǿiriyyûn yesteǾiddûn li-inķāź vehrân ve li-ĥiśâri Malta”, Mecelletü’t-târîħ (1975), s. 37-47; Muhammed Haccî, “el-ǾAlâķatü’l-maġribiyyetü’l-ǾOşmâniyye fi’l-ķarni’s-sâdis Ǿaşer”, RHM, sy. 29-30 (1983), s. 151-160; P. Berthier, “Sur le problème des tributs de vassalité des sultans sadiens à l’égard des sultans ottomans”, a.e., sy. 37-38 (1985), s. 105-111; G. Yver, “Hasan Paşa”, İA, V/1, s. 318-319.

Aldo Gallotta