GURÂBİYYE

الغرابيّة

Hz. Peygamber, iki karganın (gurâb) birbirine benzemesi kadar Hz. Ali’ye benzediği için Cebrâil’in vahyi yanlışlıkla Ali yerine Muhammed’e indirdiğini iddia eden aşırı Şiî bir grup.

(bk. GĀLİYYE).


GURBÂL, Muhammed Şefîk

محمّد شفيق غربال

(ö.1894-1961)

Mısırlı tarihçi ve eğitimci.

İskenderiye’de doğdu. Mısır’ın ünlü Gurbâl (Gırbâl) ailesine mensuptur. İlk ve orta öğrenimini burada gördükten sonra 1915 yılında Medresetü’l-muallimîne’l-ulyâ’yı bitirdi; aynı yıl İngiltere’ye gönderildi ve lisans öğrenimini Liverpool’da


tamamladı. 1919’dan itibaren Mısır’da eğitimle uğraştı. 1922’de tekrar İngiltere’ye gönderildi ve iki yıl sonra, Londra Üniversitesi’nde Arnold Toynbee’nin yönetiminde yüksek lisans yaparak Mısır’a döndü. Medresetü’l-muallimîne’l-ulyâ’ya tayin edilinceye kadar lise tarih öğretmenliği yaptı. 1929’da Mısır Üniversitesi (bugünkü Kahire Üniversitesi) Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü’nde doçent olarak görev aldı; daha sonra profesörlüğe yükseldi ve dekan yardımcılığı, dekanlık makamlarında bulundu. Bu arada Vezâre-tü’t-terbiyye ve’t-ta‘lîm ve Vezâretü’ş-şüûni’l-ictimâiyye’de birkaç defa müsteşarlık ve müşavirlik yaptı.

Üstlendiği idarî görevlere rağmen hocalığını ve ilmî faaliyetlerini hiç aksatmayan Gurbâl, özellikle yüksek lisans öğrencilerinin çalışmalarıyla ilgilenerek birçok tez yönetti. Ayrıca Cem‘iyyetü’d-dirâsâ-ti’t-târîhiyye’nin kurucuları arasında yer aldı ve 1950’den itibaren de başkanlığını yürüttü. Milletlerarası ilmî toplantılarda Mısır’ı temsil etti; UNESCO genel kurulunda Mısır heyetinin başkanlığını ve bu teşkilâtın yürütme kurulu üyeliğini yaptı. Mecmau’l-lugati’l-Arabiyye’nin Coğrafya ve Tarih Bölümü ile Modern Terimler Komisyonu’nda görev aldı. Hayatının son dönemlerinde Câmiatü’d-düveli’l-Arabiyye’nin bünyesinde kurulan Ma‘hedü’d-di-râsâti’l-Arabiyyeti’l-âliye’nin idareciliğini üstlendi ve bunu 30 Ekim 1961 tarihinde vuku bulan ölümüne kadar yürüttü.

Gurbâl’in fikrî gelişimi, içinde yaşadığı siyasî ve içtimaî şartların bir aynası gibidir. Bir Osmanlı vatandaşı olarak doğup yetişmiş. İngiliz işgali altında bağımsızlığını arayan Mısır’ın bir vatandaşı olarak üniversitede tarih dersleri vermiş ve nihayet 1952 devrimi sonrasında birliğini arayan Arap milletinin bir ferdi olarak ölmüştür. Buna göre onun fikrî gelişimi üç safhada ele alınabilir. İlk safhada tarihe yaklaşım şekli ve bakış açısı ile bir Osmanlı’dır. Bu dönemdeki görüşleri, Mısır meselesini ülkede yaşayan insanların Osmanlı idaresine karşı memnuniyetsizliklerinin bir sonucu değil Fransa, Rusya ve İngiltere gibi emperyalist ülkelerin Osmanlılar’la ilgili genel planlarının bir parçası olarak ele aldığı yüksek lisans tezinde ifadesini bulmuştur. İkinci safhada İslâm âlemi ve özellikle Mısır’ın dünya içindeki yerini araştırmaya başladı; bu yaklaşım, onun tarihî olayları ele alırken takip ettiği yolda önemli bir rol oynamıştır. Gurbâl’i ilgilendiren ana konu, Osmanlı Devleti’nin dağılmasından sonra, daha önce başlayan bir süreç neticesinde Batılılar’ın sömürgesi haline gelen İslâm ülkelerinin sömürgecilerle olan ilişkileri ve özellikle bağımsızlıklarını nasıl elde edebilecekleriydi. Bu bağlamda Gurbâl için temel soruyu Mısır ve Mısırlı kimliğinin tarihî boyutu teşkil etmiştir. Onun bu safhada Mısır’ı İslâm dünyasının bazı özel noktalarda diğerlerinden ayrılan bir coğrafî ve kültürel parçası olarak tanımladığı ve kimliğini buna göre tesbite çalıştığı görülür. Bunu yansıtan eserleri Tekvînü Mıśr ve el-Mufâvađâtü’l-Brîŧâniyye’dir. Hayatının üçüncü safhasında Gurbâl’in konuyu ele alış biçimi, Arap unsuruna daha fazla ağırlık veren ılımlı bir milliyetçilik doğrultusundadır. Bu dönemde özellikle Batı’ya ve Osmanlı’ya karşı ortak Arap kimliği vurgulanır ve bu kimlik temel iki dış faktörle (Osmanlı ve Batı) çeşitli iç faktörlerin karşılıklı ve karmaşık etkileşmesinin sonucu olarak ele alınır. Üçüncü safhanın ürünü son eseri olan Minhâcün mufaśśalün’dür.

Gurbâl’in tarihe yaklaşımı, özellikle XIX. yüzyıl Batı ilim âleminde yaygın hale gelen kültür tarihi bakış açısındandır. Buna göre tarih ilmi, sadece olayların nakledildiği rivayet tarihçiliğinden daha şümullü biçimde ele alınmalıdır. Önemli olan, tarihî hadisenin sadece ne olduğu değil belki daha önemlisi vuku buluş sebepleri ve neticeleridir. Gurbâl tarihte tek faktörlü açıklamaları yeterli bulmaz ve kabul etmez. Ona göre herhangi bir olayın, özellikle içinde geliştiği şartlar açısından ve birden fazla faktör göz önüne alınarak açıklanması gerekir. Bu şekilde gerçekleştirilen bir tarih araştırmasının sahibi, söz konusu olayları bizzat içinde yaşayan ve cereyanına tesir eden kişilerden daha fazla anlama şansına sahiptir. Olayların içinde geliştiği şartların tamamını ise kültür kavramı ifade eder. Tarihî olayların anlaşılması için sosyolojik, psikolojik, edebî, iktisadî ve felsefî birçok yaklaşım biçiminin ve özellikle araştırma konusunun cereyan ettiği dönemdeki yaklaşım şekillerinin, olayları gerçekleştiren insanların ve o dönemin zihniyetinin de dikkate alınması gerekir. Tarih bu haliyle insan ilimlerinin mihverini oluşturmaktadır. Gurbâl, tarih araştırmalarında sadece coğrafî, içtimaî ve siyasî faktörleri göz önünde tutmaz; bunların yanında, önemli kararları alan şahsiyetlerin ve diğer insanlara yol göstermiş örnek kişilerin de ehemmiyetine dikkat çeker. Bu bakış açısı, hem diplomasi tarihi hem de genel tarihle ilgili eserlerinde ön plana çıkmaktadır.

Eserleri. 1. The Beginnings of the Egyptian Question and the Rise of Mohamed Aly (London 1928). Mısır meselesinin başlangıcını ve Kavalalı Mehmed Ali Paşa’nın yükselişini konu edinen yüksek lisans tezidir. 2. Muĥammed ǾAlî el-Kebîr (Kahire 1944). Kavalalı Mehmed Ali Paşa’nın hayatı ve icraatı hakkındadır. 3. el-Mufâvađâtü’l-Brîŧâniyye mine’l-iĥtilâl ilâ muǾâhedeti sene 1936 (Kahire 1952). İngilizlerin 1882 yılındaki işgalinden 1936’daki bağımsızlık antlaşmasına kadar İngiltere ile yapılan müzakereleri ele alan eser bu konuda yazmayı planladığı bir dizi kitabın ilki olarak yayımlanmış, fakat gerisi gelmemiştir. 4. Tekvînü Mıśr (Kahire 1957). Gurbâl’in “The Making of Modern Egypt” adı altında yaptığı on radyo konuşmasının Arapça tercümesidir. 5. Minhâcün mufaśśalün li-dirâseti’l-Ǿavâmili’t-târîħiyye fî binâǿil-ümmeti’l-ǾArabiyye Ǿalâ mâ hiye Ǿaleyhi’l-yevm. Ma‘hedü’d-dirâsâ-ti’l-Arabiyyeti’l-âliye’de verdiği derslerden derlenen kitap, bugünkü Arap milletinin oluşumunu sağlayan tarihî faktörler üzerinde durur (bk. M. Ferîd Ebû Hadîd, XV [1963], s. 156). Gurbâl, “Ideas and Movements in Islamic History” (Islam. The Straight Path Islam as Interpreted by Muslims, nşr. K. W. Morgan, New York 1958, s. 42-86) adlı makalesinde ise İslâm tarihindeki fikrî cereyan ve hareketler hakkında bilgi vermektedir.


el-MevsûǾatü’l-ǾÂrabiyyetü’l-müyessere’nin (I-II, Kahire 1965) editörlüğünü de yapan Gurbâl ayrıca çeşitli dergilerde birçok makale yayımlamış, katıldığı kongre ve sempozyumlarda tebliğler sunmuştur.

BİBLİYOGRAFYA:

Ziriklî, el-AǾlâm, VI, 159; M. Mehdî Allâm, el-MecmaǾiyyûn fî ħamsîne Ǿâmen, Kahire 1982, s. 286-288; Kehhâle, el-Müstedrek, Beyrut 1406/1985, s. 655-656; Saîd Muhammed Bedevî v.dğr., MuǾcemü esmâǿi’l-ǾArab, Beyrut 1411/1991, II, 1265; M. Ferîd Ebû Hadîd, “el-Merĥûmü’l-üstâź Muĥammed Şefiķ Ġurbâl”, MMLA, XV [1963], s. 153-158; Ahmed Abdürrahîm Mustafa, “Şefiķ Ġurbâl müǿerriħen”, el-Mecelletü’t-Târîħiyyetü’l-Mıśriyye, XI, Kahire 1963, s. 255-278; Ahmed İzzet Abdülkerîm, “Kelimetü’d-doktor AĥmedǾİzzet ǾAbdülkerîm”, a.e., XI (1963), s. 10-20; a.mlf., “Muĥammed Şefiķ Ġurbâl: üstâźü Cîl ve śâĥibü medrese”, a.e., XIX (1972), s. 25-31; Ahmed Hâkî, “Şefiķ Ġurbâl: Baĥŝün fî menhecih ve aĥkâmihi’t-târîħiyye”, a.e., XIX (1972), s. 33-71.

Hilal Görgün