GEKHER

گكهر

Daha çok Pakistan’ın Pencap ve kuzeybatı serhad eyaletlerinde yaşayan cengâver müslüman bir kabile.

Gekherler yerli bir kabile olmakla birlikte aynı bölgede yaşayan Racpûtlar’dan farklıdırlar. Genel olarak ziraatla uğraşırlar. İnanışlarına göre soyları Enûşirvân ve Yezdicerd’e dayanmaktadır. Kendilerine Keyânî nisbesini verirler ki bu nisbe İsfahan’ın Keyân kasabasından geldiği kabul edilen Sultan Keygevher’den dolayıdır. Keygevher ismi zamanla Gekher (Gakhar) olmuştur. Gekherler’in, Hindistan’a Gazneli Mahmud’la beraber geldikleri ve bir ara Tibet’te yönetimi ele geçirdikleri şeklindeki iddiaları doğru değildir. Cunningham’ın, Gekherler’in Kuşanlar’dan olduğu şeklindeki görüşü gerçeğe daha yakın görünmektedir. Zira Kusanlar bu bölgede asırlardan beri yaşayagelmişlerdir. Gekherler 1008’de Gazneli Mahmud’a karşı Hindistan’da oluşturulan .direnişe destek sağladılar ve 30.000’den fazla askerle Peşâver’de Gazneli Mahmud’a saldırdılar, ancak mağlûp oldular. 601’de (1204-1205) bu defa Gurlu Sultanı Muizzüddin Muhammed b. Sâm’a karşı ayaklandılar,


fakat yine başarılı olamadılar. Bu bozgun sonrasında Gekherler’in reisi kendi isteğiyle müslüman oldu, ardından da bütün kabile ihtida etti. Bununla birlikte Muizzüddin’e karşı düşmanlıkları devam eden Gekherler bir yıl sonra sultanı bir suikast neticesinde öldürdüler. Bazı kaynaklar, Muizzüddin’i Gekherler’in değil bir başka kabile olan Kökherler’in öldürdüğünü ileri sürmektedir.

Gekherler’in Delhi Sultanlığı’na karşı faaliyetlerini sürdürmeleri üzerine 1247’de Sultan Nâsırüddin Mahmud bunlara karşı çeşitli tedbirler aldı ve kumandanlarından Balaban Gekherler’in topraklarının bir kısmını ilhak ederek binlercesini esir alıp cezalandırdı. Gekherler Sultan Muhammed b. Tuğluk zamanında Pencap’ı işgal ettiler (743/1342) ve Lahor Valisi Tatar Han’ı öldürdüler. Timur’un Hindistan seferi öncesinde onun ordularına güçlükler çıkardılar ve bu yüzden cezalandırıldılar (1399). Gekherler Delhi seferi sırasında (932/ 1525) Bâbür’e karşı da direndiler, fakat Bâbür Perhâle Kalesi’ni zaptederek onları durdurdu. Gekherler’in reisi Hâtî Han’a daha sonra hizmetine girdiği Bâbür tarafından sultan unvanı verildi. Hümâyun Şah’in birinci hükümdarlığı sırasında (1530-1540) Gekher reisi Sultan Sâreng güçlenip meşhur oldu, hatta adına para bastırıp hutbeyi de kendi namına okutmaya başladı. Hümâyun’u mağlûp ettikten sonra Hindistan’a hâkim olan Şîrşah Sûr’u da tanımadı. Bunun üzerine Şîrşah Gekherler’e karşı bir sefer düzenledi ve Sultan Sâreng yakalanarak öldürüldü (1541). Türbesi Ravalpindi yakınlarında Ravât’tadır. Yerine geçen Sultan Âdem Sûrlular’la çarpışmaya devam etti ve kendisine sığınan taht iddiacısı Şehzade Kâmrân’ı kardeşi Hümâyun’a teslim ettiği için Hümâyun tarafından ödüllendirildi. Ancak bir süre sonra bir aile anlaşmazlığı sonucu yeğeni Kemal Han Sultan Âdem’i mağlûp ederek Perhâle Kalesi’ne hapsettirdi. Âdem hapiste iken öldü.

Ekber Şah Gekherler’le ilişkilerini düzeltmeye ve Afganlılar’a karşı onların desteğini kazanmaya gayret etti. Hatta bu amaçla oğlu Şehzade Selîm’i (Cihangir) Kemal Han’ın yeğeniyle evlendirdi. Böylece Gekherler bir müddet Bâbürlü ordusunda Afganlılar’a karşı savaştılar. Evrengzîb de aynı siyaseti takip etti ve oğlu Muhammed Ekber’i Gekher reisi Allah Kulı Han’ın kızı ile evlendirdi. Ancak Gekherler’in Bâbürlüler’le olan iyi ilişkileri çok sürmedi ve özellikle Gekher reisi Mukarreb Han’ın Bâbürlü hâkimiyetine karşı çıkarak Afganlı Nâdir Şah’la ittifak kurması üzerine aradaki dostluk sona erdi. Nâdir Şah bu ittifaka ve Bâbürlüler’le yaptığı Karnâl Savaşı’ndaki (1739) yardımlarına karşılık Mukarreb Han’a Perhâle Kalesi’ni ve “nevvâb” unvanını verdi. Mukarreb Han 176S’te Sihler’le yaptığı bir savaşta mağlûp olunca topraklarının büyük bir kısmını kaybetti. Dört yıl sonra da bir başka Gekher reisi Himmet Han Mukarreb Han’a ihanet ederek onu öldürdü. Bu karışıklıktan istifade eden Sihler bütün Gekher topraklarını ele geçirdiler. Bunun üzerine Gekherler ayaklandılarsa da (1835) başarıya ulaşamadılar. 1849’da İngilizler Pencap’ı zaptettikten sonra Gekherler’i kendi yanlarına çekmek istediler; ancak 1853’te Gekher reisi Nâdir Han Sihler’le birlikte İngilizler’e karşı direnişe geçti. İngilizler duruma güçlükle hâkim olabildiler ve Nâdir Han idam edildi. Bu olaydan sonra Gekherler İngilizler’e hep bağlı kaldılar ve İngiliz ordusunda hizmetlerde bulundular.

Büyük bir kısmı Şiî olan Gekherler günümüzde de varlıklarını korumakta ve geleneksel hayatlarını devam ettirmektedirler. Kısmen Hindistan tarafında bırakılan Cammû bölgesinde de yaşayan ve kendi aralarında birçok kabileye ayrılan Gekherler’in önde gelen kabileleri Bûgîyâl, İskenderâl, Fîrûzâl, Sârengâl ile Âdemâl’dır. Bunlardan Sârengâl ve Âdemâl daha nüfuzlu olup Sultan Sâreng ve Sultan Âdem’e nisbetle böyle anılmaktadırlar. Sârengâl kabilesi Hezâre ve Attok, Âdemâl kabilesi de Ravalpindi ve Cehlem bölgelerinde yaşamaktadır.

BİBLİYOGRAFYA:

Cûzcânî, Tabakât-ı Nâsırî (trc. H. G. Raverty), Kalküta 1873-81, I, 481 vd.; The Tuzuki Jahāngīnitrī, (trc. A. Rogers), London 1909, I, 96-99; Firîşte. Târih, Leknev 1284, s. 26-58; Ebü’l-Fazl el-Allâmî, Âīn-i Ekberî (trc. H. Blochmann), Calcutta 1873, I, 486; L. Griffin. Panjab Chiefs. Lahore 1872, s. 574 vd.; Ibbetson, Outlines of Panjab Ethnography, Calcutta 1883, s. 255; Massy, Chiefs and Families of the Panjab, Allahâbâd 1890, s. 424; Gazetteer of the Rawalpindi District, Lahore 1909, s. 35, 38-44; Storey, Persian Literatüre, I/1, s. 675-676; H. M. Elliot - J. Dowson. History of India, New Delhi 1990, II, 444; S. S. Thorbum. Musalmano and Money-Lenders in the Punjab, Delhi 1984, s. 31; Gazetteer of Hazara District: 1883-1884. Lahore, ts., s. 20-22, 29; J. G. Delmerick, “A History of the Gakkhars”, JASB, I/40 (1871), s. 67-101; M. Longworth Dames, “Gekher”, İA, IV, 706-708; A. S. Bazmee Ansari, “Gakkhar”, EI2(İng), II, 972-974.

A. S. Bazmee Ansarî