GANÎ-BİLLÂH

الغني بالله

Ebû Abdillâh el-Ganî-Billâh Muhammed b. Yûsuf b. İsmâîl en-Nasrî el-Hazrecî (ö.793/1391)

Nasrî hükümdarı (1354-1359,1362-1391).

22 Cemâziyelâhir 739 (S Ocak 1339) tarihinde Gırnata’da doğdu. V. Muhammed adıyla da anılır. Babası Nasrî sultanlarından I. Yûsuf el-Müeyyed-Billâh, annesi hıristiyan asıllı bir câriyedir. Babasının ramazan bayramında (19 Ekim 1354) öldürülmesi üzerine Ganî-Billâh lakabıyla tahta çıktı. Bu lakabını 768 (1367) yılında aldığı da söylenmektedir.

Ganî-Billâh’ın birinci hükümdarlığı döneminde babasının zeki ve kabiliyetli hâcibi Rıdvan vezirlik yapıyor, Lisânüddin İbnü’l-Hatîb Dîvân-ı İnşâ başkanlığını yürütüyor, Şeyh İbn Rahhû da ordunun başında bulunuyordu. Bu dönem huzur ve sükûn içinde geçti. Sükûneti bozan tek olay, İbn Ebû Mindîl’in isyan ederek Cebelifeth’e sığınması oldu. Ganî-Billâh, hıristiyanlarla baş edecek gücü olmadığından çoğunlukla kurtuluşu onlarla barış içinde yaşamakta görürdü. Bu sebeple babası ölünce I. Pedro ile barış antlaşmasını yenileyerek ona haraç ödemeyi kabul etti. Aragon ile münasebetleri ise Aragon Kralı IV. Pedro’dan dedeleri gibi barışa sadık kalmasını talep ettiği 756 (1355) yılına kadar iyi gitmedi. Merîni Sultanı Ebû İnan, Ganî- Billâh’ı Kastilya ile olan anlaşmasını bozması için iknaya çalıştıysa da bunda muvaffak olamadı. Ganî-Billâh, Ebû İnân’ın Endülüs topraklarını ele geçirme niyeti taşıdığından şüpheleniyordu. Bunun üzerine Ebû İnan 1357’de Kastilya’ya karşı Aragon Krallığı ile ittifak yaptı. Ganî-Billâh ile arasındaki ilişkiler de Lisânüddin İbnü’l-Hatîb’in gayretiyle giderek müsbet yönde gelişti ve Merînîler’le bir antlaşma imzalandı. İbnü’l-Hatîb, sultanının bu dönemini hayatın ucuz, verimliliğin sürekli ve güvenin yaygın olduğu en güzel dönem olarak nitelerken mübalağa etmektedir. Nasrîler’den Muhammed b. İsmâil b. Ferec 760’ta (1359) Elhamra Sarayı ‘na hücum ederek Hâcib Rıdvan’ı öldürmüş ve Elhamra’da tutuklu bulunan II. İsmail’i sultan ilân ederek idareyi kendi eline almıştır.

Vâdîâş’a kaçan Ganî-Biliâh müttefiki I. Pedro’dan beklediği desteği bulamadı. Bunun üzerine Merîni Sultanı Ebû Sâlim’e yöneldi. Ebü Sâlim, Şerîf Muhammed b. Ahmed et-Tilimsânî’yi Gırnata’ya gönderip 761’de (1360) Ganî-Billâh’ı maiyetiyle birlikte Fas’a davet etti ve onları çok sıcak bir şekilde karşıladı. Ganî-Billâh Fas’ta sürgünde iken, kardeşi II. İsmail’i 761’de (1360) öldürtüp Gâlib-Billâh lakabıyla tahta çıkan VI. Muhammed’e (İspanyol kaynaklarında El rey Bermejo (Kızıl Kral)) karşı gayretlerini daha da yoğunlaştırdı. I. Pedro 1361 yılında Ganî-Billâh’a yardımcı olma bahanesiyle Gırnata’ya savaş açtı. Bu esnada Ebû Sâlim’i de tehdit ederek onu Ganî-Billâh’a yardımcı olmaya zorladı. Sonunda Ganî-Billâh Endülüs’e döndü ve o dönemde Merînîler’e bağlı olan Runde’ye (Ronda) yerleşti (762/1361). Ganî-Billâh burada Gâlib-Billâh’a karşı askerî faaliyetlere başladı ve Kastilya Krallığı’nın da yardımıyla Gırnata’ya yakın kalelere yerleşmeye muvaffak oldu. Entekîre’yi (Antequera) ele geçirdi. Burada Ebû Sâlim’in 762 (1361) yılında öldürüldüğünü haber aldı. Daha sonra Mâleka (Malağa) ve çevresini ele geçirdi. Gâlib-Billâh 17 Cemâziyelâhir 763 (13 Nisan 1362) tarihinde Gırnata’yı terketti. Böylece Ganî-Billâh 20 Cemâziyelâhir 763’te (16 Nisan 1362) ikinci defa tahta çıktı.

Ganî-Billâh ikinci hükümdarlığı döneminde daha çok ülkenin bütünlüğünü sağlamaya çalıştı. Kastilya ve Tilimsân ile mevcut ilişkileri güçlendirdi, Tunus ve Mısır ile ilişki kurdu. Aragon’a müdahale etti ve Fas’a karşı olan hasmane tavrını değiştirdi. Müttefiki Pedro’nun gayri meşru kardeşi Enrique’nin Kastilya’yı ele geçirmesi ve Fransa kralı tarafından sağlanıp papa tarafından kutsanan çok sayıdaki paralı askerlerle 1366 Mayısında müslümanların bu bölgedeki varlığını ortadan kaldırmak amacıyla İşbîliye’yi (Sevilla) istilâ etmesi üzerine onunla mücadeleye girdi; mahir bir siyaset takip ederek bazı şehir ve kaleleri ele geçirmeyi başardı. Veziri ed-Delîlü’l-Berkî tarafından düzenlenen ayaklanmayı bastırdıktan (Ağustos 1366) sonra İşbîliye’ye elçi göndererek Enrique’nin saltanatını tanıdı ve onunla barış imzaladı. Çünkü müslümanların sayısı az, yardım görme ihtimalleri de çok uzaktı. Şubat 1367’de bir başka elçisini Aragon’a göndererek onlarla da anlaştı. I. Pedro’nun 1369’da Enrique tarafından öldürülmesi üzerine Ganî-Billâh Kanibîl, Hâir ve Rûta kalelerini ele geçirdi. Runde ve Cebelifeth halkı onun talimatı ile Burcülhakîm ve Kaştûr’u istilâ etti (Ramazan 770/Nisan 1369).

Ganî-Billâh, Merînî Sultanı I. Abdülazîz’in yardımıyla Cezîretülhadrâ’yı (Algeciras) zaptetti (Zilhicce 770/Temmuz 1369). Aynı yıl Aragon kralı, Ganî-Billâh ve i. Abdülazîz’le bir barış antlaşması imzaladı. Bu antlaşma, sonuncusu 1386 yılında olmak üzere birkaç defa yenilendi. Yalnız kalan Kastilya Krallığı da Nasrîler ve Merînîler’le barış yaptı (1370). Bu barış da ikincisi 1378 yılında olmak üzere iki defa yenilendi. Barışın iki yıllığına yenilenmesi karşılığında 50.000 altın veren Ganî-Billâh, I. Abdülazîz’in 774’te (1373) ölümü üzerine Merînîler’in Endülüs üzerindeki emellerine son vermek için sadece Cebelitârık’ı almakla yetinmedi, aynı zamanda Merînîler arasındaki taht kavgalarını da körükleyip Ahmed b. Ebû Sâlim’in sultan olmasına yardım etti (776/1374).

10 Safer 793 (17 Ocak 1391) tarihinde ölen Ganî-Billâh mütevazi, halk ve aydınlar


tarafından sevilen, bilgili ve kabiliyetli, vakur, hayır sahibi bir hükümdardı. Bazı İspanyol kaynaklan uzun süren saltanatı sebebiyle ondan “logus” (şeyh-ihtiyar) diye söz ederler. Onun dönemi Endülüs’te siyasî ve edebî yükselişin yaşandığı son dönem sayılmaktadır. 750’de (1349) babasının yaptırdığı medresede ilmî gelişmeler sağlanmış, 1365-1367 yıllarında Endülüs’ün fethinden beri kimsenin yapmaya muvaffak olamadığı bir hastahane yaptırmıştır. Yerine büyük oğlu II. Yûsuf geçti.

BİBLİYOGRAFYA:

İbnü’l-Hatîb, el-İhâta, I, 5, 13-14, 25, 27-28, 30-35, 39, 48, 54, 134; a.mlf, el-Lemhatü’l-bedriyye fî’d-devleti’n-Nasriyye, Beyrut 1400/ 1980, s.7-10, 35, 103, 113126; İbn Hacer, ed-Dürerü’l-kâmine, IV, 291-292; Makkarî, Nefhü’t-tîb, V, 80-103; a.mlf., el-Ezhârü’r-riyâz (nşr. Mustafa es-Sekkâ v.dğr.), Kahire 1358/ 1939; Abbâdî, El Reino de Granada en la época de Muhammad V, Madrid 1973; Anwar G. Chejne. Müslim Spain, Minneapolis 1974, s. 100-101; M. J. Rubiera, İbn al-Yayyâb, Granada 1982; Ziriklî, el-AǾlâm (Fethullah), VII, 153-154; E. Garcia Gómez, Poemas árabes en los muros y fuentes de la Alhambra, Madrid 1985; a.mlf., Foco de antigualuz sobre de la Alhambra, Madrid 1988; G. Granados, El Maristân de Granada, Granada 1989; R. Arie. El Reino Nasrî de Granada, Madrid 1992; M. Becerra Hormigo, “La conexión catalana en el derrocamiento de İsmâǾil II”, Miscellània de Textes Medieuals, IV, Barcelona 1988, s. 302-317; M. D. López Pérez, “Las relaciones diplomáticas y comerciales entre la corona de Aragón y los estados norteafricanos”, Anuario de Estudios Medievales, XX, Barcelona 1990, s. 149-169; E. Lévi-Provençal. “Nasrîler”, İA, IX, 117; A. Fernandez Puertas, “Naşrîds”, El2 (İng.), VII, 1020, 1024-1025.

Câsim el-Ubûdî